İşte Atatürk'ün Büyük Taarruz'daki kusursuz planı! Savaş taktiğini yeniden yazdı.

Mustafa Kemal’in 26 Ağustos 1922’de sabaha karşı verdiği emirle başlattığı Büyük Taarruz ve 30 Ağustos’ta kazanılan Başkomutanlık Meydan Muharebesi, O’nun bütün askerî kavramları yıkan taktiği olarak değerlendirilir. Zaferin görkemini Atatürk’ün dehası şekillendirmiştir...


İşte Atatürk'ün Büyük Taarruz'daki kusursuz planı! Savaş taktiğini yeniden yazdı.

İşte 'ün Büyük Taarruz'daki kusursuz planı! Savaş taktiğini yeniden yazdı

Giriş: 30.08.2020 10:07 Güncelleme:30.08.2020 10:14 .

Mustafa Kemal'in 26 Ağustos 1922 sabahı verdiği emirle başlatılan Büyük Taarruz ve 'ta kazanılan Başkomutanlık Meydan Muharebesi, 'ün bütün askeri kavramları yıkan taktiği olarak değerlendirilir. Zaferin görkemini Atatürk'ün dehası şekillendirmiştir. İşte Atatürk'ün kusursuz planı...

İşte Atatürk'ün Büyük Taarruz'daki kusursuz planı

Atatürk, Büyük Zafer'in nasıl kazanıldığını, 1932-1933 yıllarında ABD'nin Ankara Büyükelçisi General Charles H. Sherrill'e kroki çizerek anlatır. Ankara'da 20 Mayıs 1932'de güven mektubunu sunarak göreve başlayan ABD Büyükelçisi General Sherrill, 29 Mart 1933'te veda ziyaretinde bulunuşuna kadar Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal ile yaptığı görüşmeleri, 1934 yılında "Mustafa Kemal- İnsan, Eseri, Ülkesi" adlı bir kitapta toplar. Sherrill, bu kitabında, görüşmeleri sırasında Atatürk'ün "bizzat çizdiği"ni belirttiği "kroki"lere de yer verir. Prof. Dr. Hikmet Özdemir, Sherill'in kitabıyla ilgili incelemesinde, bu krokilerin, "Türk askerî tarihçiliği açısından çok kıymetli birer belge olmanın ötesinde; Türk İstiklal Harbi'nin öğretiminde söz konusu muharebelerin anlatımı çabalarında Başkomutan'ın kendi kaleminden muhteşem bir katkı" olduğuna işaret eder.

General Sherrill, kitabında, Mustafa Kemal'in, "Türklerin hürriyeti ve Türkiye'nin yabancı düşmanlardan temizlenmesi için yaptığı yorucu çalışmasının hiçbir döneminde, uzun Sakarya savaşı ile daha kısa süren Dumlupınar savaşı başlangıcı arasındaki 11 aylık devredeki (1921 Eylül'ünden 1922 Ağustosu arası) kadar yorulmadığını ve çaba göstermediğini" kaydediyor.

*Başkomutan, Büyük Taarruz'dan önce poligonda mavzerle ateş talimi yaparken

KUSURSUZ PLAN
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, Sherrill ile sohbetinde, bu yorucu on bir ayın hikâyesini anlatmaya, "Evvela, benim Ankara'da Büyük Millet Meclisi ile olan ilişkilerimi gözden geçirelim" diyerek başlar. Sherill, bu konuya ilişkin özetle şunları aktarır: "Bizzat anlattığına göre, Sakarya savaşından önce, Meclis'in kendisine verdiği Başkumandanlık yetkisi, belirli bir süre içindi ve bu da sona ermişti. Hemen bütün Meclis, bütün millet, Yunanları Anadolu'dan atacak ve Sakarya'dan çok daha ezici bir darbenin hemen indirilmesini istiyordu. Mustafa Kemal ise böyle bir darbe için çok büyük ve etraflı bir hazırlığın lüzumunu biliyordu. Fakat Ankara'da politikacılar sabırsızlanıyorlardı. Meclis'e giderek konuştu. Başkumandanlık konusunda altı aylık sınırın kaldırılmasında ve devamlılığında ısrar etti. Meclis, Mustafa Kemal'in talebini şartlı kabul etmişti... Süresiz Başkumandanlık yetkisi karşılığında Meclis'in istediği Yunanlara karşı hemen taarruzdu. Gazi'nin bunlara karşı verdiği cevap kısaca 'Henüz vakit gelmemiştir, büyük ölçüde hazırlığa ihtiyacımız var' olmuştu. Bu süre içinde cephede de boş durulmuyordu. Kuzeyde Eskişehir'e, güneyde Afyonkarahisar'a kadar uzanan 120 kilometrelik Yunan hattı mütemadiyen takviye edilmişti… Ankara'ya yakınlığı sebebiyle Eskişehir, Yunanlar yönünden Afyonkarahisar'dan daha önemliydi ve Yunanların ana kuvvetleri Eskişehir'de idi. Ancak, karşılarında da Türklerin ana kuvvetleri yer almıştı. Fakat Mustafa Kemal, Afyonkarahisar'ın büyük stratejik öneme sahip olduğuna inanıyordu. Çünkü burası, 300 kilometre aşağıda, İzmir demir yolunun kavşak noktasıydı ve Yunan kuvvetlerinin malzeme ve erzak ikmali bu yoldan yapılıyordu. Bu yüzden Yunanlar burasını yalnız üç sıra dikenli telle çevirmemişler, her türlü tahkimatı yapmışlardı. Bu istihkâmları gezen İngiliz askerî istihkâmı ve mühendisleri, buranın alınmasının mümkün olamayacağını söylemişlerdi."

