SON DAKİKA: Başkan Erdoğan'dan amirallerin skandal bildirisine sert tepki: Destek bildirisi yayınladıklarını görmedik

Emekli amiraller tarafından imzalanan ve açıkça bir darbe çağrışımında bulunan skandal bildiri Türkiye'nin gündeminin birinci sırasına oturdu. Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki değerlendirme toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Emekli amirallerin bildirisine sert tepki gösteren Başkan Erdoğan, "Gece yarısı yayımlanan bildiri kesinlikle art niyetli bir girişimdir. Kıbrıs'tan Karabağ'a kadar verdiğimiz mücadelenin hiçbirinde ülkemiz için destek bildirisi yayınlamadılar.


SON DAKİKA: Başkan Erdoğan'dan amirallerin skandal bildirisine sert tepki: Destek bildirisi yayınladıklarını görmedik

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'dan darbe imalı bildiri açıklaması: Bu işin merkezinde aslında ana muhalefet partisinin ta kendisi var!

Giriş Tarihi: 05.04.2021 Güncelleme Tarihi: 05.04.2021 

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'dan darbe imalı bildiri açıklaması: Bu işin merkezinde aslında ana muhalefet partisinin ta kendisi var!Başkan 'ndeki değerlendirme toplantısının ardından  açıklamalarında bulundu. Erdoğan geçmişi bildirilerle dolu ülkede bir gece yarısı emekli amirallerin böyle girişimde bulunması kabul edilemez olduğunu ifade etti. Ana muhalefet partisini demokrasiden yana tavır almaya çağıran Başkan Erdoğan, 104 kişi arasında bizzat CHP üyesi olanların var olduğunu ifade etti. Montrö'ye bağlılıklarını sürdüreceklerini dile getiren Erdoğan, "Montrö Sözleşmesi dönemin şartlarında önemli bir kazanımdır." ifadelerini kullandı. İşte Başkan Erdoğan'ın açıklamaları...

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'dan darbe imalı bildiri açıklaması: Bu işin merkezinde aslında ana muhalefet partisinin ta kendisi var!

Başkan  bugün saat 15:00'te 'nde değerlendirme toplantısına katıldı. Başkan Erdoğan toplantının ardından açıklamalarda bulundu.

: Başkan Erdoğan'dan amirallerin skandal bildirisine sert tepki: Destek bildirisi yayınladıklarını görmedik

SON DAKİKA: Başkan Erdoğan'dan amirallerin skandal bildirisine sert tepki: Destek bildirisi yayınladıklarını görmedik

Son dakika haberi... Emekli amiraller tarafından imzalanan ve açıkça bir darbe çağrışımında bulunan skandal bildiri Türkiye'nin gündeminin birinci sırasına oturdu. Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki değerlendirme toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Emekli amirallerin bildirisine sert tepki gösteren Başkan Erdoğan, "Gece yarısı yayımlanan bildiri kesinlikle art niyetli bir girişimdir. Kıbrıs'tan Karabağ'a kadar verdiğimiz mücadelenin hiçbirinde ülkemiz için destek bildirisi yayınladıklarını görmedik. 15 Temmuz hain darbe girişiminde milletimizin yanında olduklarını görmedik." ifadelerini kullandı.

"DESTEK BİLDİRİSİ YAYINLADIKLARINI GÖRMEDİK"

İşte Başkan Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:

Gece yarısı yayımlanan bildiri kesinlikle art niyetli bir girişimdir. 104 tanesi bir araya gelerek darbe imalı bildiriler yayınlayamazlar. Hiçbir emekli kamu görevlisinin böyle bir yola tevessül etme hakkı yoktur. Kıbrıs'tan Karabağ'a kadar verdiğimiz mücadelenin hiçbirinde ülkemiz için destek bildirisi yayınladıklarını görmedik. 15 Temmuz hain darbe girişiminde milletimizin yanında olduklarını görmedik.

Ancak geçmişi darbeler ve bildirilerle dolu bir ülkede bir gece yarısı 104 emekli amiralin böyle bir girişimde bulunması kabul edilemez. Bunun adına ifade özgürlüğü diyemeyiz. İfade özgürlüğü, ülkenin mevcut yönetimini darbe imalı bildiriyle tehdit etmeyi kapsamaz. Bu tarz ifadeler dünyanın her yerinde demokrasiye, milli iradenin üstünlüğüne saldırı olarak kabul edilir.

KESİNLİKLE ART NİYETLİ BİR GİRİŞİMDİR

"Az önce yaptığımız toplantıda iki gündür ülkemizi meşgul eden bir meseleyle ilgili tartışmaları ayrıntılarıyla değerlendirdik. Her şeyden önce bir gece yarısı gerçekleştirilen bu eylem üslubu, yöntemi hem de yol açacağı açıkça belli olan tartışmaları itibariyle kesinlikle art niyetli girişimdir.

MİLLETİMİZİN YANINDA YER ALDIKLARINI GÖRMEDİK

Emekli amirallerin vazifesi, 104 tanesi biraraya gelerek siyasi bir tartışma konusunda  imaları içeren bildiriler yayınlamak değildir. Aynı şekilde hiçbir emekli kamu görevlisinin de topluca böyle bir yola tevessül etme hakkı yoktur. Biz bu amirallerin, diplomatların ve diğerlerinin son dönemde Suriye'den Libya'ya, Doğu Akdeniz'den Ege'ye, Kıbrıs'tan Karabağ'a kadar verdiğimiz mücadelelerin hiçbirinde biraraya gelerek ülkeleri için destek bildirisi yayınladıklarını görmedik. Yine bunları FETÖ'cü hainlerin başlattıkları 15 Temmuz darbe girişimine karşı milletimizin yanında yer alırken de görmedik. Tam tersine imza sahibi amirallerden bazılarının geçmişten bugüne ülkemizin hak ve menfaatleri aleyhine medyada verdikleri demeçleri, sergiledikleri duruşları üzüntüyle takip ettik.

