Suud gazete, DEAŞ'ın ilk devleti 1299-1923 başlıklı iftiralarla dolu bir makale yayımladı.
Giriş Tarihi: 27.3.2019 23:57 Güncelleme Tarihi: 28.3.2019 07:41
Dünyanın, ABD'nin Golan Tepeleri kararına verilen tepkilere odaklandığı bugünlerde dikkati terör örgütü DEAŞ'a çekmek isteyen Zahiri'nin makalesinde, Osmanlı Devleti'ne yönelik iftiralar şöyle sıralandı:
Suudi Arabistan'da Ukaz gazetesi, Hani ez-Zahiri'nin kaleme aldığı "DEAŞ'ın ilk devleti 1299-1923" başlıklı iftiralarla dolu bir makale yayımladı.
Uzun süredir Türkiye'ye karşı asparagas haberlerle öne çıkan Suudi Arabistan'ın Ukaz gazetesi, son günlerdeki ABD'nin "Golan Tepeleri" kararını tanımasından sonra Türkiye'nin verdiği tepkiler üzerine yeniden karalama kampanyası başlattı.
Suudi Arabistan'ın yarı resmi medya organlarından "Ukaz" gazetesi, Osmanlı Devleti'ni, terör örgütü DEAŞ'in sözde "devletine" benzetme iftirasında bulundu.
Ukaz gazetesi yazarlarından Hani ez-Zahiri'nin kaleme aldığı "DEAŞ'ın ilk devleti 1299-1923" başlıklı iftiralarla dolu bir makaleyi yayımlayarak, Osmanlı'yı sömürgecilikle suçlamaya çalıştı.
Dünyanın, ABD'nin Golan Tepeleri kararına verilen tepkilere odaklandığı bugünlerde dikkati terör örgütü DEAŞ'a çekmek isteyen Zahiri'nin makalesinde, Osmanlı Devleti'ne yönelik iftiralar şöyle sıralandı:
"Daha önceki makalelerimde sürekli Ebubekir el-Bağdadi'nin devletinden, DEAŞ'ın ikinci devleti diye bahsettim. Çünkü DEAŞ'tan önce kuruluşu, suçları, katliamları ve hatta yıkılışından sonra askerlerini tıpkı fareler gibi Arap dünyasından çekme aşamalarından geçen bir devlet vardı.. O da kendini sahte bir şekilde Osmanlı Devleti olarak tanıtan ancak gerçekte DEAŞ'ın birinci devleti idi."
Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Halid Abbas Taşkendi'nin "Yeni Osmanlı, atalarının imparatorluğunda ne arıyor?" başlığıyla yazdığı diğer bir makalede de Osmanlı tarihini iftiralarla çarpıtma cüretinde bulunuldu.
Osmanlı Devleti'nin ismini çarpıtmakla başlayan makalede, Osmanlı Hanedanı'ndan birtakım isimler aktararak İslami isimlerle uyuşmadığı dolayısıyla devletin kurucusu Osman Gazi'nin adını da "Utman" olarak tanıtmaya çalıştı.
Osmanlı Cihan Devleti ve Hanedanı'na çeşitli iftiralarda bulunmak için İslam karşıtı çok sayıda Avrupalı tarihçiden aktarma yapılan makalede, Türk milletlerinin İslam'ı gerçek anlamda benimsemediklerini ve eski putperest inançlarının kalıntılarıyla karışık bir inançla tarihlerini sürdürdükleri yalanına yer verildi.
Bunun da ötesine gidilerek Osmanlı Devleti'nin toplumlarda oluşturduğu kutuplaşmaların İslam dinini olumsuz etkilediği iddia edilen makalede, Osmanlı'nın Balkanlardaki savaşlarının İslam'ı yaymak için değil, ganimetleri elde etmek amacıyla yapıldığı şeklinde kuru iftiralarda bulunuldu.
Uzun süredir Türkiye'ye karşı asparagas haberlerle öne çıkan Suudi Arabistan'ın Ukaz gazetesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıma kararına 2017 yılında tepki gösteren Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik iftiralarla dolu haberler yapmaya hız vermişti.
Son günlerdeki ABD'nin "Golan Tepeleri" kararına karşı tepkilerin yoğunlaşmasıyla birlikte yeniden harekete geçen Ukaz, dün ABD merkezli bir gazeteye dayandırarak verdiği haberde terör örgütü DEAŞ'ın para ve altınlarının Türkiye'ye intikal ettiği iftirasıyla algı oluşturmaya çalıştı.
