SON DAKİKA: Coronavirüsü aşısı dün Türkiye'de ilk kez denenmişti! Kritik tarihi açıkladı....

Hacettepe Üniversitesi Aşı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Serhat Ünal, Türkiye'de de gönüllü uygulaması yapılan Çin'de üretilen koronavirüs aşısının yılbaşı civarında ruhsat işlemlerinin tamamlanabileceğini söyledi. Prof. Dr. Ünal, "Her şey düzgün giderse yılbaşı civarında ruhsatlanmalar tamamlanabilir. Yeni yılın ilk aylarında yaygın aşılama programlarının olmasını umut ediyorum" dedi.


SON DAKİKA: Coronavirüsü aşısı dün Türkiye'de ilk kez denenmişti! Kritik tarihi açıkladı....

SON DAKİKA: Coronavirüsü aşısı dün 'de ilk kez denenmişti! Kritik tarihi açıkladı...

Giriş Tarihi: 17.9.2020  10:41Son Güncelleme: 17.9.2020  10:53
SON DAKİKA HABERİ: Koronavirüs salgınına karşı aşı çalışmaları tüm hızı ile sürerken, 'de üretilen aşının faz-3 çalışmalarına 'de dahil olmuştu. Dün ilk kez  Tıp Fakültesi'nde uygulanan aşının görüntüleri paylaşılmıştı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 1200 sağlık personelinin gönüllü olarak denek olduğunu bildirmişti. Aşının umut verdiği bildirilirken, Hacettepe Üniversitesi Aşı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Serhat Ünal aşının ruhsat alabileceği tarihi açıkladı.

 

SON DAKİKA: Coronavirüsü aşısı dün Türkiye'de ilk kez denenmişti! Kritik tarihi açıkladı...

 Aşı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Serhat Ünal, 'de de gönüllü uygulaması yapılan 'de üretilen koronavirüs aşısının yılbaşı civarında ruhsat işlemlerinin tamamlanabileceğini söyledi. Prof. Dr. Ünal, "Her şey düzgün giderse yılbaşı civarında ruhsatlanmalar tamamlanabilir. Yeni yılın ilk aylarında yaygın aşılama programlarının olmasını umut ediyorum" dedi.

SON DAKİKA: Coronavirüsü aşısı dün Türkiye'de ilk kez denenmişti! Kritik tarihi açıkladı...

'de üretilen koronavirüs aşısının faz-3 çalışmalarına 'de dahil edildi. Aşının ilk gönüllü uygulaması dün Hacettepe Tıp Fakültesi'nde 3 sağlık çalışanına yapıldı. İlk etapta 25 merkezde 1300 gönüllüye aşı uygulanacak. Bu sayı daha sonra 10 binin üzerine çıkacak.

SON DAKİKA: Coronavirüsü aşısı dün Türkiye'de ilk kez denenmişti! Kritik tarihi açıkladı...

İlk aşı uygulaması çalışmasında hazır bulunan  Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Aşı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Serhat Ünal, bütün dünyanın adeta bir yarış içerisinde bunu virüsü engelleyecek aşıyı geliştirme çabası içerisinde olduğunu hatırlattı. Prof. Dr. Ünal, dünyada Faz3 basamağına gelmiş aşılar olduğunu belirterek, "'de geliştirilen inaktive hücre aşısı, Almanya Pfizer işbirliği, Amerika'da geliştirilen aşı ve AstraZeneca'nın İngiltere'de geliştiren aşısı bunlar Faz3'ü devam eden aşılar. Bunlara katkıda bulunmak bence bir insanlık görevi" dedi.

SON DAKİKA: Coronavirüsü aşısı dün Türkiye'de ilk kez denenmişti! Kritik tarihi açıkladı...

Prof. Dr. Ünal, 'de Sinovac firması tarafından geliştirilen inaktive tam hücre aşısının evraklarının 2 aydır 'de incelendiğine işaret ederek, "Müsaade çıktıktan sonra 25 merkez hazırlıklarını tamamladı. 25 merkezde öncelikle 1300 kişi civarında sağlık personeline sonra 13 bine kadar varacak sayılarda vatandaşlarımıza faz3 çalışması başladı. Türkiye'nin ileriki günlerde başka ülkelerle başka işbirlikleriyle başka aşıların Faz3 çalışmalarına katkıda bulunması söz konusu olabilir" dedi.

SON DAKİKA: Coronavirüsü aşısı dün Türkiye'de ilk kez denenmişti! Kritik tarihi açıkladı...

'YILBAŞI CİVARINDA RUHSATLANMALAR TAMAMLANABİLİR'
Prof. Dr. Ünal, aşının gönüllü kişilere yapıldığını, olabilecek yan etkileri ve nasıl etki ettiğinin detaylı olarak anlatıldığını belirterek, "1'inci ve 14'üncü günler iki doz şeklinde yapılacak. Bunu 2,5-3 ay süreyle takip edeceğiz. Aşıyı yaptığımız zaman koruyuculuğunun çıkmasını bekliyoruz. Bunları yapıp gerçek hayatta koruyuculuğunun çıkıp çıkmadığını anlamaya çalışıyoruz. Zaman içerisinde iki kol arasındaki fark ortaya çıktığında 'bu aşı yüzde şu kadar korumaktadır' diye bir sonuca varılacak.

Faz3 başka ülkelerde başlamıştı, şu ana kadar 10 bin kişiye bu aşı yapıldı, yan etkileri sıkı takip ediliyor. Biz de bu kervana katılmış olduk. Sonunda bütün ülkedeki vakalar, bu ülkedeki çalışmaya katılanların sonuçları birleştirilecek, bakılacak. 'Bu aşı koruyora' karar verilirse ruhsatlanacak ve biz de diğer ülkelerle beraber aşıya daha erken erişim şansını bulacağız. 2-2,5 ay içerisinde bu çalışmaların toparlanacağını düşünüyorum. Her şey düzgün giderse yılbaşı civarında ruhsatlanmalar tamamlanabilir. Yeni yılın ilk aylarında yaygın aşılama programlarının olmasını umut ediyorum" diye konuştu.

SON DAKİKA: Coronavirüsü aşısı dün Türkiye'de ilk kez denenmişti! Kritik tarihi açıkladı...

'KIŞA ÖZEL ÇOK ARTIŞ OLMAYACAK GİBİ'

Prof. Dr. Ünal, kış aylarında solunum yolu enfeksiyonlarının artacağına da dikkat çekerek, "Kış mevsiminde yaza göre daha yoğun yaşam olur. Kişiler vakitlerini daha çok kapalı alanda geçirirler. Ama biz bunları aştık zaten mesafe, maske meselesini anladık. Bu tedbirler alınınca kışa özel çok artışlar olmayacak gibi geliyor bana. Kışın influenza da grip de artar bu söylediğim nedenlerle. Kuzey yarım kürede koronavirüs birden gelince influenzanın takibi sekteye uğradı. Ama güney yarım kürede onların kış bizim yaz olduğumuz zamanda daha yakın takip edilmiş çalışmalar var. Pek çok ülkede bir önceki yıla göre görülen influenza sayısında yüzde 50-60 oranında azalma meydana geldi. Bu korunma, korona için aldığımız tedbirler influenzaya da karşı korunaklı" ifadelerini kullandı.
Koronavirüs aşısı üzerinde çalışan ülkeler

Son dakika... Tarihi gün! Türkiye'de ilk korona virüs aşısı yapıldı
Gelen son dakika haberine göre; Dünyanın dört gözle beklediği koronavirüs aşısında tarihi bir aşama Türkiye'de Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde gerçekleştirildi. Çin'de geliştirilen ve Kovid-19 aşısının gönüllü uygulaması, Brezilya ve Endonezya'da başlatıldı. Faz 3 aşamasına Türkiye'de dahil edildi ve aşının ilk dozu, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde gönüllü sağlık çalışanlarına yapıldı. İlk enjeksiyonun yapıldığı bu tarihi anları ilk kez Demirören Haber Ajansı(DHA) görüntüledi.


Türkiye'de ilk koronavirüs aşısı! İlk görüntüler
Gelen son dakika haberine göre; Dünyanın dört gözle beklediği koronavirüs aşısında tarihi bir aşama Türkiye'de Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde gerçekleştirildi.


