Son dakika haberi... Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan 3 ile uyarı geldi! Vaka artış oranı %100'ü buldu.

İçişleri Bakanlığı’ndan yeni kısıtlama ve tedbirlere ilişkin SON DAKİKA açıklaması: Merak edilen tüm soruları yanıtladı...**İşte Covid-19'da gerçek düşman! İspanyol gribi için de başlıca ölüm nedeniydi**Son Dakika: 4 günlük yasak mı geliyor? Bilim Kurulu üyesi açıkladı: Yılbaşında 4 gün yasak...**SON DAKİKA: CHP'de taciz ve tecavüz skandalında kan donduran ifade: ‘Eve götüreceğim’ deyip ıssız yerde taciz etti**HDP'den muhalefet partilerine erken seçim çağrısı*CHP'li vekilin skandal sözleri


Son dakika haberi... Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan 3 ile uyarı geldi! Vaka artış oranı %100'ü buldu.

Son dakika haberi... 'dan 3 ile uyarı geldi! Vaka artış oranı %100'ü buldu

Giriş Tarihi: 3.12.2020  08:35 Son Güncelleme: 3.12.2020  08:35

Son dakika haberi:  sosyal medya platformu Twitter'dan 3 il için kritik koronavirüs uyarısında bulundu. Bakan Koca yaptığı paylaşımda Adana, Samsun ve Ordu'da Kovid-19 vaka sayısında yüzde 100 artışının olduğunu söyleyerek buradaki vatandaşların daha dikkatli olmalarını istedi. Bakan Koca: "Başta İzmir, Adana ve Samsun olmak üzere, bu illerimizde hastanelerimiz ve sağlık personelimiz büyük bir yükün altında." ifadesini kullandı.

Son dakika haberi... Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan 3 ile uyarı geldi! Vaka artış oranı %100'ü buldu

Son dakika haberi: Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son iki haftada İzmir ve Konya'da yüzde 50, Adana, Samsun ve Ordu'da yüzde 100 Kovid-19 vaka artışı olduğunu belirterek, "Başta İzmir, Adana ve Samsun olmak üzere, bu illerimizde hastanelerimiz ve sağlık personelimiz büyük bir yükün altında." ifadesini kullandı.

Bakan Koca, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, İzmir, Adana, Samsun, Bursa, Ordu, Gaziantep ve Konya il sağlık müdürleriyle çevrim içi görüştüklerini bildirdi.

Bu illerde salgının seyrini yakından takip ettiklerini vurgulayan Koca, şunları kaydetti:

"Son iki haftada İzmir ve Konya'da yüzde 50 vaka artışı, Adana, Samsun ve Ordu'da yüzde 100 vaka artışı var. Başta İzmir, Adana ve Samsun olmak üzere, bu illerimizde hastanelerimiz ve sağlık personelimiz büyük bir yükün altında. Salgınla mücadelede fedakarlık sınavımız devam ediyor."

’ndan yeni kısıtlama ve tedbirlere ilişkin SON DAKİKA açıklaması: Merak edilen tüm soruları yanıtladı...

, Kovid-19 ile mücadeleye ilişkin alınan yeni kısıtlama ve tedbirlere ilişkin genelgeler konusunda ilgili sıkça sorulan soruları cevapladı. İşte son dakika haberinin tüm ayrıntıları...

Giriş Tarihi: 3.12.2020  07:34Son Güncelleme: 3.12.2020  07:36

İçişleri Bakanlığı’ndan yeni kısıtlama ve tedbirlere ilişkin SON DAKİKA açıklaması: Merak edilen tüm soruları yanıtladı...

Bakanlık, bünyesinde yüzme havuzu, hamam, spa, sauna, masaj salonu, sinema ve lunapark gibi yerleri bulunduran tesislerin bu bölümlerinin faaliyetlerine yönelik soruya ilişkin, 30 Kasım'da yayımlanan genelgeye göre, yeni bir karar alınıncaya kadar yüzme havuzu, hamam, sauna, masaj salonu ve lunaparkların faaliyetlerinin durdurulduğunu hatırlattı. Diğer tüm son dakika detayları şöyle;

"Tatlıcılar/pastaneler sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan gün ve saatlerde nasıl faaliyet göstereceklerdir?" sorusuna da şu şekilde yanıt verildi:

"Lokanta ve restoran tarzı işyerleri hafta sonları 10.00-20.00 saatleri arasında paket servis şeklinde, hafta içi 10.00-20.00 saatleri arasında gel-al ve paket servis, 20.00-24.00 saatleri arasında ise telefonla ya da online sipariş yoluyla paket servisi şeklinde hizmet verebilmektedirler. Sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan gün ve saatlerde tatlıcılar (sadece tatlı satışı yapılan yerler) ve pastaneler de lokanta ve restoranlara dair genelge hükümlerine tabidirler."

OTEL VEYA KONAKLAMA TESİSLERİNDE REZERVASYONU BULUNANLAR

Otel veya konaklama tesislerinde rezervasyonu bulunan 65 yaş ve üzeri ile 20 yaş altı vatandaşların seyahatlerinin nasıl olacağına yönelik sorusu ise şu şekilde yanıtlandı:

"Otel rezervasyonu bulunan 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımız 24 Haziran 2020 tarih ve 10134 sayılı genelgemiz kapsamında 'ALO 199 Vefa Sosyal Destek Hattı' üzerinden veya elektronik ortamda e-Devlet kapısından İçişleri Bakanlığı e-Başvuru sistemi üzerinden 'Turizm Amaçlı Seyahat İzin Belgesi' almak kaydıyla konaklama rezervasyonunun başlangıç zamanı ile konaklama tesisine ulaşım süresi içerisinde özel ve toplu ulaşım araçlarıyla seyahat edebileceklerdir. Otel rezervasyonu bulunan 20 yaş altı gençlerimiz ve çocuklarımız ise yanlarında veli/vasisinin bulunması şartıyla konaklama rezervasyonunun başlangıç zamanı ile konaklama tesisine ulaşım süresi içerisinde rezervasyonu olduğunu belgelemek/ibraz etmek kaydıyla herhangi bir izin almaksızın özel ve toplu ulaşım araçlarıyla seyahat edebileceklerdir."

"Cemevlerindeki 65 yaş ve üzeri dernek veya vakıf yöneticileri, bu yaş grubu için getirilen sokağa çıkma kısıtlamasına tabi midir?" sorusu yanıtlanırken şunlar kaydedildi:

"Cemevlerindeki inanç faaliyetlerini yürüten (dede, dernek/vakıf yöneticisi) 65 yaş ve üzeri kişiler, hafta içi ve hafta sonlarında sokağa çıkma kısıtlaması getirilen süre ve günlerde, cemevlerine gidip gelebilmek için herhangi bir izin almaksızın bu yaş gruplarına getirilen kısıtlamalardan muaftır."

İşte 'da gerçek düşman!  için de başlıca ölüm nedeniydi

 () salgını konusunda tüm dünyada vaka sayıları giderek artarken bir yandan da Covid-19 aşısı konusunda gelişmeler takip ediliyor. Son dönemde uzmanlar, koronavirüsün tetikleyici olduğunu ve ölüme götüren sürecin '' ile geldiğini sıkça dillendiriliyor. Vücutta enfeksiyon durumunda harekete geçen stokinler, bağışıklık sistemine işini yapması için sinyal verir. Bu durum aşırıya kaçınca, o ana kadar en büyük dost olan bağışıklık sistemi en büyük düşman haline geliyor ve ölüme götüren süreç başlıyor; ' Fırtınası'. 1918 yılında başlayan 50 milyon kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan insanlık tarihinin en büyük salgınlarından birisi olan İspanyol gribinde de insanları öldüren bu Sitokin Fırtınası...

Giriş Tarihi: 3.12.2020  08:33Son Güncelleme: 3.12.2020  08:34

İspanyol gribinde de başlıca ölüm nedeniydi: İşte Covid-19'da gerçek düşman!

 () salgını Çin'in Wuhan eyaletinde ortaya çıkarak dünya geneline yayıldı. Son olarak tespit edilen toplam vaka sayısı 64 milyon seviyesini aştı. Covid-19 salgınının merkezi 14 milyonu aşan vaka sayısı ile ABD olurken, virüs nedeniyle hayatını kaybeden sayısı 1.5 milyona yaklaştı. Öte yandan Covid-19'u yenen ve sağlığına kavuşan sayısı 44 milyonun üzerinde. Peki kimi insanlar hastalığı yenerken kimisi neden bu hastalığa yenik düşüyor?

İspanyol gribinde de başlıca ölüm nedeniydi: İşte Covid-19'da gerçek düşman!

YIL 1918: SALGININ ADI 'İSPANYOL GRİBİ'

 H1N1 virüsünün yol açtığı ve insanlık tarihinin görmüş olduğu en büyük salgınlardan biri olarak kabul ediliyor. İspanyol gribi 500 milyondan fazla kişiye bulaşarak yaklaşık 2 yıl içinde 50 milyon kişinin ölümüne neden oldu.

İspanyol gribinde de başlıca ölüm nedeniydi: İşte Covid-19'da gerçek düşman!

Salgının en büyük özelliği, bağışıklık sistemi düşük zayıf ve yaşlı bireylerden çok, sağlıklı genç bireyleri etkilemiş olmasıydı.

Uzmanlara göre ölümlerin nedeni ise hastalarda görülen '' adı verilen bir süreç.

İspanyol gribinde de başlıca ölüm nedeniydi: İşte Covid-19'da gerçek düşman!

STOKİN FIRTINASI NEDİR?

Stokinler hücreler tarafından salgılanan ve hücreler arasında bir nevi haberci görevi üstlenen küçük proteinler olarak dikkat çekiyor. Bu proteinler vücutta enfeksiyon durumunda bağışıklık sistemine işini yapması için sinyal verir. Böyle bağışıklık sistemi harekete geçerek enfeksiyona sebep olan yabancıları vücuttan uzaklaştırır.

