İşte ünlülerin ek işleri!.

KİM NE KADAR ALIYOR?

Gülben Ergen: 60 bin TL

Hadise: 120 bin TL

Gülşen: 120 bin TL

Aleyna Tilki: 40 bin TL

Ivana Sert: 20 bin TL

Demet Şener: 30 bin TL

Sinan Akçıl: 40 bin TL

Burcu Esmersoy: 25 bin TL

Kenan Doğulu'nun 2008'den bu yana ABD Los Angeles'ta 'Ken Love Yourself' adlı bir giyim mağazası bulunuyor.

Mağazada satılan bazı giysilerin tasarımını kendisi yapan Kenan Doğulu'nun mağaza işini neden Türkiye'ye taşımadığı konuda bir açıklama yapmadığı için bilinmezken, şarkıcı 2015'te Ankara'da Abdullah Burnaz ve Mehmet Mutlu ile birlikte Bis dine&Live adlı gece kulübünü açarak ticari girişimini eğlence sektörüne de taşıdı.

Yıllarca birçok tasarımı en iyi şekilde sergilemeye uğraşan oyuncu Pınar Altuğ, modellikten emekli olduktan sonra 'by Pınar Altuğ' marka adıyla ticarete atıldı. Altuğ, tekne kıyafetleri tasarımıyla başladığı işinin yelpazesini genişleterek annesinin adıyla kendi adının birleşiminden oluşan 'Selma by Pınar Altuğ' ile ikinci markasını oluşturdu.

Pınar Altuğ, 'Selma by Pınar Altuğ' ile tasarladığı takıları internette 200 TL ile 2 bin TL arasında değişen fiyat aralığında satıyor. 170 farklı tasarımı bulunan Altuğ, kişiye özel ve özgün tekne tasarımlarını evlere de taşıdı. Pınar Altuğ, ticarete neden tasarım işiyle girdiğini ''İdolüm annemdi. Oldum olası hayranlık duyduğum kişi annem olmuştur.

Son derece zevkli biriydi, bu konuda da bana çok şey öğretti. Modellikten sonra ticaret yapmaya karar verdiğimde doğal olarak tutkum haline gelen bana öğrettiği zevki paylaşmalıydım. Bunu da tasarım yoluyla yapıyorum'' sözleriyle dile getirdi

Türkiye'deki inşaat sektörünün büyüklüğünü gören Bülent Ersoy, ticarete tekine 250 bin dolar ödediği, 7 kule vinci alarak başladı.

Kule vinçlerin sayısını 8 yılda 22'ye çıkaran Bülent Ersoy, vinçlerini belediyelere, müteahhitlere aylık 10 bin TL'den kiraya veriyor.

İbrahim Tatlıses, bir yandan elde ettiği şöhrete sığamaması diğer yandan kendi ifadesiyle bakmakla yükümlü olduğu çok kişinin bulunması nedeniyle 1980'li yıllardan sonra girdiği ticaret hayatında turizmden yayıncılığa, kebapçılıktan otel zincirine kadar kendisinin bile sayısını hatırlamadığı kadar ek iş yapıp sayısız şirket kurarak binlerce kişiye istihdam sağladı.

Kendisinden yarım yüzyıl önce kurulmuş otobüs şirketleriyle başa baş rekabet edebilen Tatlıses Turizm'i 10 yıllık hâkimiyetin ardından devreden İbrahim Tatlıses, kebapçılık, otelcilikle birlikte ticari hayatta birçok şirket kurdu.

Bodrum'daki Tatlıses Paradise Apart Hotel, Kuşadası'ndaki Tatlıses Hotel’'e 183 odalı 2 otele sahip. Tatlıses, son olarak ünlü olmadan önce amelelik yaptığı inşaat sektörüne de el atarak Kuşadası'nda Tatlıses Konakları'nı inşa etti.

Tatlıses Kabap'ın 5'i İstanbul'da 1'i Bodrum'da olmak üzere 6 şubesi, Tatlıses Çiğ Köfte'nin ise 54 ilde bayilik verilen yaklaşık 400 şubesi bulunuyor.

TATLISES GROUP'TA YER ALAN ŞİRKETLER:

Tatlıses İnşaat, Tatlıses Turizm, Ses Ajans, Tatlıses Prodüksiyon, By Tatlıses Giyim, Tatlıses Kebap, Tatlıses Çiğ Köfte, Tempo Tatlıses TV.