LÇin'de Ocak ayından bu yana 100'den fazla bilim insanının üzerinde çalıştığı koronavirüs aşısında nihayet son aşamaya ulaşıldı. Dünya Sağlık Örgütü'nün 3 Eylül tarihli açıklamasına göre koronavirüs aşı adayları içerisinde şu anda dünyada 8 firma Faz 3, yani aşının üretime geçilmeden önceki son aşaması olan binlerce kişilik gönüllü insan çalışmalarına başlamış durumda. Bunlardan biri de Çin merkezli Sinovac Biotech firmasına ait olan ve halk arasında ölü virüs olarak bilinen inaktif virüs aşısı. Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanlı Dr. Fahrettin Koca'nın da Faz 3 denemelerine Türkiye'de de başlanacağı haberini verdiği aşının Faz 3 klinik araştırmalarına dünyadan toplamda 9 ülke dahil edilecek. Brezilya ve Bangladeş gibi vakaların çok yüksek oranda görüldüğü ülkelerde şimdiye kadar yaklaşık 10 bin gönüllüye aşı uygulandı. Türkiye'deki ilk uygulama ise Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde üç sağlık çalışanı ile başlatıldı. Faz 3 klinik araştırmaların Türkiye ayağında ilk etapta 25 merkezde yaklaşık 1200 gönüllüye aşı uygulanacak ve daha sonra bu sayı 10 binin üzerine çıkarılacak. Aşılamalar ve gönüllü takiplerinin 2,5 ay içerisinde bitirilmesi planlanıyor. İlk aşılamanın yapıldığı bu tarihi anlara DHA ekibi tanıklık etti.
ÇİNDEN GELİP BİZZAT İZLEDİ

ÇİN'DEN GELİP BİZZAT İZLEDİ
Sinovac Biotech firmasının CEO'su Helen Yang, Çin'den gelerek bu tarihi anı bizzat takip etti. Çalışmayı yürüten Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Murat Akova ve Bölüm Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal ise DHA'ya özel açıklamalarda bulundu
Öte yandan Sağlık Bakanlığı'nın öncülüğünde Faz 3 çalışmalarının Türkiye'de de yürütülmesinde önemli katkılar sağlayan Keymen İlaç ve Keytech Bio firması CEO'su Cantürk Alagöz, aşının Türkiye'de teknoloji transferinin yapılması ve ülkemizde üretimi için Sağlık Bakanlığı'nın öncülüğünde Çin ile Türkiye'nin önemli bir işbirliği içerisine girdiğini belirtti. Alagöz, ülkemizin aşıya erişimin birinci öncelik olduğunu, bunun için tüm gerekli çalışmaların Sağlık Bakanlığı ile birlikte titizlikle sürdürüldüğünü vurguladı söyledi.
4İNSANLIK ADINA ÇOK ÖNEMLİ BİR KATKI, ÇOK MUTLUYUZ"İNSANLIK ADINA ÇOK ÖNEMLİ BİR KATKI, ÇOK MUTLUYUZ"
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, çok tarihi bir an yaşadıklarını vurgulayarak "Koronavirüsün dünyayı kasıp kavurduğu bugünlerde insanlık adına çok önemli bir şeye katkıda bulunduğumuz için çok mutluyuz. Başka toplantılarda da söyledim, aşı geliştirmek kolay bir şey değil. Faz 1 ve Faz 2 çalışmalarını aşıyı geliştiren firmalar kendi ülkelerinde yaptılar. Ama Faz 3'ün hızla tamamlanması lazım.
Çünkü dünyanın bu aşıya ihtiyacı var. Ve bu nedenle de bu işi yapma kapasitesi olan ülkelerle işbirliği yapılıyor. Türkiye'nin de bu ülkelerden biri olması bizi mutlu ediyor. Bugün Çin'de Sinovac tarafından üretilen aşının, tam hücre aşısıdır bu, tam virüs aşısıdır; diğer 9-10 ülke ile beraber, kaldı ki onlardan bazıları bizden önce başladılar ve bugüne kadar dünyada bu aşının Faz 3 basamağında en az 10 bin kişide denenmiş durumda. Türkiye de bu insani gelişim programına katkıda bulunacak ve sadece Hacettepe değil, 25 merkezde bugünden itibaren öncelikle gönüllü sağlık personeli, sonra diğer vatandaşlarımız olmak üzere Faz 3 çalışması başlayacak" dedi.
BAKANLIK VE ETİK KOMİTEDE ÇOK BÜYÜK BİR TİTİZLİKLE İNCELENİP ONAY ALINDI"BAKANLIK VE ETİK KOMİTEDE ÇOK BÜYÜK BİR TİTİZLİKLE İNCELENİP ONAY ALINDI"
Prof. Dr. Ünal sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu aşının Faz 3 araştırmaları için Türkiye'de önce lokal etik komitede, sonra Sağlık Bakanlığı etik komitesinde 2 aydır incelenmekteydi. Bütün verileri, üretimi, yan etkileri, nasıl yapılacağı, her basamağı dikkatli bir şekilde incelendikten sonra uygulamaya geçilmesine karar verilmiş bir aşı adayıdır bu. Sağlık Bakanlığı da onayı da alındı zaten ki Sayın Sağlık Bakanımızın daha önce açıkladığı gibi, bu izinlerden sonra 25 merkez bütün hazırlıklarını yaptı ve bugünden itibaren bu aşı çalışmasına biz de katılıyoruz. Tabii ki yerli aşı çalışmalarımızla son hız sürüyor. Bildiğiniz gibi 13 aşı çalışması şu anda devam ediyor. Hacettepe Aşı Enstitüsü'nde de böyle bir aşı adayımız var. Yakında biz de hayvan çalışmalarına geçeceğiz. Tabii aşı çalışmaları başladığı anda dünyanın bazı ülkeleri daha avantajlı konuma geliyor. Çünkü bu ülkelerin daha önce buna benzer aşıları üreten yerleri vardı. Zaten üretiyorlardı. Bir kısmı da bu nasıl SARS Cov 2, onlar SARS Cov 1 ve MERS aşısını geliştirmek üzere çalışmalar yapmakta, yapmış olan merkezlerdi. Onlar bu yarışta şu anda biraz daha önde gibi. Ama peşinden kendi aşılarımız ile ilgili çalışmalar da gelecektir"
Prof. Dr. Ünal, şu anda gönüllü olarak Türkiye'de ilk etapta 1200 kişi ile başlanacağını ve daha sonra da 10 binin üzerindeki rakamlara kadar çıkılacağını belirterek "Ne kadar ihtiyaç olduğu ile bir şey bu. Önümüzdeki 2-2,5 ay içerisinde diğer merkezlerle beraber tamamlamayı umuyoruz. Bu sürenin sonunda aşı başarılı bulunursa ki öyle olacak, buna yürekten inanıyoruz; ilgili yerlerde onaylandıktan sonra üretime geçilecek ve Türkiye de ilk üretilen aşılardan -eğer bizde de onaylanırsa- gerekli aşıları alabilecek. Vatandaşlarımızın şunu iyi anlaması gerekiyor, Faz 3 klinik araştırmaları kesinlikle gönüllülük bazında yapılacak. Çünkü aşı geliştirmelerinde Faz 1 ve Faz 2 aşamaları, ondan da önce klinik öncesi çalışmaların, çok titizlikle yapılması gerekiyor. Hücre kültürleri, hayvan çalışmaları, sonra da insan denemelerine gelince Faz 1, Faz 2, yani önce 20 kişi, sonra 100 kişi, bunlar da gönüllü bazlı yapılır, sonra Faz 3'de bu sayı işte 30 bine, 40 bine, 100 bine giden skalalarda yapılır. Zaten o yüzden uluslararası işbirliği gerekiyor" dedi.
8BU İŞ KESİNLİKLE GÖNÜLLÜLÜK ÜZERİNE YÜRÜTÜLÜR"BU İŞ KESİNLİKLE GÖNÜLLÜLÜK ÜZERİNE YÜRÜTÜLÜR"
Gönüllülere detaylıca bilgi verilerek onamları alındıktan sonra aşı uygulamasının yapıldığını vurgulayan Prof. Dr. Ünal sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada da tamamen gönüllü bazında ve her gelen kişiden önce şu anda hastalığı taşımadığına dahil PCR testi, daha önce geçirip geçirmediğini anlamak için de antikor testi ve genel sağlık taraması ile diğer ilgili testler ve muayeneler yapılır. Sonra detaylıca ne yapıyoruz, nasıl yapıyoruz, takibi nasıl olacak, gönüllü arkadaşlara bütün bunlar detaylıca anlatılır. Ve onamları alınıp aşı uygulanır. Bunlar içerisinde altta yatan hastalığı olan da olur, sigara içen de olabilir, içmeyen de olabilir, aşı yapılmaması gereken birkaç durum var, onlar zaten dahil edilmiyor. Bu aşı çalışmalarında Faz 3'lerde plasebo ve kontrol grubunun olması çok önemli. En az 30 yıldır yeryüzünde yapılan bütün çalışmalarda böyle yapılır. Çünkü bazı kişilerde aşı yapıldığı zaman antikor oluşuyor ama hakikaten hastalığı engelliyor mu bunun cevabını arıyoruz. Faz 3'ün nedeni de bu. Kişi virüsle gerçek hayatta karşılaştığında ne kadar başarılı olacak aşı. O nedenle bir gruba gerçek aşı ki içinde aşı özelliği taşıyan antijen var, yanında bunu destekleyen başka ek maddelerle bir kompozisyon verilir, diğer taraftan aynı maddeler sadece içerisinde aşının antijeni olmadan enjekte edilir. Bunu ne aşıyı yapan bilir ne aşı olan kişi bilir. O nedenle gönüllü arkadaşlara sıkı sıkıya tembihleriz, siz önlemlerinize eskisi gibi devam edin, ama zaman içerisinde bazıları hastalanacak. İşte o sonuçlar 2 ay 2,5 ay sonra kodlar kırılıp bakıldığında, aşı yapılmış olanlarda kaç; plasebo yapılmış olanlarda kaç kişi olacak; ona göre değerlendirilecek. Tabii beklentimiz aşı yapılmamışsa, daha yüksek oranda hastalık tespit edilmiş olması. Buna göre aşı ne kadar koruyucu, bunu yapmaya değecek mi değmeyecek mi, ona karar verilir. Burada da tabii aşı olmayan plasebo grubundakilerde bir huzursuzluk olmasın. Hiç üzülmesinler, kod kırılır kırılmaz, aşı başarılı ve onaylanıyorsa o hemen arkadaşları geri çağırıp gerçek aşılarını da yapacağız"
9İKİNCİ FAZDA TÜRKİYE GENELİNDE 10 BİNDEN FAZLA GÖNÜLLÜYÜ ALINACAK
"İKİNCİ FAZDA TÜRKİYE GENELİNDE 10 BİNDEN FAZLA GÖNÜLLÜYÜ ALINACAK"
Aşının Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi ayağındaki Faz 3 klinik çalışmasını yürüten Prof. Dr. Murat Akova ise "Bugün hakikaten çok önemli bir gün Türkiye'de ilk defa bir Faz 3 Kovid-19 aşı çalışmasını Hacettepe'de başlatıyoruz. Bu açıdan hepimiz çok heyecanlıyız. Umuyorum ki bu yapacağımız çalışmanın sonucunda da başarılı sonuçlar elde eder, Kovid'e karşı hep birlikte yaptığımız bu savaşta önemli bir katkıyı biz de buradan, Hacettepe'de sağlamış oluruzö dedi. Prof. Dr. Akova, bu aşının Türkiye'de yürütülecek Faz 3 aşamasına ilk etapta 1200 gönüllünün dahil edileceğini söyleyerek "Başlangıçta yüksek riskli 1200 gönüllü alınacak ki bunların büyük çoğunluğu sağlık çalışanları olacak. Gönüllü olarak bize başvuran kişileri çalışmaya alacağız. Aslında aşı yapacağız demek çok doğru değil. Çünkü bu bir plasebo kontrollü çalışma, yani aşı olanların karşısında bir de boş aşı dediğimiz etkisiz bir solüsyonun verildiği bir grup oluyor. Bilimsel anlamda gerçekten etkinliğini gösterebilmek için bu çalışmayı bu şekilde yapmanız gerekiyor. Aksi takdirde herkesi başlangıçta aşılarsanız gerçekten etkili olup olmadığını anlayabilmek mümkün değil. 1200 kişilik grubu tamamladıktan sonra da ikinci gruba geçeceğiz. Artık yüksek riskli olup olmadığına bakılmaksızın, gönüllü olanların hepsini alacağız ve toplam olarak da Türkiye'de 10 binden fazla gönüllü ile bu çalışmayı bitirmeyi planlıyoruz. Bu aşının Faz 1 sonuçları Science adlı saygın bir dergide de yayınlandı. Tabii Faz 1 çok küçük gruplarda yapılıyor ama o grupta aşının hem antikor ürettiği, yani hastalığa karşı koruyucu olduğu gösterildi hem de ciddi, kayda değer bir yan etkisinin olmadığı görüldü" diye konuştu.
10AKOVA, EN ÇOK KORKULAN SORUNUN YANITINI VERDİAKOVA, EN ÇOK KORKULAN SORUNUN YANITINI VERDİ
Prof. Dr. Akova şöyle devam etti: "Aşılarla ilgili en çok korkulan şey, herkesin bilmediği ve merak ettiği konulardan bir tanesi de şu: Aşı yaptığımız zaman acaba aşı hastalığı artıracak potansiyel yan etkiye sahip olabilir mi? Çünkü biz aşı ile kanda antikor yükselmesini bekliyoruz. Ama yükselen antikoru olan hastalar, gerçek virüsle karşılaşırlarsa acaba vücudunda aşırı bir reaksiyon verir ve ciddi bir yan etki ortaya çıkar mı? Hayvan çalışmalarında ve Faz 1 denemelerinde böyle bir şey gözlenmedi. Faz 2 aşaması henüz makale olarak yayınlanmadı ancak veriler var ve o verilerde de gördük bu şekilde bir yan etki söz konusu değil. Aşının yapıldığı gönüllerde de yüksek ölçüde antikor ürettiği görülüyor. Zaten o aşamadan sonra ancak Faz 3 aşamasına geçebiliyorsunuz. Böyle bir çalışma yaptığınız zaman üretici olan firma yani aşıyı sağlayan firma, dünyanın neresinde olursa olsun ciddi bir yan etki ortaya çıktığı zaman o çalışmanın yürütüldüğü bütün ülkelerdeki araştırmacıları uyarıyorlar. Böyle bir yan etki gördük dikkat edin diye. Şu ana kadar bildirmiş bu türden bir yan etki yok. Tabii gönüllü sayısı arttıkça muhtemelen bu bilimsel yayın haline dönüşecektir, Henüz Faz 3 ile ilgili dünyanın hiçbir yerinde öyle geniş kapsamlı bir çalışma zaten hiçbir aşı ile ilgili yayınlanmadı. O yüzden biz de çalışmaya başlıyoruz ve göreceğiz bundan sonrasını.

