Yunan medyası dünyaya böyle duyurdu: Erdoğan her şeyi yapacak..

Yunan medyası dünyaya böyle duyurdu: Erdoğan her şeyi yapacak..

Kathimerini gazetesinde yer alan analizde Türkiye’nin sınır ötesine yönelik 3 operasyon ile büyük başarı elde ettiğini dile getirdi. Kritik Libya ve Doğu Akdeniz hamleleri ile Türkiye’nin bölgede büyük bir güç haline geleceğini dile getirilen makalede Başkan Erdoğan’ın dengeleri değiştirdiği ifade edildi. Makalede Başkan Erdoğan’ın 2023 öncesinde nihai hedefine doğru ilerlediği aktarıldı.. .

08 Temmuz 2020 - 18:18

Yunan medyası dünyaya böyle duyurdu: Erdoğan her şeyi yapacak.

Giriş Tarihi: 08.07.2020  18:05 Güncelleme Tarihi: 08.07.2020  18:10

Yunan basınından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a: 2023 için her şeyi yapacak.

Kathimerini gazetesinde yer alan analizde Türkiye'nin Suriye ve Irak'taki sınır ötesi operasyonlardan başarıyla çıktığı ve sıranın Libya'ya geldiği belirtildi. Yazıda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2023 öncesinde nihai hedefine doğru ilerlediği aktarıldı.

Yunan medyası yazdı | Yunanistan panikte! Erdoğan 2023 yılı ...Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve Ege'de faaliyetlerinden rahatsız olan Yunanlılar her geçen gün daha da küstah ifadelerle saldırıyor. Medyayı kullanarak yaptıkları saldırıların hedefinde bu sefer Cumhurbaşkanı Erdoğan vardı. Kathimerini gazetesi, Ankara'nın bölgedeki başarısını kabul etmek zorunda kalırken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2023 öncesinde nihai hedefine doğru ilerlediği yazdı.

Yunanistan'ın etkili gazetesi Kathimerini'nin Yunanca versiyonunda Vasilis Nedos imzasıyla yayımlanan analiz, "Erdoğan'ın iki, üç ve birçok savaşı" başlığını taşıyor.

Yunan medyası dünyaya böyle duyurdu: Erdoğan her şeyi yapacak

Kathimerini gazetesinde yer alan analizde Türkiye'nin Suriye ve Irak'taki sınır ötesi operasyonlardan başarıyla çıktığı ve sıranın Libya'ya geldiği belirtildi. Yazıda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2023 öncesinde nihai hedefine doğru ilerlediği aktarıldı.

SINIR ÖTESİNDE 3 OPERASYON
Yunanistan'ın etkili gazetesi Kathimerini'nin Yunanca versiyonunda Vasilis Nedos imzasıyla yayımlanan analiz, "Erdoğan'ın iki, üç ve birçok savaşı" başlığını taşıyor. Yazıda, Türkiye ile BM ve uluslararası toplum tarafından tanınan Libya'daki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) arasında imzalanan mutabakatın Doğu Akdeniz'deki dengeleri değiştirdiği belirtildi. Öncesinde ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sınır ötesindeki üç operasyonla Türkiye'yi iyi bir konuma getirdiği aktarıldı.

Türk ordusunun özellikle Suriye'de müttefiklerinin yalnız bırakmasına rağmen güçlü bir tepki verdiğini dile getiren analiz, Fırat Kalkanı'yla başlayan operasyon dizisinin Ortadoğu ülkesinin kuzeyinde bir kuşağın açılmasına yol açtığını vurguladı.

ERDOĞAN TÜRKİYE'Yİ BÖLGENİN EN GÜÇLÜ ÜLKELERİNDEN BİRİ HALİNE GETİRECEK
Türkiye'nin aynı dönemde Irak'taki terör örgütü PKK hedeflerine yönelik operasyonlara giriştiğini bildiren Vasilis Nedos, sıranın Libya'ya geldiğini yazdı. Deniz yetki anlaşmasının ardından Türkiye'nin Libya'daki meşru güçlere askeri danışmanlık, eğitim desteği verdiğini hatırlatan analiz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'yi bölgenin en güçlü ülkelerinden biri haline getirmek için her şeyi yapacağını vurguladı.