Önceki yıl terör örgütü PKK'lı bir teröristle yaptığı uzun röportajı yayımlayarak skandal ifadeler kullanan Suudi Arabistan'ın yarı resmi gazetesi Ukaz, Türkiye ve Osmanlı Cihan Devleti aleyhindeki iftiralarla dolu makalelerin devamının geleceğine işaret etti.
Suud gazetesinden büyük küstahlık! Osmanlı'ya DEAŞ benzetmesi!
Kaşıkçı cinayetini hasır altı etmeye çalışan Suudi yönetimine yarı resmi bağlı olan Ukaz Gazetesi'nde, Osmanlı'ya nefret kusan bir makale yayınlandı. Hani ez-Zahiri'nin kaleme aldığı, "DEAŞ'ın ilk devleti 1299-1923" başlıklı iftiralarla dolu makalede, Osmanlı'nın Suudileri sömürdüğü iddia edildi. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Halid Abbas Taşkendi'nin imzasını taşıyan diğer bir makalede ise Osmanlı Cihan Devleti'nin ismi çarpıtılmaya çalışıldı
Suudi Arabistan'ın yarı resmi medya organlarından "Ukaz" gazetesi, Osmanlı Devleti'ni, terör örgütü DEAŞ'in sözde "devletine" benzetme iftirasında bulundu. Ukaz gazetesi yazarlarından Hani ez-Zahiri'nin kaleme aldığı, "DEAŞ'ın ilk devleti 1299-1923" başlıklı iftiralarla dolu bir makaleyi yayımlayarak, Osmanlı'yı sömürgecilikle suçlamaya çalıştı.
OSMANLI ASKERİNE, "FARE" BENZETMESİ
AA'da yer alan habere göre dünyanın, ABD'nin Golan Tepeleri kararına verilen tepkilere odaklandığı günlerde dikkati terör örgütü DEAŞ'a çekmek isteyen Zahiri'nin makalesinde, Osmanlı Devleti'ne yönelik iftiralar şöyle sıralandı: "Daha önceki makalelerimde sürekli Ebubekir el-Bağdadi'nin devletinden, DEAŞ'ın ikinci devleti diye bahsettim. Çünkü DEAŞ'tan önce kuruluşu, suçları, katliamları ve hatta yıkılışından sonra askerlerini tıpkı fareler gibi Arap dünyasından çekme aşamalarından geçen bir devlet vardı. O da kendini sahte bir şekilde Osmanlı Devleti olarak tanıtan ancak gerçekte DEAŞ'ın birinci devleti idi."
"İSMİ İSLAMİ DEĞİL, OSMAN DEĞİL UTMAN"
Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Halid Abbas Taşkendi'nin, "Yeni Osmanlı, atalarının imparatorluğunda ne arıyor?" başlığıyla yazdığı diğer bir makalede de Osmanlı tarihini iftiralarla çarpıtma cüretinde bulunuldu. Osmanlı Devleti'nin ismini çarpıtmakla başlayan makalede, Osmanlı Hanedanı'ndan birtakım isimler aktararak İslami isimlerle uyuşmadığı dolayısıyla devletin kurucusu Osman Gazi'nin adını da "Utman" olarak tanıtmaya çalıştı.
"TÜRKLER KARIŞIK BİR İNANÇ YAŞADI"
Osmanlı Cihan Devleti ve Hanedanı'na çeşitli iftiralarda bulunmak için İslam karşıtı çok sayıda Avrupalı tarihçiden aktarma yapılan makalede, Türk milletlerinin İslam'ı gerçek anlamda benimsemediklerini ve eski putperest inançlarının kalıntılarıyla karışık bir inançla tarihlerini sürdürdükleri yalanına yer verildi.
"İSLAM İÇİN DEĞİL, GANİMET İÇİN SAVAŞTILAR"
Bunun da ötesine gidilerek Osmanlı Devleti'nin toplumlarda oluşturduğu kutuplaşmaların İslam dinini olumsuz etkilediği iddia edilen makalede, Osmanlı'nın Balkanlardaki savaşlarının İslam'ı yaymak için değil, ganimetleri elde etmek amacıyla yapıldığı şeklinde kuru iftiralarda bulunuldu.
KUDÜS'TE, GOLAN'DA SESLERİ ÇIKMADI
Uzun süredir Türkiye'ye karşı asparagas haberlerle öne çıkan Suudi Arabistan'ın Ukaz gazetesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıma kararına 2017 yılında tepki gösteren Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik iftiralarla dolu haberler yapmaya hız vermişti.
