Erdoğan'ın terslediği Bolton'ın o sözü unutulmadı!

Giriş Tarihi: 8.1.2019  18:15 Güncelleme Tarihi: 8.1.2019  19:02

Bolton ile Kalın görüşmesi sona erdi

Beyaz Saray Güvenlik Danışmanı Bolton ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın 2 saatlik bir görüşme gerçekleştirdi. 

Yıllardır Başkan Erdoğan'ı hedef alan, verdiği mesajlarla kinini açıkça dışan vuran John Bolton, son olarak Türkiye'nin Suriye'ye yapacağı operasyonla ilgili haddini aşarak küstah ifadeler kullanmıştı. Bugün ise Erdoğan'la görüşmek isteyen ancak olumlu yanıt alamayan Bolton ülkesine döndü.

Başkan Erdoğan’ın görüşmeyi reddettiği ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’un geçmişi skandal açıklamalarla dolu. 15 Temmuz akşamı darbeyi desteklemiş, Afrin’de PKK terör örgütüne operasyon yapılınca sert tepki göstermiş, 1 Mart tezkeresi çıkmayınca küplere binmişti.

15 TEMMUZ’DA DARBE BAŞARILI OLMALI DEMİŞTİ

John Bolton 15 Temmuz’da Türkiye’de darbe girişiminin olduğu saatlerde daimi yorumcusu olduğu Amerikan Fox Televizyonunun canlı yayın konuğuydu.
Açık açık darbe çığırtkanlığı yapmıştı.

“Darbe başarılı olursa Erdoğan’ın Osmanlıyı geri getirme planları suya düşer” demişti.
“Aksi takdirde Türkiye Ortadoğu’nun baskın gücü olacak” diye dert yanmıştı.

“Kalbimde Erdoğan için merhamet yok, devrilirse tek bir gözyaşı bile dökmem. Onun ABD'nin dostu olduğuna inanmıyorum'' ifadelerini kullanmıştı.

15 TEMMUZ SONRASI KÜPLERE BİNMİŞTİ

Kanlı darbe girişimi bastırıldıktan sonra John Bolton Türkiye için yine skandal bir ifade kullanmış, “totaliter İslamcı diktatörlük” demişti.

TÜRK ASKERİ AFRİN’E GİRİNCE PKK-PYD İTİRAFI GELMİŞTİ

Bolton 23 Mart’ta Afrin’deki PKK teröristlerine yönelik Zeytin Dalıharekatının devam ettiği süreçte yine Fox Televizyonunda canlı yayındaydı.

Zeytin Dalı harekatına baştan beri karşı çıkıyordu.
PKK terör örgütü için bugün “Suriye’deki Kürtler” diyen Bolton o gün de aynı ifadeyi kullanıyordu.

Ama canlı yayın sırasında silah verdikleri PYD’lilerin PKK ile ilişki içerisinde olduklarını da itiraf etmiş, “DAEŞ’i yenmek için Kürtleri destekledik ama yeterince dikkate almadığımız bir şey var o da bizim desteklediğimiz Kürtlerin, Türkiye’nin yıllardır mücadele ettiği Marksist bir grubun müttefiki olmasıydı” demişti.

Bolton Marksist bir grup olarak tanımladığı PKK terör örgütü için “bizim desteklediğimiz PYD’nin müttefiki” ifadesini kullanmıştı.

BOLTON’UN KUYRUK ACISI 1 MART 2003’E DAYANIYOR

ABD’li danışman John Bolton danışmanlık görevi öncesinde ABD’nin BM büyükelçiliği yaptığı dönemde de bir çok kez Türkiye’yi bilhassa da Başkan Erdoğan’ı hedef alan açıklamalarda bulunmuştu. Ama o açıklamaların bir ilki de var. O da 1 Mart 2003’e ait.
O dönemde ABD Dışişlerinde çalışan Bolton, TBMM’den Irak tezkeresi çıkmayınca “Erdoğan tüm çabalarımızı sabote ediyor” demişti.

KAFASINDA KİPAYLA NETANYAHU’NUN YANINA YAKIŞIR

Amerikalı danışman Bolton Ankara’dan önce İsrail Başbakanı Netanyahu’nun yanındaydı. Kafasına kipa takıp, Siyonistlerle ağlama duvarında ayin yapmıştı. Netanyahu’yla beraberken Suriye’den çekilmek için Türkiye’ye “PKK’lıların can güvenliğini garanti edin” şartını koşmuştu. Siyonist ve neo-con olarak bilinen John Bolton tüm bunların üstüne Ankara ziyaretinde Başkan Erdoğan’la da görüşmek istemiş ancak Erdoğan o talebi geri çevirmişti.

ABD MEDYASINDA ALAY KONUSU OLDU

Amerikalı gazeteciler Erdoğan tarafından reddedilen Bolton için “Erdoğan Bolton’u tersledi ama kibar bir şekilde” diye yorumda bulundu.

Bloomberg'in Beyaz Saray Baş muhabiri Jennifer Jacobs, “Erdoğan Bolton’u tersledi ama kibar bir şekilde, görüşme sırasında İbrahim Kalın’ı arayan Erdoğan aralarına katılamayacağını söyleyip selamlarını gönderdi" diye twit attı.

ABD heyeti hiçbir plan sunmadı

ABD'den gelen heyet, Ankara'da çok kritik görüşmeler yaptı. Türkiye mesajlarını net şekilde verirken, Trump'ın Amerikan askerlerini Suriye'den çekme kararının ardından nasıl bir yapılanma düşündüğüne ilişkin herhangi bir yol haritası sunmadı. Türkiye, YPG'ye hamilik etmeyeceğini vurgularken, ABD heyetine, "PKK'ya desteğinizi çekerseniz, Kürtler, siyasi sürece daha kolay angaje olabilirler" mesajı verildi. Habertürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir perde arkasını yazdı...

Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton başkanlığındaki heyette, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford ile ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ve diğer delegasyon üyeleri bulunuyordu. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın başkanlığındaki Türk heyetinde ise Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Yunus Emre Karaosmanoğlu, MİT Başkan Yardımcısı Cemalettin Çelik ve diğer ilgililer vardı. Görüşmelerin ana temasını ABD askerlerinin Suriye'den çekilmesinin ardından bölgede oluşacak yapı, PKK/YPG terör örgütü üyelerinin bölgeden çıkarılması, Amerikan silah ve destek sistemlerinin toplanması, Münbiç yol haritasının bir an önce hayata geçirilmesi oluşturuyordu.

BOLTON KRİZİ

Ankara'ya gelmeden Bolton'un, YPG/PKK’yı kastederek, "Kürt savaşçılar" ifadesini kullanması; Amerika’nın Suriye’den çekilmesinin Kürtler'in güvenliğini garanti etmesi ve DEAŞ'ın yenilmesi koşuluna bağlı olduğunu açıklaması Ankara'nın sert tepkisine neden oldu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, MHP Lideri Bahçeli ve diğer hükümet yetkilileri en sert şekilde Bolton'a tepki gösterdi. Bu durum, Ankara'nın gösterdiği diplomatik refleks ile görüşmelerin mütekabiliyet esasıyla sınırlı tutulması sonucunu doğurdu. Önceden planlanmamasına rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bolton'u kabul edebilecekti ancak böyle bir görüşme yapılmadı. Ayrıca Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan, ABD heyetinde kendi seviyelerinde muhatap olmadığı için bu görüşmelerde yer almadı. Bolton'un sözleri Ankara'daki görüşmelerde soğuk havalar estirdi. Bolton, protokolde muhatabı olan İbrahim Kalın ile görüşebildi. ABD heyeti, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'le de görüştü.   

ABD YOL HARİTASI SUNMADI

Görüşmenin detaylarını Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, basın toplantısıyla duyurdu ancak perde arkasında; ABD'nin yaşadığı kafa karışıklığı, birimler arasındaki görüş ayrılığı, çekilmeden sonrasına ilişkin net bir planının olmadığı ortaya çıktı. Görüşmede ABD heyeti, Türk heyetinin sorusu üzerine Suriye'den çekilme sürecinin 4-5 ay sürebileceğini söyledi. Çekilme sürecinin yavaşlamasında İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Trump üzerinde etkisinin olduğu çok açık... Türk heyet haklı olarak, "Çekilmeden sonra ne olacak?" diye sordu ancak ABD heyeti bu konuda bir plan ya da öneri sunamadı. 

PUTİN-ERDOĞAN GÖRÜŞMESİNİ SORDULAR

ABD heyeti bir öneri ya da plan sunamadıkları gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasında planlanan görüşmeyi sordular. Çekilmeden sonra Suriye sahasındaki duruma ilişkin aktör ülkelerin ortak bir yol haritası olacaksa, bunu görmek istediler. Türk heyet ise ABD ile yapılan bu görüşmelerden çıkacak sonucun Rusya görüşmesinin içeriğini belirleyeceğini, buradan çıkacak bir planla Rusya'ya gidileceğini vurguladı. ABD'liler yine sessiz kaldı...

"NEREDEN ÇIKTI BU YPG HAMİLİĞİ?"

İbrahim Kalın, Bolton'a, Suriye Kürtleri için Türkiye'nin yaptıkları ve terör örgütü YPG'nin faaliyetlerini içeren iki ayrı dosya sundu. ABD'lilere şu mesaj verildi: "Üç yıl önce YPG diye bir şey yoktu. Nereden çıktı bu YPG/PKK hamiliği. Terör örgütünün arkasındaki desteğinizi çekerseniz Kürtler de siyasi sürece daha kolay angaje olabilirler."

Kullanılan dil konusunda da ABD heyetine gereken uyarılar yapıldı. Terör örgütü YPG ile Kürt halkını birbirinden ayırmak gerektiği vurgulandı. Türkiye'nin YPG konusunda asla kimseye güvence vermediği ve vermeyeceği ifade edildi.

SİLAHLAR NE OLACAK?

ABD çekildikten sonra bölgeye aktardığı ve kimine göre 15 milyar dolara ulaşan silahların ve hava sistemlerinin toplanması konusu da soruldu. Türkiye bu konudaki kararlılığını ve net mesajlarını iletti. Ancak bu konuda da ABD heyeti bir plan sunmadı; buna bakılacağı söylendi. Münbiç yol haritasının hızlandırılması konusundaki beklentiler tekrar iletildi; bu konunun detayları askerler arasındaki teknik görüşmelere bırakıldı. ABD heyeti Suriye sahasındaki boşluğu İran'ın doldurmaması yönündeki hassasiyetlerini iletti.

UYUMSUZ GÖRÜNTÜ VERDİLER

ABD heyetinde yer alan isimlerin kendi aralarında da bir uyumsuzluk ve görüş ayrılığı dikkat çekti. Bu durum, Türk heyetiyle görüşmede de dile getirildi. ABD'liler, "Bizim aramızda da görüş ayrılığı olabiliyor" diyerek aslında malûmu ilan etmiş oldu. Bir izlenim aktarmak gerekirse ABD Başkanı Trump üzerinde, Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton'un daha ikna edici olduğu ortaya çıktı. Sonuç; ABD ile farklı düzeylerde çalışma grubu toplantıları devam edecek...