General Sherrill, değerlendirmelerine şöyle devam eder: "Savaşın yeniden başlamak üzere olduğu bugünlerde, her iki tarafın kuvvetlerinin mevcudu, karşılıklı olarak yapılan hazırlıkların büyüklüğünü göstermekteydi. O vakit, Yunanların 130 bin piyadesi, 1300 süvarisi ve 348 topu vardı. Türklerin ise 98 bin 670 piyadesi, 5 bin 286 süvarisi ve 323 topu bulunuyordu. Bu rakamların karşılaştırılmasıyla ortaya çıkacak durum şuydu: Her iki tarafın top sayısı dengeliydi. Türklerin süvari ve Yunanların ise piyade mevcutları fazlaydı. Ancak, Türklerin piyade bakımından zayıflık derecesi, Sakarya'da olduğu gibi büyük değildi."

Savaş taktiğini yeniden yazan başkumandan: Atatürk'KAN DÖKÜLMESİN'
Mustafa Kemal gibi büyük bir taktikçinin, aylar süren hazırlıkları gizlemek için elden gelen bütün çabayı gösterdiğini anlatan Sherrill, bu sırada, Fethi (Okyar) Bey'in Londra'da İngiltere Başbakanı Lloyd Georges'u, Yunanların kan dökülmeden Anadolu'yu terk etmeleri konusunda ikna etmek için çalıştığını ve Mustafa Kemal'in de gerçekten bunu istediğini belirtir.

Fethi Bey'in Lloyd Georges'u ikna için gösterdiği çaba beklenen sonucu vermeyeceği anlaşılmaktadır. Herkes dikkat kesilmiş olayların gelişmesini beklemektedir. Sherrill, o günleri şöyle değerlendirir: "Bütün gözlerin dikkat kesilmesine ve kulakların kirişte bulunmasına rağmen, Türk Başkumandanı'nın taarruz saatini tespit etmesini, taarruz stratejisi ve teferruatı için generallerle görüşmesini, yine aynı maksatla bir büyük askerî toplantı yapmasını ne Ankara ne Yunanlar ve ne de bütün dünya anlayamayacak, bilemeyecekti.

Kusursuz plan! Savaş taktiğini yeniden yazdı

FUTBOL MAÇI
Başkumandan'ın 28 Haziranda, Akşehir'de bir futbol maçında hazır bulunacağı basın yoluyla resmen duyurulur. Ankara'dan kısa bir ayrılık için akla yakın gelen bu yöntem, Mustafa Kemal'e sadece bir futbol maçında bulunmanın zevkini vermekle kalmayacak, aynı zamanda ne konuştuklarına kimsenin kulak kabartmayacağı bir yerde, bazı subaylarla görüşmek fırsatını sağlayacaktı. Ankara'ya dönerken, gece karanlığında Türk hatlarının merkezine vararak tümen ve kolordu kumandanlarıyla toplanıp taarruz saati ile birlikte düşmana indirilecek kesin darbenin bütün teferruatını görüşecek ve nihayet futbol maçını seyretmenin verdiği neşeyi yüzünde taşıyarak Ankara'ya dönecekti."

SÖYLENTİ ÇIKTI
Bu sırada, Ankara'da Hükümetin savaş planları konusunda kararsızlık içinde bulunduğuna dair söylentiler çıkarılır. Bu yoldaki haberlere gazetelerde yer verilir. Bu söylentiler Türk ordusunun daha bir süre herhangi bir harekette bulunamayacağı kanısını uyandırmaktadır. Özellikle Yunanlar böyle düşünmektedir. Dünya basınında da, "Kayıtsızlığa alışmış Türklerden ne beklenir ki!" yolunda yazılar çıkar.