MİLLİ İRADEYE SALDIRI

Tartışmanın sebebi kesinlikle ifade özgürlüğü meselesi değildir. Buradaki isimlerin bir kısmı aynı görüşleri çeşitli medya mecralarında ve siyasi zeminlerde uzun süredir dile getirmektedir. Hiçbir isme, medyadaki ve siyasi alandaki açıklamaları sebebiyle herhangi bir soruşturma açılmış veya benzeri işlem yapılmış değildir. Ancak, geçmişi darbeler ve bildirilerle dolu bir ülkede bir gece yarısı 104 emekli amiralin böyle bir girişimde bulunması asla kabul edilemez. Bunun adına ifade özgürlüğü diyemeyiz. İfade özgürlüğü, aksi halde diyerek başlayan ve ülkenin seçilmiş yönetimini darbeyle tehdit eden cümleleri de kesinlikle kapsamaz. Emekli amiral sıfatıyla da olsa böyle bir girişim kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik bir bühtandır. Bu yöntem ve bu tarz ifadeler dünyanın her yerinde demokrasiye, hukuk devletine, milli iradenin üstünlüğüne saldırı olarak kabul edilir ve aynı şekilde muameleye maruz kalır.

BAZI SİYASETÇİLER DE BİLDİRİYE DESTEK VERDİ

Yayınlanan bildirinin milletimiz nezdinde bu derece sert tepki görmesinin bir diğer sebebi de, çok daha büyük bir kampanyanın parçası olarak algılanmış olmasıdır. Eski diplomatlardan, eski milletvekillerinden ülkemize karşı husumetleriyle bilinen sözde aydınlardan oluşan kimi kesimler bir süredir benzer söylemlerle yasamayı, yürütmeyi ve yargıyı hedef almaktadır. Üstelik bunların çoğu da ülkede dikili taşı olmayan, millete zerre faydası dokunmamış kişilerdir. Maalesef siyasetçilerimizden bazıları da bu kirli kampanyaya destek vererek adeta kendilerini inkar etmektedirler.

ANA MUHALEFETE ÇAĞRI

Biz,  yayınlanır yayınlanmaz tüm siyasetçilerin kararlı bir şekilde ve en yüksek sesle karşı duruş sergilerini ve bu noktadaki duruşlarını güçlü bir şekilde beklerdik. Eğer böyle yapmış olsalardı bugün burada sadece milli iradeye verilen desteğe teşekkür için huzurlarınızda bulunacaktım.

Ülkemizde yapılan tüm darbelerin, vesayetin milli irade üzerinde kurduğu tahakküm çabalarının hepsinin, demokrasi karşıtı tüm bildirilerin özellikle arkasında yer alan bir zihniyet bu defa da safını aynı istikamette belirlemiştir. Girdiği her seçimde milletimizden gereken mesajı almış olmasına rağmen, küçük ve ama örgütlü bir kesimin kontrolünden çıkmayı başaramayan Ana Muhalefet Partisini bir kez daha demokrasiden yana tutum almaya çağırıyoruz.

Buna karşılık, yapılan açıklamaya hak ettiği cevabı vererek milli iradeden yana tavır koyan tüm siyasi parti liderlerine ve temsilcilerine, yargı kurumlarına, üniversitelere, illerimizdeki sivil toplum kuruluşlarına da ayrıca şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum.

GEÇMİŞ ÖRNEKLERİ GÖSTERDİ

Her zaman ki gibi bizim muhatabımız doğrudan milletimizdir. Bugün de yaşananların muhasebesini milletimizle birlikte yapmak, yol haritamızı milletimizle paylaşmak üzere biraraya geldik. Milleti ve milletin seçtiği yönetimi tehdit etme cüretini gösterenlere hadlerini yine milletimizle birlikte göstereceğiz.

Bazılarının yapılan işi, "bunda büyütülecek ne var" diyerek küçümseme yoluna gittiklerini görüyoruz. Türkiye de demokrasiye yönelik her saldırı bu tarz bildirilerin ardından gelmiştir; 27 Mayıs'ta merhum Menderes'e böyle yapmışlardır, 12 Mart yönetimi yine bir bildiriyle müdahale etmiştir, 12 Eylül'den önceki hükümetleri aynı şekilde tehditle sindirmeye çalışmışlardı, 28 Şubat'ta ülkenin meşru yönetimine bu pervasızlıkla saldırmışlardı. Kendi hükümetlerimiz döneminde ise bu tür girişimlere karşı en ağır tepkiyi ortaya koyduğumuz için gerisini getiremediler.

KUYRUKLARINI KISTIRIP KAÇTILAR

15 Temmuz gecesi silahlı darbe denediler, ama milletimizin şanlı direnişi karşısında gün ağarırken kuyruklarını kıstırıp kaçmak mecburiyetinde kaldılar. Milli iradeye yönelik açık tehditler karşısında derhal ve en etkin şekilde tavır alınmadığı takdirde işin sonunun nereye varabileceğini milletimiz yakın tarihinden çok iyi biliyor. İşte bu sebeple yayınlanan bildiriyi özellikle dikkate alıp gereken her tedbiri uygulama kararlılığımızı ortaya koyuyoruz. Elbette bu meseleyi siyasi istismar aracı haline getirmek isteyenler çıkacaktır, onlarla da sandıkta hesaplaşacağız.