 

ÖLÜ VİRÜS AŞISI DAHA ÖNCEDEN DE BİLİNEN VE EN GÜVENLİ YÖNTEM ŞU ANDA"ÖLÜ VİRÜS AŞISI DAHA ÖNCEDEN DE BİLİNEN VE EN GÜVENLİ YÖNTEM ŞU ANDA"
Yang, neden inaktif yani ölüvirüs teknolojisi ile aşı geliştirdiklerini ise şu cümlelerle özetledi: "Sinovac bu aşıyı geliştirme planlarını yapmaya başlarken, bu projenin nihai hedefinin bir hastalıktan korunmak olduğunu gördü. Bu hastalığın bu yılın başında insanlarda ne gibi bir etkide bulunacağı bilinmiyordu. Bizim seçtiğimiz yaklaşım daha güvenli ve onaylanmış, takip edilebilir özelliğe sahip. İnaktif aşının bir şekilde yol haritası mevcut. Bu yöntemle önceden geliştirdiğimiz ve insanlarda kullandığımız aşı türleri var. Ayrıca bu teknoloji hem onaylanmış hem de bilinen bir teknoloji. Bu şekilde Hepatit, inaktif Polio gibi 19 çeşit aşı var. Ayrıca 17 yıl önce dünyada ilk bizim geliştirdiğimiz SARS aşısında da aynı teknoloji kullanıldı. Aynı zamanda diğer aşılar gibi muhafaza edilmesi de çok kolay. Bu nedenle güvenli olduğunu düşündüğümüz bu seçeneği tercih ettik."

SON DAKİKA: Coronavirüsü aşısı dün Türkiye'de ilk kez denenmişti! Kritik tarihi açıkladı....

Çin'de Ocak ayından bu yana 100'den fazla bilim insanının üzerinde çalıştığı koronavirüs aşısında nihayet son aşamaya ulaşıldı. Dünya Sağlık Örgütü'nün 3 Eylül tarihli açıklamasına göre koronavirüs aşı adayları içerisinde şu anda dünyada 8 firma Faz 3, yani aşının üretime geçilmeden önceki son aşaması olan binlerce kişilik gönüllü insan çalışmalarına başlamış durumda. Bunlardan biri de Çin merkezli Sinovac Biotech firmasına ait olan ve halk arasında ölü virüs olarak bilinen inaktif virüs aşısı. Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanlı Dr. Fahrettin Koca'nın da Faz 3 denemelerine Türkiye'de de başlanacağı haberini verdiği aşının Faz 3 klinik araştırmalarına dünyadan toplamda 9 ülke dahil edilecek. Brezilya ve Bangladeş gibi vakaların çok yüksek oranda görüldüğü ülkelerde şimdiye kadar yaklaşık 10 bin gönüllüye aşı uygulandı. Türkiye'deki ilk uygulama ise Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde üç sağlık çalışanı ile başlatıldı. Faz 3 klinik araştırmaların Türkiye ayağında ilk etapta 25 merkezde yaklaşık 1200 gönüllüye aşı uygulanacak ve daha sonra bu sayı 10 binin üzerine çıkarılacak. Aşılamalar ve gönüllü takiplerinin 2,5 ay içerisinde bitirilmesi planlanıyor. İlk aşılamanın yapıldığı bu tarihi anlara DHA ekibi tanıklık etti.