Ancak, durum hiç de böyle değildir. Eskişehir'de, güçlü Yunan ordusunun karşısında bulunan Türk kuvvetleri gizlice ve gecenin karanlığında, yaya olarak güneye iner ve Afyonkarahisar demir yolunun kavşak noktası ile çevresine ve şehrin güneyinde bulunan Dumlupınar tepelerinde mevzilenir. Türk birliklerinin buralarda bulunabileceğini kimse hatırından bile geçirmiyordu. Eskişehir'deki üç Yunan tümeninin karşısında sadece bir Türk alayı bırakılır. Fakat bu alay geceleri, burada Türk tümenleri varmış görüntüsünü vermek için bol bol ateş yakıyor, gündüzleri de çok sayıda tümenin yapabileceği kadar toz duman çıkarıyordu.

ÇAY ZİYAFETİ
Milliyet'in haberine göre o günlerde Ankara'da; Başkumandan'ın Çankaya'da büyük bir çay ziyafeti vereceği haberi yayılır. Ancak Mustafa Kemal, bir gece önceden otomobiline atlamış ve Konya'ya doğru hareket etmiştir. Başkomutanlık, Genelkurmay ve Batı Cephesi karargâhları, 25 Ağustos'ta muharebenin yönetileceği Kocatepe'nin güneybatısındaki ordugâha nakledilir. Mustafa Kemal, 26 Ağustos 1922 sabahı saat 5.30'da taarruz emrini vermiştir. Tam dakikasında, Türk topçusu, piyade hücumunu hazırlamak üzere toplarını ateşler. On beş Türk tümeni, Afyon'u tutmakta olan ve herhangi bir taarruz beklemeyen üç Yunan tümeninin üzerine, baskın hâlinde hücum eder. Yunanlar elden gelen bütün çabayı harcarlar ama Türklerin ani baskını ve sayı üstünlüğü, onları geriye kuzeye doğru uzanan hatları yönünde yuvarlar.

DUMLUPINAR MUHAREBESİ
Türk ordusu (kırmızı renk), üç Yunan tümenini Afyon-Karahisar'da ezdikten sonra, Yunanların, İzmir'e doğru kaçmalarını engellemek için yön değiştiriyor. Bütün muharebe boyunca, Yunan hatları Eskişehir'e kadar uzanıyorlardı, ama Mustafa Kemal sadece savunmanın zayıf noktasına saldırır: Afyon-Karahisar çatalı, İzmir'den uzanan yardım hattının birleştiği nokta.

ATATÜRK'ÜN ÇİZDİĞİ TAKTİK KROKİSİ
Büyükelçi Sherrill, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal'in, Başkomutanlık Meydan Muharebesi'ni anlatırken çizdiği krokiyle birlikte, savaş taktiğini kitabında şöyle açıklar: "Mustafa Kemal, yine bütün savaş ilminin kaidelerini ve metinlerini bir yana itmişti. Görüşmelerimiz sırasında, bana bu olayı anlatırken çizdiği krokiye bakılınca, baskın şekli bütün açıklığıyla görülecektir: Kuzeye doğru uzanan mavi çizgiler, Yunanların Afyonkarahisar'ından (Krokide Af. diye gösteriliyor) geriye, Eskişehir'e (krokide Esk.) doğru çekildiklerini gösteriyor. Şuna da dikkat edininiz ki, taarruzdan hemen sonra ve Yunanların ricatı üzerine, Türk hatları da sola, güney batıya doğru keskin bir dönüş yapmaktadır. Ve bunun üzerine kuzeye doğru kaçmakta olan Yunanlar, birdenbire batıya dönmektedirler. Bu durum gösteriyor ki, Yunanlar, kendilerini takip eden Türk kuvvetleriyle teması kaybedince 'Bunlara ne oldu?' diye paniğe kapılmışlardır. Kendilerini takip eden Türk kuvvetlerinin peşlerini bırakarak güneybatıya doğru ilerlediklerini ve böylece Yunan kuvvetlerinin İzmir'le irtibatlarını kesmekte olduklarını çok geç anlamışlardı! Diğer taraftan Türk süvarileri düşmanın sağ cenah gerisine doğru ilerlemiş ve Yunan Genel Karargâhı ile Eskişehir-Afyon mıntıkasındaki birliklerinin her türlü bağlantısını kesmişti. …Bu çevirme hareketi, aynı zamanda Yunanların üstüne düşmek suretiyle başarılı olmuş ve kurulmuş tuzak kapanmıştı! Dağınık Yunan birlikleri, geçtikleri köyleri, tarlaları ve meyve bahçelerini ateşe vererek İzmir'e doğru kaçıyorlardı."

