UMH'ye bağlı Libya Parlamentosu'ndan flaş karar
Giriş Tarihi: 24.2.2020 19:31 Güncelleme Tarihi: 24.2.2020 19:58
UMH'ye bağlı Libya Parlamentosu, Cenevre'de Hafter tarafıyla yapılan siyasi görüşmelere katılmayacağını açıkladı.
Birleşmiş Milletler (BM) nezdindeki meşru Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı Libya Parlamentosu, İsviçre'nin Cenevre kentinde ülkede çatışan taraflar arasında başlatılan görüşmelere katılmayacaklarını açıkladı.
Son dakika: Libya Parlamentosu'ndan flaş karar!
Son dakika haberine göre UMH'ye bağlı Libya Parlamentosu, Cenevre'de darbeci Hafter tarafıyla yapılan siyasi görüşmelere katılmayacağını açıkladı. Cenevre'de 3 Şubat'ta başlayan ve 5 üyesinin UMH, diğer 5 üyesinin de Halife Hafter'e bağlı silahlı grup Libya Ulusal Ordusu tarafından belirlendiği 5+5 formatındaki ortak askeri komite toplantılarının ilk turu 8 Şubat'ta sona ermişti.
Birleşmiş Milletler (BM) nezdindeki meşru Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı Libya Parlamentosu, İsviçre'nin Cenevre kentinde ülkede çatışan taraflar arasında başlatılan görüşmelere katılmayacaklarını açıkladı.
ASKIYA ALINDI
Parlamento Başkanı Hammude Ahmed es-Seyyale düzenlediği basın toplantısında, "Parlamento, askeri operasyonların durdurulması ve yerinden edilenler ile mültecilerin evlerine dönüşü gibi askeri ve insani süreçlerde ilerleme sağlanıncaya kadar Cenevre'deki siyasi diyaloğa katılımını askıya almayı kararlaştırdı." dedi.
Parlamentonun BM misyonuna bu konuda bir mektup gönderme kararı aldığını aktaran Seyyale, mektubun diyaloğa bağımsız bloklardan katılanların isimlerinin ve bu kişilerin seçilme kriterlerinin taraflara açıklanması gibi konuları içerdiğini belirtti.
UMH, ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in Trablus Limanı'na 18 Şubat'ta düzenlediği roketli saldırının ardından Libya'da kalıcı ateşkes sağlamayı amaçlayan, Cenevre'deki 5+5 formatındaki ortak askeri komite toplantılarının yanı sıra Hafter tarafıyla yapılan "siyasi ve ekonomik toplantıları" da askıya aldığını açıklamıştı.
Ancak bazı BM yetkililerinin iki gün sonra toplantıların tekrar başladığına ilişkin açıklamalar yapması kafa karışıklığına neden olmuş, 22 Şubat Cumartesi günü konuşan Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri tartışmalara açıklık getirerek, "Cenevre'deki 5+5 toplantılarına katılmayacaklarını" ifade etmişti.
Parlamento Başkanı Hammude Ahmed es-Seyyale düzenlediği basın toplantısında, "Parlamento, askeri operasyonların durdurulması ve yerinden edilenler ile mültecilerin evlerine dönüşü gibi askeri ve insani süreçlerde ilerleme sağlanıncaya kadar Cenevre'deki siyasi diyaloğa katılımını askıya almayı kararlaştırdı." dedi.
Parlamentonun BM misyonuna bu konuda bir mektup gönderme kararı aldığını aktaran Seyyale, mektubun diyaloğa bağımsız bloklardan katılanların isimlerinin ve bu kişilerin seçilme kriterlerinin taraflara açıklanması gibi konuları içerdiğini belirtti.
UMH, ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in Trablus Limanı'na 18 Şubat'ta düzenlediği roketli saldırının ardından Libya'da kalıcı ateşkes sağlamayı amaçlayan, Cenevre'deki 5+5 formatındaki ortak askeri komite toplantılarının yanı sıra Hafter tarafıyla yapılan "siyasi ve ekonomik toplantıları" da askıya aldığını açıklamıştı.
Ancak bazı BM yetkililerinin iki gün sonra toplantıların tekrar başladığına ilişkin açıklamalar yapması kafa karışıklığına neden olmuş, 22 Şubat Cumartesi günü konuşan Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri tartışmalara açıklık getirerek, "Cenevre'deki 5+5 toplantılarına katılmayacaklarını" ifade etmişti.
Libya Parlamentosundan Cenevre kararı: Görüşmelere katılmayacaklar
UMH'ye bağlı Libya Parlamentosu, Cenevre'de Hafter tarafıyla yapılan siyasi görüşmelere katılmayacağını açıkladı. Parlamento Başkanı Hammude, "Parlamento, askeri operasyonların durdurulması ve yerinden edilenler ile mültecilerin evlerine dönüşü gibi askeri ve insani süreçlerde ilerleme sağlanıncaya kadar Cenevre'deki siyasi diyaloğa katılımını askıya almayı kararlaştırdı" ifadelerini kullandı.