Hülya Avşar, istediği tarzda tişört bulamadığını söyleyerek ticari hayatına 'by H' markasıyla beyaz tişört tasarlayarak atıldı. Avşar, 'by H'yi daha sonra tenis kıyafeti, ardından da parfüm ve bakım ürünleri olarak geliştirdi.

Sanatçı, 'by H'yi ilk kurduğu günlerde ticaret hayatına girişini ''Nedense beyaz tişört bulamıyordum. Hem istendiğinde anında bulunması hem de kaliteli bir ürünü herkesin alabilmesi için tişört işine giriştim'' diyerek açıklamıştı.

Avşar, tişört işinde başarılı olunca çocuk giyimi üzerine kızı Zehra Çilingiroğlu'nun göbek adını kullanarak Çakıl Company by-Hülya ve Çakıl Company by-H markalarını da oluşturdu.

İnşat sektörüne de el atan Avşar, ortağıyla düştüğü anlaşmazlık nedeniyle bu işte başarılı olamadı.

Sanatçı, 2006'da bir inşaat şirketiyle birlikte İstanbul Riva'da inşa edilecek 10 adet ekolojik ev için kolları sıvadı. Ne var ki örnek evin kendisine belirtilenden küçük yapılması nedeniyle ortaklıktan ayrıldı.

2014'te ''Her yönüyle rahat edebileceğim bir yer oluşturmak istiyorum'' diyerek Maslak Sheraton Hotel'in içinde 3 milyon TL harcayarak Club Peb isimli bir spor salonu açtı. Yapım aşamasıyla bizzat ilgilenen, inşaatın başında durup yapılan her işi kontrol eden Hülya Avşar, spor hocalarını ve ekibi de kendisi seçmişti. Ne var ki yeterince ilgilenemeyince spor salonunu açılışından 1 yıl sonra devretti.

Yarım asırlık kariyerindeki yüzlerce filme rağmen bahçeli, havuzlu bir eve 7 yıl önce damadı Ender Alkoçlar'ın da yardımıyla sahip olabilen Hülya Koçyiğit, kendisinin neden ek işe yönelmediği, şöhretini ticaretle neden daha fazla nakde çevirmediği konusunda şunları söyledi:

''Daha bağımsız, daha özgün işler yapabilmek için sinemaya yatırım yapmak aklıma tek gelendi. O nedenle de yapım şirketi kurduk. Ama para kazanmak için herhangi bir ticari eğilime girmek aklımın ucundan dahi geçmedi. Sinema yapabilmek, yaptığımın daha iyisini başarabilmekti amacım. Sinema haricinde herhangi bir alana da dahil olmayı hiç düşünmememin en büyük nedeni bu bence, şimdi dönüp baktığımda.

Sevgili eşim Selim Soydan ticarete atılabilirdi ama o da bana olan saygısından ve inancından, mesleğimi daha iyi yapabilmem için tamamen sinema sektörüne yöneldi ve hâlâ Gülşah Film’i yönetiyor. Günümüzde maddiyat çok daha öne geçti. En büyük trend para, zenginlik, konforlu yaşam. Dolayısıyla geleceğe bir nevi yatırım yapmak peşinde herkes, kendilerini güvence altına alabilmek adına.''

'SENİ ÖLDÜRÜRÜM'

Hatice'nin defilesinde kalçasını göstermesine sitem eden Muammer Ketenci, "Hatice'yi provolarda kalçasını açarsan seni öldürürüm" diye uyardığını söyledi. Ketenci, Hatice'nin '2. Sayfa' programının yapımcısına mesaj göndererek "Mahalle polemiğine girmek istemiyorum" sözlerinin üzerine deliye döndü.

Hatice tarafından kullanıldığını söyleyen Muammer Ketenci, canlı yayında şu sözlerle ateş püskürdü:

"Kendi dalımda zirvedeyim. Ben 9 tane ünlü çıkardım defilede. Hatice'yi defileye 1 hafta kala aradım. Çünkü Hatice'nin vücudu var. Şimdiki manken kızlarımıza bu elbiseleri giydirsek berbat olur. Defileye 2 gün kala teklifi kabul etti.

Defileden bir gün önce provaya geldim. Hatice'nin acayip fit bir vücudu var. Modacı olmanın yanı sıra bir erkek gözüyle mükemmel vücudu var. Provada 'Şuramı açsam' falan dedi 'Ben de sakın öyle bir şey yapma seni öldürürüm' dedim. Tüm samimiyetimle söylüyorum 'Beni topa koyarlar sakın yapma' dedim.