Savaş taktiğini yeniden yazan başkumandan

BÜYÜKELÇİ SHERRİLL'İN DEĞERLENDİRMESİ ŞÖYLEDİR:
"Bu büyük savaşta, hiçbir Yunan birliğinin tam ve zedelenmemiş olarak Yunanistan'a varamadığını söylemek, düşmanın bu ağırlığını ortaya koyacaktır. Yunan askerleri darmadağınık bir hâlde İzmir'e koşuyor ve orada vatanlarına dönmek üzere gemilere atlıyorlardı."

Erdoğan tarihi bir adım atıyoruz deyip detayları tek tek açıkladı: 'Bu merkezle çığır açacağız'

Son dakika: Başkan ’dan ’da önemli açıklamalar: Türkiye'yi teknoloji üssü haline getireceğiz

Giriş Tarihi: 29.8.2020  15:57 Son Güncelleme: 29.8.2020  18:43

Başkan ’da bir açılış töreninde önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan açıklamalarında; "Birileri istemese de biz 3 kıtanın merkezi Türkiye'yi küresel bir üretim ve teknoloji merkezi haline dönüştürmeye kararlıyız." dedi.

Son dakika: Başkan Recep Tayyip Erdoğan’dan İstanbul’da önemli açıklamalar: Türkiye'yi teknoloji üssü haline getireceğiz

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da bir açılış töreninde önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MESS Teknoloji Merkezi'nde düzenlenen Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi: MESS Teknoloji Merkezi ve 40 Fabrika Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulunuyor. "Kovid salgınında birçok ülke durgunluk yaşarken, Türk ekonomisi toparlanma sürecini başarıyla yürütüyor." diyen Erdoğan, "Ne özel sektörümüz ne de kamu kuruluşlarımız yatırımlarına ara vermedi, vermiyor." ifadelerini kullandı.

Video Player

00:00 | 08:23

Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.

Online Video Platform

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi: MESS Teknoloji Merkezi ve 40 Fabrika Açılış Töreni”nde önemli açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;

Aziz milletim, iş dünyamızın saygı değer üyeleri, kıymetli misafirler sizleri en kalbi duygularımla hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Bu anlamlı program sebebiyle siz sanayicilerimizle olmaktan memnuniyet duyuyorum. 30 Ağustos zafer bayramının arefesinde böyle bir töreni yapmak gerçekten bizler için çok çok büyük anlam taşıyor. Allah'ın ayı olarak tarif ettiği Muharrem ayına ulaştıran Rabbimize hamd ediyorum.

Biraz sonra teknoloji odaklı sanayi hamlesi programının sonuçlarını paylaşacak, 40 fabrikamızın resmi açılışını gerçekleştireceğiz. yine kendi alanında dünyada tek olan MESS teknoloji merkezinin ülkemize kazandırmanın haklı gururunu yaşayacağız.

Başkan Erdoğan, nin açılışını robotla yaptı! "Türk ekonomisi toparlanma sürecini başarıyla yürütüyor!"

Son dakika haberi... Başkan  'nde düzenlenen, ': MESS Teknoloji Merkezi ve 'ne katıldı. "Kovid salgınında birçok ülke durgunluk yaşarken, Türk ekonomisi toparlanma sürecini başarıyla yürütüyor." diyen Başkan Erdoğan, "Ne özel sektörümüz ne de kamu kuruluşlarımız yatırımlarına ara vermedi, vermiyor." ifadelerini kullandı. Erdoğan, "Birileri istemese de Türkiye'yi küresel bir üretim üssü haline getirmekte kararlıyız." açıklamasında bulundu. Erdoğan, merkezin açılışını Boston Dynamics firmasının 'Spot' isimli dünyanın en gelişmiş robotunun getirdiği tabletten yaptı.

Başkan Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Başkan Erdoğan,  'nde düzenlenen, 'Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi: MESS Teknoloji Merkezi ve 40 Fabrika Açılış Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu.