Stokinler, aşırı ve kontrolsüz bir şekilde çoğaldığında ise, o ana kadar dost olan bağışıklık sistemi biranda en büyük düşmana dönüşüyor ve vücudun sağlıklı kendi hücrelerini yok etmeye başlıyor. Bu durum hastada ölüme götüren süreci başlatan en büyük etmenlerden birisi olarak görülüyor.

İspanyol gribinde de başlıca ölüm nedeniydi: İşte Covid-19'da gerçek düşman!

SÜREÇ İLERLERSE HASTA KAYBI KAÇINILMAZ OLUYOR

Aşırı çoğalan stokinlerin etkisiyle akciğerlerde sıvı birikmesi meydana geliyor. Uzmanların tam olarak tanımlayamadığı bu durum sonucu sağlıklı hücrelerde ölüyor ve zatürre durumu meydana geliyor. İnsanlar nefes almakta güçlük çekmeye başlıyor.

Benzer durum diğer organlarda da meydana gelip iş çığırından çıkmaya başlayınca, organlarda hasar oluşmaya başlıyor ve ikincil enfeksiyonlar baş gösteriyor. Vücudun sakinleşmemesi ve sürecin gittikçe ilerlemesi durumunda ise hasta kayıpları meydana geliyor.

İspanyol gribinde de başlıca ölüm nedeniydi: İşte Covid-19'da gerçek düşman!

NEDENİ TAM OLARAK BİLİNMİYOR

'nın nedeni tam olarak bilinmiyor. Uzmanlar bu durumun neden yaşandığını ve bir dizi kimyasalın neden kontrolden çıktığının şuan için tam olarak bilinmediğini bildirdi.

 tedavesinde temel amaç hastanın solunum cihazından çıkarak normal hayatına dönmesi olarak nitelendirilirken, bağışıklık sistemi gereğinden çok fazla çalışmaya başladığında sakinleştirmenin önemine dikkat çekildi.

İspanyol gribinde de başlıca ölüm nedeniydi: İşte Covid-19'da gerçek düşman!

İSPANYOL GRİBİNDE GENÇLER COVİD-19'DA YAŞLILAR ETKİLENDİ

Uzmanlar, 1918 yılında başlayan İspanyol gribinde, 2002 yılında başlayan SARS salgınında ve 2019 Aralık ayında başlayan  salgınında da hayat kayıplarının başlıca sebeplerinden birisi olarak '' olarak gösteriyor. Ancak temelde farklılıkları şöyle açıklandı.  daha çok genç sağlıklı bireyleri etkilerken, Covid-19 salgını daha çok yaşlı ve kronik rahatsızlığı olan kişileri etkilediği ifade edildi.

Son Dakika: 4 günlük  mı geliyor? Bilim Kurulu üyesi açıkladı: Yılbaşında 4 gün yasak...

Son dakika haberi: Sokağa çıkma yasağı hakkında yeni gelişmeler üst üste geliyor.  savaşında Başkan Erdoğan’ın açıkladığı misafirlik, mevlit, cenaze ve  kutlamaları gibi yeni tedbirlerle ilgili Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan’dan çok önemli bir açıklama geldi. Buna göre virüsün yayılmasını engellemek amacıyla yılbaşında sokağa çıkma yasağına ilişkin yeni kısıtlamalar gündemde. İşte Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. İlhan’ın kritik son dakika açıklamaları...

Giriş Tarihi: 2.12.2020  23:01Son Güncelleme: 2.12.2020  23:01

Son Dakika: 4 günlük yasak mı geliyor? Bilim Kurulu üyesi açıkladı: Yılbaşında 4 gün yasak...

Son dakika haberi: Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, koronavriüs pandemisine karşı yılbaşında hareketliliği azaltmak için perşembe gününe denk gelen 31 Aralık'tan itibaren hafta sonu ile birlikte 4 günlük sokağa çıkma kısıtlaması söz konusu olabileceğini söyledi. İşte İlhan'ın önümüzdeki günlerde gelebilecek yeni kısıtlamaya ilişkin önemli tespit ve açıklamaları;

SON DAKİKA YILBAŞINDA 4 GÜNLÜK YASAK GELEBİLİR

Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, yılbaşı ile ilgili Bilim Kurulu'nun gündeme getirebileceği önlemlere ilişkin çok önemli açıklamalar yaptı. İlhan tarihleri de aktardığı öngörüsünde yılbaşında koronavirüs bulaş riskinin yüksek olduğunu ve buna karşı önlemlerin alınma ihtimalinin yüksek olduğunu bildirdi.

PERŞEMBE GÜNÜ DE DAHİL OLACAK ŞEKİLDE

Prof. Dr. İlhan, 31 Aralık perşembe gününe denk gelen yılbaşı için sokağa çıkma kısıtlamasının alınabileceğini belirterek, "Belki 31 Aralık'tan başlayıp 4 günlük bir kısıtlama söz konusu olabilir" dedi.

HAREKETLİLİĞİN AZALTILMASI GEREKİYOR

İlhan son dakika açıklamalarını şöyle sürdürdü "Böylece yılbaşı nedeniyle toplumda insanların hareketliliği de azalmış olur, dışarıda bir araya gelme engellenmiş olur, ev içinde bir araya gelme engellenmiş olur. Bilindiği gibi Ramazan Bayramı'nda da aynı kısıtlamayı yapmıştık. Şimdi 4 gün daha bir kısıtlama ile koronavirüs enfeksiyonunın önü alınmaya çalışılabilir" dedi.

RAMAZAN BAYRAMINDA DA UYGULANDI

Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. İlhan'ın dikkat çektiği yasakla ilgili koronavirüsün ilk pik yaptığı döneme denk gelen birçok önemli günde değerlendirildiği biliniyor. Son olarak Ramazan bayramında Bakanlar Kurulu tarafından alınan son dakika kararıyla 4 günlük sokağa çıkma yasağı uygulanmıştı.

AYRICA PROF. DR. İLHAN'DAN KORONAVİRÜSTEN KORUNMA YÖNTEMİYLE İLGİLİ KRİTİK SON DAKİKA AÇIKLAMALARI GELDİ

 

Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, covid-19 hastalarında tat ve koku kaybının son dönemde sık görülen bulgulardan birisi olduğunu kaydetti. Prof. Dr. İlhan, "Yapılan araştırma çalışmalar şunu bize gösteriyor; koronavirüste kişi virüsü kaptığı zaman solunum yollarında bir dolgunluk söz konusu oluyor. Virüs dokularda şişme yapıyor, tat ve koku ile ilgili sinirin üzerine baskı yapıyor.

BASKI TAT VE KOKUYU ENGELLİYOR

Baskıdan dolayı tat ve koku kaybı azalıyor. Genel olarak baktığımızda yüzde 30 ile yüzde 90 arasında tat ve koku kaybının görüldüğünü gözlemliyoruz. Yani koronavirüs hastalarının üçte birinde bazı çalışmalarda da yüzde 90'a kadar tat ve koku kaybı gözüküyor" diye konuştu.

"EĞER BU DURUM 3 HAFTADA GEÇMEZSE…"

Tat ve koku kaybının çok ani geliştiğini, kişi koronavirüs hastası olur olmaz hemen tat ve koku kaybının ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. İlhan bu vatandaşlara kritik son dakika uyarılarında bulunmayı da ihmal etmedi. İlhan "Diğer solunum yolu enfeksiyonlarından farklı olarak burun tıkanıklığı olmadan tat ve koku kaybı ortaya çıkıyor. Kabaca baktığımızda da 1 ile 3 hafta arasında tanı aldıktan sonra iyileşiyor. Ama vatandaşlarımız eğer 3 haftadan sonra hala tat ve koku alamama durumu geçmediyse en azından azalma eğiliminde değilse mutlaka bir kulak burun boğaz hekime başvurmaları gerekiyor ki acaba koronavirüsün altında başka bir neden mi var tat ve kokuya neden olan ya da başka şeyler koronavirüsten dolayı etkilenmiş mi diye. Vatandaşlar tat ve koku kaybı bozukluğu nedeniyle günlük yaşam aktivitelerinde ya da sosyal aktivitelerinde daha geri düştükleri için depresyon ve anksiyete ihtimali de yüksek. Hastalar 'hocam ekşi ile tatlıyı ayıramıyorum' şeklinde tanımlıyorlar, bu oldukça sert bir tat ve koku kaybı" değerlendirmesinde bulundu.

'DOĞUŞTAN HASTALIĞI VARSA, DAHA AĞIR GEÇİREBİLİR'

Son dakika: Prof. Dr. İlhan, koronavirüste bulaşma ya da hastalığı ağır geçirmede genetik faktörlerin etkisiyle ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Prof. Dr. İlhan, "Kişinin doğuştan gelen akciğerle ilgili bir sorunu varsa, pıhtılaşma bozukluğuyla ilgili bir sorunu varsa ya da vücudunda genetik olarak örneğin Tip 1 diyabet gibi doğuştan gelen sorunlar varsa hastalığı daha ağır geçebilir.

Yalnızca koronavirüse bağlı değil diğer hastalıkların da ağır geçtiğini biliyoruz. Ama özellikle akciğerdeki çeşitli eksiklikler varsa fonksiyon bozuklukları varsa hastalık daha ağır geçiyor. İkinci faktör koronavirüste eğer virüs yükü çok fazlaysa ki özellikle aile içi bulaşta biz bunu görüyoruz. Aile içinde sürekli biri pozitif oluyor kısır döngüyle birbirlerine bulaştırırlar.

