Kur’an-ı Kerim’de adı geçen 25 peygamberi ne kadar...

Kur’an-ı Kerim’de adı geçen 25 peygamberi ne kadar tanıyorsunuz?

Hz. Peygamber'in (sas) soyu Hz. İsmail kanalıyla Hz. İbrahim'e dayanmaktadır. Kureyş kabilesindendir. Hz. Peygamber fil vakasından 50 gün sonra Rebiülevvel ayının 12'si Pazartesi günü dünyaya geldi (20 Nisan 571). 40 yaşında iken kendisine Hira Dağı'nda peygamberlik verildi. O'na ilk inananlar, kadınlardan eşi Hz. Hatice, gençlerden amcasının oğlu Hz. Ali, azatlısı Hz. Zeyd, erkeklerden en yakında dostu Hz. Ebu Bekir idi. Son peygamber olduğu için kendisine Hatemü'l Enbiya denmiştir.

04 Eylül 2016 - 06:57 - Güncelleme: 04 Eylül 2016 - 07:16

Giriş:25 Haziran 2016 10:26: Son Güncelleme:25 Haziran 2016 14:54

Kur’an-ı Kerim’de adı geçen 25 peygamberi ne kadar tanıyorsunuz?

Kur’an-ı Kerim’de adı geçen 25 peygamberi ne kadar tanıyorsunuz?

Allah, rahmeti gereği kullarını sürekli hidayet yolunda tutmak veya doğruya sevk etmek için tarihin başlangıcından itibaren her dönemde her mekâna peygamber göndermiş. Kur'an-ı Kerim'de Hz. Âdem'den (as) Hz. Muhammed'e (sas) kadar zikredilen peygamberlerin sayısı 25 ile sınırlı. Peki 25 peygamberi ne kadar tanıyoruz?

  • Kur’an-ı Kerim’de adı geçen 25 peygamberi ne kadar tanıyorsunuz?

    25.HZ. MUHAMMED (SAS):

    Hz. Peygamber'in (sas) soyu Hz. İsmail kanalıyla Hz. İbrahim'e dayanmaktadır. Kureyş kabilesindendir. Hz. Peygamber fil vakasından 50 gün sonra Rebiülevvel ayının 12'si Pazartesi günü dünyaya geldi (20 Nisan 571). 40 yaşında iken kendisine Hira Dağı'nda peygamberlik verildi. O'na ilk inananlar, kadınlardan eşi Hz. Hatice, gençlerden amcasının oğlu Hz. Ali, azatlısı Hz. Zeyd, erkeklerden en yakında dostu Hz. Ebu Bekir idi. Son peygamber olduğu için kendisine Hatemü'l Enbiya denmiştir. Bütün insanlığa gönderilmiş bir peygamberdir. Son İlahi beyan olan Kur'an-ı Kerim Hz. Muhammed'e (sas) indirilmiştir.

  • ALLAH ONLARA BABALARI HZ. ADEM'İ PEYGAMBER OLARAK GÖREVLENDİRDİ

    1.HZ. ÂDEM (AS):

    Allahu Teâla, ilk insan Hz. Âdem'i topraktan yarattı. Yeryüzünün toprağından (edimü'l-ard) yaratıldığı için Âdem denildi. Hz. Âdem'le aynı nefisten benzer bir varlık olarak eşi Havva yaratıldı. Hz. Âdem ve Havva'nın doğan çocuklarıyla nesiller artmaya başladı. İlk ve en büyük sorun oğulları Kabil ile Habil arasında meydana gelen kıskançlık ve bunun sonucunda kardeşinin Habil'i öldürmesidir. Hz. Âdem'in çocukları olan insanların sayıları az ama sorunları büyük idi ve bu yüzden Allah onlara babaları Hz. Adem'i peygamber olarak görevlendirdi. Hz. Âdem'e 10 sahife indirildi.

  • DOĞRULUK VE DÜRÜSTLÜK İÇİN GÖNDERİLDİ

    2.HZ. İDRİS (AS):

    Hz. İdris (as), Hz. Şit'in oğlu ve Hz. Âdem'in torunu. Onun dönemindeki temel sorun, insanlarda doğruluk ve dürüstlüğün kalmaması. O, bu yüzden doğruluk ve dürüstlük sıfatları öne çıkarılarak görevlendirilmiş. Astronomi ve matematikle ilk uğraşan, ilk defa iğne ile dikiş diken ve elbise yaparak giyen, ölçü ve tartı aletlerini ilk defa kullanan, ilk yazı yazanın olduğu rivayet ediliyor. Kendisine 30 sahife indirildi.