Yazıda, Türkiye ile BM ve uluslararası toplum tarafından tanınan Libya'daki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) arasında imzalanan mutabakatın Doğu Akdeniz'deki dengeleri değiştirdiği belirtildi.Öncesinde ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sınır ötesindeki üç operasyonla Türkiye'yi iyi bir konuma getirdiği aktarıldı.Türk ordusunun özellikle Suriye'de müttefiklerinin yalnız bırakmasına rağmen güçlü bir tepki verdiğini dile getiren analiz, Fırat Kalkanı'yla başlayan operasyon dizisinin Ortadoğu ülkesinin kuzeyinde bir kuşağın açılmasına yol açtığını vurguladı.​​​​​​​

Son dakika... Yunan medyası: Erdoğan her şeyi yapacak!YUNAN MEDYASI KARAMSAR
Yunan medyası, Thanos Dokou'nun televizyon ekranından sarfettiği sözlerin fazlasıyla karamsar olduğu yorumlarını yapıyor.

Aynı günlerde bir televizyon kanalına konuşan Güney Kıbrıs Başbakanı Nikos Anastasiadis ise, diplomasiyi terk edip Türkiye ile bir savaşa girmenin Kıbrıs Hellenizminin sonunu getireceğini itiraf etmişti: "Bir savaş istemiyorum, sözlerim karamsarlık veya boyun eğme değil gerçeklik. Diplomasi çözüm için 'tek silah'."Televizyon kanalı RIK'e konuşan Güney Kıbrıs Başbakanı Anastasiadis, diplomasiyi terk edip Türkiye ile bir savaşa girmenin Kıbrıs Hellenizminin sonunu getireceğini itiraf etmişti.



KITA SAHANLIĞI SORUNU
Yunanistan, 1974'ten bu yana Türkiye ile arasında tek anlaşmazlığın 'kıtasahanlığının belirlenmesi' olduğunu ve bu anlaşmazlığın Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda çözülmesi gerektiği görüşünü savunuyor.

Atina yönetimi, 'Yunan adalarının kendi kıtasahanlıklarına ve MEB alanlarına sahip olduğunu' resmen açıklasa da, bugüne dek varsaydığı kıtasahanlıklarının koordinatlarını BM'ye bildirmiyor.

Sadece Türkiye'nin BM'ye bildirdiği ve Türkiye'ye ait olduğu varsayılan kıtasahanlıklarının koordinatlarına itiraz etmekle yetiniyor.

Yunan basını: Rezil olduk, yine Erdoğan kazandı - Takvim

Yunanistan'ın adalara ait olduğunu öne sürdüğü kıtasahanlık alanlarını belirlemekten kaçınmasının ardında, 1982 tarihli BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni imzalamasından kaynaklanan 'Karasularını 12 mile uzatma hakkını saklı tutmak istemesinin' yattığı öne sürülüyor. Bu anlaşmayı imzalamayan Türkiye ise 1995'te TBMM de alınan kararla Yunanistan'ın karasularını 12 mile çıkarmasını 'casus belli' yani savaş nedeni olarak kabul edeceğini açıklamıştı.

Türkiye, Yunanistan'la deniz sınırının dolayısıyla iki ülkeye ait kıta sahanlığının sınırlarının henüz bir anlaşmayla belirlenmediğini vurguluyor. Ankara ayrıca Yunanistan'ın Doğu Ege Adaları'nı, 1923 Lozan Antlaşması ve 1947 Paris Antlaşması hükümlerine aykırı şekilde silahlandırdığına dikkat çekiyor.