Hatta aynı ailede ikinci üçüncü kez hasta olanları gözlüyoruz. Doğuştan gelen hastalıkları olanlarda daha ağır seyredebileceği; ama virüs yükünün ve davranışlara bağlı virüsün bulaşması ile ilgili faktörlerin bunlardan çok daha etkili olduğunu söylemek gerekiyor" dedi.

SON DAKİKA: 'de taciz ve tecavüz skandalında kan donduran ifade: ‘Eve götüreceğim’ deyip ıssız yerde taciz etti‘Eve götüreceğim’ deyip ıssız yerde taciz etti

Son dakika haberi! Eski   Başkanı G.Ö.A.’nın tacizine uğrayan mağdur D.A. savcılıkta verdiği ifadede, “Eve bırakma bahanesiyle Dudullu Tepesi’ndeki ağaçlık alana götürdü ve cinsel saldırıda bulundu” dedi.

Sabah

‘Eve götüreceğim’ deyip ıssız yerde taciz etti

CHP'de yaşanan taciz skandalında yeni ayrıntılar ortaya çıkıyor. Eski CHP Ümraniye Gençlik Kolları Başkanı G.Ö.A.'nın cinsel tacizine uğrayan CHP Gençlik Kolları üyesi D.A.'nın (20) savcılık ifadesi ortaya çıktı. D.A., şüphelinin kendisini eve bırakma bahanesiyle Dudullu Tepesi'ne götürüp araçta cinsel saldırıda bulunduğunu anlattı.


TEPEYE GÖTÜRDÜ
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmaya göre, D.A. ile o dönem CHP Ümraniye Gençlik Kolları Başkanlığı görevinde bulunan G.Ö.A. birlikte çalışıyordu. Olay günü G.Ö.A. bir grup partiliyi kendi aracıyla eve bırakmak istedi. Aynı bölgede oturdukları D.A. araçta en son kalan kişi oldu. D.A.'ya dertleşmek istediğini söyleyen G.Ö.A., genç kızı Dudullu Tepesi'ne götürdü.


CİNSEL SALDIRIDA BULUNDU
D.A. o anları şöyle anlattı: "Tepeye geldikten sonra arabadan inip bankta oturmaya başladık. Bir süre kız arkadaşıyla sorunlarını anlattı. Ben de ona kız arkadaşıyla aralarının düzelmesi yönünde konuşma yaptım. Sonra benim oturmam için ısrar etti. Kalkmam gerektiğini söyleyince arabaya yeniden bindik.


O sırada askerlikten geldiğinden beri cinsel ilişkiye girmediği söyledi. Cinsel içerikli sözler söyledi ve cinsel saldırıda bulundu. Kendisini ittim ve uyardım. Beni eve götürmesini söyledim. Bunun üzerine beni araçla eve bıraktı." Korkunç olay sonrası zor günler geçiren D.A., başından geçenleri bir arkadaşıyla paylaştı. Olay partide duyulunca D.A.'ya hakaret eden G.Ö.A. "Senin yüzünden adım çıktı" diye tepki gösterdi. Olayı kapatmak için D.A.'ya baskı kuruldu. D.A. ise partiden istifa edip olayı yargıya taşıdı. Kızın başvurduğu mahkeme, G.Ö.A. hakkında 4 ay uzaklaştırma kararı verdi.



CHP'Lİ YARKADAŞ'TAN TEPKİ: TACİZ İHBARI YAĞIYOR
CHP'de yaşanan taciz olaylarına sosyal medyadan tepki gösteren eski CHP Milletvekili Barış Yarkadaş ise Türkiye'nin her yerinden kendisine taciz ihbarının yağdığını söyledi. Yarkadaş: "Maltepe'deki olayı yazdıktan sonra, çok sayıda aynı konulara dair şikâyetler aldım. Beni arayarak tebrik eden partililerin verdiği destekten gördüm ki, yüksek oranda bir rahatsızlık varmış."

CHP'de tecavüz gerilimi! Barış Yarkadaş ve Canan Kaftancıoğlu birbirine girdi

HDP'den muhalefet partilerine erken seçim çağrısı

Muhalefet partilerinin sık sık gündeme getirdiği erken seçim talebi için HDP'den çalışmalara birlikte başlamalıyız mesajı geldi.

03.12.2020 - 07:31

HDP'den muhalefet partilerine erken seçim çağrısı

Terör örgütü PKK'nın siyasi ayağı olan HDP'de eş Genel Başkan Mithat Sancar, gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Muhalefet partilerin gündeme sık sık getirdiği erken seçim talebi hakkında açıklamalarda bulunan Sancar, bu konuda gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

"Hem HDP’den hem de diğer muhalefet partilerinden yükselen erken seçim çağrıları var. Muhalefet olası bir erken seçime hazır mı? " sorusuna yanıt veren HDP Lideri, ittifak ortağı olan partilere "Biz hazırız siz de hazır olun" diyerek HDP'siz yapılacak herhangi bir girişimin başarısız olacağını vurguladı.

Mithat Sancar'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde;

YENİ DÖNEM İÇİN HAZIRLIK YAPMALIYIZ

"Benim şöyle bir çağırım vardı; Bütün muhalefet partileri erken seçim konusu da dahil olmak üzere yeni dönem için bir diyalog mekanizması yaratmalıdırlar, birbirleri ile görüş alışverişinde bulunmalıdırlar, birbirleri ile müzakere etmelidirler.
Erken seçimin tarihini partilerin bu müzakere sonucunda belirlemek mümkün. Daha doğrusu erken seçime nasıl gidilebileceğini, erken seçime gitmek için nasıl bir politika izlenmesi gerektiğini muhalefet partileri müzakere etmelidirler.

Muhalefet partilerinin böyle bir müzakerede varacakları mutabakatı topluma mal etmek için de çalışmaları gerekiyor. Çünkü erken seçimin daha güçlü bir talep haline gelebilmesi için bir toplumsal sahiplenme şart.

BİZE YARDIM ETMELERİ LAZIM

Ama sadece HDP’nin çalışmasıyla erken seçimi gündeme getirmek ve gündemde tutmak kolay olmayabilir. Diğer muhalefet partilerine ve bütün toplumsal demokrasi güçlerine de önemli görevler düşüyor. Biz bütün toplumsal demokrasi güçleriyle bu diyaloğu yürütmek için çalışmalar yapıyoruz. Başından beri bizim parti politikamız budur. Bu noktada diğer muhalefet partilerinin de daha somut ve  net tavırlar ortaya koyması lazım.

HDP'SİZ HER GİRİŞİM BAŞARISIZ OLUR

Kürt halkının işin içinde olmadığı hiçbir girişim çözüm üretemez. Kürt halkının bizatihi özne olmadığı, HDP’nin aktör olarak eşit bir şekilde muhatap alınmadığı hiçbir girişimden çözüm çıkmaz."

Kemal Kılıçdaroğlu'na muhtarlar toplantısında büyük şok! CHP'li vekilin skandal sözlerine sert tepki

CHP lideri 'nun muhtarlarla yapacağı toplantıda konuşan  Başkanı Yakup Er, bazı milletvekillerinin PKK cenazelerine katıldığını ve CHP ’ın televizyon programındaki "Devletin ordusu Katar’a satılmış" sözlerine tepki gösterdi. Er, "Kınıyorum. Gereğini yapacağınıza şüphem yok" dedi.

Giriş Tarihi: 02.12.2020 

Kemal Kılıçdaroğlu'na muhtarlar toplantısında büyük şok! CHP'li vekilin skandal sözlerine sert tepki

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, muhtarlarla yapacağı toplantı için Kayseri'ye geldi. Toplantının düzenleneceği salona misafirler geniş güvenlik önlemleri altında alındı.

Kılıçdaroğluna muhtarlar toplantısında büyük şok! CHPli vekilin skandal sözlerine sert tepkiKILIÇDAROĞLU'NA MUHTARLAR TOPLANTISINDA BÜYÜK ŞOK! CHP'Lİ VEKİLİN SKANDAL SÖZLERİNE SERT TEPKİ

Toplantının açılışında konuşan Türkiye Muhtarlar Derneği Kayseri İl Başkanı Yakup Er, hiç CHP'ye oy vermediğini ifade ederek; "CHP'li olmayan bir vatandaş, dernek başkanı olarak; bu güne kadar CHP'ye oy vermedim. Vermeyi düşünebiliriz. Bu ülkenin en eski partilerinden olan CHP'ye oy vermek isteriz. Ama Kayseri kadrosunun, çalıştığı gibi bütün illerde de örgütlerinizin sergilemesini temenni ediyorum. Sonuçta demokratik bir partisiniz. Bugün başka siyasi partilere oy veren insanların gerek aktif siyasette, gerek sosyal hayatta parti değiştirip değişik örgütlerden aday olduğunu, bugün Mansur Yavaş Bey'in MHP'den adayken CHP'den belediye başkanı olduğu gibi örnekler verebiliriz. Nacizane sivil toplum örgütleri olarak sizlere tavsiyesi bütün örgütlerinizin Kayseri gibi çalışmasını temenni ediyoruz. Kayseri örgütünüzden çok memnunuz" dedi.