"BU MERKEZLE ÇIĞIR AÇACAĞIZ"

200 milyon liralık bir yatırımla hayata geçen ve yılda 40 bin kişiye 400 bin saat ücretsiz eğitim verebileceğimiz bu merkezle inşallah rekabetçi teknoloji alanında yeni bir çığır açacağız.Merkezimizin önemli bir ihtiyacı gidereceğine inanıyorum. Türkiye'nin potansiyeline inanan, ülkemizin aydınlık geleceğine yatırım yapanlara şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. İş dünyamızın tam bir seferberlik ruhuyla çalıştığını görmekten bahtiyarlık duyuyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, merkezin açılışını Boston Dynamics firmasının 'Spot' isimli dünyanın en gelişmiş robotunun getirdiği tabletten yaptı.Cumhurbaşkanı Erdoğan, merkezin açılışını Boston Dynamics firmasının 'Spot' isimli dünyanın en gelişmiş robotunun getirdiği tabletten yaptı.

TÜRKİYE TOPARLANMA SÜRECİNİ BAŞARIYLA YÜRÜTÜYOR

Kovid salgınında birçok ülke durgunluk yaşarken, Türk ekonomisi toparlanma sürecini başarıyla yürütüyor. Ne özel sektörümüz ne de kamu kuruluşlarımız yatırımlarına ara vermedi, vermiyor. Her ne kadar salgın hepimiz için bazı zorlukları getirse de iş dünyamızın önünde yeni fırsat kapılarının açılmasına da vesile oldu. Sanayisi, üretim kapasitesi, coğrafi konumu, güçlü sağlık ve ulaşım altyapısıyla Türkiye bu arayışların en gözde ülkelerinin başında geliyor. Ülkemiz sadece sağlık turizmde değil her alanda Covid-19 sürecinden güçlenerek çıkacaktır. 

"TÜRKİYE'Yİ KÜRESEL BİR ÜRETİM ÜSSÜ HALİNE GETİRMEKTE KARARLIYIZ"

Salgın döneminde birçok firmamız kısıtlı pazar payı olduğu ülkelere açılma imkanı buldu. Birileri istemese de biz 3 kıtanın merkezi Türkiye'yi küresel bir üretim ve teknoloji merkezi haline dönüştürmeye kararlıyız.

"YÜKSEK FAİZ ALTINDA ASLA EZDİRMEDİK"

Erdoğan tarihi bir adım atıyoruz deyip detayları tek tek açıkladı: 'Bu merkezle çığır açacağız'
Esnafımızı, sanayicimizi, çiftçimizi, işçimizi yüksek faiz yükünün altında asla ezdirmedik. İyi çalışılmış özgün ve öncü teşvik sistemiyle daima üreticimizin yanında olduk. Kısa süre önce teşvik sistemimizde yapısal bir reforma imza atarak ilçe bazlı bir teşvik sistemini hayata geçirdik. AR-GE harcamalarının milli gelirimizdeki payı tarihimizde ilk defa yüzde 1'in üzerine çıktı. Organize Sanayi Bölgesi sayısını 193'ten 321'e çıkararak ülkemizin üretim kapasitesini sağlamlaştırdık. Organize Sanayi Bölgesi olmayan ilimiz kalmadı.  Eğer salgın döneminde hiçbir konuda arz sıkıntısı çekmediysek işte bu güçlü üretim altyapısı sayesindedir.

Dünyanın en zengin ülkelerinde sağlık personelinin bile maskeye ulaşamadığı günlerde biz yerli solunum cihazını üretim bandından indirmeye başardık. 60 yıllık hayalimiz olan Türkiye'nin Otomobili fabrikası temellerini yine bu dönemde attık.

ANKARA-NİĞDE OTOYOLU AÇILIYOR


Cuma günü; Ankara - Niğde Otoyolunu milletimizin hizmetine sunacağız. Zorluklara aldırmadan büyük ve güçlü Türkiye için koşacağız, koşturacağız, var gücümüzle çalışacağız.

2002'de başlayan hizmet yolculuğumuz asla dikensiz bir gül bahçesi olmadı. Gazete manşetleriyle, siyaseti dizayn eden medya ile mücadele ettik. DEAŞ'ından PKK'sına DHKPC'sine kadar terör örgütleriyle mücadele ettik. Çapulcularla mücadele ettik. Devletin namuslarına emanet ettiği topu tankı millete karşı kullanan FETÖ'cü hainlerle mücadele ettik. Attığımız her adımı yargı yoluyla engellemeye çalışan çapsız muhalefetle mücadele ettik. İnsanımızın birlik, beraberliğine kast eden mezhepçi fanatiklerle mücadele ettik. Üretmeden, ter dökmeden servetine servet katmaya alışmış faiz lobileriyle mücadele ettik. 18 yıl boyunca ülkemiz, milletimiz ve işte bugün burada olduğu gibi Türkiye'nin refahı ve kalkınması için yatırım yapan siz iş adamlarımız için gayret gösterdik.