Suud gazetesinden Osmanlı'ya DEAŞ iftirası
Suudi Arabistan'da Ukaz gazetesi, "DEAŞ'ın ilk devleti 1299-1923" başlıklı iftiralarla dolu bir makale yayınladı.
Uzun süredir Türkiye'ye karşı asparagas haberlerle öne çıkan Suudi Arabistan'ın Ukaz gazetesi, son günlerde Trump'ın Golan Tepeleri'ni, İsrail'e ait olduğunu tanımasından sonra Türkiye'nin verdiği tepikiler üzerine yeniden karalama kampanyası başlattı.
OSMANLI'YI DEAŞ'IN DEVLETİ YAPTILAR
Suud gazetesi, Osmanlı Devleti'ni, terör örgütü DEAŞ'in sözde "devletine" benzetme iftirasında bulundu.
Ukaz gazetesi yazarlarından Hani ez-Zahiri'nin kaleme aldığı "DEAŞ'ın ilk devleti 1299-1923" başlıklı iftiralarla dolu bir makaleyi yayımlayarak, Osmanlı'yı sömürgecilikle suçlamaya çalıştı.
Dünyanın, ABD'nin Golan Tepeleri kararına verilen tepkilere odaklandığı bugünlerde dikkati terör örgütü DEAŞ'a çekmek isteyen Zahiri'nin makalesinde, Osmanlı Devleti'ne yönelik iftiralar şöyle sıralandı:
"Daha önceki makalelerimde sürekli Ebubekir el-Bağdadi'nin devletinden, DEAŞ'ın ikinci devleti diye bahsettim. Çünkü DEAŞ'tan önce kuruluşu, suçları, katliamları ve hatta yıkılışından sonra askerlerini tıpkı fareler gibi Arap dünyasından çekme aşamalarından geçen bir devlet vardı.. O da kendini sahte bir şekilde Osmanlı Devleti olarak tanıtan ancak gerçekte DEAŞ'ın birinci devleti idi."
OSMAN GAZİ'Yİ UTMAN DİYE TANITTILAR
Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Halid Abbas Taşkendi'nin "Yeni Osmanlı, atalarının imparatorluğunda ne arıyor?" başlığıyla yazdığı diğer bir makalede de Osmanlı tarihini iftiralarla çarpıtma cüretinde bulunuldu.
Osmanlı Devleti'nin ismini çarpıtmakla başlayan makalede, Osmanlı Hanedanı'ndan birtakım isimler aktararak İslami isimlerle uyuşmadığı dolayısıyla devletin kurucusu Osman Gazi'nin adını da "Utman" olarak tanıtmaya çalıştı.
BU TARZ MAKALELER GELECEK DEDİLER
Önceki yıl terör örgütü PKK'lı bir teröristle yaptığı uzun röportajı yayımlayarak skandal ifadeler kullanan Suudi Arabistan'ın yarı resmi gazetesi Ukaz, Türkiye ve Osmanlı Cihan Devleti aleyhindeki iftiralarla dolu makalelerin devamının geleceğine işaret etti.
"DEAŞ'IN ALTINLARI TÜRKİYE'DE"
Son günlerdeki ABD'nin "Golan Tepeleri" kararına karşı tepkilerin yoğunlaşmasıyla birlikte yeniden harekete geçen Ukaz, dün ABD merkezli bir gazeteye dayandırarak verdiği haberde terör örgütü DEAŞ'ın para ve altınlarının Türkiye'ye intikal ettiği iftirasıyla algı oluşturmaya çalıştı.
PKK İLE ÖZEL RÖPORTAJ YAYINLADILAR
Önceki yıl terör örgütü PKK'lı bir teröristle yaptığı uzun röportajı yayımlayarak skandal ifadeler kullanan Suudi Arabistan'ın yarı resmi gazetesi Ukaz, Türkiye ve Osmanlı Cihan Devleti aleyhindeki iftiralarla dolu makalelerin devamının geleceğine işaret etti.
Suudi Arabistan Kaşıkçı cinayetinde uluslararası soruşturmaya karşı çıktı
Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Bandar bin Muhammed El Ayban, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin "uluslararasılaşmasını" kabul etmediklerini bildirdi.