    • KAVMİ ONU SAPKINLIKLA SUÇLADI OYSAKİ…

      3.HZ. NUH (AS):

      Hz. Nuh'un meskeni Irak'ta idi. Hz. Nuh'un zenginlik ve varlıklı bir kavim ile uzun ve çetin bir imtihanı oldu. Kavmi onu sapkınlıkla suçladı. Allah, Hz. Nuh'a dikilmiş ve yetişmiş olan ağaçları kesip gemi yapımında kullanılmasını emretti. Gemi yapımı tamamlandığında Allah, ailesini ve inananları ve her canlıdan bir çifti gemiye almasını emretti. Kırk gün yağmur yağdı. Seller yeryüzünde taşmadık aşmadık yer bırakmadı. Hz. Nuh ve gemidekiler dışında yeryüzünde bulunanların hepsi tufanda boğulup helak oldu. Nuh'un gemisi, hiç durmadan 6 ay su üzerinde dağlar gibi dalgalar arasında akarak dünyanın her tarafını dolaştı. Büyük bir tufandan sonra gemi Cudi Dağı'nın eteğine yanaştı. Tufandan sonra dünya yeniden kurtulmuştu. Bu yüzden Hz. Nuh'a ikinci Âdem deniliyor. Tarihi kaynakların bildirdiğine göre tufan sona erip Hz. Nuh (as) yakınındakiler gemiden indiklerinde insanlar kırk erkek ve kırk kadından oluşuyordu.

    • CÖMERT VE ŞEFKATLİ, YOKSULLARA BOL BOL SADAKA VERİRDİ

      4.HZ. HUD (AS):

      Hz. Hud, İrem şehrinde, yüksek binalar inşa etme yarışına girmiş Âd kavmine gönderilmiş. Tufandan sonra gönderilen peygamberlerin ilklerinden. Peygamber olarak gönderildiği kavim olan Ad, bugün Yemen'de Hadramevt'in kuzeyine denk düşen bir bölgede yaşamaktaydı. Hz. Hud (as) zühd, takva ve ibadet ehli idi. Cömert ve şefkatli, yoksullara bol bol sadaka verirdi.

    • DEVESİNİ ÖLDÜRDÜLER VE İMTİHANI KAYBEDİP HELAK OLDULAR

      5.HZ. SALİH (AS):

      Hz. Salih, İsa (as) gibi yalın ayak yürür, ayakkabı giymezdi. Hz. Salih, dağları ve yüksek kayaları oyarak inşa ettikleri görkemli evlerle ünlü Semud kavmine gönderilmiş. Semud kavmi kendilerine imtihan olarak gönderilen Hz. Salih'in devesini öldürdüler ve imtihanı kaybedip helak oldular.

    • KURBAN KESMEYİ BİZE O ÖĞRETMİŞTİR

      6.HZ. İBRAHİM (AS):

      İbrahim (as) babası Tarah (Azer), Harran halkından idi. Harran'ı ilk önce kuran, Hz. İbrahim'in kardeşi Haran olduğu için, oraya Harran adı verilmiş. Tufandan sonra yeryüzünde kurulan ilk şehirdir. İbrahim (as) ayak izlerine varıncaya kadar şekil ve şemalince Peygamber Efendimiz'e insanların en çok benzeyeniydi. Babil hükümdarı Nemrut tarafından ateşe atılmış, ateş kendisini yakmamıştır. Hz. İbrahim'in ilk çocuğu Hacer validemizden İsmail dünyaya geldi. Sare validemizden ikinci çocuğu İshak dünyaya geldi. Oğlu Hz. İsmail (as) ile birlikte Kâbe'yi inşa etmiştir. Kurban kesmeyi bize o öğretmiştir. Kendisine 10 sahife indirilmiştir. Allah'ın dostu olarak anılır.

    • KAVMİ, GAYR-İ MEŞRU FİİL İŞLİYORLARDI

      7. HZ. LÛT (AS):

      Hz. Lut (as), Hz. İbrahim'in kardeşinin oğludur. Lut'un (as) peygamber olarak gönderildiği Ashabü'l-Mü'tefike kavmi, gayr-i meşru fiil işliyorlardı. Lut (as) Allah tarafından kendilerine yüksek meziyetler hüküm ve ilim verilen peygamberlerdendi. Allah, O'nu küfür ve ahlaksızlıkları destan olan Sedum ve diğer dört şehir halkına peygamber olarak gönderdi. Lut (as) onların içinde yirmi dokuz yıl kadar kaldı. Lut (as) vefat edinceye kadar Şam-Filistin toprağında amcası İbrahim (as) ile beraber oturdu.

    • BABASI HZ. İBRAHİM (AS) İLE BİRLİKTE KÂBE'Yİ İNŞA ETMİŞTİR

      8.HZ. İSMAİL (AS):

      Hz. İsmail, Hz. İbrahim'in Hacer'den doğma oğlu. Çobanlık yapmıştır. Babası Hz. İbrahim (as) ile birlikte Kâbe'yi inşa etmiştir. Hacla ilgili pek çok merasim ve kurban kesme konularında Hz. İbrahim (as) ile birlikte Müslümanlara örnek olmuştur. Hz. Muhammed (sas) onun soyundan gelmektedir. Hz. İsmail 137 yaşında iken Mekke'de vefat etti ve naaşı annesi Hacer'in kabrinin yanına defnedildi.

    • SOYUNUN BAŞLANGICINI TEMSİL EDİYOR

      9.HZ. İSHAK (AS):

      Hz. İshak, Hz. İbrahim'in ilk eşi Sare'den doğma oğlu. Hz. İshak, İsrailoğulları soyunun başlangıcını temsil ediyor. Suretçe, babası İbrahim'e (as) benzerdi. Yaşlanınca gözleri görmez oldu. İshak (as) babası Hz. İbrahim'in vefatından sonra Şam'da peygamberlikle vazifelendirilmiş. Ezraki'nin, İbn İshak'tan rivayetine göre İshak (as) ile annesi Hz. Sare de Şam'dan Mekke'ye gelip haccetmişler.