"KINIYORUM"
Bazı milletvekillerinin PKK cenazelerine katıldığını ve son dönemde CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın televizyon programındaki "Devletin ordusu Katar'a satılmış" sözlerini eleştiren Er, Genel Başkan Kılıçdaroğlu'ndan gereğinin yapılmasını istedi. Er konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Muhtar Dernek Başkanı olarak siyasi konuşma yapmak için buraya gelmedim. Ama sizlerin teşkilatında görev yapan bazı milletvekillerinin tutumunu eleştirmek istiyorum. Sezgin Tanrıkulu Güneydoğu'da PKK cenazelerine katıldığını, resim çektirdiğini görüyoruz. Mutlaka tavrınız oluyordur, mutlaka soruşturuyorsunuz, disiplin kurulunda ceza vermek için girişimlerde bulunuyorsunuz. Bu tür uygulamaların CHP'ye yakışmadığını söylüyorum. Son zamanlarda Mersin milletvekilinizin belki de maksadını aşan konuşması bizleri gerçekten incitmiştir. Sizlerden kesinlikle bunu bekliyorum. Birlik olma vaktinin geldiği bu günlerde, ülkenin gerek içeride gerek dışarıda sıkıntılar yaşadığı bu dönemde birliğimizi bozucu konuşmalardan uzak kalmamız gerektiğini düşünüyorum. Mahir beyin son konuşmasını talihsiz buluyorum, kınıyorum. Sizlerin de gereğini yapacağınıza hiç şüphem yok."

Son dakika: RTÜKten Habertürk’e ceza! CHPli Ali Mahir Başarır Türk Ordusunu hedef almıştıSON DAKİKA: RTÜK'TEN HABERTÜRK'E CEZA! CHP'Lİ ALİ MAHİR BAŞARIR TÜRK ORDUSU'NU HEDEF ALMIŞTI

Son dakika: Bakan Akar ve Genelkurmay Başkanı Gülerden ordu satılmış diyen CHPli vekil Ali Mahir Başarıra sert tepkiSON DAKİKA: BAKAN AKAR VE GENELKURMAY BAŞKANI GÜLER'DEN 'ORDU SATILMIŞ' DİYEN CHP'Lİ VEKİL ALİ MAHİR BAŞARIR'A SERT TEPKİ

Türk ordusuna hakaret eden CHPli Ali Mahir Başarıra A Haberde sert tepki: CHP bu söylemlerin altında kalır taşıyamaz!TÜRK ORDUSUNA HAKARET EDEN CHP'Lİ ALİ MAHİR BAŞARIR'A A HABER'DE SERT TEPKİ: CHP BU SÖYLEMLERİN ALTINDA KALIR TAŞIYAMAZ!

Son dakika: Bakan Akardan TSKya hakaret eden CHPli Ali Mahir Başarıra çok sert tepki: Gereğini yapacağız!SON DAKİKA: BAKAN AKAR'DAN TSK'YA HAKARET EDEN CHP'Lİ ALİ MAHİR BAŞARIR'A ÇOK SERT TEPKİ: GEREĞİNİ YAPACAĞIZ!

SON DAKİKA: 'da terörist elebaşı  şoku: Kavga başladı!
Giriş Tarihi: 01.12.2020  10:43 Güncelleme Tarihi: 01.12.2020  11:21
Son dakika haberi! 'da çöküş sürerken terör örgütünün elebaşlarından  stratejik açıdan bittiklerini resmen itiraf etti. MİT ve TSK’nın başarılı operasyonları ile PKK’nın Kandil’deki elebaşıları için çember daralıyor. Örgüt elebaşılarından Bayık, “MİT içimize kadar sızmış. Kandil’e yönelik saldırılar bunu doğrulamaktadır” sözleriyle yaşadıkları korkuyu itiraf etti. Bayık'ın sözlerinin ardından PKK tepe kadrosunda bu itirafın yersiz olduğu gerekçesiyle kavga başladı.

Sabah

PKK'da terörist elebaşı Cemil Bayık şoku!

Terörle mücadele kapsamında Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) koordineli bir şekilde yurt içi ve sınır ötesinde düzenlediği başarılı nokta operasyonları terör örgütünün nefesini kesti. Örgüt elebaşıları arasında 'Sıra hangimizde' kâbusu yaşatan MİT'in ve TSK'nın son 2 yıldır kullandığı ANKA-İ ve TB-2 İnsansız Hava Aracı ile çok sayıda sözde lider ve örgüt mensubu etkisiz hale getirildi.


HAİN ÖRGÜTE KIRMIZI LİSTE DARBESİ
Son 2 yılda İçişleri Bakanlığı'nın en çok aranan azılı teröristler listesinin 10 milyon lira ödüllü kırmızı kategorisinde bulunan, 9 milyon liralık mavi kategoride yer alan, 3 milyonluk turuncu kategoride yer alan 1 ve gri kategoride 500 bin lira ödülle aranan 3 terörist etkisiz hale getirildi. MİT ve TSK'nın sivil yerleşim yerleri ve sivillere zarar vermeden icra ettiği noktasal hava harekâtlarıyla örgütün sözde saha ve bölge yöneticilerinin de aralarında olduğu teröristler tek tek etkisiz hale getirilirken, örgüt elebaşıları arasında da korku had safhaya ulaştı.


HALMAT DİYAR BARBESİ VE DİĞERLERİ
MİT'in sağladığı son dakika istihbaratla TSK'nın gerçekleştirdiği operasyonlarda örgütün sözde beyin takımından olan ve PKK/KCK'nın sözde Başkanlık ve Yürütme Konseyi Üyesi 'Halmat Diyar' kod adlı Diyar Garip Muhammed, Kandil'e düzenlenen nokta operasyonla etkisiz hale getirildi. Yine Kandil'e 24-30 Temmuz 2019'da düzenlenen operasyonlarla etkisiz hale getirilen teröristler arasında Erbil'de konsolosluk görevlisi Osman Köse'yi şehit eden kırmızı listedeki "Doğan Nurhak" kod adlı Erdoğan Ünal ile mavi kategoride yer alan "Botan" kod adlı Hacı Kurhan ve terörist Metin Akgün de var.


TERÖRİST CEMİL BAYIK'IN KORKUSU
Örgüt elebaşılarından Cemil Bayık, MİT'ten nasıl korktuklarını ve MİT'in başarısını bir süre önce örgütün yayın organlarına yaptığı son dakika açıklamasında şu sözlerle itiraf etti: "MİT şu anda Irak'ın her alanında kendisini örgütlemektedir. MİT'in Irak'ta çok yoğun bir örgütlenme içinde olduğunu net biliyoruz. MİT içimize kadar sızmış. Kandil'e yönelik saldırılar da bunu doğrulamaktadır. Kayıplarımız da açıkça bunu ortaya koymaktadır."


PKK'NIN SAHA SORUMLUSU TÜKENDİ
Son dakika bilgisi: PKK'nın sözde saha sorumluları etkisiz hale getirilince örgüt çöküşe geçti. Teröristlerin toplu olarak teslim olması an meselesi. Her geçen gün hem Suriye topraklarından hem de Irak'ın kuzeyinden güvenlik personelimizle irtibat sağlayıp saatlerce yürüyerek teslim olan teröristlerin sayısı artmakta.


OPERASYONLAR BALYOZ GİBİ ÖRGÜTÜN TEPESİNE İNDİ
Edinilen son dakika bilgisine göre Jandarma Genel Komutanlığı'nca yurt içerisinde Kıran, Kapan ve Yıldırım adlarıyla yürütülen iç güvenlik operasyonlarında örgütün sözde saha sorumlularının da aralarında yer aldığı sembol isimlerin tek tek etkisiz hale getirilmesiyle terör örgütü çöküşe geçti.

BİRBİRLERİNE DÜŞTÜLER, KAVGA BAŞLADI
Bu yıl 820 teröristin etkisiz hale getirildiği harekâtlardan alınan etkili sonuçlar Kandil'deki teröristleri de birbirine düşürdü. İstihbarat birimlerinin telsiz kestirmelerinden elde ettiği şifreli görüşmelerin çözümlemeleri ve ikna yoluyla güvenlik güçlerine teslim olan teröristlerin ifadelerine göre, öldürülme korkusuyla hiç kimsenin operasyon bölgelerine gelmek istemediği öğrenildi.


TERÖR ÖRGÜTÜNDE TOPLU TESLİM AN MESELESİ
Teröristlerin başında sorumlu düzeyde önemli kişilerin de kalmaması nedeniyle bu kış operasyonlara ağırlık verileceği ve toplu teslim olmaların an meselesi olduğunu belirten güvenlik uzmanları, PKK'nın bu nedenle 30 yıldan beri uyguladığı sözde saha yapılanmasından vazgeçmek zorunda kaldığına dikkat çektiler. PKK'nın yurt içinde kalan 320 teröristi Kuzey Irak'taki barınma alanlarında oluşturdukları sözde "Kuzey Sevk İdare Komutanlığı" adı altında 5 kişilik üst düzey teröristle yönetmeye çalıştığı ancak teröristlerin buna itibar etmediği bildirildi.


BİRER BİRER ÖLDÜRÜLDÜLER
PKK'nın 2020'de birbiri ardına aldığı son dakika darbeleri: Gerçekleştirilen Kapan, Kıran ve Yıldırım operasyonlarında öldürülen PKK'nın sözde saha komutanları şunlar:


Vahiyettin Karay: Botan saha sorumlusuyken Van Çatak'ta iki korumasıyla öldürüldü. Kırmızı kategorideydi.
İsmail Sürgeç: Dersim saha sorumlusuyken Tunceli'de iki korumasıyla öldürüldü. Kırmızı kategorideydi.
Hüseyin Acar: Amanos saha sorumlusuyken Hatay kırsalında öldürüldü. Mavi kategorideydi.
Müzeyyen Aydınlı: Orta saha sorumlusuyken Diyarbakır kırsalında üç korumasıyla öldürüldü. Kırmızı kategorideydi.
Murat Kalko: Behdinan saha sorumlusuyken Hakurk bölgesinde öldürüldü. Kırmızı kategorideydi.



TACİZ VE TECAVÜZLE ANILMAYA BAŞLANDILAR
Hain terör örgütünde artık gündem, çocuk yaştaki kaçırılan çocukların tecavüz, taciz ve infazları.. Birçok terörist örgütten fırsatını buldukça kaçarak yaşadıklarını anlatıyor. Dün yaşanan son gelişmede örgütten 5 saat durmadan yürüyerek kaçan kadın terörist uğradığı onlarca tecavüzü ve Duran Kalkan'ın acımasız saldırılarını itiraf etmişti.