ÇİN'DEN GELİP BİZZAT İZLEDİ

Sinovac Biotech firmasının CEO'su Helen Yang, Çin'den gelerek bu tarihi anı bizzat takip etti. Çalışmayı yürüten Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Murat Akova ve Bölüm Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal ise DHA'ya özel açıklamalarda bulundu. Öte yandan Sağlık Bakanlığı'nın öncülüğünde Faz 3 çalışmalarının Türkiye'de de yürütülmesinde önemli katkılar sağlayan Keymen İlaç ve Keytech Bio firması CEO'su Cantürk Alagöz, aşının Türkiye'de teknoloji transferinin yapılması ve ülkemizde üretimi için Sağlık Bakanlığı'nın öncülüğünde Çin ile Türkiye'nin önemli bir işbirliği içerisine girdiğini belirtti. Alagöz, ülkemizin aşıya erişimin birinci öncelik olduğunu, bunun için tüm gerekli çalışmaların Sağlık Bakanlığı ile birlikte titizlikle sürdürüldüğünü vurguladı söyledi.
SON DAKİKA: Coronavirüsü aşısı dün Türkiye'de ilk kez denenmişti! Kritik tarihi açıkladı....

"İNSANLIK ADINA ÇOK ÖNEMLİ BİR KATKI, ÇOK MUTLUYUZ"

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, çok tarihi bir an yaşadıklarını vurgulayarak "Koronavirüsün dünyayı kasıp kavurduğu bugünlerde insanlık adına çok önemli bir şeye katkıda bulunduğumuz için çok mutluyuz. Başka toplantılarda da söyledim, aşı geliştirmek kolay bir şey değil. Faz 1 ve Faz 2 çalışmalarını aşıyı geliştiren firmalar kendi ülkelerinde yaptılar. Ama Faz 3'ün hızla tamamlanması lazım. Çünkü dünyanın bu aşıya ihtiyacı var. Ve bu nedenle de bu işi yapma kapasitesi olan ülkelerle işbirliği yapılıyor. Türkiye'nin de bu ülkelerden biri olması bizi mutlu ediyor. Bugün Çin'de Sinovac tarafından üretilen aşının, tam hücre aşısıdır bu, tam virüs aşısıdır; diğer 9-10 ülke ile beraber, kaldı ki onlardan bazıları bizden önce başladılar ve bugüne kadar dünyada bu aşının Faz 3 basamağında en az 10 bin kişide denenmiş durumda. Türkiye de bu insani gelişim programına katkıda bulunacak ve sadece Hacettepe değil, 25 merkezde bugünden itibaren öncelikle gönüllü sağlık personeli, sonra diğer vatandaşlarımız olmak üzere Faz 3 çalışması başlayacak" dedi.

Son dakika... Tarihi gün Türkiyede ilk korona virüs aşısı yapıldı
 

"BAKANLIK VE ETİK KOMİTEDE ÇOK BÜYÜK BİR TİTİZLİKLE İNCELENİP ONAY ALINDI"

Prof. Dr. Ünal sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu aşının Faz 3 araştırmaları için Türkiye'de önce lokal etik komitede, sonra Sağlık Bakanlığı etik komitesinde 2 aydır incelenmekteydi. Bütün verileri, üretimi, yan etkileri, nasıl yapılacağı, her basamağı dikkatli bir şekilde incelendikten sonra uygulamaya geçilmesine karar verilmiş bir aşı adayıdır bu. Sağlık Bakanlığı da onayı da alındı zaten ki Sayın Sağlık Bakanımızın daha önce açıkladığı gibi, bu izinlerden sonra 25 merkez bütün hazırlıklarını yaptı ve bugünden itibaren bu aşı çalışmasına biz de katılıyoruz. Tabii ki yerli aşı çalışmalarımızla son hız sürüyor. Bildiğiniz gibi 13 aşı çalışması şu anda devam ediyor. Hacettepe Aşı Enstitüsü'nde de böyle bir aşı adayımız var. Yakında biz de hayvan çalışmalarına geçeceğiz. Tabii aşı çalışmaları başladığı anda dünyanın bazı ülkeleri daha avantajlı konuma geliyor. Çünkü bu ülkelerin daha önce buna benzer aşıları üreten yerleri vardı. Zaten üretiyorlardı. Bir kısmı da bu nasıl SARS Cov 2, onlar SARS Cov 1 ve MERS aşısını geliştirmek üzere çalışmalar yapmakta, yapmış olan merkezlerdi. Onlar bu yarışta şu anda biraz daha önde gibi. Ama peşinden kendi aşılarımız ile ilgili çalışmalar da gelecektir"

Prof. Dr. Ünal, şu anda gönüllü olarak Türkiye'de ilk etapta 1200 kişi ile başlanacağını ve daha sonra da 10 binin üzerindeki rakamlara kadar çıkılacağını belirterek "Ne kadar ihtiyaç olduğu ile bir şey bu. Önümüzdeki 2-2,5 ay içerisinde diğer merkezlerle beraber tamamlamayı umuyoruz. Bu sürenin sonunda aşı başarılı bulunursa ki öyle olacak, buna yürekten inanıyoruz; ilgili yerlerde onaylandıktan sonra üretime geçilecek ve Türkiye de ilk üretilen aşılardan -eğer bizde de onaylanırsa- gerekli aşıları alabilecek. Vatandaşlarımızın şunu iyi anlaması gerekiyor, Faz 3 klinik araştırmaları kesinlikle gönüllülük bazında yapılacak. Çünkü aşı geliştirmelerinde Faz 1 ve Faz 2 aşamaları, ondan da önce klinik öncesi çalışmaların, çok titizlikle yapılması gerekiyor. Hücre kültürleri, hayvan çalışmaları, sonra da insan denemelerine gelince Faz 1, Faz 2, yani önce 20 kişi, sonra 100 kişi, bunlar da gönüllü bazlı yapılır, sonra Faz 3'de bu sayı işte 30 bine, 40 bine, 100 bine giden skalalarda yapılır. Zaten o yüzden uluslararası işbirliği gerekiyor" dedi.

"BU İŞ KESİNLİKLE GÖNÜLLÜLÜK ÜZERİNE YÜRÜTÜLÜR"

Gönüllülere detaylıca bilgi verilerek onamları alındıktan sonra aşı uygulamasının yapıldığını vurgulayan Prof. Dr. Ünal sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada da tamamen gönüllü bazında ve her gelen kişiden önce şu anda hastalığı taşımadığına dahil PCR testi, daha önce geçirip geçirmediğini anlamak için de antikor testi ve genel sağlık taraması ile diğer ilgili testler ve muayeneler yapılır. Sonra detaylıca ne yapıyoruz, nasıl yapıyoruz, takibi nasıl olacak, gönüllü arkadaşlara bütün bunlar detaylıca anlatılır. Ve onamları alınıp aşı uygulanır. Bunlar içerisinde altta yatan hastalığı olan da olur, sigara içen de olabilir, içmeyen de olabilir, aşı yapılmaması gereken birkaç durum var, onlar zaten dahil edilmiyor. Bu aşı çalışmalarında Faz 3'lerde plasebo ve kontrol grubunun olması çok önemli. En az 30 yıldır yeryüzünde yapılan bütün çalışmalarda böyle yapılır. Çünkü bazı kişilerde aşı yapıldığı zaman antikor oluşuyor ama hakikaten hastalığı engelliyor mu bunun cevabını arıyoruz. Faz 3'ün nedeni de bu. Kişi virüsle gerçek hayatta karşılaştığında ne kadar başarılı olacak aşı. O nedenle bir gruba gerçek aşı ki içinde aşı özelliği taşıyan antijen var, yanında bunu destekleyen başka ek maddelerle bir kompozisyon verilir, diğer taraftan aynı maddeler sadece içerisinde aşının antijeni olmadan enjekte edilir. Bunu ne aşıyı yapan bilir ne aşı olan kişi bilir. O nedenle gönüllü arkadaşlara sıkı sıkıya tembihleriz, siz önlemlerinize eskisi gibi devam edin, ama zaman içerisinde bazıları hastalanacak. İşte o sonuçlar 2 ay 2,5 ay sonra kodlar kırılıp bakıldığında, aşı yapılmış olanlarda kaç; plasebo yapılmış olanlarda kaç kişi olacak; ona göre değerlendirilecek. Tabii beklentimiz aşı yapılmamışsa, daha yüksek oranda hastalık tespit edilmiş olması. Buna göre aşı ne kadar koruyucu, bunu yapmaya değecek mi değmeyecek mi, ona karar verilir. Burada da tabii aşı olmayan plasebo grubundakilerde bir huzursuzluk olmasın. Hiç üzülmesinler, kod kırılır kırılmaz, aşı başarılı ve onaylanıyorsa o hemen arkadaşları geri çağırıp gerçek aşılarını da yapacağız"