TÜRKİYE BUGÜN DÜNYANIN 13'ÜNCÜ BÜYÜK EKONOMİSİDİR

18 yıl evvel IMF'Siz adım dahi atamayan Türkiye, bugün dünyanın en büyük 13'üncü ekonomisidir. Hastalarını rehin alan bir ülkeyi, dünyada parmakla gösteren bir sağlık sistemiyle biz tanıştırdık.

İHA'larda dünyanın en ileri teknolojisine sahip 4-5 ülkeden birisiyiz. Kalkınma yardımlarında milli gelire oranla yine ilk sıradayız.

DOĞALGAZ KEŞFİ SABRIN VE İNANCIN SONUCUDUR

"Bir dönem krizlerle siyasi istikrarsızlıklarla konuşulan bir ülkenin bugün başarılarıyla Karadeniz'de yaptığı devasa doğal gaz keşifleriyle Doğu Akdeniz'de gerçekleştirdiği sismik araştırmalarıyla gündeme gelmesi, hiç şüphesiz sabrın, gayretin ve inancın bir sonucudur."

Devlet, millet sırt sırda verdikçe ülkemizin bu başarı grafiği yükselmeye devam edecektir.

Türkiye olarak sadece kısa vadeli hedeflere değil, orta ve uzun vadeli projeleri de özellikle ele almamız lazım.

KRİTİK ÖNEME SAHİP ÜRÜNLER TESPİT EDİLDİ ÜRETİM BAŞLIYOR

Tarihi bir adım atıyoruz. Bu program kapsamında, ülkemiz için kritik öneme sahip ürünleri tespit ettik. Ayrıca robotik, ileri malzemeler, çip teknolojisi, elektrikli ve insansız ulaşım sistemleri gibi konularda iddiaları ortaya koyduk. Programımızın ilk çağrısını, sanayi için stratejik öneme sahip makine sektörüne yapmıştık. Sektöre seviye atlatacak 10 projenin desteğini tamamladık. Projelerin argesini TÜBİTAK, yatırım harcamalarını KOSGEB finanse ederken, bakanlığımız da devlet desteklerini verecek.

ERDOĞAN DETAYLARI TEK TEK ANLATTI
10 projenin detaylarına da kısaca değinmek istiyorum.

Atlas firmamız, bina ısıtmasında kullanılan motor, sürücü kartını ilk defa üretecek.

Dirinler firmamız, rüzgar tirbün malzemelerini üretecek ve 5 yılda 329 milyonluk katma değer oluşturacak.

Durmazlar makina, ultra hızlı lazerler ve eklemeli imalat makinalarında kullanılan tek kullanımlı lazerleri üretecek.

Dualus firması, savunma sanayiinde kullanılan bilya üretecek. Bu bilyalar güdümlü mühimmatların olmazsa olmazlarıdır.

Hamle programını ulaşım araçlarını, kimya, eczacılık, elektronik gibi diğer sektörlerde gerçekleştireceğiz. Böylece yılda yaklaşık 30 milyar dolar cari açık verdiğimiz bir ürün grubunu yerlileştirmiş olacağız.

Bugün MESS teknoloji merkezini hizmete almanın ve teknoloji odaklı sanayi hamlesi programını açıklamanın yanında, farklı sektörlerde 40 fabrikanın açılışını yapıyoruz.

4 bin vatandaşımıza doğrudan, on binlerce insanımıza dolaylı istihdam oluşturan şirketlerimizin her birini tebrik ediyorum.

Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'ndan faydalanacak şirketlere başarılar diliyorum. Siz öyle bir adım atıyorsunuz ki; bir, bir defa artık ülkemizin ihracat potansiyelini artıracak ama ithalatı da ciddi manada azaltacak bir adımın banilerisiniz. Ve 'biz bize yeteriz' projesinin aynı zamanda sizler mimarı olacaksınız. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyor kalın sağlıcakla...

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, TEKNOLOJİ MERKEZİNİN AÇILIŞINI ROBOTLA YAPTI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Teknoloji merkezinin açılışını robotla yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Teknoloji ve Sanayi Hamlesi: MESS Teknoloji Hamlesi ve 40 fabrika açılış törenine katıldı. Ataşehir'de düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk katıldı. Erdoğan teknoloji merkezinin açılışını kendisine açılış butonuna basması için tablet bilgisayar getiren robotla yaptı.