    • EVLAT ACISI İLE EVLAT İHANETİ İLE İMTİHAN EDİLMİŞ

      10.HZ. YAKUP (AS):

      Hz. Yakup, Hz. İshak'ın oğlu. Evlat acısı ile evlat ihaneti ile imtihan edilmiş. Oğlu Hz. Yusuf'un (as) acısı dolayısıyla gözleri kapanmış, sonra ona kavuşmasıyla yeniden açılmış. Mısır'a gitmeden önce Filistin civarında peygamberlik yapmıştır.

    • KUR'AN'DA TOPLU OLARAK BİR SÛREDE, BAŞTAN SONA ANLATILAN TEK KISSA ONUNKİDİR

      11.HZ. YUSUF (AS):

      Yusuf (as), suretçe Âdem'i (as) andırırdı. Kendisine güzelliğin yarısı verilmişti. Hz. Yakup'un 12 oğlundan en çok sevdiği oğludur. Kardeşleri kendisini kıskanmışlar, kuyuya atmışlardır. Kendisine rüyaları yorumlama yeteneği verilmişti. Bu bilgi ve yeteneği sayesinde Mısır'a yönetici olmuştur. Kur'an'da toplu olarak bir sûrede, baştan sona anlatılan tek kıssa onunkidir. Bu kıssa Kur'an'da 'kıssaların güzeli' olarak nitelendirilir.

    • SABREDEN, ALLAH'IN RAHMETİNE ULAŞAN VE SALİHLERDEN…

      13.HZ. ZÜLKİFL (AS):

      Eyyub'dan (as) sonra Bişr (Zülkifl) b. Eyyub (as) peygamber olarak gönderildi. Zülkifl (as), Şam'da oturdu. Hz. Eyyub'un (as) oğludur. Sabreden, Allah'ın rahmetine ulaşan ve salihlerden olduğu bildirilen peygamberlerdendi.

    • ÖLÇÜ VE TARTIDA HİLE YAPAN MEYDEN VE EYKE HALKINA GÖNDERİLMİŞ

      14.HZ. ŞUAYB (AS):

      Şuayb (as) kavmini, güzel ve yüksek sözlerle uyarmaya çalıştığı için ve hitabet yeteneğinden ötürü 'Peygamberlerin Hatibi' olarak anılırdı. Ölçü ve tartıda hile yapan Meyden ve Eyke halkına gönderilmiş. Hz. Şuayb'in kızlarından biriyle Hz. Musa evlenmiştir.

    • ALLAH, KUR'AN-I KERİM'DE, ONU ZÜNUN= BALIK SAHİBİ DİYEREK ANAR

      15.HZ. YUNUS (AS):

      Allah, Kur'an-ı Kerim'de, onu Zünun= Balık sahibi diyerek anar. Yunus (as), İlyas'tan (as) sonra peygamber olarak gönderilmiş. Yunus (as) otuz üç yıl kavmini, Allah'a iman ve ibadete davet ettiği halde kendisine iki kişiden başka iman eden olmadı. İman edenlerden biri Rubil, diğeri Tenuh idi.

    • KENDİSİNE TEVRAT VERİLMİŞTİR

      16.HZ. MUSA (AS):

      Kur'an'da kendisinden ve mücadelesinden en çok bahsedilen peygamber. Sağ elinde nübüvvet beni vardı. Hz. Şuayb'ın (as) damadıdır. İsrailoğulları'na peygamber olarak gönderilmiştir. İsrailoğulları onun önderliğinde Mısır'dan çıkmışlardır. Kendisine Tevrat verilmiştir.

    • GÜZEL KONUŞMASI VE HİTABET YETENEĞİ, EN GÜÇLÜ ÖZELLİĞİ İDİ

      17.HZ. HARUN (AS):

      Harun (as), Musa'dan (as) bir yaş büyüktü. Hz. Musa (as) ile kardeşlerdir. Onun yardımcısı olarak görevlendirilmişti. Hz. Musa, Medyen'den Mısır'a dönünce Harun'a Allah'ın buyruklarını iletmiş, o da bunları kabul ederek Musa'ya yardımcı olmuştur. Güzel konuşması ve hitabet yeteneği, en güçlü özelliği idi.

    • KAVMİ ONU YALANLADIĞI İÇİN HELAK OLDU

      18.HZ. İLYAS (AS):

      Hz. İlyas (as) Baalbek'te yaşayan İsrailoğulları'na peygamber olarak gönderilmiş. Hz. Musa'nın hizmetini yürüten Yuşa b. Nun'un torunudur. Kavmi onu yalanladığı için sünnetullah gereği helak olmuştur. Kur'an'da salih kimseler ve peygamberler arasında zikredilir.

    • ÖMRÜNÜN SONUNA KADAR İSRAİLOĞULLARININ ARASINDAYDI

      19.ELYESA (AS):

      Elyesa (as), İlyas (as) amcasının oğlu olduğu söylenir. Elyesa (as) ömrünün sonuna kadar İsrailoğulları'nın arasında kalıp İlyas (as) yoluna şeriatına sarılarak onları Allah'a davet etti. Hem İlyas hem de Elyesa (as) bugün Lübnan sınırları içerisinde bulunan Baalbek kentinde yaşamış ve orada vefat etmişler.