"İKİNCİ FAZDA TÜRKİYE GENELİNDE 10 BİNDEN FAZLA GÖNÜLLÜYÜ ALINACAK"

Aşının Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi ayağındaki Faz 3 klinik çalışmasını yürüten Prof. Dr. Murat Akova ise "Bugün hakikaten çok önemli bir gün Türkiye'de ilk defa bir Faz 3 Kovid-19 aşı çalışmasını Hacettepe'de başlatıyoruz. Bu açıdan hepimiz çok heyecanlıyız. Umuyorum ki bu yapacağımız çalışmanın sonucunda da başarılı sonuçlar elde eder, Kovid'e karşı hep birlikte yaptığımız bu savaşta önemli bir katkıyı biz de buradan, Hacettepe'de sağlamış oluruzö dedi. Prof. Dr. Akova, bu aşının Türkiye'de yürütülecek Faz 3 aşamasına ilk etapta 1200 gönüllünün dahil edileceğini söyleyerek "Başlangıçta yüksek riskli 1200 gönüllü alınacak ki bunların büyük çoğunluğu sağlık çalışanları olacak. Gönüllü olarak bize başvuran kişileri çalışmaya alacağız. Aslında aşı yapacağız demek çok doğru değil. Çünkü bu bir plasebo kontrollü çalışma, yani aşı olanların karşısında bir de boş aşı dediğimiz etkisiz bir solüsyonun verildiği bir grup oluyor. Bilimsel anlamda gerçekten etkinliğini gösterebilmek için bu çalışmayı bu şekilde yapmanız gerekiyor. Aksi takdirde herkesi başlangıçta aşılarsanız gerçekten etkili olup olmadığını anlayabilmek mümkün değil. 1200 kişilik grubu tamamladıktan sonra da ikinci gruba geçeceğiz. Artık yüksek riskli olup olmadığına bakılmaksızın, gönüllü olanların hepsini alacağız ve toplam olarak da Türkiye'de 10 binden fazla gönüllü ile bu çalışmayı bitirmeyi planlıyoruz. Bu aşının Faz 1 sonuçları Science adlı saygın bir dergide de yayınlandı. Tabii Faz 1 çok küçük gruplarda yapılıyor ama o grupta aşının hem antikor ürettiği, yani hastalığa karşı koruyucu olduğu gösterildi hem de ciddi, kayda değer bir yan etkisinin olmadığı görüldü" diye konuştu.

AKOVA, EN ÇOK KORKULAN SORUNUN YANITINI VERDİ

Prof. Dr. Akova şöyle devam etti: "Aşılarla ilgili en çok korkulan şey, herkesin bilmediği ve merak ettiği konulardan bir tanesi de şu: Aşı yaptığımız zaman acaba aşı hastalığı artıracak potansiyel yan etkiye sahip olabilir mi? Çünkü biz aşı ile kanda antikor yükselmesini bekliyoruz. Ama yükselen antikoru olan hastalar, gerçek virüsle karşılaşırlarsa acaba vücudunda aşırı bir reaksiyon verir ve ciddi bir yan etki ortaya çıkar mı? Hayvan çalışmalarında ve Faz 1 denemelerinde böyle bir şey gözlenmedi. Faz 2 aşaması henüz makale olarak yayınlanmadı ancak veriler var ve o verilerde de gördük bu şekilde bir yan etki söz konusu değil. Aşının yapıldığı gönüllerde de yüksek ölçüde antikor ürettiği görülüyor. Zaten o aşamadan sonra ancak Faz 3 aşamasına geçebiliyorsunuz. Böyle bir çalışma yaptığınız zaman üretici olan firma yani aşıyı sağlayan firma, dünyanın neresinde olursa olsun ciddi bir yan etki ortaya çıktığı zaman o çalışmanın yürütüldüğü bütün ülkelerdeki araştırmacıları uyarıyorlar. Böyle bir yan etki gördük dikkat edin diye. Şu ana kadar bildirmiş bu türden bir yan etki yok. Tabii gönüllü sayısı arttıkça muhtemelen bu bilimsel yayın haline dönüşecektir, Henüz Faz 3 ile ilgili dünyanın hiçbir yerinde öyle geniş kapsamlı bir çalışma zaten hiçbir aşı ile ilgili yayınlanmadı. O yüzden biz de çalışmaya başlıyoruz ve göreceğiz bundan sonrasını.

HELEN YANG: FAZ 1 VE FAZ 2 AŞAMALARI ÇİN'DE TAMAMLANDIö

Sinovac Biotech CEO'su Helen Yang, DHA'ya yaptığı açıklamada "Sinovac korona aşısının geliştirilmesine Ocak ayında başladı. Klinik ön çalışmaları Faz1 ve Faz2 çalışmalarını Çin'de tamamladık. Şu anda Faz 3 çalışmaları devam ediyor. İlk Faz 3 çalışması Brezilya'da başladı. Şu ana kadar birkaç bin gönüllü aşılandı. Başka bir Faz 3 çalışmasını da Endonezya'da başlattık. Orada da birkaç yüz gönüllüye aşı adayı uygulandı. Faz 3 çalışmaları devam ediyor. Bununla Dört gözle sonuçları bekliyoruz. Bunun yanı sıra Çin'de acil kullanım için onay aldık. Gönüllülerin yanı sıra on binlerce Çinli acil kullanım kapsamında bu aşıyı yaptırdı. Şu ana kadar bu aşının güvenlik profilinin çok iyi olduğunu gözlemledik" dedi.

"ÖLÜ VİRÜS AŞISI DAHA ÖNCEDEN DE BİLİNEN VE EN GÜVENLİ YÖNTEM ŞU ANDA"

Yang, neden inaktif yani ölüvirüs teknolojisi ile aşı geliştirdiklerini ise şu cümlelerle özetledi: "Sinovac bu aşıyı geliştirme planlarını yapmaya başlarken, bu projenin nihai hedefinin bir hastalıktan korunmak olduğunu gördü. Bu hastalığın bu yılın başında insanlarda ne gibi bir etkide bulunacağı bilinmiyordu. Bizim seçtiğimiz yaklaşım daha güvenli ve onaylanmış, takip edilebilir özelliğe sahip. İnaktif aşının bir şekilde yol haritası mevcut. Bu yöntemle önceden geliştirdiğimiz ve insanlarda kullandığımız aşı türleri var. Ayrıca bu teknoloji hem onaylanmış hem de bilinen bir teknoloji. Bu şekilde Hepatit, inaktif Polio gibi 19 çeşit aşı var. Ayrıca 17 yıl önce dünyada ilk bizim geliştirdiğimiz SARS aşısında da aynı teknoloji kullanıldı. Aynı zamanda diğer aşılar gibi muhafaza edilmesi de çok kolay. Bu nedenle güvenli olduğunu düşündüğümüz bu seçeneği tercih ettik."

Son dakika: Suudi Arabistan'dan flaş umre açıklaması

Giriş Tarihi: 15.09.2020 Güncelleme Tarihi: 16.09.2020 

Son dakika... 'ın yeni tip koronavirüs (Covid-19) önlemleri kapsamında yaklaşık 6 aydır durdurduğu umre ziyaretlerini kademeli olarak başlatmaya hazırlandığı belirtildi.

Son dakika: Suudi Arabistan'dan flaş umre açıklaması

Suudi Arabistan merkezli Ukaz gazetesinin haberine göre, İçişleri Bakanlığı'nın umre ziyaretlerine kademeli dönüş planı, ilk olarak yurt içinden ziyaretlere izin verilmesini içeriyor.

Umre yapmak isteyen kişilerin gerekli şartları ve usulleri yerine getirmeleri, ilgili makamlardan izin almaları ayrıca Kovid-19 olmadıklarına ilişkin rapor sunmaları gerekiyor.