Son dakika: Başkan Erdoğan'dan MESS Teknoloji Merkezi ve 40 Fabrika Açılış Töreni'nde önemli açıklamalar

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, MESS Teknoloji Merkezi'nde düzenlenen Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi: MESS Teknoloji Merkezi ve 40 Fabrika Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulundu.

Aziz milletim, iş dünyamızın saygı değer üyeleri, kıymetli misafirler sizleri en kalbi duygularımla hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Bu anlamlı program sebebiyle siz sanayicilerimizle olmaktan memnuniyet duyuyorum. 30 Ağustos zafer bayramının arefesinde böyle bir töreni yapmak gerçekten bizler için çok çok büyük anlam taşıyor. Allah'ın ayı olarak tarif ettiği Muharrem ayına ulaştıran Rabbimize hamd ediyorum.

Başkan Erdoğandan MESS Teknoloji Merkezi ve 40 Fabrika Açılış Töreninde önemli açıklamalarBAŞKAN ERDOĞAN'DAN MESS TEKNOLOJİ MERKEZİ VE 40 FABRİKA AÇILIŞ TÖRENİ'NDE ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

BU MERKEZLE İNŞALLAH ÇIĞIR AÇACAĞIZ
Biraz sonra teknoloji odaklı sanayi hamlesi programının sonuçlarını paylaşacak, 40 fabrikamızın resmi açılışını gerçekleştireceğiz. yine kendi alanında dünyada tek olan MESS teknoloji merkezinin ülkemize kazandırmanın haklı gururunu yaşayacağız.

Bu merkezle inşallah çığır açacağız. Merkezimizin önemli bir ihtiyacı gidereceğine inanıyorum.

TÜRK EKONOMİSİ TOPARLANMA SÜRECİNİ BAŞARIYLA YÜRÜTÜYOR
Türkiye'nin potansiyeline inanan, ülkemizin aydınlık geleceğine yatırım yapanlara şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.

İş dünyamızın tam bir seferberlik ruhuyla çalıştığını görmekten bahtiyarlık duyuyorum.

Kovid salgınında birçok ülke durgunluk yaşarken, Türk ekonomisi toparlanma sürecini başarıyla yürütüyor.

NE ÖZEL SEKTÖRÜMÜZ NE DE KAMU KURULUŞLARI YATIRIMLARINA ARA VERMEDİ
Ne özel sektörümüz ne de kamu kuruluşlarımız yatırımlarına ara vermedi, vermiyor.

Her ne kadar salgın hepimiz için bazı zorlukları getirse de iş dünyamızın önünde yeni fırsat kapılarının açılmasına da vesile oldu.

Sanayisi, üretim kapasitesi, coğrafi konumu, güçlü sağlık ve ulaşım altyapısıyla Türkiye bu arayışların en gözde ülkelerinin başında geliyor.

Salgın döneminde birçok firmamız kısıtlı pazar payı olduğu ülkelere açılma imkanı buldu.

Birileri istemese de Türkiye'yi küresel bir üretim üssü haline getirmekte kararlıyız.

TARİHİMİZDE İLK DEFA YÜZDE 1'İN ÜZERİNE ÇIKTI
Esnafımızı, sanayicimizi, çiftçimizi, işçimizi yüksek faiz yükünün altında asla ezdirmedik. İyi çalışılmış özgün ve öncü teşvik sistemiyle daima üreticimizin yanında olduk.

Kısa süre önce teşvik sistemimizde yapısal bir reforma imza atarak ilçe bazlı bir teşvik sistemini hayata geçirdik.

AR-GE harcamalarının milli gelirimizdeki payı tarihimizde ilk defa yüzde 1'in üzerine çıktı.

BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN KOŞACAĞIZ, KOŞTURACAĞIZ, VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞACAĞIZ
Organize Sanayi Bölgesi sayısını 193'ten 321'e çıkararak ülkemizin üretim kapasitesini sağlamlaştırdık. Organize Sanayi Bölgesi olmayan ilimiz kalmadı.

Eğer salgın döneminde hiçbir konuda arz sıkıntısı çekmediysek işte bu güçlü üretim altyapısı sayesindedir.

CUMA GÜNÜ MİLLETİMİZİN HİZMETİNE SUNACAĞIZ
Dünyanın en zengin ülkelerinde sağlık personelinin bile maskeye ulaşamadığı günlerde biz yerli solunum cihazını üretim bandından indirmeye başardık. 60 yıllık hayalimiz olan Türkiye'nin Otomobili fabrikası temellerini yine bu dönemde attık.

Cuma günü; Ankara - Niğde Otoyolunu milletimizin hizmetine sunacağız. Zorluklara aldırmadan büyük ve güçlü Türkiye için koşacağız, koşturacağız, var gücümüzle çalışacağız.

