Başkan Erdoğan'dan flaş AB açıklaması.

İlk kez başkanlık ettiği Reform Eylem Grubu Toplantısı'nda konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'yi Avrupa ailesinin dışına atmaya çalışanlara inat yolumuza ısrarlı bir şekilde devam ediyoruz" dedi.


Başkan Erdoğan'dan flaş AB açıklaması.

Başkan Erdoğan'dan flaş AB açıklaması

Giriş Tarihi: 9.5.2019  16:12 Güncelleme Tarihi: 9.5.2019  16:46

Başkan , Reform Eylem Grubu Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin çifte standartlara rağmen AB hedefinden vazgeçmediğini söyleyen Başkan Erdoğan, "Tam 60 yıldır AB'ye tam üye olmanın mücadelesini veriyoruz. Maruz kaldığımız onca çifte standarda rağmen asla vazgeçmedik, yolumuzdan geri dönmedik. Tam üyeliğe ulaşmak için elimizden gelen her türlü çabayı gösterdik, gösteriyoruz." dedi.

Başkan Erdoğan'dan flaş AB açıklaması

Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:

Savaş yorgunu Avrupa'nın istikrar ve refaha ulaşmasında oyun değiştirici bir rol üstlendi. Bütünleşme süreci zaman içerisinde üyeler arasında uyumu artırarak AB'yi bir siyasi bütünleşme modeline dönüştürdü.

EKONOMİMİZİ ATAĞA KALDIRACAK REFORMLARA HIZ VERMELİYİZ
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi karar alma sürecini hızlandırmıştır. Sayın bakanlarımızdan reform irademizi somut adımlara çevirecek ve birlikte ilişkilerimize ivme kazandıracak çalışmalar bekliyorum. Ekonomimizi atağa kaldıracak reformlara hız vermeliyiz. Biz AB'ye uyum kapsamında her adımı, vatandaşlarımızın iyiliği için attık. Bugün de aynı anlayışla hareket ediyoruz. Gerekirse adına Kopenhag kriterleri değil, Ankara kriterleri der yola devam ederiz.

72 KRİTERDEN 66'SINI TAMAMLAMIŞ DURUMDAYIZ
AB'nin vize serbestisi sağladığı diğer ülkelerle kıyas dahi kabul edilemeyecek düzeyde bulunduğumuz açıktır. Vize serbestisi sürecinde 72 kriterden 66'sını tamamlamış durumdayız. Kalan 6 kriterle ilgili atabileceğimiz adımları en kısa zamanda atarak AB'nin vize serbestisinde ne kadar samimi olduğunu da göreceğiz. Ticaretimize ve ekonomimize katkısı ve özellikle iş adamlarımızın işlerini kolaylaştıracak etkisi gözardı edilemez. Diğer taraftan AB ile işbirliğimizi özellikle göç alanında etkin olarak sürdürüyoruz. 18 Mart mutabakatını iyi şekilde uygulamaya devam ediyoruz. Bugün 3,6 milyondan fazlası Suriyeli olmak üzere 4 milyondan fazla sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz.

NE BASKILARA BOYUN EĞECEĞİZ NE DE...
Bir diğer önemli konu gümrük birliğinin güncellenmesidir. Güncelleme sadece Türkiye'nin değil birliğin de yararınadır. Türkiye olarak yol haritamız ve pusulamız bellidir. AB ile tam üyelik müzakerelerinde ne baskılara boyun eğeceğiz ne de birilerinin bizi minder dışına atmasına müsaade edeceğiz. AB üyeliği, ancak her iki tarafın da kazançlı çıktığı bir denklemde anlamlıdır. Hiç kimseyi Türkiye'yi sonuçta kaybedeceği bir denklemi kabul etmeye zorlayamaz. Tavrımız her zaman ülkemiz ve milletimizin menfaatlerini gözetmek olacaktır. Bizim için hiçbir şey Türkiye'den Türk milletinin istikbalinden daha önemli değildir. Her birinizin çalışmalarınıza bu anlayışla yaklaşacağınıza inanıyorum."

Reform Eylem Grubu Toplantısı'nda konuşan Başkan Erdoğan, "AB kurumlarını kendi hırsları için istismar edenlere kesinlikle boyun eğmeyeceğiz. AB'nin Türkiye'ye olan ihtiyacı, Türkiye'nin AB'ye ihtiyacından daha fazladır. Türkiye'nin tam üye olarak yer almadığı bir Avrupa Birliğinin, 'kurucu değerlerini temsil iddiası' havada kalmaya mahkumdur." dedi..