Libya'da UMH bünyesindeki tüm unsurlar Trablus'ta buluşmuştu.
Birleşmiş Milletler (BM) nezdindeki meşru Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı Libya Parlamentosu, İsviçre'nin Cenevre kentinde ülkede çatışan taraflar arasında başlatılan görüşmelere katılmayacaklarını açıkladı.
Parlamento Başkanı Hammude Ahmed es-Seyyale düzenlediği basın toplantısında, "Parlamento, askeri operasyonların durdurulması ve yerinden edilenler ile mültecilerin evlerine dönüşü gibi askeri ve insani süreçlerde ilerleme sağlanıncaya kadar Cenevre'deki siyasi diyaloğa katılımını askıya almayı kararlaştırdı." dedi.
OYNAT 00:00
NELER OLUYOR | Libya'da kim kiminle savaşıyor, Türkiye neden asker gönderiyor?
2011 yılında Kaddafi'nin öldürülmesiyle bir türlü istikrar sağlayamayan Libya, Türkiye ve dünya gündeminin en üst sıralarında yer alıyor. Suudi Arabistan'dan Mısır'a, Fransa'dan Rusya'ya kadar birçok ülke Libya'daki gelişmeleri çok yakından takip etmekle kalmıyor, hem askeri hem de diplomatik olarak bu ülkede söz sahibi olmaya çalışıyor. Avrupa'nın güney kapısı konumunda olan ve zengin petrol kaynakları ile öne çıkan Libya, özellikle Doğu Akdeniz'deki gelişmelerle birlikte kilit ülke haline geldi.
Peki Libya'da neler oluyor? Kim kimle savaşıyor? Türkiye neden bu ülkeye asker gönderiyor? 'Neler Oluyor?' serisinin ilk bölümü 'Libya'da neler oluyor?' ile karşınızdayız.
BAE'den darbeci Hafter'e 100 uçak dolusu askeri takviye!
Darbeci Hafter’e yardımlarını saklamayan BAE, 12 Ocak’tan bu yana 6 bin tondan fazla yük taşıyabilecek 100 kargo uçağı gönderdi. Libya’nın Birleşmiş Milletler nezdindeki meşru temsilcisi Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne bağlı güçlerin yürüttüğü Öfke Volkanı Operasyonu resmi sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada günde 2-3 sefer yapan bu kargo uçaklarının bazen takip sisteminin dışına çıkarak indiği hava üssünü gizlemeye çalıştığı, bazılarının ise Libya'nın doğusu ve Mısır’ın batısındaki askeri hava üslerine inişinin kaydedildiği aktarıldı.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'e destek amacıyla 12 Ocak'tan itibaren 6 bin tondan fazla yük taşıyabilecek 100 ayrı kargo uçuşu düzenledi.
Libya'nın Birleşmiş Milletler nezdindeki meşru temsilcisi Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne bağlı güçlerin yürüttüğü Öfke Volkanı Operasyonu resmi sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, BAE'nin Hafter milislerine 43 gün içinde 100 uçaklık mühimmat taşıdığını duyurdu.
Açıklamaya göre, BAE'nin Abu Dabi Emirliğindeki askeri üslerden havalanan kargo uçaklarının, Libya'nın doğusuna gittiği tespit edildi.
BAE'ye ait iki askeri havalimanından 12 Ocak-23 Şubat tarihleri arasında Libya'nın doğusuna doğru havalanan 100 kadar uçuşun, numaraları, tarihleri, uçak tipleri ve indikleri olası hava üslerini detaylandıran dökümün yer aldığı açıklamaya göre, uçak tiplerinin toplamı 6 bin 190 tonun üzerinde kargo taşıdı.
Açıklamada, günde 2-3 sefer yapan bu kargo uçaklarının bazen takip sisteminin dışına çıkarak indiği hava üssünü gizlemeye çalıştığı, bazılarının ise Libya'nın doğusu ve Mısır'ın batısındaki askeri hava üslerine inişinin kaydedildiği aktarıldı.
"UÇAKLARDA PARALI SAVAŞÇILAR DA OLABİLİR"
Bu uçaklarda askeri malzemenin yanı sıra bölgedeki ülkelerden paralı savaşçıların taşınma ihtimali üzerinde duruluyor.
Bazı uçakların 150 ton taşıma kapasitesine sahip Antonov-124 tipinde olması yapılan takviyenin büyüklüğüne işaret ediyor.