'nın iğrenç yüzünü itiraf etti: 'Kandil'de bulunan örgüt yöneticileri cinsel vampirler'

Giriş Tarihi: 29.11.2020 Güncelleme Tarihi: 29.11.2020 

'ta 7 yıl önce 16 yaşında iken  aracılığıyla kandırılıp 'ya teslim edilen Zozan kod adlı M.A.  Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin 40 gün süren çabası sonucu ikna edilerek teslim oldu. Teslim olan kızın anlattıkları, örgütte yaşanan işkence, tecavüz ve infazı bir kez daha gözler önüne serdi.

PKK'nın iğrenç yüzünü itiraf etti: 'Tecavüze uğradık'

Şırnak'ta bundan 7 yıl önce 16 yaşında iken BDP aracılığıyla kandırılıp PKK'ya teslim edilen Zozan kod adlı M.A. (23) Kilis Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin 40 gün süren çabası sonucu ikna edilerek Tel Rıfat-Azez-Kilis hattındaki operasyonla teslim oldu. O operasyonun detayları ve M.A.'nın ifadesine SABAH ulaştı. Teslim olan kızın anlattıkları, örgütte yaşanan işkence, tecavüz ve infazı bir kez daha gözler önüne serdi.


5 SAAT YÜRÜYÜP TESLİM OLDU
Tesilm olan bir başka teröristin ifadesi ile Cizre'deki köyünden kandırılarak BDP aracılığıyla örgüte teslim edildiği bilgisine ulaşan güvenlik birimleri Zozan kod adlı M.A. ile tespit ettiği telefonla irtibata geçti. Genç kızın uzun konuşmalar sonrası ikna olmasının ardından, Kilis polisi harekete geçti. Tel Rıfat'taki örgüt karargâhından çıkmayı başaran Zozan , Azez sınırına kadar 25 km'lik yolu yürümeye başladı. Kilis polisi Zozan'ı cep telefonu sinyali ile dijital harita üzerinde takip edip yönlendirme yaptı. 5 saat süren yürüyüş sonunda ulaştığı Azez sınırında kendisini bekleyen polis ikna ekibi ile buluştu. M.A. ifadesinde örgütte uğradığı tecavüzü ve şahit olduğu işkence-infaz ve tecavüzleri anlattı:



DURAN KALKAN TECAVÜZ ETTİ
PKK kampına getirildiğimi anlayıp itiraz edip dönmek istediğimde 'Buradan artık cesedin çıkar' dediler ve ilk dayağı orada yedim. Gara bölgesine götürüldük. Benim gibi 15-16 yaşında olan 40 kız vardı. Duran Kalkan'ın katıldığı törenle örgüt kimliklerimizi verdiler. Duran Kalkan her kimliğini verdiği kişiyi iki eliyle kucaklayıp sonra kafasını tutup yüzlerini öpüyordu. Sıra bana gelince beni öpmesine elimle müdahale ettim. 'Botanın asi kızı seni özel birliğime alacağım' deyip orada bulunan sözde sorumluya 'Şervan komutan bu savaşçı benle gelecek' diye emir verdi. Duran Kalkan beni sığınağa götürdü. Orada ağzımı eşarpla bağlayıp bana tecavüz etti.



HEPSİ TECAVÜZE UĞRADI
Kendi ve çevre köyümüzden olup ilk ve ortaokuldan tanıdığım kendi yaşımdaki 32 tane arkadaşı orada gördüm. Hepsi de Şırnak ve Cizre BDP binasından getirilmişti. Hepsi de benim gibi tecavüze uğramış. Dağdakiler, polisin, askerin bana nasıl davrandığını, kumanyalarını paylaştığını, yıllardır hasret kaldığım sütlü kahve içirdiğini görseler hepsi dağı bırakıp gelir. Orada bulunduğum her gün için şimdi kendime daha da fazla lanet ediyorum. Keşke sizi 40 gün boyunca uğraştırmadan ilk telefonunuzda kaçıp gelseydim.



HDP'NİN YAPTIĞI HAİNLİKTİR
HDP'nin benim gibi gençleri kandırdığını, gerçek yüzünü sakladığını, fakir insanların çocuklarını kullandıklarına şahit oldum. Bence bu Kürt gençlerine yapılan bir hainliktir. Örgüt içerisinde 13, 14, 15 yaşlarında çocuklar var. Mardin'den bir anne oğlunu almaya geldi, saçlarından tutup sürüklediklerini gördüm.



KANDİL'DE ÇOCUKLAR ÇARESİZ KALIYOR
Hem Kandil'de hem de Suriye'de yaşayan terör örgütünün lider kadrolarının yanında onlarca çocuk yaşta kızlar var. Bunlar da cinsel istismar ve tecavüze maruz kalıyorlar. Bu kızlar üst düzey yöneticilerden korktukları için hiçbir şey yapamıyorlar, öldürüleceklerini bildikleri için sessiz kalıyorlar.



ANNELERE HERKES DESTEK VERMELİ
Annelerin HDP binası önündeki eylemlerini destekliyorum, çocuğu giden herkesin gelip destek vermesi ve katılması gerekir. Örgüt bataklık, girince çıkamıyorsun. Kandil'de birçok infaza şahit oldum. 2 yıl önce örgütten kaçan ya da kaçarken yakalanan 13-14 kişinin infaz edilmesine şahit oldum. 14-16 yaşlarındaki kız çocuklarının yemeklerine ve içeceklerine uyuşturucu koyularak bağımlı hale getiriliyor. Kandil'de bulunan örgüt yöneticileri cinsel vampirler. 7 yılda hiçbir tecavüzcünün cezalandırıldığını görmedim. Ama tecavüze uğrayan ve infaz edilen 8 ayrı kadına şahit oldum.

PKK'nın iğrenç yüzünü itiraf etti: Arkadaşlarım tecavüze uğradıPKK'nın iğrenç yüzünü itiraf etti: Arkadaşlarım tecavüze uğradı

'ta 7 yıl önce 16 yaşında iken  aracılığıyla kandırılıp 'ya teslim edilen Zozan kod adlı M.A.  Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin 40 gün süren çabası sonucu ikna edilerek teslim oldu. Teslim olan kızın anlattıkları, örgütte yaşanan işkence, tecavüz ve infazı bir kez daha gözler önüne serdi.

PKK'nın iğrenç yüzünü itiraf etti: Arkadaşlarım tecavüze uğradı

'ta bundan 7 yıl önce 16 yaşında iken  aracılığıyla kandırılıp 'ya teslim edilen Zozan kod adlı M.A. (23)  Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin 40 gün süren çabası sonucu ikna edilerek Tel Rıfat-Azez-Kilis hattındaki operasyonla teslim oldu. O operasyonun detayları ve M.A.'nın ifadesine SABAH ulaştı. Teslim olan kızın anlattıkları, örgütte yaşanan işkence, tecavüz ve infazı bir kez daha gözler önüne serdi.


5 SAAT YÜRÜYÜP TESLİM OLDU


DURAN KALKAN TECAVÜZ ETTİ


HEPSİ TECAVÜZE UĞRADI
Kendi ve çevre köyümüzden olup ilk ve ortaokuldan tanıdığım kendi yaşımdaki 32 tane arkadaşı orada gördüm. Hepsi de Şırnak ve Cizre BDP binasından getirilmişti. Hepsi de benim gibi tecavüze uğramış. Dağdakiler, polisin, askerin bana nasıl davrandığını, kumanyalarını paylaştığını, yıllardır hasret kaldığım sütlü kahve içirdiğini görseler hepsi dağı bırakıp gelir. Orada bulunduğum her gün için şimdi kendime daha da fazla lanet ediyorum. Keşke sizi 40 gün boyunca uğraştırmadan ilk telefonunuzda kaçıp gelseydim.


HDP'NİN YAPTIĞI HAİNLİKTİR
'nin benim gibi gençleri kandırdığını, gerçek yüzünü sakladığını, fakir insanların çocuklarını kullandıklarına şahit oldum. Bence bu Kürt gençlerine yapılan bir hainliktir. Örgüt içerisinde 13, 14, 15 yaşlarında çocuklar var. 'den bir anne oğlunu almaya geldi, saçlarından tutup sürüklediklerini gördüm.


KANDİL'DE ÇOCUKLAR ÇARESİZ KALIYOR
Hem Kandil'de hem de 'de yaşayan terör örgütünün lider kadrolarının yanında onlarca çocuk yaşta kızlar var. Bunlar da cinsel istismar ve tecavüze maruz kalıyorlar. Bu kızlar üst düzey yöneticilerden korktukları için hiçbir şey yapamıyorlar, öldürüleceklerini bildikleri için sessiz kalıyorlar.


ANNELERE HERKES DESTEK VERMELİ
Annelerin HDP binası önündeki eylemlerini destekliyorum, çocuğu giden herkesin gelip destek vermesi ve katılması gerekir. Örgüt bataklık, girince çıkamıyorsun. Kandil'de birçok infaza şahit oldum. 2 yıl önce örgütten kaçan ya da kaçarken yakalanan 13-14 kişinin infaz edilmesine şahit oldum. 14-16 yaşlarındaki kız çocuklarının yemeklerine ve içeceklerine uyuşturucu koyularak bağımlı hale getiriliyor. Kandil'de bulunan örgüt yöneticileri cinsel vampirler. 7 yılda hiçbir tecavüzcünün cezalandırıldığını görmedim. Ama tecavüze uğrayan ve infaz edilen 8 ayrı kadına şahit oldum.

Teslim olan teröristten HDP itirafı!

Teslim olan teröristten HDP itirafı!