Türkiye, 27 Kasım 2019'da uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile deniz yetki alanları sınırlandırmasına dair mutabakat muhtırası imzaladı. Söz konusu anlaşmayla birlikte, Türkiye-Yunanistan ilişkilerindeki kıta sahanlığı sorunu bir kez daha su yüzüne çıktı.

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis yola geldi: Türkiye ile...YUNANİSTAN BAŞBAKANI KİRYAKOS MİÇOTAKİS YOLA GELDİ: "TÜRKİYE İLE..."

Yunanistan yine oyun peşinde! Kiryakos Miçotakise kirli öneri...YUNANİSTAN YİNE OYUN PEŞİNDE! KİRYAKOS MİÇOTAKİS'E KİRLİ ÖNERİ...

Son dakika: Başkan Erdoğan Yunanistan Başbakanı ile görüştüSON DAKİKA: BAŞKAN ERDOĞAN YUNANİSTAN BAŞBAKANI İLE GÖRÜŞTÜ

Yunanistan Başbakanı Ulusal Güvenlik Danışmanı Thanos Dokosdan itiraf: Türkiye-Libya mutabakatı ile yaşamak zorundayızYUNANİSTAN BAŞBAKANI ULUSAL GÜVENLİK DANIŞMANI THANOS DOKOS'DAN İTİRAF: TÜRKİYE-LİBYA MUTABAKATI İLE YAŞAMAK ZORUNDAYIZ

Türkiyeden Atinaya çifte mesaj: Yunanistan rüyalardan uyanmayı bir türlü beceremiyorTÜRKİYE'DEN ATİNA'YA ÇİFTE MESAJ: YUNANİSTAN RÜYALARDAN UYANMAYI BİR TÜRLÜ BECEREMİYOR

Türkiye'nin aynı dönemde Irak'taki terör örgütü PKK hedeflerine yönelik operasyonlara giriştiğini bildiren Vasilis Nedos, sıranın Libya'ya geldiğini yazdı.​​​​​​​Deniz yetki anlaşmasının ardından Türkiye'nin Libya'daki meşru güçlere askeri danışmanlık, eğitim desteği verdiğini hatırlatan analiz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'yi bölgenin en güçlü ülkelerinden biri haline getirmek için her şeyi yapacağını vurguladı.​​​​​​​Türkiye'nin Mayıs ayı sonunda Akdeniz'deki yeni ruhsat başvurularını Resmi Gazete'de yayımlaması ve Dışişleri Bakanlığı'nın Twitter hesabından paylaşılan haritalar, Yunanistan'ı paniğe sürükledi.​​​​​​​Türkiye'nin adımları karşısında çaresiz kalan Yunanistan, uluslararası destek arayışına girdi. Girit ve Rodos açıklarındaki muhtemel faaliyetlerden korkan Atina yönetimi, önce Fransa ile askeri tatbikata girişeceği sinyalini verdi.​​​​​​​Haziran ayının sonunda ise, Yunan medyası ABD ve Fransa ile yapılan anlaşmayı manşetten verdi. Haberlere göre, ABD petrol devi Exxon Mobil, Fransız Total ve Hellenic Petroleum şirketleri, Girit açıklarında arama faaliyetleri için iki lisans anlaşması imzaladı.