Bayram Altuğ |14.03.2019
Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Bandar bin Muhammed El Ayban, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin uluslararası bir soruşturmaya karşı olduklarını belirtti.
İsviçre'de Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nde devam eden İnsan Hakları Konseyinin 40'ıncı oturumunda, "Evrensel Periyodik İnceleme" kapsamında Suudi Arabistan'daki insan hakları konusu tartışıldı.
Konseye hitap eden El Ayban, Kaşıkçı cinayeti için "talihsiz kaza" tabirini kullanarak, cinayet karşısında Suudi makamlarının "dehşete düştüğünü" ve "bu çirkin suçu" çözmek için gerekli tedbirleri aldıklarını savundu.
Kaşıkçı cinayeti şüphelilerinin savcılık makamı tarafından sorguya çekildiğini anlatan El Ayban, yasal haklarının kendilerine bildirildiğini ve mahkemenin üç kez duruşma yaptığını söyledi.
El Ayban'ın, şüphelilerin sayısı, isimleri ve makamlarıyla ilgili konseye herhangi bir aktarımda bulunmaması dikkati çekti.
Suudi Arabistan'ın soruşturmayı uluslararası hukuka uygun ve şeffaflık içinde yürüttüğünü savunan El Ayban, Kaşıkçı soruşturmasının "uluslararasılaşmasını" kabul etmediklerini vurguladı.
El Ayban'ın ardından söz alan İngiltere temsilcisi ise Kaşıkçı cinayeti soruşturmasının uluslararası standartlara uygun bir şekilde yürütülmesini beklediklerini söyledi. Başta İnsan Hakları İzleme Örgütü olmak üzere pek çok sivil toplum kuruluşu temsilcisi de soruşturmaya uluslararası uzmanların dahil edilmemesine tepki gösterdi.
Bunun üzerine tekrar söz alan El Ayban, ülkesindeki Kaşıkçı cinayeti duruşmalarına birkaç diplomatın da katıldığını söylemekle yetindi. Ayrıca, ülkesinde kişilerin ifade özgürlüğünü kullandıkları gerekçesiyle tutuklandıkları iddialarının da doğru olmadığını ileri sürdü.
36 ülkenin çağrısına ret
Konseyin 7 Mart'taki oturumunda, 28 AB üyesinin dahil olduğu 36 ülke, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetini "en sert" şekilde kınamış, sorumlulardan hesap sorulması çağrısında bulunmuştu.
İzlanda'nın BM Cenevre Ofisi Nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Harald Aspelund, 36 ülke adına konseye hitaben okuduğu ortak bildiride, Suudi Arabistan'ı BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard'ın yürüttüğü soruşturma da dahil cinayete ilişkin tüm soruşturmalarda iş birliği yapmaya davet etmişti.
El Ayban'ın, bugün konseyde yaptığı konuşma 36 ülkenin çağrısına, "olumsuz cevap" olarak değerlendirildi.
Altun'dan "Cemal Kaşıkçı" açıklaması
Öte yandan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Reuters Haber Ajansına yaptığı değerlendirmede, El Ayban'ın, Cemal Kaşıkçı cinayetinin uluslararası bir komisyon tarafından soruşturulmasına itirazını, "endişe verici" bulduklarını belirmişti.
Kaşıkçı'nın cesedi hala bulunamadı
Suudi gazeteci Kaşıkçı, evlilik işlemleri için 2 Ekim 2018'de girdiği Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmüştü.
Orta Doğu'nun en etkin gazetecilerinden, Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesi ve sonrasında yaşananlar, Türkiye ve dünya kamuoyunun gündemindeki yerini koruyor.
Cinayetin üzerinden geçen sürede Kaşıkçı'nın ne zaman, nerede ve nasıl öldürüldüğüyle ilgili bilgiler ortaya çıktı ancak cesedinin nerede olduğu konusu hala netlik kazanmadı.
Kaşıkçı cinayetini hasır altı etmeye çalışan Suudi yönetimine yarı resmi bağlı olan Ukaz Gazetesi'nde, Osmanlı'ya nefret kusan bir makale yayınlandı. Hani ez-Zahiri'nin kaleme aldığı, "DEAŞ'ın ilk devleti 1299-1923" başlıklı iftiralarla dolu makalede, Osmanlı'nın Suudileri sömürdüğü iddia edildi. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Halid Abbas Taşkendi'nin imzasını taşıyan diğer bir makalede ise Osmanlı Cihan Devleti'nin ismi çarpıtılmaya çalışıldı...
YORUMLAR