Şırnak'ta bundan 7 yıl önce 16 yaşında iken BDP aracılığıyla kandırılıp PKK'ya teslim edilen Zozan kod adlı M.A., "HDP'nin benim gibi gençleri kandırdığını, gerçek yüzünü sakladığını, fakir insanların çocuklarını kullandıklarına şahit oldum. HDP'nin yaptığı hainliktir" dedi.

Teslim olan teröristten HDP itirafı!

Şırnak'ta bundan 7 yıl önce 16 yaşında iken BDP aracılığıyla kandırılıp PKK'ya teslim edilen Zozan kod adlı M.A., "HDP'nin benim gibi gençleri kandırdığını, gerçek yüzünü sakladığını, fakir insanların çocuklarını kullandıklarına şahit oldum. HDP’nin yaptığı hainliktir" dedi

Büyük ihaneti HDP yapıyorBüyük ihaneti  yapıyor

Zozan kod adlı M.A. ikna edilince, 5 saat yürüyerek teslim oldu: Beni örgüte BDP teslim etti. Dönmek istedim, ‘ölürsün’ dediler. Birçok defa tecavüze uğradım. ’nin yaptığı hainliktir.KAYNAK: SABAH

SON DAKİKA: 3 milyar nüfusu bağlayacak: Nahçıvan koridoru  ve ticarette denge değiştirecek

Giriş Tarihi: 2.12.2020  07:46 Son Güncelleme: 2.12.2020  07:53

Son dakika haberine göre, 'ın Karabağ'da elde ettiği tarihi zafer 'ye, Nahçıvan üzerinden  ve Pasifik'e uzanan stratejik bir koridor kazandırdı. Nahçıvan’ı Azerbaycan’a bağlayan koridorun kurtarılmasıyla Türkiye’yi Pasifik kıyılarına ulaştıracak stratejik ticaret ve  yolu açıldı.

Sabah

Enerji ve ticarette denge değiştirecek

Nahçıvan'ı Azerbaycan'a bağlayan koridorun kurtarılmasıyla Türkiye'yi Pasifik kıyılarına ulaştıracak stratejik ticaret ve enerji yolu açıldı.

1- Türkiye, 1996'da İran'la imzalanan gaz satış anlaşmasına göre, bin metreküp başına 490 dolar ödüyor. Gazın Azerbaycan'dan tedariki halinde bu miktar 335 dolara düşebilir.

2- Nahçıvan koridorunun açılmasıyla Azerbaycan'ın Nahçıvan'a gaz göndermek için İran'a ödediği yüzde 15'lik geçiş komisyon bedeli ortadan kalkabilir.

3- Türkmenistan, Türkiye'ye çekilmesi planlanan ancak 2017'de maddi anlaşmazlıklar nedeniyle dondurulan boru hattı projesini Azerbaycan üzerinden Türkiye'ye ulaştırabilir.

4- Trans-Hazar boru hattı projesi tekrar gündeme gelince Azerbaycan-Gürcistan-Türkiye arasındaki mevcut boru hatları üzerinden Avrupa'ya Türkmen gazı ulaştırılabilir.

5- İran ile Ermenistan arasındaki boru hattının önemi kaybolacak.

6- Türkiye, Orta Asya'dan Çin'e uzanan yeni bir lojistik kanalına sahip olacak.

7- 3 milyar nüfuslu dev bir pazarın kapıları ardına kadar Türkiye'ye açılmış olacak.


Azerbaycan'ın Karabağ'da elde ettiği tarihi zafer Türkiye'ye, Nahçıvan üzerinden Orta Asya ve Pasifik'e uzanan stratejik bir koridor kazandırdı. Bu koridorla birlikte enerji ve ticaret denklemi de kökten değişecek.
Nahçıvan koridoru açıldı! Dengeler değişecekKAZANAN ÜLKE
Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanan anlaşmada kurulması öngörülen Nahçıvan koridoru kapsamında Azerbaycan'ın karadan bölgeye bağlantı kurması Türkiye'yi de stratejik anlamda kazanan ülke kategorisine yükseltti. Nahçıvan'a yapılacak 230 km'lik demiryolu hattı ile kuzeyde Bakü- Tiflis- Kars, güneyde ise İran- Afganistan-Pakistan güzergâhı sayesinde Kuzey-Güney koridorunda Türkiye transit ülke konumuna gelecek. İran ile vadesi 2026'da dolacak olan doğalgaz anlaşması noktasında Nahçıvan koridoru sayesinde Ankara'nın eli güçlenecek. Türkiye ile Azerbaycan arasında ticari gaz akışı sağlayan TANAP Projesi kapsamında yıllık 16 milyar metreküp gaz taşınabilirken, hattın kapasitesinin yapılacak çalışmalarla 32 milyar metreküpe kadar çıkarılması söz konusu olabilecek. Böylece Türkiye, İran gazı yerine daha uygun fiyatlı olan Azerbaycan gazını kullanabilecek.


3 MİLYAR NÜFUSU BAĞLAYACAK
Asya ile Avrupa arasında Marmaray'la beraber orta koridorun en önemli halkalarından birisini oluşturan Bakü- Tiflis-Kars Demiryolu Hattı Türkiye ile Gürcistan, Azerbaycan, Rusya, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan, Çin ve Çin-Avrupa güzergâhında yük taşımacılığına olanak sağlarken, şimdi Nahçıvan hattının da bu sisteme dahil edilmesi Türkiye'ye 3 milyar nüfuslu bir coğrafyada lojistik noktasında daha büyük önem kazandıracak.


32 MİLYAR METREKÜP GAZ
TANAP ile ticari gaz akışını başlattığı 30 Haziran 2018'den bugüne kadar Türkiye'ye 7.5 milyar metreküp gaz ulaştı. Türkiye ekonomisi için 2.5 milyar doların üzerinde bir katma değer yaratan TANAP, ABD ve Avrupa Birliği Güney Doğu Avrupa ülkelerinin enerji arz güvenliğini sağlıyor. Nahçıvan koridoru ile gaz kapasitesi yıllık 32 milyar metreküpe çıkabilir.


MSB: TÜRK- RUS ORTAK MERKEZİ EN KISA SÜREDE FAALİYETE GEÇECEK
Milli Savunma Bakanlığı Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ateşkesin uygulanmasını gözetmek ve denetlemek amacıyla kurulacak Türk- Rus Ortak Merkezi'nin en kısa sürede faaliyete geçirilmesi için gerekli çalışmaların sürdürüldüğünü bildirdi. Bakanlık Twitter'dan yaptığı açıklamada, 11 Kasım'da Rusya ile video telekonferans yöntemiyle imzalanan mutabakat zaptına işaret etti.

Enerji ve ticarette denge değiştirecek

 koridoru,  ve ticarette denge değiştirecek

’ı ’a bağlayan koridorun kurtarılmasıyla ’yi Pasifik kıyılarına ulaştıracak stratejik ticaret ve  yolu açıldı

Nahçıvan koridoru, enerji ve ticarette denge değiştirecek

1- Türkiye, 1996'da İran'la imzalanan gaz satış anlaşmasına göre, bin metreküp başına 490 dolar ödüyor. Gazın Azerbaycan'dan tedariki halinde bu miktar 335 dolara düşebilir.

2- Nahçıvan koridorunun açılmasıyla Azerbaycan'ın Nahçıvan'a gaz göndermek için İran'a ödediği yüzde 15'lik geçiş komisyon bedeli ortadan kalkabilir.

3- Türkmenistan, Türkiye'ye çekilmesi planlanan ancak 2017'de maddi anlaşmazlıklar nedeniyle dondurulan boru hattı projesini Azerbaycan üzerinden Türkiye'ye ulaştırabilir.

4- Trans-Hazar boru hattı projesi tekrar gündeme gelince Azerbaycan-Gürcistan-Türkiye arasındaki mevcut boru hatları üzerinden Avrupa'ya Türkmen gazı ulaştırılabilir.

5- İran ile Ermenistan arasındaki boru hattının önemi kaybolacak.

6- Türkiye, Orta Asya'dan Çin'e uzanan yeni bir lojistik kanalına sahip olacak.

7- 3 milyar nüfuslu dev bir pazarın kapıları ardına kadar Türkiye'ye açılmış olacak.

Azerbaycan'ın Karabağ'da elde ettiği tarihi zafer Türkiye'ye, Nahçıvan üzerinden Orta Asya ve Pasifik'e uzanan stratejik bir koridor kazandırdı. Bu koridorla birlikte enerji ve ticaret denklemi de kökten değişecek.

KAZANAN ÜLKE
Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanan anlaşmada kurulması öngörülen Nahçıvan koridoru kapsamında Azerbaycan'ın karadan bölgeye bağlantı kurması Türkiye'yi de stratejik anlamda kazanan ülke kategorisine yükseltti. Nahçıvan'a yapılacak 230 km'lik demiryolu hattı ile kuzeyde Bakü- Tiflis- Kars, güneyde ise İran- Afganistan-Pakistan güzergâhı sayesinde Kuzey-Güney koridorunda Türkiye transit ülke konumuna gelecek. İran ile vadesi 2026'da dolacak olan doğalgaz anlaşması noktasında Nahçıvan koridoru sayesinde Ankara'nın eli güçlenecek. Türkiye ile Azerbaycan arasında ticari gaz akışı sağlayan TANAP Projesi kapsamında yıllık 16 milyar metreküp gaz taşınabilirken, hattın kapasitesinin yapılacak çalışmalarla 32 milyar metreküpe kadar çıkarılması söz konusu olabilecek. Böylece Türkiye, İran gazı yerine daha uygun fiyatlı olan Azerbaycan gazını kullanabilecek.