10Anlaşmayı sevinç çığlıklarıyla karşılayan Yunan medyası, Washington ve Atina arasındaki işbirliğinin yeni alanlara taşınabileceğini yazdı.​​​​​​​Son haritaya göre, Türkiye'nin petrol ve doğalgaz arayacağı yeni bölgeler arasında Rodos ve Girit'in doğusu da yer alıyor.​​​​​​​Yunan basını, Haziran ayı başında Yunanistan'ın uluslararası destek aradığını duyurmuştu. Kathimerini gazetesi, ilk sayfasında yer verdiği haberinde 'Türkiye gelecek aylarda petrol aramaya başlamayı planlarken, Yunanistan uluslararası destek arıyor' başlığını kullanmıştı.​​​​​​​Rodos ve Girit açıklarındaki muhtemel faaliyetlerin Atina'da alarm zillerinin çalmasına yol açtığını aktaran gazete, Yunanistan'ın bölgeye fırkateyn göndermeye hazırlandığını yazmıştı.​​​​​​​Yunanistan Ulusal Güvenlik Danışmanı yardımcısı Thanos Dokou ise, Türkiye ile gelinen noktayı bir televizyon kanalında değerlendirmiş, Avrupa Birliği (AB) ve ABD'den destek açıklamaları gelse de durumun iç açıcı olmadığını itiraf etmişti: "Bir süre daha Türkiye-Libya mutabakat zaptı ile yaşamak zorunda kalacağız.​​​​​​​Libya'da çatışmanın dengesi değişti. Eli güçlüyken Hafter'e destek verdik. Ancak şimdi görülüyor ki savaş alanında kaybediyor ve belki de siyasi günleri de sayılıdır. Hafter heran gidebilir. Bazı ülkeler krizde askeri bölümün sona erdiğini ve bu konuda yapılabilecek bir şey olmadığını söylüyor. Atina Libya konusunda yanlış yol izledi. Bunu ifade etmek isterim." .​​​​​​​Yunan medyası, Thanos Dokou'nun televizyon ekranından sarfettiği sözlerin fazlasıyla karamsar olduğu yorumlarını yapıyor.​​​​​​​Aynı günlerde bir televizyon kanalına konuşan Güney Kıbrıs Başbakanı Nikos Anastasiadis ise, diplomasiyi terk edip Türkiye ile bir savaşa girmenin Kıbrıs Hellenizminin sonunu getireceğini itiraf etmişti: "Bir savaş istemiyorum, sözlerim karamsarlık veya boyun eğme değil gerçeklik. Diplomasi çözüm için 'tek silah'."Televizyon kanalı RIK'e konuşan Güney Kıbrıs Başbakanı Anastasiadis, diplomasiyi terk edip Türkiye ile bir savaşa girmenin Kıbrıs Hellenizminin sonunu getireceğini itiraf etmişti:​​​​​​​Yunanistan, 1974'ten bu yana Türkiye ile arasında tek anlaşmazlığın 'kıtasahanlığının belirlenmesi' olduğunu ve bu anlaşmazlığın Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda çözülmesi gerektiği görüşünü savunuyor.​​​​​​​Atina yönetimi, 'Yunan adalarının kendi kıtasahanlıklarına ve MEB alanlarına sahip olduğunu' resmen açıklasa da, bugüne dek varsaydığı kıtasahanlıklarının koordinatlarını BM'ye bildirmiyor.