İKİ İDDİAYI YANITLADI

Milletimiz kimin demokrasinin ve hukuk devletinin yanında durduğunu, kimin darbecilerin ve vesayetçilerin koltuğunun altına girdiğini görüyor. İnşallah 2023 seçimlerinde tüm bu yaşananları milletimizin takdirine sunacak, istiklal ve istikbal yolunda verdiğimiz mücadelenin neticesini hep birlikte takip edeceğiz.

MONTRÖ'YE BAĞLILIĞIMIZ SÜRÜYOR

Aziz milletim; yapılan açıklamada iki temel iddia ortaya konmaktadır.

Birincisi, Montrö Anlaşmasının tartışmaya açılmasıdır.

İkinci iddia ise, basında ve sosyal medyada yer alan bazı görüntülerdir.

Başkan Erdoğan noktayı koydu! Montrö açıklaması

Bilindiği gibi İstiklal Savaşımızın ardından kimi konularla birlikte Boğazların statüsüyle ilgili sorunun çözümü de sonraki yıllara bırakılmıştı. Uzun görüşmelerin ardından İkinci Dünya Savaşının hemen öncesinde, 1936 yılında bir kısmı da boğazlarla doğrudan ilgisi olmayan kimi devletlerle Montrö Sözleşmesi'ni imzaladık. Hiç şüphesiz boğazların kontrolünü uluslararası bir komisyon yerine pek çok sınırlamayla da olsa Türkiye'ye bırakan bu sözleşme dönemin şartlarında önemli bir kazanımdır. İmzalandığı tarihten bugüne kadar boğazlarda bu sözleşmeye uygun olmayan pek çok tartışmalı hususla karşılaştığımız da bir gerçektir. Boğazlardaki gemi trafiğinin yer yer seyir güvenliğini tehdit edecek veya ciddi vakit kayıplarına yol açacak düzeye ulaşmış olması da meselenin ayrı bir boyutudur. Her şeye rağmen Montrö'nün ülkemize sağladığı kazanımları önemli görüyor ve daha iyisi için imkan bulana kadar bu sözleşmeye bağlılığımızı sürdürüyoruz.

ÇEKİLME DURUMU YOK

Esasen imzaladığımız tarihten beri bu sözleşmeyle ilgili akademi, medya, diplomasi, askeri cenahta pek çok görüş ortaya konmuştur. Bugün de sözleşme tüm boyutlarıyla tartışılmaya devam etmektedir. Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı aldığı günlerde Meclis Başkanımıza Montrö örneği verilerek bir soru yöneltilmiştir. Kendisi de hukukçu olan Meclis Başkanımız tamamen teorik olarak konuyu izah etmiş, fakat Montrö'den çekilme durumunun olmadığını açıkça beyan etmiştir.

KANAL İSTANBUL İLE MONTRÖ ARASINDA KURULAN BAĞ YANLIŞTIR

Peki, şu anda konumuz olan Montrö tartışması nereden çıktı? Esasen imzaladığımız tarihten beri bu sözleşmeyle ilgili akademi dünyasında, medyada, diplomaside, askeri cenahta pek çok görüş ortaya konmuştur. Bugün de sözleşme tüm boyutlarıyla tartışılmaya devam etmektedir. Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararı aldığı günlerde Meclis Başkanımıza bu çerçevede Montrö örneği verilerek bir soru yöneltilmiştir. Kendisi de bir hukukçu olan Meclis Başkanımız tamamen teorik olduğunu belirttiği bir cevap vererek konuyu izah etmiş, fakat Montrö'den çekilme diye bir durumun olmadığını da açıkça belirtmiştir.

KARŞI ÇIKANLAR ATATÜRK DÜŞMANIDIR

Eskiden beri süren bu tartışmanın akademik açıdan teorik bir yaklaşıma konu edilmesi emekli amirallerin bir araya gelerek yayınladıkları bildirinin omurgası haline dönüştürülmüştür. Şayet amaç Montrö Sözleşmesiyle ilgili tartışmaya katkı sağlamaksa bunun mecrası bildiri yayınlamak değil, akademik dünyada ve medyada görüş ifade etmektir, nitekim bu zaten yapılmaktadır. Hiç kimse de akademide ki, medyada ki, siyasi alanda ki tartışmalar sebebiyle kimsenin yakasına yapışmamış, meseleyi başka mecralara çekmeye çalışmamıştır. Ancak önceki gece yayınlanan bildiri tamamen bu çerçevenin dışında bir eylemdir. Kanal İstanbul ile Montrö arasında kurulan bağ da temelden yanlıştır. Türkiye Kanal İstanbul sayesinde İstanbul Boğazındaki ağır deniz trafiği yükünü hafifletirken, Montrö'deki sınırlamaların dışında tamamen kendi egemenliğinde bir alternatife de kavuşmuş olacaktır. Bu bizim egemenlik mücadelemizdir. Peki, biz şu anda İstanbul Boğazında egemen miyiz? Maalesef. Bir başka ifadeyle, Kanal İstanbul boğazdaki egemenlik haklarımızı güçlendirecek bir projedir. Atatürkçülük ve Cumhuriyetçilik adına Türkiye'nin mille egemenlik haklarını tahkim edecek böyle bir projeye karşı çıkanlar en büyük Atatürk ve Cumhuriyet düşmanıdır. Cumhurbaşkanı ve ülkenin en büyük partisinin Genel Başkanı olarak vazifem, Türkiye'nin ve Türk milletinin hak ve menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapmaktır. Montrö Sözleşmesinden çıkmayla ilgili hali hazırda ne bir çalışmamız, ne de böyle bir niyetimiz vardır. Ama gelecekte bu ihtiyaç ortaya çıkarsa ülkemizi dahi iyisine kavuşturmak üzere her sözleşmeyi gözden geçirmekten de çekinmeyiz. Bunları da uluslararası anlaşmaya veyahut da tartışmaya açarız.