    • KENDİSİNE İLAHİ BEYANLARDAN ZEBUR VERİLMİŞTİR

      20.DAVUD (AS):

      Gür ve güzel sesli, güzel huylu, temiz kalpli ve çok anlayışlı idi. Sesi o kadar güzeldi ki sesine dağlar ve kuşlar eşlik ederdi. Önceleri Tâlût'un ordusunda bir asker olarak savaşmış, daha sonra Allah'ın kendisine verdiği peygamberlik ve hükümdarlıkla birlikte İsrailoğulları'na kral olmuştur. Demirciydi. Kendisine İlahi beyanlardan Zebur verilmiştir.

    • BÜTÜN CANLILARLA KONUŞABİLME YETENEĞİNE SAHİPTİ

      21.HZ. SÜLEYMAN (AS):

      Hz. Davud'un oğludur. Soyu Hz. İbrahim'e dayanır. Babası Davud (as) vefatından sonra kendisine krallıkla birlikte peygamberlik de verildi. Babasının peygamberliğine, krallığına, hikmetine ve ilmine vâris oldu. Süleyman (as) krallıkta ve kadılıkta babasından üstün idi. Babası ise Allah'a ibadette oğlundan daha ileri idi. Bütün canlılarla konuşabilme yeteneğine sahipti. İnsanların yanı sıra kuşlar, rüzgârlar ve cinler ona hizmet etmek üzere tahsis edilmişti. Emrinde bütün canlıları çalıştırabilirdi.

    • İBADETİ, BİLGİSİ VE GÖRGÜSÜ İLE TEMAYÜZ ETMİŞTİ

      22.HZ. ZEKERİYYA (AS):

      Hazreti Süleyman (as) soyundandır. Marangozluk mesleğini icat etmekte ve marangozluk ile geçinmekteydi. Yahudiler arasında ibadeti, bilgisi ve görgüsü ile temayüz etmişti. İsrailoğulları'nın hem peygamberi hem de din bilginleri ve danışmanları idi. Kudüs'te Hz. Meryem'in himayesini üstlenmiş, ona koruyuculuk yapmıştır. İsrailoğulları tarafından ağaçla birlikte kesilerek şehit edilmiştir.

    • İSİMİ ALLAH TARAFINDAN KONULMUŞTUR

      23.HZ. YAHYA (AS):

      • İBADETİ, BİLGİSİ VE GÖRGÜSÜ İLE TEMAYÜZ ETMİŞTİ

        22.HZ. ZEKERİYYA (AS):

        Hazreti Süleyman (as) soyundandır. Marangozluk mesleğini icat etmekte ve marangozluk ile geçinmekteydi. Yahudiler arasında ibadeti, bilgisi ve görgüsü ile temayüz etmişti. İsrailoğulları'nın hem peygamberi hem de din bilginleri ve danışmanları idi. Kudüs'te Hz. Meryem'in himayesini üstlenmiş, ona koruyuculuk yapmıştır. İsrailoğulları tarafından ağaçla birlikte kesilerek şehit edilmiştir.

      • İSİMİ ALLAH TARAFINDAN KONULMUŞTUR

        23.HZ. YAHYA (AS):

        Hz. Zekeriyya'nın (as) oğludur. Zekeriyya (as) Allah'a dua edip kendisinin ve Hz. Yakup neslinin ilmini ve sünnetini sürdürecek vâris istediğinde Allah, ona bir çocuk vermeyi müjdeledi. Hz. Yahya, daha küçük yaşta hikmet sahibi ve nübüvvet görevi verilmişti. O da babası Zekeriyya gibi Yahudilerce öldürülen bir peygamberdi. Adı daha önce hiç kullanılmamış bir isimdir ve Allah tarafından konulmuştur. Hazreti İsa'nın (as) müjdecisidir.

      • KÖRLERİ GÖRDÜRÜYOR, ÖLÜLERİ DİRİLTİYORDU

        24.HZ. İSA (AS):

        Babasız olarak doğmuştur. Daha beşikteyken konuşmuş, ölüleri diriltmiş, hastaları ve körleri iyileştirmiştir. Onun doğduğu sene miladi takvimin başlangıcı kabul edilir. Kendisine İncil verilmiştir. Otuz yaşında iken Hz. İsa'ya vahiy geldi ve İncil nazil oldu. İsa (as) zamanında doktorluk tıp üstündü. İsa (as) doktorların aciz kaldıkları körleri gördürüyor, ölüleri diriltiyor, doktorların iyileştiremediği ağır hastaları iyileştiriyordu.

      • KÖRLERİ GÖRDÜRÜYOR, ÖLÜLERİ DİRİLTİYORDU

        24.HZ. İSA (AS):

        Babasız olarak doğmuştur. Daha beşikteyken konuşmuş, ölüleri diriltmiş, hastaları ve körleri iyileştirmiştir. Onun doğduğu sene miladi takvimin başlangıcı kabul edilir. Kendisine İncil verilmiştir. Otuz yaşında iken Hz. İsa'ya vahiy geldi ve İncil nazil oldu. İsa (as) zamanında doktorluk tıp üstündü. İsa (as) doktorların aciz kaldıkları körleri gördürüyor, ölüleri diriltiyor, doktorların iyileştiremediği ağır hastaları iyileştiriyordu.

