Yerel seçimlerle birlikte göreve gelen ve adını diğer CHP'li belediyeler gibi skandallar ile duyuran Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, ildeki Çocuk Koruma evlerini 'tecavüz var' bahanesiyle kapatmıştı.

Bu kararla birlikte sokağa atılan çocuklar, parklarda kalmak zorunda kalmış, tehlikelerle yüzleşmişti.

Mansur Yavaş'ın söz konusu evlerde kalan çocukların ailelerine baskı yaptığı ortaya çıktı. Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, belediyenin ilgili daire başkanlığının ailelere çocuklarını bu evlerden almaları için taahhütname imzalattığını söyledi.

Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, 12 yıl faaliyet gösteren çocuk koruma evlerine ilişkin, "Çocuk koruma evlerinde kalan 47 çocuğun kendi arasında ya da orada görev yapanlarla çocuklar arasında veya görev yapanların kendi aralarında herhangi bir adli vaka yok." dedi.

Köse, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından kapatılma kararı alınan çocuk koruma evleri ile ilgili atacakları adımları anlattı.

Başkan Köse, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin ağustos ayındaki toplantısında, Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın, Kahramankazan meclis üyesi Hande Sevindik'in mağduriyet yaşanacağını belirtmesi üzerine, kararı durduracağına yönelik beyanı olduğunu hatırlattı.

Yavaş'ın meclis üyelerini de bu yönde bilgilendirdiğini belirten Köse, bu açıklamalara rağmen kapatma işleminin durdurulmamasından dolayı sürece dahil olduklarına işaret etti.

Köse, çocuk koruma evlerinin Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 12 yıldır hizmet verdiğine dikkati çekerek, "11 evde 47 çocuğa bakılıyor. Çocuklar artık burayı kendilerine bir yuva, bir ev olarak kabul etmişler. Oradaki öğretmenleri, psikologları bir anne, bir baba yerine koymuşlar." diye konuştu.

"BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ AİLELERE ZORLA TAAHHÜTNAME İMZALATTI"
Büyükşehir Belediyesinin ilgili daire başkanlığının, çocuklarını evlerden almaları için ailelere baskı uygulayarak taahhütnameler imzalattığını ileri süren Köse, şöyle devam etti:

"Hiçbir belediye başkanı çocukları sokağa bırakmaz. 'Siz çocukları seviyorsunuz da biz sevmiyor muyuz' diyor. Basına sadece bu cümleler yansıyor. Soruyorum, çocuklar parklarda niçin geziyor? Bir tane zihinsel engelli kız çocuğunu birileri kandırıyor, şehir dışında emniyet operasyonu ile Allah'a şükür başına bir şey gelmeden tespit edilip Ankara'ya getiriliyor.

Eğer bu çocukları dışarı atmadıysa bunlar nereden çıkıyor? Yani söz ile uygulama birbirinden farklıdır. İşin kötü tarafı da budur. Sosyal medyadan bize de yazı yazıyorlar. Diyorlar ki 'Büyükşehir Belediyesine siz iftira atıyorsunuz. Mansur bey böyle şey yapmaz' diyorlar. Peki bu olaylar nereden çıkıyor?"

Çocuk koruma evlerinde kalan çocuklara kapatılma kararının ardından Mamak Belediyesi olarak sahip çıkacaklarına ilişkin açıklama yaptığını hatırlatan Köse, "Zihinsel engelli bir anneye, 2 çocuğunu teslim ediyorlar. Biz bunlara dayanamadık. Bundan dolayı 'sahip çıkalım' dedik." ifadelerini kullandı.

"KANUNA MUHALİF DAVRANILMAZ"
Köse, Yavaş'ın, çocuk koruma evlerinin kanuna uygun olmadığını ifade ederek, 47 çocuğa bakmak için 132 personelin istihdam edilmesini kapatmaya gerekçe gösterdiğini anımsattı.

Çocuk koruma evlerinde 132 yerine 64 civarında personelin çalıştığına işaret eden Köse, "5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14'üncü maddesinde, 2012 yılında yapılan değişiklikten sonra belediyeler bu konu hakkında zorunlu olarak yetkili kılındı. Yani bu konuda bile Mansur beyin söylediği konu ile uygulama birbirinden ayrıdır. Kanun 'yap' diyor, Mansur bey 'Ben yapamam' diyor. Kamuoyu yalnızca ifadesine bakıyor. Kanuna baksa, kanunda yazıldığı yer var. Dolayısıyla kanuna muhalif davranılamaz." değerlendirmesinde bulundu.