Bölgede yıkıcı politikalara imza atan Abu Dabi yönetimi, Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in mali, askeri ve siyasi alanda en koyu destekçileri arasında yer alıyor. Emirliklerin, Sudanlıları güvenlik şirketinde çalışacakları vaadiyle paralı asker olarak Libya'ya götürdüğü ortaya çıkmıştı.
Libya'da Türkiye ve Rusya'nın ortak çağrısıyla devreye giren 12 Ocak'taki ateşkesten sonraki müzakere masalarında Hafter'in ateşkes anlaşmalarını imzalamamasının arkasında BAE'nin bu yönde telkini olduğu uluslararası basında sıkça zikredildi.
.BAE Prensi Muhammed bin Zayid'den kirli Libya oyunu
BAE’nin parayla kandırarak Libya’da isyancı Hafter’in hizmetine verdiği Sudanlı gençler ülkelerine dönüyor. Kaynaklar, BAE diye Libya’ya cepheye gönderilen gençlerin aracı güvenlik şirketinden 30 bin dolar tazminat talep ettiğini aktardı. Çoğu geçen sene kasım ayı sonunda gitmeye başlayan gençlerin aileleri Sudan’ın başkenti Hartum’da son 1 haftadır gösteriler düzenliyor.
Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) sahibi olduğu "Black Shield" güvenlik şirketinin BAE'de çalışmak üzere kandırarak Libya'ya götürdüğü 19-20 yaşlarındaki yüzlerce Sudanlı genç Orta Doğu'nun gündemine oturdu. Sudan'daki yoksulluk nedeniyle para kazanmak için yurtdışında iş arayan gençler aylık 500 dolar (2980 TL) maaş karşılığında önce Birleşik Arap Emirlikleri'ne götürüldü. Burada çölde askeri eğitime alınan gençler savaş bölgelerine gönderilecekleri söylenmeden bu duruma 'psikolojik' olarak hazırlandı.
Yüzlerce genç daha sonra hiçbir açıklama yapılmaksızın Libya'da isyancı Halife Hafter'in kontrolündeki Bingazi ve çevresindeki petrol sahalarını korumak için Libya'ya gönderildi. Çoğu geçen sene kasım ayı sonunda gitmeye başlayan gençlerin aileleri Sudan'ın başkenti Hartum'da son 1 haftadır gösteriler düzenliyor.
Baskılar sonrasında gençlerin bir kısmı geri dönmeye başladı. Geçen hafta yaklaşık 50 genç geri dönerken, Bugün 247 Sudanlı gencin Sudan'a geri dönmesi bekleniyor. Libya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Muhammed Giblawi ise Sudan hükümetine söz konusu Sudanlı gençlerin korunması ve ülkelerine alınması konusunda resmi bildirimde bulunduklarını söyledi.
30 BİN DOLAR TAZMİNAT
Hürriyet'in ulaştığı Sudanlı kaynaklar, kandırılan Sudanlı gençler BAE'nin sahibi olduğu güvenlik şirketinin kandırmacasını uluslararası kamuoyuna taşımak konusunda kararlı olduğunu belirtti. Yasadışı bir şekilde Hafter'in hizmetine verilen Sudanlı gençler, güvenlik şirketinin temsilcisine kişi başı 30 bin dolar (178.5 bin TL) tazminat talep ettiklerini bildirdi. Black Shield şirketi skandalı ardından olayın üstünü örtmek için Sudanlı gençlere BAE'de çalışma teklifini getirse de kandırılan askerler bu teklifi reddetti. Yerel kaynaklar, ülkeye varan Sudanlı gençlerin arkadaşlarının da tamamen dönmesinin ardından başlarından geçen trajedi hakkında toplu bir açıklama yapmayı planladığını belirtiyor. Sudanlı gençlerin BAE yerine Libya'da görevlendirilmesi üzerine aileleri BAE'nin Hartum Büyükelçiliği ve Sudan Dışişleri Bakanlığı önünde gösteri düzenlemeye başlamıştı. BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed ülkenin Ortadoğu'daki saldırgan dış politikasını yöneten isim olarak biliniyor. Zayed'in sahibi olduğu Black Shield şirketi ise gençlerin kandırıldığı yönündeki suçlamaları reddediyor.