Son dakika: Suudi Arabistan'dan flaş umre açıklaması

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı'nın, söz konusu planın ayrıntılarını önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşması bekleniyor.

Kovid-19 salgını nedeniyle bu yıl hac ibadeti sadece Suudi Arabistan'da yaşayanlarla sınırlı tutulmuş, yurt dışından hacı adayı kabul edilmemişti.

Son Dakika Dünya Haberleri | En Son Dünya Haber | GAZETE VATAN umre ziyaretlerini kademeli olarak başlatıyor

, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) önlemleri kapsamında 6 ay umre ziyaretlerini durdurma kararı almıştı.  Umre ziyareti için yeni bir karar aldı. Alınan karara göre, Umre ziyaretlerinin kademeli olarak başlaması planlanıyor. İlk ziyaretler yurt içinden gerçekleşecek.

Suudi Arabistan umre ziyaretlerini kademeli olarak başlatıyor

Suudi Arabistan, KOVİD-19 önlemleri kapsamında 6 aydır Umre ziyaretlerine izin vermiyordu. Ancak bugün açıklanan yeni kararla birlikte ziyaretlerin kademeli olarak gerçekleşebileceği ifade edildi.

ZİYARETLER KADEMELİ OLARAK BAŞLIYOR

Suudi Arabistan'ın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) önlemleri kapsamında yaklaşık 6 aydır durdurduğu umre ziyaretlerini kademeli olarak başlatmaya hazırlandığı belirtildi.

YURT İÇİNDEN ZİYARET ALINACAK

Suudi Arabistan merkezli Ukaz gazetesinin haberine göre, İçişleri Bakanlığı'nın umre ziyaretlerine kademeli dönüş planı, ilk olarak yurt içinden ziyaretlere izin verilmesini içeriyor.

AYRINTILARI ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE PAYLAŞACAKLAR

Umre yapmak isteyen kişilerin gerekli şartları ve usulleri yerine getirmeleri, ilgili makamlardan izin almaları ayrıca Kovid-19 olmadıklarına ilişkin rapor sunmaları gerekiyor.

 

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı'nın, söz konusu planın ayrıntılarını önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşması bekleniyor. Kovid-19 salgını nedeniyle bu yıl hac ibadeti sadece Suudi Arabistan'da yaşayanlarla sınırlı tutulmuş, yurt dışından hacı adayı kabul edilmemişti.

Suudi Arabistan merkezli Ukaz gazetesinin haberine göre, İçişleri  Bakanlığı'nın umre ziyaretlerine kademeli dönüş planı, ilk olarak yurt içinden  ziyaretlere izin verilmesini içeriyor.

Canlı Corona Virüsü Haritası - Corona Virüsü Ölü ve Vaka Sayısı Son DurumSuudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı'nın, söz konusu planın ayrıntılarını önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşması bekleniyor.

Kovid-19 salgını nedeniyle bu yıl hac ibadeti sadece Suudi Arabistan'da yaşayanlarla sınırlı tutulmuş, yurt dışından hacı adayı kabul edilmemişti.

Kum fırtınasını anlattı: Ayaklarım yerden kesildi, yer çekimi yok gibiydi

Giriş Tarihi: 13.9.2020  16:55 Son Güncelleme: 13.9.2020  17:00

'nın Polatlı ilçesinde etkili olan kum fırtınasının yaraları sarılıyor. Fırtına da çadırları yıkılan mevsimlik  işçilerine, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı () ekipleri yardım etti. Tarlada çalışırken fırtınaya yakalanan Abdulkadir Karakurt, "2 kez ayaklarım yerden kesildi, yer çekimi yok gibiydi. Kendimi yere attım. Yaklaşık 40 dakika kadar sürdü" dedi.

Kum fırtınasını anlattı: Ayaklarım yerden kesildi, yer çekimi yok gibiydi

Ankara Polatlı'da dün öğle saatlerinde şiddetli rüzgarla birlikte kum fırtınası meydana geldi. Fırtına nedeniyle gökyüzünü toz bulutu kaplarken, ilçede panik oluştu.

Sokakta bulunan vatandaşlar ev ve kapalı mekanlara koşarak, toz buluntudan kaçınmaya çalıştı. Görüş mesafesini düşüren fırtınada, ev ve iş yerlerinin çatıları uçtu, bazı ağaçlar devrildi.

TARIM İŞÇİLERİ ZOR ANLAR YAŞADI

Özellikle ilçeye 35 kilometre uzaklıktaki Ilıca Mahallesi'nde çadır kuran mevsimlik tarım işçileri, fırtına nedeniyle zor anlar yaşadı. Yaklaşık 80 kişinin barındığı çadırlar, fırtınayla birlikte yerinden sökülerek havaya uçtu.

Çocuklarını korumak için seferber olan bazı tarım işçileri, üzerlerine düşen tahta palet ve demir parçaları nedeniyle hafif şekilde yaralandı.

BAKAN YARDIMCISI İNCE, İNCELEMEDE BULUNDU

Olayın ardından İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, bölgeye giderek incelemelerde bulundu. Daha sonra AFAD ekipleri tarafından bölgeye yaklaşık 20 adet çadır ve çok sayıda yatak ile yemek getirildi.

Sabahın erken saatlerinden itibaren çadırlarını kuran tarım işçileri, çadır ve yatak için AFAD ekiplerine teşekkür ederek, yetkililerden gıda ve giyecek istedi.

"O AN BİR ŞEY OLDU, YER ÇEKİMİ YOK GİBİYDİ"

Soğan toplamak için Ankara'ya geldiklerini ve tarlada çalışırken bir fırtına gördüklerini belirten Abdulkadir Karakurt, "Fırtınadan 5 dakika önce çadırlarımızın yanına geldik ve sağlamlaştırmaya çalıştık.

Sonra baktık olmuyor, kendi canımızın derdine düştük. Kardeşlerimi korumaya çalıştım. Rüzgar geldiği zaman 2 kez ayaklarım yerden kesildi, yer çekimi yok gibiydi.

KENDİMİ YERE ATTIM

Kendimi yere attım. Yaklaşık 40 dakika kadar sürdü. Ama bir 5-10 dakika kadar gözümüzün önünü dahi göremedik" dedi. Öte yandan, hayatın normale döndüğü ilçede yaralanan 6 kişi, hastanedeki tedavilerinin ardından taburcu edildi.

Kum fırtınasını anlattı: Ayaklarım yerden kesildi, yer çekimi yok gibiydi

50 YILDIR BÖYLE BİR ŞEY GÖRÜLMEDİ

Ankara'nın Polatlı ilçesinde saat 15:00 sıralarında kum fırtınası meydana geldi. Bir anda etkisini gösteren fırtına nedeniyle gökyüzü karanlığa büründü, devasa toz bulutları oluştu.

Paniğe kapılan vatandaşlar, boş alanlara kaçıştı. Ev ve iş yerlerinin çatıları uçtu, bazı ağaçlar devrildi. Fırtına nedeniyle şehir merkezinde elektrikler kesildi.

6 YARALI VAR

Ankara Valisi Vasip Şahin, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Polatlı ve civarındaki ilçelerimizde meydana gelen şiddetli rüzgar olayı üzerine ekiplerimizce yapılan ilk tespitlere göre havada uçuşan cisimlerden kaynaklı 6 vatandaşımız hafif yaralanmış olup şimdilik başka bir can ya da mal kaybına ilişkin tespit bulunmamaktadır" dedi.

Polatlı Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya, "50 yıldır böyle bir şey görmedim" diyerek bölge halkına evde kalmaları konusunda uyarıda bulundu.

"CAN YA DA MAL KAYBI OLMADIĞI TESPİT EDİLDİ"

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da "Polatlı başta olmak üzere birçok ilçemizde yaşanan kum fırtınasında yoğun bir mesai harcayan çalışma arkadaşlarım fırtınada can ya da herhangi bir mal kaybı olmadığını tespit ettiler. Bütün Ankaralılara geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum" mesajı paylaştı.

ARAŞTIRMALAR DEVAM EDİYOR

Ankara'da yaşanan ve özellikle Polatlı'da gören ve bizzat şahit olanları hayrete düşüren kum fırtınasıyla ilgili hasar tespit ve düzenleme çalışmalarının dışında bilim insanlarının araştırmaları da devam ediyor

'daki  büyük paniğe yol açmıştı! Yeni bir kum fırtınası daha yaşanacak mı? Uzman isimden şoke eden açıklama

’da dakikalar içerisinde ortaya çıkan  ’nin gündemine oturmuştu. Büyük paniğe yol açan ilginç olayın tekrar ortaya çıkıp çıkmayacağı merak konusuyken uzman isimden dikkat çeken açıklamalar geldi.  (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi  Öğretim Üyesi Prof. Dr. , "Türkiye'de mevsim itibarıyla bahar aylarında daha çok karşılaşılan toz taşınımı, bu hafta boyunca etkisini gösterecek” ifadelerini kullandı.