20Sadece Türkiye'nin BM'ye bildirdiği ve Türkiye'ye ait olduğu varsayılan kıtasahanlıklarının koordinatlarına itiraz etmekle yetiniyor.​​​​​​​Yunanistan'ın adalara ait olduğunu öne sürdüğü kıtasahanlık alanlarını belirlemekten kaçınmasının ardında, 1982 tarihli BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni imzalamasından kaynaklanan 'Karasularını 12 mile uzatma hakkını saklı tutmak istemesinin' yattığı öne sürülüyor.​​​​​​​Bu anlaşmayı imzalamayan Türkiye ise 1995'te TBMM de alınan kararla Yunanistan'ın karasularını 12 mile çıkarmasını 'casus belli' yani savaş nedeni olarak kabul edeceğini açıklamıştı.​​​​​​​Türkiye, Yunanistan'la deniz sınırının dolayısıyla iki ülkeye ait kıta sahanlığının sınırlarının henüz bir anlaşmayla belirlenmediğini vurguluyor. Ankara ayrıca Yunanistan'ın Doğu Ege Adaları'nı, 1923 Lozan Antlaşması ve 1947 Paris Antlaşması hükümlerine aykırı şekilde silahlandırdığına dikkat çekiyor.​​​​​​​Türkiye, 27 Kasım 2019'da uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile deniz yetki alanları sınırlandırmasına dair mutabakat muhtırası imzaladı. Söz konusu anlaşmayla birlikte, Türkiye-Yunanistan ilişkilerindeki kıta sahanlığı sorunu bir kez daha su yüzüne çıktı.​​​​​​​Peki, Türkiye Libya'da ve bütün Akdeniz'de dengeleri nasıl değiştirdi?New York Times, Mayıs ayında yayınladığı bir haberde, Türkiye destekli güçlerin Libya'da elde ettiği zaferlerin General Halife Hafter'in planlarına büyük darbe vurduğunu bildirmişti. Haberde, söz konusu zaferlerin Türkiye'nin Libya'da mücadele eden yabancı ülkeler arasında belirleyici bir güç olarak yerini alışına işaret ettiği vurgulanmıştı. Haberde ayrıca Hafter güçlerinin eline yeni ulaşan Rus hava savunma sistemlerinin SİHA'larla yok edildiği kaydedilmişti.​​​​​​​NYT'nin haberi şöyle devam ediyordu: "Zaferler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ocak'ta asker ve SİHA'lar göndermesine kadar, zayıf ve Hafter güçleri tarafından etrafı sarılmış görünen Birleşmiş Milletler destekli Trablus hükümetinin kaderini, çarpıcı bir şekilde değiştirdi.​​​​​​​Bu, Türkiye'nin 100 yıldan uzun süre önce Osmanlı İmparatorluğu'nun sona ermesinden bu yana, petrol zengini Kuzey Afrika ülkesine yaptığı en güçlü müdahaleydi."​​​​​​​Düşünce kuruluşu Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin bir brifinginin 'Artık Türkiye'nin Libyası oldu' başlığını taşıdığını söyleyen New York Times, Hafter'in bir yıldan uzun süre önce Trablus'u ele geçirmek için saldırı başlattığını ve aralarında Rusya'nın da bulunduğu destekçilerini Libya'nın geleceğinde önemli bir rol oynama konumu sağladığını vurgulamıştı..​​​​​​​Ancak gazete, Mayıs ayında Trablus hükümetine sadık güçlerin ele geçirdikleri, Birleşik Arap Emirlikleri'nin satın aldığı, Rus malı bir hava savunma sistemiyle geçit töreni yaptıkları ve bunun Hafter'in en güçlü iki dış destekçisini hedef alan bir aşağılama olduğunu kaydetmişti.