      BÜTÜN İNSANLIĞA GÖNDERİLMİŞ BİR PEYGAMBERDİR

      25.HZ. MUHAMMED (SAS):

      Hz. Peygamber'in (sas) soyu Hz. İsmail kanalıyla Hz. İbrahim'e dayanmaktadır. Kureyş kabilesindendir. Hz. Peygamber fil vakasından 50 gün sonra Rebiülevvel ayının 12'si Pazartesi günü dünyaya geldi (20 Nisan 571). 40 yaşında iken kendisine Hira Dağı'nda peygamberlik verildi. O'na ilk inananlar, kadınlardan eşi Hz. Hatice, gençlerden amcasının oğlu Hz. Ali, azatlısı Hz. Zeyd, erkeklerden en yakında dostu Hz. Ebu Bekir idi. Son peygamber olduğu için kendisine Hatemü'l Enbiya denmiştir. Bütün insanlığa gönderilmiş bir peygamberdir. Son İlahi beyan olan Kur'an-ı Kerim Hz. Muhammed'e (sas) indirilmiştir.

    • Peygamber Efendimizin Hz. Muhammed'in Kısaca Hayatı (Özeti)

      Peygamberimiz Hz. Muhammedin Hayatı özet

      DOĞUMU-AİLESİ-ÇOCUKLUĞU –GENÇLİĞİ

      Sevgili Peygamberimiz Hz.Muhammed(s),20 Nisan 571 yılında Mekke’de doğdu.Annesinin adı Amine,babasının adı ise Abdullah’tır.

      Peygamberimizin babası Abdullah,O daha doğmadan önce ölmüştü.Ana Muhammed ismini dedesi Abdulmuttalip vermişti. O’nun dört tane ismi vardır:

      1 – Muhammed

      2 – Ahmet

      3 – Mustafa

      4 – Mahmut.
      Doğduktan bir süre sonra Mekkedeki geleneklerden dolayı bir süre için süt aneye verild.Süt annesi Halime O’na 4 yaşına gelinceye kadar baktı.Böylece daha iyi bir havada yetişti.
      4 yaşından sonra annesi Amine Onu yanına geri aldı.6 yaşına geldiğinde ise annesi Amine de öldü
      6 yaşından sonra kendisine dedesi Abdulmuttalip bakmaya başladı
      8 yaşına geldiğinde dedesi de vefat edince amcası Ebu Talip’in yanında kalmaya başladı.Amcası O’na hem çocukluğunda ve gençliğinde baktı hem de Peygamber olduktan sonra Mekkelilerin Ona karşı yaptığı saldırıların çoğunu engelledi.Aynı zamanda Mekkeliler kendisine zarar vermek isteseler bile,Ebu Talip’ten çekindikleri için ,bu planlarını terk etmek zorunda kaldılar.Peygamberimiz de O’nun bu iyiliğini hiçbir zaman unutmamıştır.Peygamberimize Mekkelilerin yaptığı kötülüklerin hemen hemen hepsi Ebu Talip öldükten sonra olmuştur.Ebu Talip ticaretle uğraşan birisidi.
      Peygamberimiz 12 yaşında iken Onunla beraber Suriye’ye doğru ticaret mallarını satmak için yola çıkmışlarken,yolda Busra denilen bir yerde mola verdiler.Bir papaz olan Bahira,orada,ondaki değişik durumların olduğunu fark etti.O’nun daha önce Hz. İsa’nın İncil’de de bildirdiği gönderilecek olan son peygamberin olduğunu anladı..Amcasından O’nu daha fazla ileriye götürmemesini, aksi halde Yahudilerin kendisini öldürebileceğini söyledi.Çünkü Yahudiler de son bir peygamberin geleceğini biliyorlardı. Fakat onlar bu son peygamberin kendi içlerinden birisinin olmasını istiyorlardı.