3 MİLYAR NÜFUSU BAĞLAYACAK

32 MİLYAR METREKÜP GAZ
Nahçıvan koridoru açıldı! Dengeler değişecek

'ın Karabağ'da elde ettiği tarihi zafer 'ye, Nahçıvan üzerinden  ve Pasifik'e uzanan stratejik bir koridor kazandırdı.

Nahçıvan koridoru açıldı! Dengeler değişecek

'ın Karabağ'da elde ettiği tarihi zafer 'ye, Nahçıvan üzerinden  ve Pasifik'e uzanan stratejik bir koridor kazandırdı. Bu koridorla birlikte  ve ticaret denklemi de kökten değişecek.

1- Türkiye, 1996'da 'la imzalanan gaz satış anlaşmasına göre, bin metreküp başına 490 dolar ödüyor. Gazın Azerbaycan'dan tedariki halinde bu miktar 335 dolara düşebilir.

2- Nahçıvan koridorunun açılmasıyla Azerbaycan'ın Nahçıvan'a gaz göndermek için İran'a ödediği yüzde 15'lik geçiş komisyon bedeli ortadan kalkabilir.

3- Türkmenistan, Türkiye'ye çekilmesi planlanan ancak 2017'de maddi anlaşmazlıklar nedeniyle dondurulan boru hattı projesini Azerbaycan üzerinden Türkiye'ye ulaştırabilir.

4- Trans-Hazar boru hattı projesi tekrar gündeme gelince Azerbaycan--Türkiye arasındaki mevcut boru hatları üzerinden Avrupa'ya Türkmen gazı ulaştırılabilir.

5- İran ile  arasındaki boru hattının önemi kaybolacak.

6- Türkiye, Orta Asya'dan 'e uzanan yeni bir lojistik kanalına sahip olacak.

7- 3 milyar nüfuslu dev bir pazarın kapıları ardına kadar Türkiye'ye açılmış olacak.


KAZANAN ÜLKE


3 MİLYAR NÜFUSU BAĞLAYACAK


32 MİLYAR METREKÜP GAZ
MSB: TÜRK- RUS ORTAK MERKEZİ EN KISA SÜREDE FAALİYETE GEÇECEK


MSB: TÜRK- RUS ORTAK MERKEZİ EN KISA SÜREDE FAALİYETE GEÇECEK
 Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ateşkesin uygulanmasını gözetmek ve denetlemek amacıyla kurulacak Türk- Rus Ortak Merkezi'nin en kısa sürede faaliyete geçirilmesi için gerekli çalışmaların sürdürüldüğünü bildirdi. Bakanlık Twitter'dan yaptığı açıklamada, 11 Kasım'da Rusya ile video telekonferans yöntemiyle imzalanan mutabakat zaptına işaret etti.

Dünyayı şoke eden  inde bomba gelişme!  duyurdu!

Giriş Tarihi: 29.11.2020 Güncelleme Tarihi: 29.11.2020 

İran, askeri nükleer programının ‘babası’ kabul edilen Muhsin Fahrizade’ye yönelik saldırının şokunu yaşıyor. Fahrizade (63), Tahran yakınlarında patlayıcı yüklü bir kamyonetin infilak ettirilmesinin ardından otomatik silahla taranarak öldürüldü. İranlı yetkililer, İsrail’i ABD’nin taşeronluğunu yapmakla suçlayıp ‘intikam’ yemini etti.Son dakika haberi: Nükleer Baba Muhsin Fahrizadeye suikast

’da askeri ının babası olarak bilinen ’ye yönelik  dünyayı şoke etti. Fahrizade Tahran yakınlarında  yüklü bir kamyonun infilak ettirilmesinin ardından otomatik silahla taranarak öldürülmüştü. Konuyu manşetine taşıyan  merkezli , Amerikalı yetkililerin, saldırının  tarafından düzenlendiğini teyit ettiğini yazdı.

İran'ın askeri nükleer programının 'babası' sayılan fizik profesörü Muhsin Fahrizade-Mahabadi (59) önceki gün korumalar eşliğinde aracıyla Tahran'dan 60 km uzaklıktaki Abserd ilçesine giderken pusuya düşürülerek öldürüldü.

PUSU VE ÇATIŞMA
Patlayıcı yüklü kamyoneti infilak ettirerek pusu kuran failler, makineli silahlarla saldırıya devam etti. Failler ile korumalar arasında çıkan çatışmada İranlı nükleerci ağır yaralandı.

Hastaneye kaldırılan Fahrizade kurtarılamadı. Saldırıda faillerden üç-dört kişinin de öldüğü öne sürüldü. Amerikan New York Times gazetesi, Amerikalı yetkililerin, saldırının İsrail tarafından düzenlendiğini teyit ettiğini yazdı.

KİLİT İSİMLERDEN BİRİ
İddialara göre Fahrizade İran'ın nükleer bomba geliştirmek için 1989 yılında kurduğu iddia edilen gizli program 'Amad' (Ümit) projesinin başındaydı. Bu program resmen 2003 yılında sonlandırılsa da Fahrizade, milli nükleer programın sürdürülmesindeki kilit isimlerden biriydi.

Nitekim 2015 yılında İran'ın Batı ve Rusya ile imzaladığı, ABD Başkanı Donald Trump'ın sonra geri çekildiği nükleer anlaşmanın imzalanmasında da etkin olmuştu. Bu nedenle İran'ın nükleer programına şüpheyle yaklaşanların kara listesinin ilk sırasında yer alıyordu. ABD ve BM'nin de yaptırım listesindeydi.

KORONA İLE MÜCADELE
İran, günün birinde eğer nükleer bomba sahibi olacaksa, bunun mimarının Fahrizade-Mahabadi olacağına kesin gözüyle bakılıyordu. Dolayısıyla aynı zamanda Devrim Muhafızları mensubu olan Fahrizade, her an hedef olabileceği gerekçesiyle sıkı korunuyordu. 2010 yılından bu yana İran'ın nükleer çalışmalarında yer alan üst düzey 5 bilim insanı suikast sonucu ölmüştü.

İsrailli kaynaklar, 2018'de Fahrizade'ye suikast girişimi düzenlendiğini sızdırmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da 2018 yılında Fahrizade'yi hedef göstermiş, 'Bu ismi unutmayın' demişti. Ve Fahrizade, ABD'de tam iktidar değişikliğinin beklendiği bir dönemde saldırıya hedef oldu. İranlı yetkililere, göre Fahrizade son dönemde COVID-19 testleri ve yerli aşının geliştirilmesi konusuna yoğunlaşmıştı.

TRUMP TWEET ATTI
ABD Başkanı Donald Trump, New York Times gazetesinin konuyla ilgili makalesi ile İsrailli gazeteci Yossi Melman'ın 'Suikastın İran'a büyük bir psikolojik ve profesyonel darbe vuracağı' şeklindeki mesajını paylaştı. ABD'de Trump iktidara geldikten sonra Ortadoğu'da dengeler İsrail lehine gelişmeye başlamıştı. ABD, ocak ayında Bağdat havalimanı yakınında İHA ile düzenlediği saldırıyla İran Devrim Muhafızları komutanı Kasım Süleymani'yi öldürmüştü.

Savaş çıkarır! Bombayı bıraktılar, ABD doğruladıSon dakika... Dünyayı allak bullak etti! Öldürüldü...

Son dakika haberlere göre, İran'ın Ortadoğu'daki en korkulan ismi Kasım Süleymani'den sonra bu kez nükleer programın başındaki Muhsin Fahrizade'nin hem de Tahran yakınlarında öldürülmesi dünyayı allak bullak etti. Suikastın bir numaralı şüphelisi İsrail'den çelişkili açıklamalar gelirken, New York Times gazetesinin haberi gündeme bomba gibi düştü.Dünya 2020'ye Irak'ın başkenti Bağdat'ta füzelerle gerçekleşen bir suikastin yaydığı şok dalgalarıyla başladı, kabuslarla dolu yıl biterken bir başka suikast yine Ortadoğu'daki fay hatlarını tetikledi.3 Ocak 2020'de İran'ın Ortadoğu'daki en korkulan ismi Kasım Süleymani ABD tarafından insansız hava araçlarıyla vurulurken, 27 Kasım 2020'de ise bu kez hedefte Muhsin Fahrizade vardı.Batılı ülkelerle İran'ı karşı karşıya getiren nükleer programın mimarı Fahrizade çok göz önünde bir isim değildi, kamuoyu önüne neredeyse hiç çıkmadı ve Tahran yönetimi tarafından üst düzey korunuyordu.Nükleer fizikçi Fahrizade ve yanındaki korumaları, başkent Tahran yakınlarındaki Abserd kasabasında güpegündüz bombalı ve silahlı saldırıyla hedef alındı. Koronavirüs salgınıyla kasıp kavrulan ülkede şehirler arası seyahat yasakları nedeniyle yollar boştu ve hafta sonu tatilinin başladığı Cuma günü saldırganlar pusu kurdu.İran'ın en yüksek zirvesi Demavend Dağı manzarasına sahip İranlı zenginlerin tatil villalarıyla dolu Abserd'de duyulan patlama ve silah sesleri, Tahran'da şok etkisi yarattı.​​​​​​​63 yaşındaki Fahrizade ve korumaları saldırıdan sonra hastaneye kaldırıldı, devlet televizyonu haberi "Maalesef, sağlık ekibi Fahrizade’yi hayata döndürmeyi başaramadı ve birkaç dakika önce, bu yönetici ve bilimadamı, yıllarca süren çaba ve mücadelenin ardından yüksek şehitlik statüsüne ulaştı" cümleleriyle sundu.​​​​​​​Görgü tanıkları, Batılı ülkelerin uzun süredir gizli bir nükleer bomba programını planladığından şüphelendiği nükleer fizikçi Fahrizade suikastında bir patlama sesi ve ardından makineli tüfek ateşi duyduklarını söyledi.​​​​​​​Yarı resmi haber ajansı Tesnim, Fahrizade ve korumalarını taşıyan bir araca ateş etmeden önce 'teröristlerin başka bir arabayı da havaya uçurduğunu' bildirdi. İran Devrim Muhafızları'na yakın Sepah Cybery isimli sosyal medya hesabı, suikaste 12 kişinin katıldığını yazdı.​​​​​​​Suikast ABD Başkanı Donald Trump'ın görev süresinin bitmesine günler kala, İranlı bir başka nükleer bilimci Macit Şahriari'nin öldürülmesinin onuncu yıldönümünden sadece günler önce gerçekleşti.