30New York Times, Türkiye'nin Libya'daki başarılarının darbeci Abdülfettah El Sisi'nin önderliğindeki Mısır'da kaygı yarattığını ve Ankara'nın yeni nüfuzunu Libya'da daimi bir askeri varlık elde etmek için kullanma ihtimalinin, Kahire'de alarm zillerinin çalmasına yol açtığını belirtmişti.​​​​​​​Libya ordusu, yaklaşık 1 yıllık kuşatmayı tamamen bitirmek ve Hafter güçlerini yenilgiye uğratmak için geçen ay Öfke Volkanı Operasyonu'na girişmişti. Ordu birlikleri, 18 Mayıs'ta ülkenin batısındaki stratejik Vatiyye Üssü'nü Hafter'den kurtarmış ve birçok ilçe ile yerleşim yerini milislerden temizlemişti.​​​​​​​Türk üretimi silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) Hafter'e Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından verilen Rus hava savunma sistemi Pantsir'leri imha etmesi ise, tüm dengeleri alt üst etti.​​​​​​​Ne yapacağını bilemeyen savaş ağası Hafter, bu kez doğrudan Rusya'dan yardım istedi ve Suriye'den havalanan sekiz Rus savaş uçağı Libya'ya indi. Hafter'e verilen altı Mig-29 ve iki Su-24 savaş uçaklarından biri ise, Cufra Hava Üssü'ne indikten sonra Amerikan uyduları tarafından görüntülendi.​​​​​​​Bir açıklama yapan Amerikan ordusu ise, yeni fotoğraflarla Rusya'nın Libya'ya savaş uçakları gönderdiğini resmen duyurdu. ABD Afrika Komutanlığı (AFRICOM), söz konusu uçakların paralı askerler Wagner Grubu'na taarruz desteği için Suriye'den Libya'ya uçtuğunu bildiriyor.​​​​​​​Açıklamada, "Rus uçakları, Rusya'daki bir hava üssünden gelip Rusya menşeli olduğunu kamufle etmek için Suriye'de tekrar boyanarak Libya'ya geçti" denildi.​​​​​​​AFRICOM'un açıklamasındaki en dikkat çekici bölümlerden biri, Rusya'nın uzun süredir Libya'da oynadığı rolü inkar ettiğini ancak şimdi bunu inkar edemeyeceği oldu. AFRICOM Komutanı Orgeneral Stephen Townsend ise, Libya'da yaşananların adını tam olarak koydu: "Rusya uzunca bir zaman Libya'daki çatışmalara müdahalesinin tam boyutunu inkar etti ancak artık inkar yok.​​​​​​​Rusya dördüncü nesil savaş uçaklarını oraya gönderirken adım adım izledik. Rusya'dan devlet desteği olmadan ne Hafter güçleri ne de özel güvenlik şirketleri o uçakları silahlandırıp kullanamaz. Dünya, Hafter'in bir hava operasyonu düzenleyeceğini ilan ettiğini duydu. Bu, Rus paralı pilotlarının Libyalıları bombalamak için kullanacağı Rus uçaklarıyla yapılacak."​​​​​​​ABD Avrupa ve Afrika Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Jeff Harrigian da, Rusya'nın sonraki adımlarına işaret etti: "Rusya, Libya'da kıyılardaki üsleri ele geçirirse bir sonraki adımı uzun menzilli Geçişe Kapatma ve Alan Hakimiyeti (A2AD) silahlarını (hava savunma sistemleri) oraya yerleştirmek olacaktır. O gün geldiğinde, Avrupa'nın güney kanadı için büyük bir güvenlik kaygısı söz konusu olacaktır" dedi.​​​​​​​İç savaş ülkesi, Libya, Türkiye ve Trablus yönetimi arasında Kasıma ayında imzalanan bir anlaşmayla dünya gündemine girdi. Söz konusu anlaşma, Doğu Akdeniz'deki deniz yetki alanlarını belirliyordu. Mısır, İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan'ı şoka uğratan anlaşma, beklendiği gibi bölgede depreme yol açtı.