İngiliz The Guardian gazetesine konuşan Hossam Saifuddin isimli bir genç, "Bize nereye gittiğimiz konusunda yalan söylediler. Biz nerede olduğumuzu sorduğumuzda bize Emirlik'in güneyindeki Sveihan'a gittiğimizi söylediler ancak bir süre sonra tuvaletlerdeki Bingazi yazılarını gördük" ifadesini kullandı. Güvenlik görevlisi olmak isterken paralı askere dönüşen Sudanlı gençlerin Bingazi'de penceresiz ve çok kötü şartlara sahip bir binada kaldığı belirtildi. Anadolu Ajansı'na konuşan Sudanlı Mahmud Ahmed Abdu isimli genç ise Black Shield güvenlik şirketinin müdür yardımcısının BAE ordusunda tuğgeneral rütbesinde biri olduğunu söyledi. The Guardian gazetesi 25 Aralık tarihli haberinde yüzlerce Sudanlı paralı askerin Hafter'in cephesinde savaşa katıldığını duyurmuştu. Hafter, 4 Nisan 2019'dan bu yana Birleşmiş Milletler'in tanıdığı Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin kontrolündeki Trablus'u ele geçirmek için saldırılar düzenliyor.
HAFTER MİLİSLERİ YERLEŞİMİ VURDU
Libya'da isyancı Halife Hafter'e bağlı milislerin başkente yönelik saldırılarında Ebu Selim ilçesine bağlı bir mahalle vuruldu. Anadolu Ajansı'nın haberine göre Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde meşru Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı güçlerin yürüttüğü Burkan el-Gadab (Öfke Volkanı) Operasyonu'nun resmi sosyal medya hesabından yapılan açıklamaya göre, Hafter milislerinin Trablus'a yönelik saldırılarında Ebu Selim ilçesinde bir mahalleye bomba isabet etti. Saldırıda bir kişi yaralanırken, evler ve binek araçlar hasar gördü.
Katil emir! BAE suikast timi Yemen'de 200 kişiyi öldürdü
BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed’in kurdurduğu suikast timi, Yemen’de 2015’ten bu yana 200 kişiye suikast yaptı. BAE, kiralık katil Muhammed Dahlan’ın liderliğindeki suikast şebekesine cinayet başına ödeme yapıyor. Yemen’in önde gelen siyasetçileri ve kanaat önderlerini hedef alan suikastlerin emrini bizzat bin Zayed veriyor.
Yemen'in geçici başkenti Aden'de 2015'ten bu yana 200 kişinin suikast sonucu hayatını kaybettiği bildirildi. Ülkedeki sivil toplum örgütlerinden Aden'de Suikast Kurbanlarını Savunma Koordinasyonu'nun düzenlediği panele hukukçular, insan hakları ve sivil toplum aktivistleri katıldı.
Panelde konuşan Koordinasyon kurucularından Avukat Enver el-Yafii, Aden'de 2015'ten bu yana suikastla öldürülenlerin 200 kişiye ulaştığını söyledi.
Yafii söz konusu suikast olaylarının faili meçhul olarak kayda geçtiğini belirtti. Üyelerden avukat Afra Hariri panelde yaptığı konuşmada, suikastların faillerini ortaya çıkarma konusunda yetersiz kalmaları nedeniyle güvenlik güçlerini bu saldırıların birer parçası olmakla suçladı. İran destekli Husi milislerin Aden'den 2015'ten itibaren çıkarılmasının ardından kentte etkin kişilerinin hedef alındığı çok sayıda suikast düzenlendi. Ekim 2018'de Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) başta Yemen olmak üzere bölge ülkelerinde önde gelen gelen siyasetçileri ve kanaat önderlerini suikast düzenlemekle görevli "Mızrak Görev Grubu" adında bir tim kurduğu ortaya çıkmıştı. Yemen'deki suikastlerden bu timin sorumlu olduğu değerlendiriliyor.
DAHLAN ARACILIĞI İLE KURULDU
Amerika merkezli BuzzfeedNews haber sitesi Muhammed bin Zayed'in Ortadoğu çapında siyasi suikastler yürütmekle görevli, Amerikalı paralı askerlerden oluşan bir suikast yapısı kurduğu fotoğraflarla belgelemişti. Suikast şebekesinin ana hedefinin, Yemen olduğu haberde belirtilmişti. BAE'nin kirallık katillerinin suikast listesinde Yemen'in önde gelen siyasi muhalif liderleri bulunuyordu.
MBZ ONAY VERDİ
BAE'nin kiralık katil Muhammed Dahlan'ın aracılığı ile kurulan suikast şebekesine her cinayet başına ödeme yapıldığı belirtiliyordu. Suikast operasyonlarına onayın bizzat BAE Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed (MBZ) tarafından veriliyordu.
HEDEF KARTLARI
Suikast operasyonlarını yürüten katil ordusuna hedef bilgileri, BAE tarafından bilgi kartları aracılığı ile veriliyordu. Bu kartlarda suikast yapılacak kişinin adı, telefon numarası, konumu, araba markası vb. bilgiler yer alıyordu. Kartın sağ üst köşesinde ise, Muhammed bin Zayed'e bağlı BAE Ulusal Muhafızlarının logosu bulunuyordu.
YORUMLAR