ÇİFTE STANDARTLARA RAĞMEN ASLA VAZGEÇMEDİK...

Tam 60 yıldır AB'ye tam üye olmanın mücadelesini veriyoruz. Maruz kaldığımız onca çifte standarda rağmen asla vazgeçmedik, yolumuzdan geri dönmedik. Tam üyeliğe ulaşmak için elimizden gelen her türlü çabayı gösterdik, gösteriyoruz.

AB'NİN TÜRKİYE'YE İHTİYACI VAR

AB kurumlarını kendi hırsları için istismar edenlere kesinlikle boyun eğmeyeceğiz. AB'nin Türkiye'ye olan ihtiyacı, Türkiye'nin AB'ye ihtiyacından daha fazladır. İnşallah toplantımızda AB ile ilişkilerimizin kapsamlı değerlendirmesini yaparak yol haritasını belirleyeceğiz.

BİZİMLE YETERLİ DAYANIŞMAYI SERGİLEMEDİLER

Bu tehdidi bertaraf etmek için 15 Temmuz darbe girişiminin ardından OHAL ilan ettik ve önemli tedbirler aldık. Ancak gerek birlik üyesi ülkeler, gerekse birlik kurumları bu zor dönemde maalesef bizimle yeterli dayanışmayı sergilemediler.

Ülkemizden kaçan FETÖ militanlarının himayesinden darbeci askerlerinin korunmasına kadar demokrasiyle, dostlukla asla bağdaşmayan adımlar attılar. Pankartlarla şahsıma ölüm tehditlerinin yapıldığı utanç verici manzaralara şahit olduk.

70 BİN 500 DOSYA İLE İLGİLİ KARAR VERİLDİ

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişten hemen sonra OHAL'i kaldırdık ve OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu'nu kurduk. 3 Mayıs itibariyle, komisyona yapılan 126 bin başvurudan 70 bin 500 dosya ile ilgili karar verildi. Kalan 55 bin dosyanın incelemesi ise şu an devam ediyor.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi karar alma sürecini hızlandırmıştır. Sayın bakanlarımızdan reform irademizi somut adımlara çevirecek ve birlikte ilişkilerimize ivme kazandıracak çalışmalar bekliyorum. Ekonomimizi atağa kaldıracak reformlara hız vermeliyiz. Biz AB'ye uyum kapsamında her adımı, vatandaşlarımızın iyiliği için attık. Bugün de aynı anlayışla hareket ediyoruz. Gerekirse adına Kopenhag kriterleri değil, Ankara kriterleri der yola devam ederiz.

VİZE SERBESTİSİ SÜRECİNDE 66 KRİTERİ DOĞRUDAN TAMAMLADIK

AB'nin vize serbestisi sağladığı diğer ülkelerle kıyas dahi kabul edilemeyecek düzeyde bulunduğumuz açıktır. Vize serbestisi sürecinde 72 kriterden 66'sını tamamlamış durumdayız. Kalan 6 kriterle ilgili atabileceğimiz adımları en kısa zamanda atarak AB'nin vize serbestisinde ne kadar samimi olduğunu da göreceğiz. Ticaretimize ve ekonomimize katkısı ve özellikle iş adamlarımızın işlerini kolaylaştıracak etkisi gözardı edilemez. Diğer taraftan AB ile işbirliğimizi özellikle göç alanında etkin olarak sürdürüyoruz. 18 Mart mutabakatını iyi şekilde uygulamaya devam ediyoruz.

Bugün 3,6 milyondan fazlası Suriyeli olmak üzere 4 milyondan fazla sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz.

Bir diğer önemli konu gümrük birliğinin güncellenmesidir. Güncelleme sadece Türkiye'nin değil birliğin de yararınadır. Türkiye olarak yol haritamız ve pusulamız bellidir. AB ile tam üyelik müzakerelerinde ne baskılara boyun eğeceğiz ne de birilerinin bizi minder dışına atmasına müsaade edeceğiz. AB üyeliği, ancak her iki tarafın da kazançlı çıktığı bir denklemde anlamlıdır. Hiç kimseyi Türkiye'yi sonuçta kaybedeceği bir denklemi kabul etmeye zorlayamaz. Tavrımız her zaman ülkemiz ve milletimizin menfaatlerini gözetmek olacaktır. Bizim için hiçbir şey Türkiye'den Türk milletinin istikbalinden daha önemli değildir. Her birinizin çalışmalarınıza bu anlayışla yaklaşacağınıza inanıyorum."