SARIKLI ASKER FOTOĞRAFI YORUMU

Bildiride ki ikinci mesele konusunda ise biraz önceki toplantının açış konuşmasında belirttiğim şu hususları buradan milletime duyurmak istiyorum: Biz geçmişte cübbeleriyle seçilmiş hükümete karşı düzenlenen mitinglere katılan rektörlere demokrasi ve hukuk adına karşı çıkmıştık. Geçmişte cübbeleriyle siyasi iktidarı hedef alan brifinglere iştirak eden yargı mensuplarını da demokrasi ve hukuk adına eleştirmiştik. Yine biz geçmişte üniformalarıyla milli iradeyi çiğneyen askerlerin yaptıklarını demokrasi ve hukuk adına doğru bulmadığımızı açıkça söylemiştik. Bugün de aynı yerdeyiz. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin disiplin anlayışıyla bağdaşmayacak fotoğraf veren askere de olumlu bakmadık, bakmayız. Bunun münferit bir hadise olduğu açıkça bellidir. Söz konusu görüntünün yayınladığı gün Türk Silahlı Kuvvetleri'miz zaten kendi içinde çok yönlü bir idari soruşturmayı hemen başlatmış ve sonuçlandırmıştır. Halen konu üzerinde çalışan Milli Savunma Bakanlığımız da kendi üzerine düşeni mutlaka yapacaktır. Bizim de yanlış bulduğumuz bu görüntünün ülkenin ve milletin topyekun huzursuzluğuna yol açacak bir bildirinin bahanesi olarak kullanılmasını ise kesinlikle art niyetli görüyoruz.

Son dakika... Cumhurbaşkanı Erdoğandan flaş mesajlar Bildiri tepkisi... Sarıklı Amiral açıklamasıAynı şekilde tamamı da yalan veya yanlış olan bilgilerle Milli Savunma Üniversitemizi laiklik ve Atatürkçülük tartışmalarının içine çekmeye çalışanlar da sinsi gayeler taşıyor. Geçmişte darbe imalarını "genç subaylar rahatsız" diyerek ifade edenlerin Milli Savunma Üniversitemiz sayesinde artık bu imkandan mahrum kalınca işi emekli amirallere havale ettikleri anlaşılıyor.

104 KİŞİNİN İÇİNDE CHP ÜYESİ OLANLAR VAR

Bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum: Demokrasi ve hukuk içinde çözülecek meselelerin darbe imalı bildirilerin bahanesi haline dönüştürülmesi, siyasi otoriteye rağmen Anayasaya bağlılık gösterisi değil tam tersine Anayasaya yönelik açık tehdittir. Sadece bu tartışma bile başlı başına Türkiye'nin darbe dönemlerinin ürünü bir Anayasadan yeni ve sivil bir anayasaya geçiş ihtiyacını ispatlamaya yeterlidir. Türkiye'nin geleceğine umutla bakmaya en çok ihtiyacı olduğu bir dönemde milletimizin ve özellikle de gençlerimizin morallerini bozacak hiçbir hareketi müsamahayla karşılayamayız.

Son dakika: Erdoğan gece bildirisi için ilk kez konuştu: Kesinlikle art niyetli bir girişimdirAna Muhalefet Partisinin başını çektiği bir kesim bu tartışmanın ekonomik sıkıntıların üzerinin örtülmesi amacıyla kullanıldığını öne sürmektedir. Halbuki ekonomiye asıl zararı kendilerinin sürekli körüklediği bu tür tartışmalar vermektedir. Çarşamba günü Türkiye ekonomisinin salgın şartlarında hangi başarıları ortaya koyduğunu ayrıntılı şekilde milletimizle paylaşacağım. Kendi ülkelerinin ve milletinin felaketinden iktidar devşirme peşinde koşan muhterisleri milletimizin takdirine havale ediyoruz.

Şu anda bu 104 kişinin içerisinde bizzat Cumhuriyet Halk Partisi'nin üyesi olan, kendisi, karısı, yeğeni, oğlu, şusu-busu olanlar var. Şimdi bunları da yakın zamanda yazılı ve görsel medyada göreceksiniz. Ve bu işin merkezinde aslında Ana Muhalefet Partisi'nin ta kendisi var.

ÇARŞAMBA GÜNÜNÜ İŞARET ETTİ

Biz ekonomide bir şeyi konuşuyoruz, bunu açıkladım; Türk ekonomisini yatırım, istihdam, üretim ve ihracat temelinde büyütmeyi, çok daha iyi yerlere getirme mücadelesi vermeyi sürdüreceğiz. İktidara geldiğimizden bu yana kronolojik olarak biz ülkemizi nereden aldık, bugün neredeyiz, yatırımlar dahil bütün bunları kronolojik olarak Çarşamba günü millete seslenişte açıklayacağım.

Aynı şekilde demokrasimizi de milli iradenin üstünlüğü temelinde darbelere, cuntalara, vesayete karşı gerektiğinde canımız pahasına mücadele ederek güçlendirecek, geliştireceğiz.