10Saldırının ardından İran doğrudan İsrail'i suçladı. İlk açıklamayı Twitter hesabından yapan İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif, "Teröristler bugün önemli bir İranlı bilimadamını öldürdü. Bu korkaklık -İsrail'in rolüne dair ciddi belirtilerle birlikte- faillerin çaresizce savaş çığırtkanlığını gösteriyor" mesajını paylaştı.​​​​​​​Dini lider Ayetullah Ali Hamaney’in askeri danışmanı Hüseyin Deghan ise, yine Twitter üzerinden "Bu mazlum şehidin katillerine gök gürültüsü gibi saldırıp, yaptıklarından pişmanlık duymalarını sağlayacağız" ifadesini kullandı. Deghan, 2021 cumhurbaşkanlığı seçimi adaylarından biri.​​​​​​​İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de İsrail'i hedef aldı, "Küresel küstahlığın şeytani eli bir kez daha, gaspçı Siyonist rejim tarafından kanla kirletildi. Fahrizade suikasti, düşmanlarımızın içinde olduğun derin nefret ve sıkıntının da göstergesi. Onun şehadeti, ilerleyişimizi yavaşlatmayacak" dedi.​​​​​​​Yazılı bir açıklama yayınlayan dini lider Hamaney ise 'kiralık katiller ve zalimler' olarak tanımladığı saldırganların cezalandırılmasını istedi, "Fahrizade'nin bilimsel ve teknolojik tüm alanlardaki çalışmaları sürdürülmelidir" diye konuştu. Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami de İsrail'i sorumlu tuttu, Twitter'dan "Şimdiye kadar hiçbir saldırıyı yanıtsız bırakmadığımızı gösterdik" mesajını paylaştı.​​​​​​​İran dışında çok az kişinin kendisiyle tanışmak şöyle dursun görünüşüyle ilgili bile bilgi sahibi olmadığı Fahrizade'nin öldürülmesiyle, bütün gözler İsrail'e çevrildi. Tel Aviv yönetimi uzun süre sessizliğini korudu, ilk açıklamayı yapan Yerleşim Birimleri Bakanı Tzachi Hanegbi "Bunu kimin yaptığına dair hiçbir fikrim yok. Sorumlu olduğum için dudaklarım mühürlü değil, gerçekten hiçbir fikrim yok" ifadesini kullandı.​​​​​​​Hanegbi, suikastten saatler önce ise bir radyo söyleşisinde, "Mesele Trump, hatta İsrail bile değil. Mesele İran ve yeni bir ABD yönetiminin Körfez ülkelerinin varlığını tehdit eden nükleer anlaşmaya geri döneceğine dair büyüyen korku. İran tehdidi meselesini kendi imkanlarımızla bile olsa nasıl ele alacağımızı bileceğiz" demişti.​​​​​​​Tahran'ı yeniden gizli atom bombası programını başlatmakla suçlayan ABD'den henüz bir açıklama yok. ABD Başkanı Donald Trump, İsrailli gazeteci Yossi Melman'ın Twitter mesajlarını paylaştı.​​​​​​​Fahrizade'nin İran'ın gizli askeri programının başında bulunduğunu ileri süren Melman, İranlı nükleer fizikçinin İsrail'in istihbarat örgütü Mossad tarafından yıllardır ele geçirilmek istendiğini söyledi.​​​​​​​Saldırının Trump'ın ABD başkanlığının son haftalarında, İran ve ABD arasındaki gerginliği tırmandırmasına kesin gözüyle bakılıyor. Reuters haber ajansı, ABD Savunma Bakanlığı’nın olayla ilgili yorum yapmayı reddettiğini bildirdi.​​​​​​​Dışişleri Bakanlığı ve Beyaz Saray da Reuters’ın yorum talebini henüz yanıtlamadı. Joe Biden’ın ekibi de yorum yapmayacaklarını açıkladı. 20 Ocak'ta görevden ayrılması beklenen Trump, defalarca İran'ı gizlice nükleer silah arayışında olmakla suçladı.

20Suikastın ardından akla hemen bir basın toplantısı da geldi. Dünya Batılı ülkelerin İran'ın gizli atom bombası programının lideri olduğuna inandığı Muhsin Fahrizade'yi bir basın toplantısından hatırlıyor.​​​​​​​İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 2018'de yaptığı bir sunumda İran'ı nükleer silah arayışını sürdürmekle suçlamış, Fahrizade'nin 'özel projeler' vurgulayarak "Bu ismi unutmayın" demişti.​​​​​​​Netanyahu'nun basın toplantısından önce ise Fahrizade'nin ismi bir Reuters haberinde geçti. 2014 yılında Reuters ajansına konuşan bir diplomat, "Eğer İran uranyum zenginleştirme programını sürdürürse, Fahrizade İran bombasının babası olarak bilinecek" ifadesini kullanmıştı.​​​​​​​2010 ve 2012 yılları arasında dört İranlı nükleer bilimci suikaste uğradı ve Tahran yönetimi bu eylemlerden İsrail'i sorumlu tuttu. İsrail'in yaklaşık on yıl önce İranlı nükleer bilimadamlarını hedef alan bir dizi cinayet işlediğinden uzun süredir şüpheleniliyor.​​​​​​​Birleşmiş Milletler çatısı altındaki Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) ve ABD istihbarat servisleri, Muhsin Fahrizade'nin İran'ın 2003'te rafa kaldırdığı nükleer silah programının başındaki isim olarak görüyordu. Fahrizade, IAEA’in İran'ın nükleer programıyla ilgili açık sorulara yönelik 2015 nihai değerlendirmesinde adı geçen tek İranlı bilim adamıydı.​​​​​​​Nükleer fizikçinin ismi 2007’de Birleşmiş Milletler’in İran kararına, nükleer veya balistik füze faaliyetlerine karışan bir kişi olarak girmişti. 2011'in Mayıs ayında, sürgündeki muhalefet grubu İran Ulusal Direniş Konseyi (NCRI), Fahrizade'nin koyu saçlı ve kirli sakallı bir fotoğrafının da bulunduğunu söylediği bir rapor yayınladı. Resmi bağımsız olarak doğrulamak mümkün değildi.​​​​​​​NCRI raporuna göre Fahrizade 1958'de Şii Müslümanlar’ın kutsal şehri Kum'da doğdu. Savunma bakan yardımcısı ve Devrim Muhafızları tugay başkanı olarak görev yaptı.​​​​​​​Rapora göre nükleer mühendislik doktorası yapan Fahrizade İmam Hüseyin Üniversitesi’nde eğitim verdi. Yüksek rütbeli bir İranlı bir kaynak, 2014'te Reuters'a Fahrizade’yi 'kendisini İran'ın teknolojik ilerlemesine adamış ve dini lider Ayetullah Ali Hamaney'in tam desteğinden yararlanan bir değer ve uzman' olarak tanımlamıştı.​​​​​​​Aynı kaynak, Fahrizade'nin üç pasaportu olduğunu ve yurtdışından 'en son bilgileri' almak için Asya da dahil olmak üzere birçok ülkeye seyahat ettiğini belirtmiş ancak ayrıntı vermemişti.​​​​​​​2011’de yayınlanan bir IAEA raporu ise, Fahrizade’yi İran'ın atom bombaları için gerekli teknoloji ve becerileri geliştirmeye yönelik çalışmaların yürütüldüğü AMAD Projesi’nin 'İcra Kurulu Başkanı' olarak tanımlamış ve bu tür faaliyetlerde hala bir rolü olabileceğini öne sürmüştü. ​IAEA raporu, Fahrizade’nin AMAD Projesi olarak bilinen plan dahilinde İran'ın nükleer 'programına olası bir askeri boyutu destekleyen' faaliyetleri denetlediğini bildiriyordu.

30IAEA uzun süre Fahrizade'yi İran'ın yasadışı nükleer silah araştırması yapıp yapmadığına dair uzun süreli bir soruşturmanın parçası olarak sorgulamak istiyordu. Ancak buna hiçbir zaman izin verilmedi. İran Fahrizade'nin varlığını bile birkaç yıl önce kabul etti.​​​​​​​İsrail ve Batı, AMAD Projesi’nin, İran'da bir nükleer silah inşa etmenin fizibilitesine bakan askeri bir operasyon olduğunu iddia ediyordu. IAEA, İran'ın 2005'ten önce ve 2005 ile 2009 arasında 'bir nükleer patlayıcı cihazın bilgisayar modellemesini de gerçekleştirdiğini' açıklamış ancak, bu hesaplamaların 'eksik ve parçalanmış' olduğunu bildirmişti.

32İran Savunma Bakanlığı ise, suikastın ardından yaptığı açıklamada Fahrizade'yi bakanlığın Araştırma ve İnovasyon Teşkilatı Başkanı olarak tanımladı. Nükleer fizikçinin ayrıca Devrim Muhafızları'nda kıdemli bir subay olduğuna inanılıyordu. New York Times gazetesi, 2015'te Fahrizade'yi İkinci Dünya Savaşı sırasında ilk atom bombasını geliştiren Manhattan Projesi'nin başındaki J. Robert Oppenheimer'a benzetmişti