      Peygamber-Efendimizin-Hz-Muhammedin-Kisaca-Hayati-Ozeti
      Bunun üzerine Ebu Talip,ticaret mallarını orada satarak,Mekke’ye hemen geri döndü. 25 yaşına geldiğinde artık ticaretten de anlayan bir delikanlı olmuştu.Bu zamanlarda40 yaşına ulaşmış,ahlak ve terbiye konusunda son derece ileri durumda olan Hatice isminde zengin ve dul bir hanımefendi vardı.Bu hanım çok zengindi. Fakat kendisi kadın olduğu için ticaret mallarını satmak için uzak yerlere gidemiyordu.O da,başka erkeklerle ticaret ortaklığı kurup,elde edilen karı paylaşıyordu.Zaten ahlakı bozuk olan bu toplumda,sürekli aldatılıyor ortakları elde ettikleri gerçek karı,açıklamıyorlar.Bu işten iyice canı yanan Hz.Hatice bu sefer gerçekten kendisine güvenebileceği bir ortak aramaya başladı.Kendisine 25 yaşındaki O genci,Hz.Muhammed’i tavsiye ettiler.
      Hz.Muhammed’le yaptığı ortaklıktan iyi bir gelir elde etti.Aradığı ortağını bulmuştu.Hem de ne ortak.O ilk başta ticarette kazanayım derken Allah onlara öyle bir kader çizmişti ki ,bu ticaretin sonunda,birbirlerine ne kadar da yakıştıklarını anlayıp,hayatlarını da ortak ettiler.Evlenmeye karar verdiler.Sade bir törenle evlendiler.Bu ticaret ortaklığı öyle bir ortaklık olmuştu ki,sonunda birbirlerinin hayatlarına,dertlerine,tasalarına,sevinçlerine kadar herşeyleriyle ortak olmuşlardı.
      Peygamberimizin Hz Hatice ile olan evliliklerindei Altı çocukları dünyaya geldi:
      1 –Abdullah,
      2 – Zeynep,
      3 – Rukiye
      4 – Ümmü Gülsüm
      5 –Kasım
      6 – Fatıma
      Bunlardan Hz.Fatıma hariç bütün çocukları Peygamberimizden önce vefat etmişlerdir.
      Hz.Hatice,aynı zamanda İslam’a giren ilk insan olmuş,asalet,dürüstlük,üstün ahlak ve fedakarlığı ile Haticetül-Kübra (Büyük Hatice)lakabını da almıştır.
      35 yaşına geldiğinde ise Kabe hakemliği yapmış,buradaki hakemliğiyle bütün Mekkelilerin saygısını kazanmıştır.
      Olay şudur:
      Araplar tarafından da kutsal sayılan Kabe,şiddetli sel ile yıkılmştı.Bunun üzerine Mekkeliler bir araya gelerek O’nu yeniden inşa etttiler.Fakat bugün bizim için de kutsal olan Hacerül-Esved(Türkçe’mizde Karataş anlamına gelir.Cennetten geldiğine inanılır.)denen taşı eski yerine koymaya sıra gelince,herkes bu işi kendisi yapmak,bu şerefi kendisi elde etmek istedi.İş öyle cidileşti ki, aralarında sonu savaşa kadar gidebilecek tartışmalar başladı.Bunun üzerine tarafsız bir hakem bulmaya karar verdiler.:Sabahleyin Kabe sınırlarına ilk kim gelirse O hakem olacak ve O’nun vereceği karara herkes uyacaktı.Sabah olunca öyle güzel bir olay olur ki;içeriye ilk gelen Hz.Muhammed’dir.O’nun gelişi herkese derin bir nefes aldırdı.Çünkü haksızlık yapmayacak,harkesin güvendiği bir insandı O.Peygamberimiz elbisesini çıkardı.Hacerül –Esved’i üzerine koydurdu.Ve her kabileden birer kişinin taşı kaldırmasını istedi.Taş yeterli yüksekliğe çıkınca da kendi elleriyle yerine yerleştirdi.Herkes bu olaydan memnun olmuştu.Nasıl memnun olmasınlar ki,hem taşı yerine koyma işine herkes katılmış hem de en önemlisi çıkabilecek bir savaş engellenmişti.Bu olaydan sonra Peygamberimize Muhammedül-Emin (Güvenilir Muhammed)lakabı takılmıştır.
      Hz.İsa’dan beri yaklaşık 600 yıldan beri peygamber gelmemişti.İnsanlık bir Peygambere,bir rehbere muhtaçtı. İlahi kitaplar değiştirilmiş,ahlak ve manevi değer diye bir şey kalmamıştı.Bütün çirkin işler son derece yaygınlaşmıştı.Hatta insanlar köle olarak satılmaya,kız çocuklar canlı canlı toprağa gömülmeye başlanmıştı.
      Peygamberimiz bütün bu çirkin işlerden uzak duruyordu.Özellikle 35 yaşlarından sonra sık sık Mekke’nin dışına çıkıyor,Hira Mağarasında yalnızlığa çekiliyordu.
      40 yaşlarında yine böyle bir durumda (610 yılında)Cebrail (as) O’na görünüp kendisinden ‘’Okumasını istedi.O da okuma bilmeği cevabını verdi.Bu durum birkaç kez tekrarlanınca,’’Ne okuyayım’’diye sordu.Cebrail (as) da (Yaratan Rabbinin adıyla oku diye başlayan )ALAK suresinin ilk beş ayetini kendisne bildirdi.Bu olayla Peygamberimizin Peygamberlik görevi başlamış oldu.
      Bu vahyin sonunda O’na ilk inanan insanlar şunlardır:
      1 –İlk müşlüman Kadın :Hz.Hatice ( Hanımı)
      2 – ilk müslüman Erkek :Hz.Ebubekir (Çok samimi arkadaşı)
      3 – İlk müslüman Köle :Hz.Zeyd (Köle olarak alıp,sonra Onu serbest bıraktığı kimse.
      4 – İlk müslüman Çocuk :Hz.Ali (Amcası Ebu Talip’in oğlu.)
      Peygamberimiz insanları 3 yıl boyuca İslam’a gizlice davet etti.Bundan sonra açıktan açığa davet etmeye başladı.Bu durum doğru yola ulaşmak istemeyen Müslümanlara karşı olmadık işkenceler yapmaya başladılar. Bu işkenceler dayanılmaz hal almaya başladı.Bunun üzerine Peygamberimiz bir grup müslümanı Habeşistan’a gönderdi.Bu; Müslümanların İLK HİCRET’İ oldu.Bu ilk hicret 615 yılında olmuştur.
      Peygamberimiz 13 yıl boyunca Mekkelileri İslam’a çağırdı.Bu uğurda her türlü sıkıntıya katlandı.
      Peygamberliğinin 11.yılında Medine’den gelen bir grup insan Müslüman olmuşlardı.Ertesi sene daha büyük bir grup gelerek Müslüman oldular. Peygamberimizi canları,malları ve evlatları gibi koruyacaklarına söz verdiler.Kendisini Medine’ye davet ettiler.
      Bu arada Mekkelilerin Müslümanlara karşı olan tutumları hiç değişmemiş,hatta daha da artmıştı.Bunun üzerine peygamberimiz Allah’tan gelen izinle Medine’ye hicret etmeye karar verdi.Medine’ye gitmesi halinde bunun kendileri için daha da büyük bir tehlike olacağını anlayan Mekkeliler,Darun-Nedve(Mekke İdare Meclisinde) toplanarak Peygamberimizi öldürmeye karar verdiler.Fakat bunu gerçekleştiremediler.Hz.Ebubekir ile uzun ve tehlikeli bir yolculuktan sonra Medine’ye vardılar.Bu hicret İslam tarihi bakımından çok önemlidir.Çünkü:
      1 – İslam Medine’de yükselip büyümüş ve bütün dünyaya bu şehirden yayılmıştır.
      2 – Hz.Ömer’in halifeliğinden itibaren de bu olay müslümanlar tarih başlangıcı olmuştur.
      MUHACİR VE ENSAR
      MUHACİR : Dinleri ve inançları uğruna,Mekke’den Medine ye göç eden Müslümanlara denir.
      ENSAR : Mekkeli Müslümanlara yardım eden Medineli Müslümanlara da Ensar denir
      Peygamberimiz Ensar ve Muhaciri kardeş ilan etmiş,onlar da bu kardeşliği gerçekten uygulamışlardır.