Mamak Belediyesinin sürece dahil olmasının ardından Yavaş'ın, çocuk koruma evlerinin kapatılma gerekçelerine, evlerde tecavüz vakası iddiasını da eklediğini anlatan Köse, iddiasıyla ilgili belge olduğunu belirtmesine rağmen, bunların kendisine ve AK Parti'nin Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkanvekili'ne henüz böyle bir belgenin verilmediğini aktardı.

Köse, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz iddia ile ilgili bir araştırma yaptık. Çocuk koruma evlerinde kalan 47 çocuğun kendi arasında ya da orada görev yapanlarla çocuklar arasında veya görev yapanların kendi aralarında herhangi bir adli vaka yok. Sadece bir tane koruma evinde kalan erkek çocuğun gittiği okulda koruma evinde kalmayan kız arkadaşıyla arasında bir arkadaşlık ilişkisinden dolayı, kızın ailesinin erkek çocuğu şikayet etmesi sonucunda tıbbi olarak da yapılan incelemede böyle bir olayın olmadığı yönünde tespit var. Dolayısıyla olay bahsedildiği gibi değil. Bütün bu çocukların ya da oradaki bakıcıların bu tür şeyler yaptığı algılanacak şekilde kamuoyuna bu şekilde açıklanır mı? Sorumlu bir büyükşehir belediye başkanının böyle bir açıklama yapmaya hakkı var mıdır?"

"MAMAK'TA SICAK BİR YUVA HAZIRLAMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Koruma evlerinde kalan bir çocuğun Yavaş'a hitaben, "Başkan babamız neden sürekli yalan söylüyor?" diye mektup yazdığını, bu mektubu kendisinin Yavaş'a ilettiğini dile getiren Köse, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının da 47 çocuk için çalışma yürüttüğüne değindi.

Köse, Mamak Belediyesinin şahsına tahsis ettiği, güvenli bir site içerisindeki başkanlık konutunu çocukların hizmetine sunacağını belirterek, "Öncelikli olarak 5 kız çocuğumuzu alacağız. Bir ev daha kiralayacağız, oraya da 5 erkek çocuğumuzu alacağız. Bakanlıkla da görüşüyoruz. Belki de bakanlıkla birlikte çalışacağımız şekilde onlara Mamak'ta sıcak bir yuva hazırlamaya çalışıyoruz. Biz çözümün içerisinde oluyoruz." ifadelerini kullandı.

"Büyükşehir Belediyesinin süreci yönetememesi sonucu ailelerin feryadı ile ortaya çıkan mağduriyetin kamuoyu önünde konuşulmasını doğru bulmadığını" vurgulayan Köse, çocukların durumu istismar edilmeden çözüm üreteceklerini ve koruma altına alacakları çocuk sayısını taleplere bağlı olarak arttırabileceklerini kaydetti.

Köse, öksüz ve yetim çocuklar ile ilgili bir vakıf kurulması için gönüllülerin kendisine teklif getirdiğini, bu vakfın kuruluşu için de gereken desteği vereceğini bildirdi.

Öte yandan bir ailenin, çocuk koruma evlerinin kapatılmasına yönelik itiraz başvurusu sonrası yürütmeyi durdurma kararı alınmıştı.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da mahkemenin bu kararının gereğini yapacaklarını açıklamıştı.

CHP’li Mansur Yavaş 47 kimsesiz çocuğu evinden alıp sokağa attı

CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, AK Parti döneminde açılan Çocuk Koruma Evleri’ni kapatma kararı aldı. Koruma altındaki 47 çocuk, zorla imzalatılan tebligatlarla kendilerine bakamayacak durumda olan yakınlarına gönderildi.

AK Parti döneminde Ankara Büyükşehir Belediyesi bünyesinde anne babası olmayan çocukların barınması için Çocuk Koruma Evleri açıldı. Başkentte kendilerine bakacak kimsesi olmayan çocukların sıcak yuva ortamında kaldığı evlerin 31 Mart Yerel Seçimleri’nde başkan seçilen CHP’li Mansur Yavaş tarafından ‘masraf olduğu’ gerekçesiyle geçtiğimiz ay kapatılma kararı alındı. Çocukların evleri terk etmesi için 9 Ağustos’a kadar süre verildi.