Başkan Erdoğan'dan Reform Eylem Grubu Toplantısı'nda önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ErdoğanCumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Reform Eylem Grubu  Toplantısı'na başkanlık etti. Toplantının başlangıcında bir konuşma yapan Erdoğan, Avrupa Günü'nde  yapılan Reform Eylem Grubu Toplantısı'nın başarılı ve verimli geçmesini  dileyerek, "Avrupa Günü aynı zamanda Birliğin sıkıntılarını masaya yatırma, genel  fotoğrafını çekme bakımından önemli bir imkandır. Bundan 69 yıl önce 9 Mayıs 1950  tarihinde  Schuman Deklarasyonu'nun kabul edilmesiyle Avrupa Birliği projesinin  temelleri atıldı." diye konuştu.

"Ekonomimizi atağa kaldıracak reformlara hız vermeliyiz"

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin karar alma ve uygulama süreçlerini hızlandırdığını, artık reformları daha hızlı ve etkin şekilde hayata geçirme imkanına sahip olduklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

 "Sayın bakanlarımızdan reform irademizi somut adımlara çevirecek ve birlikte ilişkilerimize ivme kazandıracak çalışmalar bekliyorum. Ekonomimizi atağa kaldıracak, uluslararası yatırımcılara daha fazla güven sağlayacak reformlara hız vermeliyiz. Biz Avrupa Birliği'ne uyum kapsamında her adımı vatandaşlarımızın iyiliği ve refahı için attık, bugün de aynı anlayışla hareket ediyoruz. Vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerinin geliştirmesi bizim için temel önceliktir. Daha öncelerde de belirttiğim üzere bu doğrultuda atılması gereken adımları gerekirse adına Kopenhag değil, Ankara kriterleri der ve yola devam ederiz."

Yerleştirilmiş videoYargı reformu stratejisi

Ekonomiyi güçlendirmek için yapısal reformlara daha fazla ağırlık vermeleri gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, "Bunların en önemlisi yargı alanında atacağımız adımlar olacaktır. Bu süreçte hakim ve savcılarımızın eğitimlerinin en üst kalitede sunulması için Adalet Akademisi'ni yeni yapısıyla tekrar hizmete aldık. Yargı Reformu Stratejisi'ni kamuoyuyla paylaşıp buradaki reformları hızlıca hayata geçirirsek piyasalara da olumlu mesaj verir, yatırımlara ivme kazandıracak bir ortamı hazırlamış oluruz." dedi.    

"Önümüzdeki süreçte Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde kazanımımız olacak alanlara odaklanmalıyız." ifadesini kullanan Erdoğan, bunların başında vatandaşlara vize serbestisinin sağlanması ve Gümrük Birliğinin güncellenmesinin geldiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Birlikle olan yarım asrı aşkın geçmişimiz göz önüne alındığında Avrupa Birliği'nin vize serbestisi sağladığı diğer ülkelerle kıyas dahi kabul edilemeyecek bir düzeyde bulunduğumuz açıktır. Vize serbestisi sürecinde 72 kriterden 66'sını tamamlamış durumdayız, kalan 6 kriterle ilgili atabileceğimiz adımları en kısa zamanda atarak Avrupa Birliği'nin vize serbestisinde ne kadar samimi olduğunu da göreceğiz. Ayrıca vize serbestisinin etkisini kapsamlı analiz etmemiz gerekiyor. Bunun, ticaretimize ve ekonomimize katkısı ve özellikle iş adamlarımızın işlerini kolaylaştıracak etkisi göz ardı edilemez."

Yerleştirilmiş video

"Suriye kaynaklı düzensiz göç yükünü tek başına sırtlamak zorunda kalıyoruz"

Avrupa Birliği ile iş birliklerini özellikle göç alanında etkin olarak sürdürdüklerini dile getiren Erdoğan, "18 Mart mutabakatını iyi niyetli şekilde uygulamaya devam ediyoruz. Bu tavır Türkiye'nin ahde vefa ile hareket ettiğinin en önemli göstergesidir, Avrupa Birliği de bu yönde hareket etmelidir. Avrupa'nın, yük paylaşımı noktasında ülkemize verdiği sözleri tam olarak yerine getirmediği bir vakıadır. Suriye kaynaklı düzensiz göç yükünü tek başına sırtlamak zorunda kalıyoruz." dedi.