Bu duygularla bir kez daha hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum, kalın sağlıcakla deyip sizlere hayırlı akşamlar diliyorum.

Başkan Erdoğan'dan 104 emekli amirale sert tepki:15 Temmuz darbe girişiminde milletimizin yanında olduklarını görmedik

Gelen  haberine göre, Başkan 'ın başkanlığını yaptığı değerlendirme toplantısı sona erdi. Toplantı 2 saat 10 dakika sürdü. Toplantı sonrası Başkan Erdoğan açıklama yaptı. Gece yarısı yayımlanan bildiri kesinlikle art niyetli bir girişim olduğunu belirten Başkan Erdoğan, "'tan Karabağ'a kadar verdiğimiz mücadelenin hiçbirinde ülkemiz için destek bildirisi yayınladıklarını görmedik. 15 Temmuz hain darbe girişiminde milletimizin yanında olduklarını görmedik." dedi. Öte yandan 'nin perşembe günü yapılması planlanan MYK toplantısı, emekli amirallerin skandal bildirisi üzerine bugün gerçekleştirilecek.

Başkan Erdoğan'dan 104 emekli amirale sert tepki

Son dakika haberi... Emekli 104 amiral tarafından imzalanan ve açıkça bir darbe çağrışımında bulunan alçak bildiri Türkiye'yi ayağa kaldırmıştı. Recep Tayyip Erdoğan, darbe imalı bildiriyle ilgili ilk kez açıklamalarda bulundu.

Başkan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

"ART NİYETLİ BİR GİRİŞİMDİR"

"Aziz milletim, değerli basın mensupları; hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum.

Az önce yaptığımız toplantıda 2 gündür ülkemizi meşgul eden bir meseleyle ilgili tartışmaları ayrıntılarıyla değerlendirdik. Her şeyden önce bir gece yarısı gerçekleştirilen bu eylem, hem üslubu, hem yöntemi, hem de yol açacağı açıkça belli olan tartışmaları itibarıyla kesinlikle art niyetli bir gerişimdir. Emekli amirallerin vazifesi, 104 tanesi biraraya gelerek siyasi bir tartışma konusunda darbe imaları içeren bildiriler yayınlamak değildir. Aynı şekilde hiçbir emekli kamu görevlisinin de topluca böyle bir yola tevessül etme hakkı yoktur. Biz bu amirallerin, diplomatların ve diğerlerinin son dönemde Suriye'den Libya'ya, Doğu Akdeniz'den Ege'ye, Kıbrıs'tan Karabağ'a kadar verdiğimiz mücadelelerin hiçbirinde biraraya gelerek ülkeleri için destek bildirisi yayınladıklarını görmedik. Yine bunları FETÖ'cü hainlerin başlattıkları 15 Temmuz darbe girişimine karşı milletimizin yanında yer alırken de görmedik. Tam tersine imza sahibi amirallerden bazılarının geçmişten bugüne ülkemizin hak ve menfaatleri aleyhine medyada verdikleri demeçleri, sergiledikleri duruşları üzüntüyle takip ettik.

"BUNA İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ DENEMEZ"

Tartışmanın sebebi kesinlikle ifade özgürlüğü meselesi değildir. Buradaki isimlerin bir kısmı aynı görüşleri çeşitli medya mecralarında ve siyasi zeminlerde uzun süredir dile getirmektedir. Hiçbir isme, medyadaki ve siyasi alandaki açıklamaları sebebiyle herhangi bir soruşturma açılmış veya benzeri işlem yapılmış değildir. Ancak, geçmişi darbeler ve bildirilerle dolu bir ülkede bir gece yarısı 104 emekli amiralin böyle bir girişimde bulunması asla kabul edilemez. Bunun adına ifade özgürlüğü diyemeyiz. İfade özgürlüğü, aksi halde diyerek başlayan ve ülkenin seçilmiş yönetimini darbeyle tehdit eden cümleleri de kesinlikle kapsamaz. Emekli amiral sıfatıyla da olsa böyle bir girişim kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik bir bühtandır. Bu yöntem ve bu tarz ifadeler dünyanın her yerinde demokrasiye, hukuk devletine, milli iradenin üstünlüğüne saldırı olarak kabul edilir ve aynı şekilde muameleye maruz kalır.

"BUNLARIN ÇOĞU ÜLKEDE DİKİLİ TAŞI OLMAYAN, MİLLETE ZERRE FAYDASI DOKUNMAMIŞ KİŞİLERDİR"

Yayınlanan bildirinin milletimiz nezdinde bu derece sert tepki görmesinin bir diğer sebebi de, çok daha büyük bir kampanyanın parçası olarak algılanmış olmasıdır. Eski diplomatlardan, eski milletvekillerinden ülkemize karşı husumetleriyle bilinen sözde aydınlardan oluşan kimi kesimler bir süredir benzer söylemlerle yasamayı, yürütmeyi ve yargıyı hedef almaktadır. Üstelik bunların çoğu da ülkede dikili taşı olmayan, millete zerre faydası dokunmamış kişilerdir. Maalesef siyasetçilerimizden bazıları da bu kirli kampanyaya destek vererek adeta kendilerini inkar etmektedirler. Biz, bildiri yayınlanır yayınlanmaz tüm siyasetçilerin kararlı bir şekilde ve en yüksek sesle karşı duruş sergilerini ve bu noktadaki duruşlarını güçlü bir şekilde beklerdik. Eğer böyle yapmış olsalardı bugün burada sadece milli iradeye verilen desteğe teşekkür için huzurlarınızda bulunacaktım.