YALANLAYIP SOKAĞA ATTI 

Çocuk Koruma Evleri’nin kapatılacağı gündeme gelince Yavaş “Kapatılmıyor ismi değiştirilip Çocuk Konukevi olacak. Çocuklar sokağa atılmayacak” şeklinde açıklama yapıp iddiaları yalanladı. Ancak belediye geçtiğimiz günlerde düğmeye bastı. Çocuk yakınlarına tek tek telefon edilip onlardan “Çocuğuma/yakınıma kendim bakmak istiyorum” diye dilekçe istendi. İddialara göre çocuklara bakma imkanının olmadığını söyleyen ailelere “Çocuğunuzu almazsanız ya Çocuk Esirgeme Kurumu’na veririz ya da sokağa atarız” diye baskı yapıldığı öğrenildi.

AĞLATAN SAHNE 

Kurban Bayramı arifesinde eşyaları çöp poşetlerine doldurulup kapının önüne konulan küçük çocukların dramını görenler büyük üzüntü yaşadı. Ne olduğunu anlamayan çocukların bayramda “Biz evimize gitmek istiyoruz” diye ağladığı öğrenildi.

Ankara Valiliği inceleme başlattı

Çocukların kapı önüne konulduğu bilgisi üzerine Ankara Valiliği inceleme başlattı. Çocukların mağdur olmaması için ailelere ulaşmaya başlayan Ankara Valiliği, çocuk evinden çıkarılan 47 çocuktan ulaşamadığı 15’inin izini sürüyor.

İşi bırakırsam kardeşlerim aç kalacak

Sokağa atılan anne babası olmayan çocuklardan birinin ablası E.B. Ankara İdare Mahkemesi’ne konuyla ilgili iptal davası açtı. Abla E.B. mahkemeye verdiği dilekçede çocuklara kendisinin bakamayacağını koruma evinde çok mutlu şekilde yaşadıklarını belirtip ‘Belediye yetkilileri, bana zorla çocuklara kendim bakacağım’ diye belge imzalattı. Yaklaşık 2.5 yıl önce anne ve babamı kaybettim. 3 küçük erkek kardeşimle baş başa kaldık. Ben hafta içi çalışırken kardeşlerim de belediyenin çocuk koruma evinde barınıyordu. Tatil günlerinde onları yanıma alıyordum.  İşi bıraksam aç kalacağım. Bırakmasam kardeşlerimi nereye bırakacağım. Belediyenin çocuk bakım evini kapatma kararının iptalini talep ediyorum” dedi.

• Mansur Yavaş'a insanlık dersi! CHP'li Ankara Büyükşehir Belediyesi çocukları sokağa attı, Mamak Belediyesi sahip çıktı

• Mansur Yavaş'ın 'tecavüz yalanı' ortaya çıktı! İşte belgesi

• Mansur Yavaş'ın sokağa attığı çocuklara Mamak Belediyesi sahip çıktı

• CHP'li Mansur Yavaş'a tepkiler çığ gibi! 47 kimsesiz çocuğu sokağa attı

Mansur Yavaş hakim karşısına çıkıyor

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Türkiye’de günlerce konuşulan ‘sahte senet’ skandalı ile ilgili 22 Eylül'de hakim karşısına çıkacak. Yavaş, Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Görevi kötüye kullanma’ ve ‘Kişilerin huzur ve sükununu bozmak” suçu kapsamında ifade verecek.

CHP'li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş adı geçtiğimiz aylarda sahte senet skandalına karışmıştı. Yavaş'ın iş adamı Necmettin Kesgin adına düzenlenen sahte bir senetle 600 bin doları icrada tahsil etmeye çalıştığı ileri sürülmüştü. Bu iddia ardından Necmettin Kesgin, Mansur Yavaş'tan şikayetçi olmuştu. O şikayet ardından iddianame düzenlenmişti.

HAKİM KARŞISINA ÇIKACAK

Sabah'ın haberine göre; düzenlenen iddianame Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Davanın ilk duruşması 22 Eylül'de saat 14:00'da yapılacak. Davada 'sanık' sıfatıyla hakim karşısına çıkacak olan Mansur Yavaş, hakkındaki iddialara cevap verecek.

Yavaş, Mahkemesi'nde 'Görevi kötüye kullanma' ve 'Kişilerin huzur ve sükununu bozmak" suçu kapsamında yargılanacak.

Bilindiği gibi Mansur Yavaş, danışmanlık sözleşmesi olmadığı halde Necmettin Kesgin'den 600 bin dolar tahsil etmek istemek ve görevi kötüye kullanmakla suçlanıyor. Yavaş'ın SMS üzerinden tehdit mesajları göndererek danışmanlık ücretini tahsil etmeye çalışması üzerine Necmettin Kesgin tarafından suç duyurusunda bulunulmuştu. Savcılık bunun üzerine Mansur Yavaş hakkında soruşturma başlatmıştı.