      MEDİNE DÖNEMİ VE SAVAŞLAR
      Mekkeliler,Müslümanların Medine’de de yaşamalarını istemiyorlardı.Çünkü,eğer orada rahat ederlerse Müslümanlığın her tarafa yayılacağını biliyorlardı.Bunun için de Müslümanları resmen savaşa zorluyorlardı.Oysa peygamberimize henüz savaşma emri ve izni verilmemişti.Bu yüzden kimseyle savaşa girmiyordu.Yüce Allah’ın savaş emrini verdikten sonra Hz.Peygamber Mekkelilerle 3 önemli savaş yapmıştır:

      PEYGAMBERİMİZİN SAVAŞLARI :
      1 – BEDİR SAVAŞI : (MART 624 – Hicretin 2.yılı )
      Müslümanlar :305 kişi
      Mekkeliler : 1000 kişi
      Savaşın Sebebi Mekkelilerin;ellerinden kaçırdıkları Müslümanlardan intikam almak,ve onları yok etmek istemeleri.
      Savaşın Sonucu :
      1-Müslümanlar bu savaşı kazandı.
      2-Mekkeli müşriklerin bazı elebaşıları öldürüldü.
      3-Mekkelilerden 70 kadar kişi öldü,70 kadarı da esir alındı.
      4-Müslümanlardan da 14 kişi şehit oldu..
      Esirlere ne yapıldı?
      1-Maddi durumları iyi olanlar para karşılığı serbest bırakıldı.
      2-Bunlardan okuma-yazma bilenler;10 Müslüman’a okuma yazma öğretmeleri karşılığında serbest bırakıldı.
      3- Fakir esirler ise karşılıksız olarak serbest bırakıldılar
      Bedir Savaşının Önemi :
      1-Bedir Savaşı İslam’ın ve Müslümanların artık kendilerini kabul ettirdiği bir savaş olmuştur.
      2-Bu savaşla Medine İslam Devletinin temeli atılmıştır.
      3-Zaferle sonuçlanan bu savaşla hem İslam Dini ve hem de Müslümanlar kuvvetlendiler.
      4-Bu savaştan sonra Mekkeliler Müslümanlardan korkmaya başlamışlardır.

      UHUD SAVAŞI (MART 625 -Hicretin 3.yılı.)
      Müslümanlar: 700 kişi Mekkeliler :3000 kişi
      Savaşın Sebebi : Bu savaş Mekkelilerin Bedir Savaşının yenilgilerinin intikamını almak istemeleridir.
      Savaşın Sonucu: Bu savaşta da Müslümanlar galip gelmek üzere iken,peygamberimizin ısrarla hiç ayrılmamalarını istediği okçuların savaşı kazandık zannederek yerlerini terk etmeleri sebebiyle,Müslümanlar büyük zararlar verdiler.
      1-Peygamberimizin amcası Hz.Hamza bu savaşta şehit oldu.
      2-Müslümanlardan 70 kişi şehit oldu.
      3-Peygamberimiz hafifçe yaralandı.
      Uhud Savaşının Önemi: Bu savaşın sonunda Müslümanlara komutanın ve Peygamberin sözlerini her zaman dinlemenin gerektiği anlaşılmıştır