Daha önce 8 Nisan Perşembe günü gerçekleştireceği açıklanan toplantı 104 emekli amiralin bildirisi nedeniyle erkene çekildi. Toplantı sonrası AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in bildiriye karşı partinin tepkisini kamuoyu ile paylaşması bekleniyor.

BAŞKA GÜNDEM MADDELERİ DE VAR

Toplantının diğer gündem maddelerinden biri AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı başkanlığında çalışılan seçim barajının yüzde 10'dan yüzde 7 veya 5'e düşürülmesi, seçim bölgelerinin artırılması, daraltılmış seçim bölgesi gibi başlıkların yer aldığı Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası'nda değişiklik öngören düzenleme olacak.

HAYVAN HAKLARI

Toplantının bir diğer önemli başlığı ise artık çalışmalarda sona gelinen ve önümüzdeki günlerde Meclis'e sunulması beklenen Hayvan Hakları ile ilgili yasa taslağı olacak. Toplantıda Meclis'te önümüzdeki dönem ele alınacak yasal düzenlemeler de masaya yatırılacak.

 

 

104 hadsiz 15 Temmuz'a 103 gün kala ortaya çıktı! İletişim Başkanı Fahrettin Altun'dan net mesaj: Ayaklarımızın altındadır

Türkiye Montrö sözleşmesinden çıkacak mı?TÜRKİYE MONTRÖ SÖZLEŞMESİNDEN ÇIKACAK MI?

Emekli amirallerin darbe imalı bildirisine suç duyurusuEMEKLİ AMİRALLERİN DARBE İMALI BİLDİRİSİNE SUÇ DUYURUSU

CHP'li Erdoğdu'dan hükümete skandal tehdit!CHP'Lİ ERDOĞDU'DAN HÜKÜMETE SKANDAL TEHDİT!

Şebnem Bursalı'dan darbe imalı bildiriye sert tepkiŞEBNEM BURSALI'DAN DARBE İMALI BİLDİRİYE SERT TEPKİ

Yargıtay'dan skandal bildiriye sert tepki!YARGITAY'DAN SKANDAL BİLDİRİYE SERT TEPKİ!

Bildirinin 1 numarası olan  Genel Başkanı 'in yardımcısı çıktı

Giriş Tarihi: 05.04.2021 Güncelleme Tarihi: 05.04.2021 

'ni hedef alan ve 104 emekli amiral imzasının olduğu bildiride 1. sıradaki emekli amiraldi. Mengi,  Uluslararası Siyasi Kuruluşlar ve Jeo Stratejik Analizlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı çıktı. Bağlantılar ifşa oluyor...

Bildirinin 1 numarası, Akşener'in yardımcısı çıktı

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili avukat Ali Özkaya, AK Parti Hükümeti'ni hedef alan ve 104 emekli amiral imzasının olduğu bildiride İYİ Parti Uluslararası Siyasi Kuruluşlar ve Jeo Stratejik Analizlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı emekli tuğamiral Ergun Mengi'nin de bulunduğunu açıkladı.

ÖZKAYA: 1 NUMARALI ZEVZEK İYİ PARTİ YÖNETİCİSİ İMİŞ

Ali Özkaya, söz konusu bildiride emekli tuğamiral Ergun Mengi'nin ilk sırada olduğunu hatırlatarak, "1 numaralı zevzek İYİ Parti yöneticisi imiş. Monşer Başkan da o yüzden yardımcısına sahip çıkmış anlaşılan? Görünen o ki bu işin altından da NATO/FETÖ çıkacak!.." ifadelerini kullandı.



ERGUN MENGİ'NİN BAŞKANI DA BİLDİRİYE SAHİP ÇIKTI

Ergun Mengi'nin başkan yardımcısı olduğu kuruluşun başkanlığı İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Ahmet Kamil Erozan yapıyor. Erozan, İYİ Parti Uluslararası Politikalar Başkanı olarak görev yapıyor.

Erozan, emekli tuğamiral Ergun Mengi'nin imzasının olduğu bildiriye sahip çıktı ve "126 emekli Büyükelçi Montrö Sözleşmesi konusunda bundan üç gün önce bir bildiri yayınladığında iktidar 'Monşer'lere kulak asmadı... 103 emekli Amirale kükremesinin sebebi demek ki Montrö Sözleşmesi olamaz... Mesele Deniz Harp Okulu mezunu bile olmayan 'Tarikatçı Amiral'..." dedi.

ÇIRAY: İMZAMI ATIYORUM

İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray da, "Bir tabip teğmen olarak altına imzamı atıyorum" dedi.

CİNİSLİ: DEVLET MEMURUNUN TECRÜBELERİNİ AKTARMASINDAN RAHATSIZ OLAN İKTİDAR ACİZDİR

İYİ Parti Erzurum Milletvekili Naci Cinisli ise, "İşini ehliyle yapmış, ununu elemiş eleğini asmış emekli devlet memurunun tecrübelerini aktarmasından rahatsız olan, korkan, bunu fırsata çevirmeye çalışan iktidar acizdir" dedi.

AKŞENER: BU BİR ZEVZEKLİKTİR. BU ZEVZEKLİKLERDEN TÜRKİYE ÇOK ÇEKTİ

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, aralarında Türker Ertürk, Deniz Cora, Cem Gürdeniz ve Atilla Kıyat'ın da bulunduğu 104 emekli amiral AK Parti Hükümeti'ni hedef alan bildiri yayınlamasını eleştirdi.