Toros, yaptığı açıklamada, dün Ankara'nın Polatlı ilçesinde bir anda toz bulutunun ortaya çıktığını hatırlattı.

İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Modelleme Takımı'nın yaşanan olayı hemen değerlendirdiğini belirten Toros, "Ülkemizin kuzeyinde yüksek, güneyinde ise alçak basınç alanları etkili olmaktadır. Özellikle bu dönemlerde Afrika ve Arap yarımadasından gelen toz taşınımının özellikle İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin hava kalitesini etkilediği bilinmektedir. Türkiye'de mevsim itibarıyla bahar aylarında daha çok karşılaşılan toz taşınımı, bu hafta boyunca etkisini gösterecek." diye konuştu.

Hüseyin Toros, dün yaşanan toz fırtınasının tamamen lokal bir oluşum olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:

"Yeryüzüne yakın seviyelerde kuvvetli ısınmaya bağlı sıcak havanın, atmosferin yüksek seviyelerinde ise soğuk havanın buluşması nedeniyle oluşan kuvvetli sıcaklık farkı bölgede kuvvetli hava kararsızlığının oluşmasına neden olmuştur. Ankara'da dün gelişen kümülonimbus bulutu içindeki kuvvetli yükselici akımlar, ilave olarak kuvvetli rüzgar toz, kum gibi nesnelerin sürüklenerek taşınmasına neden olmuştur. Bulut içindeki kuvvetli yükselici ve inici akımlar bölgede etkili olan toz fırtınasının gerçekleşmesine, arkasından gök gürültülü sağanak ve yıldırım olayının yaşanmasına neden olmuştur. Atmosferdeki kararsızlığın fazla olması, sistem geçişi sırasında oluşan ani ve şiddetli rüzgar ve kurak bir arazi yapısı yerden çok fazla miktarda tozun havalanmasına yol açmıştır."

"KUVVETLİ RÜZGARLAR CAN VE MAL KAYIPLARINA YOL AÇABİLİR"
Kuvvetli rüzgarlar ile havada uçuşan başta toz olmak üzere diğer cisimlerin can ve mal kayıplarına yol açabileceğini aktaran Toros, "Yeryüzünden kalkan tozların başta solunum ve dolaşım sistemlerimiz üzerinde olumsuz etkileri oluyor. Can ve mal kayıpları oluşmaması için evlerin balkonlarında, çatılarında kuvvetli rüzgar ile uçabilecek cisimlerin yerlerine iyi tutturulmuş olması son derece önemlidir. Bu tür kuvvetli rüzgar geçişleri sırasında kapı ve pencerelerin de kapalı olması son derece önemlidir. Kuvvetli rüzgarlar yaşlı veya zayıf ağaçların devrilmesine yol açabilir." ifadelerini kullandı.

Ankara'da yaşanan ve özellikle Polatlı'da gören ve bizzat şahit olanları hayrete düşüren kum fırtınasıyla ilgili hasar tespit ve düzenleme çalışmalarının dışında bilim insanlarının araştırmaları da devam ediyor.

SON DAKİKA HABERİ! 13 Eylül 'de güncel corona virüs vaka ve ölü sayısı kaç oldu? 13 Eylül 2020  Türkiye corona virüsü günlük son durum tablosu…

Dünya geneline Çin’in Vuhan kentinde bir hayvan pazarında ortaya çıkmasının ardından akıllara durgunluk verici bir hızla yayılan ve enfekte ettiği ülkelerde çok sayıda ölümlere sebep olan corona virüsü pandemisiyle ilgili son dakika haberleri gelmeye devam ediyor. Ülkemizde de etkilerini sürdüren koronavirüsün ilk vakasından 12 Eylül 2020 gününe kadar geçen sürede toplamda 6 bin 999 kişi coronavirüs sebebiyle vefat etti. İlk vakayı duyuran ve o günden itibaren vaka ve ölü sayıları ile günlük son durum tablosunu Twitter hesabından paylaşan Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın 13 Eylül 2020 Pazar günlük tablosu ile ilgili bilgileri açıklamasını bekleyenler, entübe ve yoğun bakım hasta sayıları ve 13 Eylül ’de corona virüs ölü ve vaka sayısı kaç oldu? Merak ediyor. İşte  Türkiye corona virüsü günlük son durum tablosu ve 13 Eylül son dakika corona virüsü haberleri...

Giriş Tarihi: 13.9.2020  17:31Son Güncelleme: 13.9.2020  17:46

SON DAKİKA HABERİ! 13 Eylül Türkiye'de güncel corona virüs vaka ve ölü sayısı kaç oldu? 13 Eylül 2020 Sağlık Bakanlığı Türkiye corona virüsü günlük son durum tablosu…

Ortaya çıktığı günden itibaren tıp uzmanlarını dahi şaşkına çeviren bir hızla tüm ülkelere sıçrayan ve insanlarda oluşturduğu ağır enfeksiyon sonucu çok sayıda ölüme neden olan coronavirüs salgınıyla ilgili son dakika haberleri gelmeye devam ediyor. Neredeyse tüm dünyada etkisini gösteren koronavirüs pandemisi sebebiyle 'de de ilk vaka teşhisinden bugüne kadar toplamda 6 bin 999 vatandaşımız yaşamını yitirdi. Diğer yandan pandemi başlangıcından bu yana özverili çalışmalarını sürdüren Türkiye Cumhuriyeti  uzmanları tarafından yapılan araştırma ve analizlerle günlük entübe, yoğun bakım, iyileşen hasta sayısı ve günlük test sayıları, Sağlık Bakanı Dr. Fahretttin Koca aracılığıyla genellikle Twitter heasbı Bilim Kurulu Toplantısı yapıldığı günlerde ise TV canlı yayını vasıtasıyla vaka ve ölü sayısı ile günlük tablo olarak son durum bilgilendirmesi yapılıyor. Tüm bu bilgiler bağlamında 13 Eylül 2020 Pazar vaka ve ölü sayısı ile entübe, yoğun bakım ve iyileşen hasta sayısı bilgilerini merak edenler 13 Eylül Türkiye'de corona virüs ölü ve vaka sayısı kaç oldu? Sorusu üzerinde yoğun bilgi araştırması yapıyor.

SON DAKİKA HABERİ: TÜRKİYE'DE CORONA VİRÜS ÖLÜ VE VAKA SAYISI KAÇ OLDU?

Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca tarafından kişisel Twitter hesabı aracılığıyla 13 Eylül 2020 Pazar Türkiye vaka ve ölü sayıları ile corona virüsü son durum tablosunun açıklanması bekleniyor. Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca'nın günlük tablo son durum değerlendirmeleri ile 13 Eylül Türkiye günlük vaka ve ölüm sayıları ve günlük tablo açıklamasının yapılmasının ardından günlük veri tablosu burada olacak…

SON DAKİKA HABERİ! 13 Eylül Türkiye'de güncel corona virüs vaka ve ölü sayısı kaç oldu? 13 Eylül 2020 Sağlık Bakanlığı Türkiye corona virüsü günlük son durum tablosu…

12 EYLÜL TÜRKİYE CORONAVİRÜS ÖLÜ VE VAKA SAYILARI

İşte Bakan Koca'nın günlük coronavirüs değerlendirmeleri...

Bugün yapılan yaklaşık 100 bin yeni test ile 1.509 yeni hasta tespit edildi. Ağır hasta sayımızda artış devam ediyor. Virüsü yenecek güç BİRLİKte MÜCADELEdir.

SON DAKİKA HABERİ! 13 Eylül Türkiye'de güncel corona virüs vaka ve ölü sayısı kaç oldu? 13 Eylül 2020 Sağlık Bakanlığı Türkiye corona virüsü günlük son durum tablosu…

11 EYLÜL TÜRKİYE CORONAVİRÜS ÖLÜ VE VAKA SAYILARI

Bugün 56 CAN sevdiklerini geride bırakıp aramızdan ayrıldı. Birbirimizi korumak için sevdiklerimizi korumak zorundayız. Ancak birlikte mücadele ile bunu başarabiliriz. Virüsle etkin mücadele ancak BİRLİKTE TEDBİRle mümkün.