      HENDEK SAVAŞI(MART 627 )
      Müslümanlar :3.000 kişi Mekkeliler : 10.000 kişi
      SAVAŞIN SEBEBİ : Mekkelilerin,Müslümanları tamamen ortadan kaldırmak için Medine’yi kuşatmaları.
      SAVAŞIN SONUCU :Müslümanlar Şehrin ovaya bakan kısmını,hendekler(çukurlar)ka zarak,savunma yaptılar.Mekkeliler 20 gün boyunca kuşatmayı sürdürdüler. Erzaklarının da tükenmesi ve son gecede çıkan bir fırtına ile bütün malzemelerinin dağılması ile kuşatmaya son verip geriye dönmüşlerdir.

      HUDEYBİYE BARIŞI VE MEKKE’NİN FETHİ
      Hendek Savaşından bir yıl sonra hicretin 6.yılından Mekkelilerle Müslümanlar arasında bir anlaşma yapıldı.Hudeybiye denilen yerde yapılan bu anlaşmanın şartları görünüşte Müslümanların aleyhine gibi görünmüştü,fakat anlaşmanın maddeleri zamanla Müslümanların işine yaramıştır.

      HUDEYBİYE BARIŞININ ÖNEMİ
      Bu anlaşma Mekke’nin fethedilmesini sağlamış bir anlaşmadır.
      Anlaşma maddelerinin bir kısmı şöyledir :
      1 – İki taraf da 10 yıl boyunca barış içinde bulunacaklardır.
      2 – Mekkelilerden,Medine’ye kaçan olursa Müslümanlar o’nu Mekkelilere geri vereceklerdi.
      3 – Medine’den Mekke’ye kaçan olursa Mekkeliler ise geri vermek zorunda olmayacaklardı.
      4 – Müslümanlar bu yıl umre yapmayıp,gelecek yıla erteleyeceklerdi.Gelecek yıl ise Mekkeliler şehri terk edecekler,,Müslümanlar da şehre silahsız olarak gireceklerdi.Şehirde en fazla 3 gün kalacaklardı.
      Ancak Mekkeliler bu anlaşmaya uymadılar.Bunun üzerine Hz.Peygamber de 10.000 kişilik bir ordu ile Mekke üzerine yürümek zorunda kaldı
      Mekke civarına geldiklerinde İslam Ordusu konakladı.Peygamberimiz (s)in emriyle on bin terde ateşler yakıldı.Bu kalabalığı gören Mekkeliler;karşı koymaya cesaret edemediler.Hicretin 8.yılında (630 yılında,kan dökmeden Mekke’ye girdi. Yıllarca kendisine ve Müslümanlara eziyet eden Mekkelileri de bağışladı Bu davranışı ile O büyüklüğünü gösterdi. Bunun üzerine Mekkeliler gruplar halinde Müslüman oldular.

      VEDA HACCI VE VEDA HUTBESİ
      Hz Peygamberin Hicretin 10.yılında Veda niteliğindeki yaptığı son Hacca ‘VEDA HACCI ‘ denir. Bu hacda yaptığı son hutbeye(konuşmaya) da ‘VEDA HUTBESİ’ denir.
      Veda Hutbesinde İslamın genel prensiplerini,kendisini dinleyen 100.000 kişi ye birkez daha hatırlattı.
      Veda Hutbesini daha önce yayınladığımız şu haberimizden okuyabilir ya da dinleyebilirsiniz.

      VEDA HUTBESİNDE YER ALAN KONULARIN BAZILARI ŞUNLARDIR:
      1 – Allah’tan başka ilah yoktur.Ben de Onun kulu ve peygamberiyim.
      2 – Birbirinizin malları ve kanları birbirinize haramdır.
      3 – Emanetlere ihanet etmeyin.
      4 _Faiz yemeyin.
      5 – Kimseye zulmetmeyin.
      6 – Dininizi korumak için küçük günahlardan da kaçınız..
      7 – Kadınların haklarını çiğnemeyin.
      8– Size iki emanet bırakıyorum.Ona sımsıkı sarılırsanız yolunuzu şaşırmazsınız :Bunlar Kuran-ı Kerim ve Benim Sünnetimdir.
      9 – Birbirlerinizin mallarını haksız yere yemeyin.
      VEFATI
      Bu büyük haccın arife gününde şu ayet inmişti:’Bugün dininizi tamamladım.Size nimetimi tamamladım.Ve din olarak size İslamı seçtim.’’Hz.Ömer bu ayeti işitince ağladı.Çünkü Peygamberimizin vefatının yaklaştığını anladı.
      Peygamberimiz sanki bir ayrılık toplantısı niteliğinde olan Veda Haccından bir süre sonra hastalandı.63 yaşında Hicretin 12.yılında, 8 Haziran 632 yılında vefat etmiştir.Kabri halen Medine şehrindedir.

Bu haber 6769 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Milyonlara temmuzda enflasyon zammı! Emekli ve memurun yüzü gülecek! Kök maaş ve en düşük maaş değişiyor 
Milyonlara temmuzda enflasyon zammı! Emekli ve memurun yüzü...
ALLAH (C.C.)
ALLAH (C.C.)