40Uluslararası toplum anlaşmanın yol açtığı sarsıntıyla çalkalanırken, İngiliz The Guardian gazetesi, Libya'ya Sudan'dan yeni paralı askerlerin geldiğini manşetinden duyurdu. Habere göre, yüzlerce paralı asker Libya'ya getirilmişti. Sudanlı bir komutanın verdiği bilgiye göre, Aralık ayı itibarıyla 3 bin kadar Sudanlı paralı asker General Hafter için Libya'daydı. Militanların liderlerinden biri, "Paralı asker olduğumuzu biliyorum, onur ve şerefimiz için savaşmıyoruz. Buradaki misyonumuzu tamamlayınca evimize döneceğiz" demişti.​​​​​​​Türkiye ise, Akdeniz'deki müttefiki Libya için 2019'un son günlerinde yeni bir hamle yaptı, asker gönderme tezkeresini meclise getirdi ve çıkan sonucun ardından Türk birlikleri Libya'ya gitmeye başladı.​​​​​​​40 yılı aşkın bir süredir Libya siyasi arenasında yer alan General Hafter, 1969'da askeri bir darbeyle Kral İdris'i deviren Albay Muammer Kaddafi önderliğindeki subaylar arasındaydı. Ama 1980'lerde Çad ile çatışmalara giren Libya askerlerinin başında görevlendirilmesi ile kaderi değişti. Libya, Fransızların desteklediği Çad'a yenildi, 1987'de 300 askeri ile birlikte Hafter de esir alındı.​​​​​​​Serbest bırakıldığında Kaddafi onu hain ilan etmişti. Hafter 20 yılını eski Libya liderini devirmek üzere harcayacaktı. Bunu ABD'nin Virginia eyaletinde sürgünde yaptı. Burada muhalif Libya Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin askeri lideri olarak görev yaparken ABD istihbarat teşkilatı CIA ile işbirliği halinde çalıştığı tahmin ediliyordu.​​​​​​​Kaddafi döneminde Hafter tipik bir hain olarak görülüyor, ABD'ye kaçışı ile askeri okullarda olumsuz örnek vaka olarak anlatılıyordu. Libya'yı 1969'dan 2011'e kadar demir yumrukla yöneten Muammer Kaddafi, muhaliflerden kaçmaya çalışırken yakalanıp linç edilmiş ve Kuzey Afrika ülkesinde bir sayfa kapanmıştı.​​​​​​​Hafter, Kaddafi'ye karşı ayaklanmanın başladığı 2011'de Libya'ya dönerek ülkenin doğusundaki muhalif güçlere komuta etti. Kaddafi düştükten sonra Hafter iki yıldan uzun süre yargılandı. Şubat 2014'te televizyona çıkıp kurulan hükümete karşı ayaklanmaları çağrısı yaptı.​​​​​​​Libya'nın doğusundaki Bingazi'yi Şubat 2016'da kontrolü altına alan Hafter, Derne'ye kadar ilerledi. Peşinden Akdeniz sahil şeridinde Petrol Hilali adıyla bilinen bölgedeki limanları ele geçirdi. Aynı yılın Eylül ayında kendisini mareşal ilan etti. Hafter Libya tarihinde mareşal rütbesine gelen ilk asker olmuştu.​​​​​​​Doğudaki kentlerden sonra batıya, Trablus'a yönelen Hafter, Ocak 2015'te BBC muhabiri Feras Kilani'ye bir röportaj vermişti. Kilani, Hafter'i "Eski tarz asker olarak siyasete inancı yok görünüyor" cümlesiyle tarif ediyor. Kilani, Hafter'e "Ülkenin yeni Kaddafi'si olmayı mı planlıyorsunuz?" diye sorduğunda ise "Hayır" diye yanıtlamıştı öfkeyle.​​​​​​​Nüfusu 6.4 milyon olan Kuzey Afrika ülkesinin yüzölçümü 1.77 milyon kilometrekare. Libya, seyrek nüfuslu olmasına rağmen dünyanın en kaliteli petrol rezervlerinin üzerinde oturuyor. Bu rezervler, ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılasının yarısından ve devlet gelirlerinin yüzde 75’inden daha fazlasına karşılık geliyor. OPEC üyesi Libya, varlığı kanıtlanmış petrol rezervleri arasında büyüklük açısından Afrika’da birinci, dünyada dokuzuncu sırada yer alıyor.​​​​​​​Herhangi bir resmi istatistik mevcut değil ancak birçok araştırmacı nüfusun üçte birinin işsiz ve yoksul olduğunu ve bu sayının genç Libyalılar arasında daha da yüksek olduğunu söylüyor.

50Doğuda Mısır, güneydoğuda Sudan, güneyde Nijer ve Çad ile batıda Cezayir ve Tunus ile komşu olan Libya toprakalrı, 16. yüzyıldan 1911 yılına kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası olarak varlığını sürdürdü. 1911'de Trablusgarb Savaşı'nın ardından İtalya tarafından işgal edilen Libya, 1951 yılında bağımsızlığını kazandı.

Bu haber 200901 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Filistinliler 1948'den bu yana
Filistinliler 1948'den bu yana "felaketi" yaşıyor
Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sandığın telafisi olmaz
Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sandığın telafisi olmaz