SON DAKİKA HABERİ! 13 Eylül Türkiye'de güncel corona virüs vaka ve ölü sayısı kaç oldu? 13 Eylül 2020 Sağlık Bakanlığı Türkiye corona virüsü günlük son durum tablosu…

10 EYLÜL TÜRKİYE CORONAVİRÜS ÖLÜ VE VAKA SAYILARI

Aktif hastaların yaş ortalaması 42. Yoğun bakım hastalarının yaş ortalaması ise 65. Virüsün sevdiklerimizi bizden ayırmaması için birlikte tedbirlere uymakta ısrar edelim. Güçlü MÜCADELE BİRLİKTE tedbirle mümkün.

SON DAKİKA HABERİ! 13 Eylül Türkiye'de güncel corona virüs vaka ve ölü sayısı kaç oldu? 13 Eylül 2020 Sağlık Bakanlığı Türkiye corona virüsü günlük son durum tablosu…

9 EYLÜL TÜRKİYE CORONAVİRÜS ÖLÜ VE VAKA SAYILARI

Toplamda 8 milyondan fazla test yapıldı. Bugün ise 110.000'den fazla yapılan test sonucunda 1.673 yeni tanı konmuş hastamız var. Tedbirlere hepimiz destek verirsek virüse karşı daha güçlü olacağız. Bu güce destek verin, sevdiklerimizi koruyalım.

SON DAKİKA HABERİ! 13 Eylül Türkiye'de güncel corona virüs vaka ve ölü sayısı kaç oldu? 13 Eylül 2020 Sağlık Bakanlığı Türkiye corona virüsü günlük son durum tablosu…

8 EYLÜL TÜRKİYE CORONAVİRÜS ÖLÜ VE VAKA SAYILARI

Bugün 110.000'den fazla test yapıldı ve 1.761 yeni hasta tespit edildi. Ağır hasta sayımız artmaya devam ediyor. Kayıplarımız can yakıyor. Bu durumu durduracak olan birlikte tedbirlere uymaktır. Güç birlikte tedbirde.

Kovid-19 tedavisi gören 'in sağlık durumu ile ilgili açıklama!

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testi pozitif çıkan ve bir süredir yoğun bakımda tedavi gören Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı 'in sağlık durumunun stabil olduğu bildirildi.

Giriş Tarihi: 13.9.2020  14:49 Son Güncelleme: 13.9.2020  15:08

Kovid-19 tedavisi gören Muhittin Böcek'in sağlık durumu ile ilgili açıklama!

Belediyenin sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada, "Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Muhittin Böcek'in takip ve tedavisi yoğun bakımda devam etmektedir. Kliniği stabil olup, son 24 saatte olumsuz giden bir gelişme olmamıştır." ifadelerine yer verildi.

DURUMU KÖTÜLEŞİNCE YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNE ALINMIŞTI

Belediye Başkanı Böcek, sosyal medya hesabından 17 Ağustos'ta yaptığı paylaşımla, Kovid-19 testinin sonucunun pozitif çıktığını duyurmuş ve herkese maske, hijyen ile sosyal mesafe kurallarına uyulması konusunda uyarıda bulunmuştu. Test sonucunun pozitif çıkması üzerine hastanede sağlık durumu takip edilen Başkan Böcek, durumu kötüleşince yoğun bakım ünitesine alınmıştı.

Başkan Muhittin Böcek’in testi negatif çıktı Böcek’in durumu iyiye gidiyor Bakan Çavuşoğlu'ndan Böcek'in tedavi gördüğü hastaneye ziyaret

'de liyakatsiz atamalar devam ediyor; Teşkilat sekreteri 'de yönetici oldu!

 Çekmeköy İlçe Başkanlığı'nda İlçe Sekreteri oldu, 2 sene sonra ’de yönetici oldu!  mezunu CHP Çekmeköy İlçe Sekreteri İrfan Temel, İSTTELKOM Yönetim Kurulu üyeliğine atandı! Su Ürünleri mezunu, İBB’nin elektronik, haberleşme ve altyapı hizmetlerine bakan şirkette yönetici oldu!

Giriş Tarihi: 13.9.2020  17:05 Son Güncelleme: 13.9.2020  17:07

CHP'de liyakatsiz atamalar devam ediyor; Teşkilat sekreteri İBB'de yönetici oldu!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki İSTTELKOM A.Ş. Yönetim Kurulu üyeliğine CHP Çekmeköy İlçe Örgütü Sekreteri İrfan Temel'in atandığı öğrenildi.

SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTESİ MEZUNU AMA ELEKTRONİK HABERLEŞME VE ALTYAPI HİZMETLERİ'NDEN SORUMLU OLACAK!

İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi mezunu İrfan Temel'in; İSTTELKOM İstanbul Elektronik Haberleşme ve Altyapı Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye atanması dikkat çekiyor.

İSTTELKOM, Bilgi teknolojileri ve elektronik haberleşme alanındaki ihtiyaçları karşılamak ve telekomünikasyon altyapı sorunları çözümlerine katkıda bulunmak amacıyla kuruldu. İSTTELKOM; resmi internet sitesinde; şirketin geleceğin telekomünikasyon ihtiyaçlarına cevap verecek, dünya standartlarında geniş bant (fiber optik) altyapı yatırımları yaparak şehrin dijitalleşme süreçlerinde öncü rol üstlendiğine dikkat çekiyor.

TEMEL: "ELİMİZDEN GELENİN DAHA FAZLASINI YAPMAYA GAYRET EDECEĞİZ"

İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi mezunu İrfan Temel'in; İBB'nin elektronik, haberleşme ve altyapı hizmetlerine bakan şirkette yönetici olması dikkat çekici bulundu.

İrfan Temel, bir yerel gazeteye yaptığı açıklamada; "Üzerimize düşen görev ve sorumlulukları en iyi şekilde yerine getirmek için elimizden gelenin daha fazlasını yapmaya gayret edeceğiz" iddiasında bulundu.

CHP'DE İLÇE SEKRETERİ OLDU, 2 SENE SONRA İBB'DE GÖREVE BAŞLADI

İrfan Temel, 7 Mart 2018 tarihinde CHP Çekmeköy İlçe Başkanlığı'da İlçe Sekreteri olarak çalışmaya başladı. İrfan Temel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından 8 Mayıs 2020 tarihinde İSTTELKOM A.Ş. Yönetim Kurulu üyeliğine atandı.

BAYRAM: "GÜNDEM CHP'MİZİ İKTİDARA TAŞIMAK"

CHP Çekmeköy Belediye Meclis Üyesi İlhan Bayram; 16 Haziran 2020 tarihinde sosyal paylaşım sitesi Facebook'taki resmi hesabından paylaşımda bulundu ve "İlçe Başkanımız Sayın Hüseyin Kızıldaş İlçe Sekreterimiz, İSTTELKOM Yönetim Kurulu Üyemiz İrfan Temel ve İlçe yönetim kurulu üyemiz Hüseyin Turgut fabrikamızı ziyaret ettiler. Tabi ki gündem CHP'mizi iktidara taşımak ve genel siyaset. Ziyaretlerinden ötürü çok teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.

HİÇBİR KARİYERİ OLMAYAN ÖZGE TÜRKYILMAZ DA, İBB'DE KARİYER DANIŞMANI OLDU

CHP'den Büyükçekmece Meclis üyesi adayı olan ancak seçilemeyen 24 yaşındaki Özge Türkyılmaz; İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki İstanbul Personel Yönetim A.Ş.'de (İSPER) kariyer danışmanı olarak göreve başlamış. Özge Türkyılmaz'a İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde oda tahsis edilmişti.

Özge Türkyılmaz'ın; CHP Büyükçekmece Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı olduğu öğrenildi.

TÜRKYILMAZ; MİSS TURKEY GÜZELLİK YARIŞMASINA KATILDI

Özge Türkyılmaz; İstanbul Arel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Moda ve Tasarım Bölümü'nde 3. sınıfta okurken 21 Eylül 2017 tarihinde düzenlenen Miss Turkey güzellik yarışmasına katılmış, finale kalmasına rağmen ilk üç sıraya girememişti.

Özge Türkyılmaz'ın; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 20 Ağustos 2020 tarihinde açtığı Büyükçekmece Bölgesel İstihdam Ofisi'nde kariyer danışmanı olarak görevlendirildiği öğrenildi.

EKREM İMAMOĞLU VE DİLEK İMAMOĞLU'NA TEŞEKKÜR

Özge Türkyılmaz; Facebook hesabından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eşi Dilek İmamoğlu'yla birlikte çektirdiği fotoğrafı paylaştı ve "Bu önemli günde bana verdiğiniz tüm güzel dilekleriniz için teşekkür ederim başkanım" ifadelerini kullandı.KENAN KIRAN SABAH