"HATİCE'NİN YAPTIĞI ÜÇKAĞITÇILIK"

Hatice beni kullandı. Önce 'Kimseye röportaj verme' falan dedi. Sabah kendisi röportaj verdi akşam benim programa çıkmamı engelledi. Allah çocuklarımın bana hayrını göstermesin ki kalçasını açacağını bilmiyordum. Yaptığı resmen üçkağıtçılık. Şu an ona yazıklar olsun diyorum. Hemen yayına bağlasın ben öcümü alayım.

'DEFİLEDEKİ KADIN VE ADAMLAR HATİCE'NİN KALÇASINI GÖRSEYDİ YÜZÜME TÜKÜRÜRLERDİ'

Oradaki adam ve kadınlar Hatice'nin kalçasını görseydi ben selamlamaya çıktığımda yüzüme tükürürlerdi. Elbise şu an duruyor. İranlı bir kadın 20 bin TL istedi. Sezon sonu düşünürüm dedim. Bundan sonra Hatice'ye asla güvenemem. Arkadaş kalırız dostum olursun ama defileme çıkamazsın. Sahneye çıktığında ya da ödül almaya gittiğinde de asla elbise vermem.

Muammer Kentenci'nin açıklamalarının ardından Hatice ''Mahalle polemiğine girmek istemiyorum. Madem öyle bu elbiseyi neden iş yerinin vitrinine astın'' sözleriyle kendini savundu.

Hatice'nin bu sözlerine sinirlenen Muammer Ketenci ''Ya sen ne diyorsun ya? Ben sana izin verdim mi? Seninle iyi bir arkadaşlığım vardı sen bana bu cümleyi mi kuruyorsun yazıklar olsun ya. Bir daha benim adımı anma. Seni Instagram'dan siliyorum. Terbiyesiz. Benim seninle yapacak bir reklamım yok kendine gel. Kapa o çeneni otur oturduğun yerde benim canımı sıkma."

Seri başlarken fenomen olacağını düşünüyor muydunuz?

Tabii ki düşünmüyordum ama ekibin değişik enerjisi vardı. Herkes ciddi çalıştı, güzel bir sinerji ortaya çıktı. Sonuç olarak filmin fenomen olması da beni şaşırtmadı. 

Altan karakterinden neler öğrendiniz?

Çok farklı insanlarız. Altan bana, sakin olmam gerektiğini, hayatımın merkezine kendimi koymamı ve tez canlılığa gerek olmadığını hatırlattı.

Serinin üçüncüsü yüksek bütçeli yapımları geride bıraktı, başarının sırrı ne?

Başarıdaki en önemli etken, filmi kime yaptığımızı ve ne yapmamız gerektiğini biliyor olmamızdı. Üç filmde de ayrı yönetmenlerle çalıştık. Hepsinin bakış açısı farklı ve emekleri çok büyük. Gökhan Yıkılkan’la değişik bir ikili olduk.

'FİKİR AYRILIKLARIMIZ OLDUĞUNU ANLADIK'

Onlarca projede yer aldınız, canlandırmak istediğiniz bir rol kaldı mı?

Olmaz mı? Her rol için başka bir karakter çalışması yapıyoruz. Senaryoda yaratılan her karakterin yaşanmışlığı ve dramları oluyor. Tipolojime ters insanları oynamak, beni hep heyecanlandırır. 

Algı Eke’den dört ay önce boşandınız. 1.5 yılda evliliğin bitmesinin sebebi neydi? 

Yaşadığımız ilişkinin her evresi çok hızlı gelişti galiba... Henüz sevgili olmamızın bir ayı bile dolmadan, evlilik kararı verdik. Birçok ortak noktamız olduğunu düşünerek, aşkla evlendik. Evliliğimiz sürecinde bu kuruma zarar vermedik. Ama bir süre sonra; bazı konularda fikir ayrılıklarımız olduğunu, beklentilerimizin ve hedeflerimizin farklı olduğunu anladık. Bu da ilişkiyi bitişe sürükleyen süreç oldu. 

Boşandıktan sonra aşkınıza yeni şans verdiniz ama olmadı, yeniden bir araya gelme durumunuz olabilir mi?

Hiç sanmıyorum. O zaman ‘Acaba sevgililik sürecimizi biraz daha uzun ve keyfiyle yaşasak sonuç farklı mı olurdu?’ düşüncesiyle; beraberliğimizi yürütebilmek için denedik ama olmadı. Algı çok saygı duyduğum ve hayatıma güzellikler katan biri olarak kalacak.