Akşener, "Emekli amirallerin canı sıkılmış ve gece bir bildiri yayımlamışlar. Kişisel fikrimi söylüyorum, bu bir zevzekliktir. Bu zevzekliklerden Türkiye çok çekti" dedi.

Cuntacı amirallerin bildirisinin bir numarası Ergun Mengi İyi Parti'de yönetici çıktı!

Türkiye'de 104 emekli amiralin yayınladığı darbe çığırtkanlığı yapan bildiriye tepkiler dinmezken bildirinin bire numaralı ismi Ergun Mengi'nin İYİ Parti'de yönetici olduğu ortaya çıktı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener konuya ilişkin yaptığı konuşmada "Bu bildiri bir zevzekliktir" ifadesini kullansa da bildirinin bir numaralı isminin partisinde yönetici olması düşündürdü. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili avukat Ali Özkaya "1 numaralı zevzek İYİ Parti yöneticisi imiş. Monşer Başkan da o yüzden yardımcısına sahip çıkmış anlaşılan?" ifadelerini kullandı.

Cuntacı amirallerin bildirisinin bir numarası Ergun Mengi İyi Parti'de yönetici çıktı!

Türkiye'de 104 emekli amiralin darbe çağrıştıran bildirisine tepkiler gelmeye devam ederken bildirideki flaş bir gerçek ortaya çıktı.

İYİ PARTİ'DE YÖNETİCİ EMEKLİ GENERAL!

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili avukat Ali Özkaya AK Parti Hükümeti'ni hedef alan ve 104 emekli amiral imzasının olduğu bildiride İYİ Parti Uluslararası Siyasi Kuruluşlar ve Jeo Stratejik Analizlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı emekli tuğamiral 'nin de bulunduğunu açıkladı.

ÖZKAYA: "1 NUMARALI ZEVZEK İYİ PARTİ YÖNETİCİSİ İMİŞ"

Ali Özkaya, söz konusu bildiride emekli tuğamiral Ergun Mengi'nin ilk sırada olduğunu hatırlatarak, "1 numaralı zevzek İYİ Parti yöneticisi imiş. Monşer Başkan da o yüzden yardımcısına sahip çıkmış anlaşılan? Görünen o ki bu işin altından da NATO/FETÖ çıkacak!.." ifadelerini kullandı.

AKŞENER'İN HABERİ YOK MU?

Bildiriye ilişkin konuşan İYİ Parti Genel Başkanı  yaptığı açıklamada "Bu bildiri bir zevzekliktir" ifadesini kullansa da partisindeki ismin böyle bir bildiride başı çekmesinden haberi olmaması dikkatlerden kaçmadı.

MERAL AKŞENER NE DEMİŞTİ?

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bazı emekli amirallerin açıklamasına ilişkin, "Emekli amirallerin canı sıkılmış ve gece bir bildiri yayımlamışlar. Kişisel fikrimi söylüyorum, bu bir zevzekliktir. Bu zevzekliklerden Türkiye çok çekti" dedi.

İYİ PARTİ'NİN ZEVZEKLERİ KİMLER?

İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili : "Bir tabip teğmen olarak altına imzamı atıyorum."

İYİ Parti Erzurum Milletvekili : "İşini ehliyle yapmış, ununu elemiş eleğini asmış emekli devlet memurunun tecrübelerini aktarmasından rahatsız olan, korkan, bunu fırsata çevirmeye çalışan iktidar acizdir"

Ergun Mengi'nin başkan yardımcısı olduğu kuruluşun başkanlığı İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Ahmet Kamil Erozan yapıyor. Erozan, İYİ Parti Uluslararası Politikalar Başkanı olarak görev yapıyor.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Ahmet Erozan: "126 emekli Büyükelçi  konusunda bundan üç gün önce bir bildiri yayınladığında iktidar 'Monşer'lere kulak asmadı... 103 emekli Amirale kükremesinin sebebi demek ki Montrö Sözleşmesi olamaz... Mesele Deniz Harp Okulu mezunu bile olmayan 'Tarikatçı Amiral'...".

104 hadsiz amiral eskisinden gece yarısı darbe imalı korsan bildiri!

’a karşı çıkan ve cuntacılığa özenen 103 e-amiral gece yarısı bildirisi ile darbe iması yaptı. Büyük tepki aldı. Skandal bildiriye 104 kişi imza attı. Ancak 103 vurgusu yapmak için 53 rakamına iki kişi yazıldı.

Takvim

Korsan bildiri

15 Temmuz ihanetinin yıldönümüne 103 gün kala, 103 emekli amiral bildiri hazırladı. Kanal İstanbul'u bahane edip tehdit yağdırdı. Gece yayınlanan korsan bildiriyi tüm ülke çok sert tepkiyle karşıladı.

Muhalefet ise arka çıktı. Savcılık imzacılara soruşturma açtı.

Başkan Erdoğan, AK Parti MYK'yı toplantıya çağırdı.

MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI: Düşmanları sevindirdiniz

MHP LİDERİ BAHÇELİ: Rütbeleri sökülsün, maaşları kesilsin

SÜLEYMAN SOYLU: Edepsizlik

FUAT OKTAY: Hodri meydan
MUHALEFET SESSİZ
e-MUHTIRAYA STK'lar ve milyonlarca kişiden tepki yağdı. CHP, HDP, Deva ve SP liderleri demokrasiye müdahale imasına sessiz kaldı.


HODRİ MEYDAN
104 emekli amiral, 27 Nisan 2007 muhtırasında olduğu gibi gece yarısında, demokrasi karşıtı bir bildiri yayınladı. Kanal İstanbul ve Montrö'nün arkasına sığınarak adeta darbe çağrısı yaptı!



Aralarında eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Bostanoğlu, GATA eski Komutanı Hayati Bilgiç, Atilla Kıyat, Deniz Cora, Türker Ertürk gibi eski komutanların da olduğu 104 emekli amiral, önceki gece saat 02.00'ye doğru bir bildiri yayınladı. Yüce Türk Milleti'ne diye başlayan korsan bildiri, "Kanal İstanbul" cümlesiyle başladı: "Son zamanlarda gerek Kanal İstanbul, gerekse Uluslararası Antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında Montrö Sözleşmesi'nin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır."

SORUŞTURMA AÇILDI
Bildiride darbe imasına açıkça yer verildi: "TSK ve Deniz Kuvvetlerimizi bu değerlerin dışına çıkmış, Atatürk'ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınıyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz. Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir."

Milli irade, hükümet ve demokrasi karşıtı bildiriye ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma başlattı. Bildiriye, büyük tepki yağdı:

103 ŞİFRE Mİ!

Emekli amiraller, tıpkı 27 Nisan E-muhtırasında olduğu gibi bildiriyi gece yarısı yayınladı. 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümüde 103 gün kala yayınlandı. 15 Temmuz sonrası, 103 general ve komutan gözaltına alınmıştı. Demokrasi karşıtı bildiriyi aslında 104 emekli asker imzaladı. Ancak yayınlanan bildiride iki emekli amirale de "53" sıra sayısı verildi. Böylece toplam sayı 103 oldu. Bildirideki Hasan Hoşgit ve Hüseyin Hoşgit isimleri de dikkat çekti. İki imzacı emekli asker ikiz kardeş.



RÜTBELERİ SÖKÜLSÜN

TBMM BAŞKANI MUSTAFA ŞENTOP: Yıllardır içeride, dışarıda vatan ve millet düşmanlarıyla cephe cephe amansız bir mücadele sürerken ortalıkta gözükmeyen emekliler, kendi uydurdukları gündemlerle kaos simsarlığı üstlenmişler...

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI FUAT OKTAY: Mezarlıkta ıslık çalan korkaklar misali, Millet İradesini ve Recep Tayyip Erdoğan'ın dik duruşunu hazmedemeyen darbe seviciler demokratik kurumlara, seçilmişlere ve de TSK'ya ayar verme hadsizliğinde bulunmuşlar. Göze alabilene hodri meydan...

CUMHURBAŞKANIĞI SÖZCÜSÜ İBRAHİM KALIN: Kendilerini gülünç ve zavallı duruma düşürmüşlerdir. Bilsinler ki aziz milletimiz ve temsilcileri bu zihniyete ve vesayet heveslilerine asla geçit vermeyecektir. Haddinizi bilin ve yerinizde oturun.

MHP LİDERİ DEVLET BAHÇELİ: İmzası bulunan amirallerin rütbeleri sökülmeli. Maaşları kesilmeli. Bu rezaletin içinde kimlerin olduğu tespit edilmeli.

AK PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI BİNALİ YILDIRIM: Belli ki darbe heveslilerinin, hala özlemleri, beklentileri vardır. 15 Temmuz gecesi derslerini almamışlar.

MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI: TSK, hiçbir görev ve sorumluluğu olmayan kişilerin hırs, ihtiras ve şahsi emellerine araç yapılamaz.



MUHALEFET YİNE ŞAŞIRTMADI!
Muhalefet partilerinin temsilcileri, yine bu milli meselede de kendilerinden bekleneni yaptı. Adeta darbe şakşakçılığına soyundu. Dolaylı olarak bildiriyi desteklediklerini ima etti:

CHP SÖZCÜSÜ FAİK ÖZTRAK: Bu açıklamadan darbe çıkarmak, sivil darbecilere mahsus özellik.

İYİ PARTİ'Lİ AYTUN ÇIRAY: Bir tabip teğmen olarak altına imzamı atıyorum. Darbe yapmaya niyeti olanı tükürükle boğarız

HDP'Lİ GARO PAYLAN: Darbeci arıyorsanız aynaya bakın.

GP LİDERİ AHMET DAVUTOĞLU: Bildiri ülkenin tarihsel hafızasını ve içinden geçtiği hassas süreci göz önüne almayan; kötü niyetli bir sorumsuzluk örneğidir.

ÖNCE DİPLOMATLAR YAYINLADI

Kanal İstanbul projesi, emekli diplomatları da rahatsız etmişti. Türkiye'nin gurur projesi olan Kanal İstanbul ile Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin tartışmaya açılacağını iddia eden 126 emekli diplomat geçen yıl bir bildiri yayınlamıştı. O açıklamada da "Marmara Denizi üzerindeki mutlak egemenliğinin kaybedilmesine yol açar. Kanal İstanbul'dan vazgeçilmelidir" ifadeleri yer almıştı.

KANAL İSTANBUL'U YAPACAĞIZ
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, bildiriye tepki gösterdi. "Kanal İstanbul'u yapacağız. Bu bir devlet ve millet projesidir" dedi.

Akşener'den darbe imalı bildiriyle ilgili açıklamaAKŞENER'DEN DARBE İMALI BİLDİRİYLE İLGİLİ AÇIKLAMA

Darbe olsaydı Erdoğan nerede yargılanacaktı?DARBE OLSAYDI ERDOĞAN NEREDE YARGILANACAKTI?

Akşener’e göre İYİ Parti’nin zevzekleriAKŞENER'E GÖRE İYİ PARTİ'NİN "ZEVZEKLERİ"