İkinizin de oyuncu olması bir problem teşkil etti mi? 

Asla! Senaryolar ya da yaptığımız  işlerle ilgili birbirine fikir veren, yorum yapan bir çifttik. 

Aynı meslekteki herhangi bir çift de evlenebilir ya da ilişki yaşayabilir ve sonunda yürümeyebilir. 

Boşandıktan sonra set olmadığında neler yaptınız? 

Evimde çok vakit geçiriyorum. Kaçırdığım, izleyemediğim oyunları ve filmleri izliyorum. Ayrıca bilardo hobim var. 

Yeniden evliliğe sıcak bakar mısınız?

Tabii ki... Boşanan  yeniden evlenmiyor mu? Evlilik, çok kutsal bir kurum, biriyle yaşlanmak üzere yola çıkmak ve aile kurmak, bir insanın geleceğe yönelik yaptığı çok güzel duygusal planlar.

Eski sevgilileriniz ‘Şiddet uyguladığınızı’ iddia etmişti.  Bu sizi rahatsız etti mi? 

Etmez mi hiç? Bir sabah uyanıyorsunuz ve hakkınızda en olmayacak tür de haberler çıkıyor. Ki biz Algı’yla evliydik. Ve bahsi geçen bazı isim ve kişilerle iki kelam etmişliğim bile yok.

İlk an büyük bir şok yaşayıp, kendi kendinize sesli bir tepki veriyorsunuz. Ama hep söylediğim gibi; ben neyin ne olduğunu ve tüm bu saçma haberlerin doğru olmadığını biliyorum. Ailem, arkadaşlarım hepsi doğruyu biliyor. Bir süre sonra bazı durumlara ve olaylara kulaklarınızı gözünüzü kapamayı öğreniyorsunuz. Üzüyor ve yaralıyor ama motivasyonumu ya da hayatımı bozmasına izin vermiyorum.

Bu olaylardan sonra veto yediğiniz oldu mu?

Hayır, çünkü arkadaşlarım beni biliyorlar. Onlar bana bunu kondurmadı. İş konusunda da böyle bir durumla karşılaşmadım. 

'İSPATLAMAM GEREKEN BİR DURUM YOK'

Eski sevgilileriniz açıklama yaparken, neden susmayı tercih ettiniz? 

Hiç yaşanmamış, olmamış herhangi bir konu hakkında siz olsanız konuşur muydunuz? Konuşsam ne anlatacağım ki? Bana sorulduğunda, “Yok öyle bir şey” ya da “Hayır, yaşanmadı böyle şeyler” dedim zaten...

Dava açtınız mı?

Hayır, çünkü ispatlamam gereken bir durum yok. Tam aksine, benimle ilgili sorun yaşayan biri varsa, onun dava açması gerekirdi ki, böyle bir şey de yaşanmadı. 

Protokole göre Kaan Tangöze’nin Ortaköy’deki dairesinin yüzde 50’sini kendisine devretmesi gerektiğini ama bunu yapmadığını iddia eden Seçkin Piriler, mahkemeye başvurdu.

Seçkin Piriler’in avukatı da söz konusu hissenin müvekkiline devredilmesi gerektiğini belirterek, “Tapu kaydının iptali ile evin yüzde 50’sinin müvekkilim adına tescilini istiyoruz” dedi.

İstanbul Aile Mahkemesi’ne verilen dava dilekçesine göre, Kaan Tangöze imzaladıkları protokol gereği boşanırken Ortaköy’de birlikte oturdukları dairenin yüzde 50’sini Seçkin Piriler’e bırakmıştı.

Aynı protokole göre evin devrinin Seçkin Piriler’e yapılması gerekiyordu. Ancak Kaan Tangöze protokol hükümlerine uymadı.

İPOTEK ARAŞTIRMASI

Mahkeme, başvuru üzerine başkalarına satılmaması için tedbir koyduğu Ortaköy’deki dairenin üzerinde ipotek olup olmadığının araştırılmasına karar verdi.

Hürriyet/Özge Eğrikar

Seçkin Piriler'den Kaan Tangöze'ye tapu davası

Duman grubunun solisti Kaan Tangöze ile eski eşi Seçkin Piriler bir kez daha mahkemelik oldu. Seçkin Piriler, boşanma protokolüne uymadığı, Ortaköy’deki dairesinin yüzde 50’sini kendisine devretmediği gerekçesiyle Tangöze’ye dava açtı