TÜRKİYE, BUGÜN DÜNYANIN EN BÜYÜK 13'ÜNCÜ EKONOMİSİDİR
2002'de başlayan hizmet yolculuğumuz asla dikensiz bir gül bahçesi olmadı. Gazete manşetleriyle, siyaseti dizayn eden medya ile mücadele ettik. DEAŞ'ından PKK'sına DHKPC'sine kadar terör örgütleriyle mücadele ettik. Çapulcularla mücadele ettik. Devletin namuslarına emanet ettiği topu tankı millete karşı kullanan FETÖ'cü hainlerle mücadele ettik.

Attığımız her adımı yargı yoluyla engellemeye çalışan çapsız muhalefetle mücadele ettik.

İnsanımızın birlik, beraberliğine kast eden mezhepçi fanatiklerle mücadele ettik. Üretmeden, ter dökmeden servetine servet katmaya alışmış faiz lobileriyle mücadele ettik.

18 yıl boyunca ülkemiz, milletimiz ve işte bugün burada olduğu gibi Türkiye'nin refahı ve kalkınması için yatırım yapan siz iş adamlarımız için gayret gösterdik.

18 yıl evvel IMF'siz adım dahi atamayan Türkiye, bugün dünyanın en büyük 13'üncü ekonomisidir. Hastalarını rehin alan bir ülkeyi, dünyada parmakla gösteren bir sağlık sistemiyle biz tanıştırdık.

İHA'larda dünyanın en ileri teknolojisine sahip 4-5 ülkeden birisiyiz. Kalkınma yardımlarında milli gelire oranla yine ilk sıradayız.

TARİHİ BİR ADIM ATIYORUZ
Bir dönem siyasi istikrarla konuşulan bir ülkenin, bugün başarılarıyla, Karadeniz'deki doğal gaz keşifleriyle, Doğu Akdeniz'deki sismik araştırmasıyla gündeme gelmesi gayretin ve inancın bir sonucudur.

Devlet, millet sırt sırda verdikçe ülkemizin bu başarı grafiği yükselmeye devam edecektir.

Türkiye olarak sadece kısa vadeli hedeflere değil, orta ve uzun vadeli projeleri de özellikle ele almamız lazım.

Tarihi bir adım atıyoruz. Bu program kapsamında, ülkemiz için kritik öneme sahip ürünleri tespit ettik. Ayrıca robotik, ileri malzemeler, çip teknolojisi, elektrikli ve insansız ulaşım sistemleri gibi konularda iddiaları ortaya koyduk. Programımızın ilk çağrısını, sanayi için stratejik öneme sahip makine sektörüne yapmıştık. Sektöre seviye atlatacak 10 projenin desteğini tamamladık. Projelerin argesini TÜBİTAK, yatırım harcamalarını KOSGEB finanse ederken, bakanlığımız da devlet desteklerini verecek.

10 projenin detaylarına da kısaca değinmek istiyorum. Atlas firmamız, bina ısıtmasında kullanılan motor, sürücü kartını ilk defa üretecek.

Dirinler firmamız, rüzgar tirbün malzemelerini üretecek ve 5 yılda 329 milyonluk katma değer oluşturacak.

Durmazlar makina, ultra hızlı lazerler ve eklemeli imalat makinalarında kullanılan tek kullanımlı lazerleri üretecek.

Dualus firması, savunma sanayiinde kullanılan bilya üretecek. Bu bilyalar güdümlü mühimmatların olmazsa olmazlarıdır.

Hamle programını ulaşım araçlarını, kimya, eczacılık, elektronik gibi diğer sektörlerde gerçekleştireceğiz. Böylece yılda yaklaşık 30 milyar dolar cari açık verdiğimiz bir ürün grubunu yerlileştirmiş olacağız.

Bugün MESS teknoloji merkezini hizmete almanın ve teknoloji odaklı sanayi hamlesi programını açıklamanın yanında, farklı sektörlerde 40 fabrikanın açılışını yapıyoruz.

 

40 YENİ FABRİKA, 4 MİLYAR TL YATIRIM, 4 BİN İSTİHDAM
4 bin vatandaşımıza doğrudan, on binlerce insanımıza dolaylı istihdam oluşturan şirketlerimizin her birini tebrik ediyorum.

Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'ndan faydalanacak şirketlere başarılar diliyorum. Siz öyle bir adım atıyorsunuz ki; bir, bir defa artık ülkemizin ihracat potansiyelini artıracak ama ithalatı da ciddi manada azaltacak bir adımın banilerisiniz. Ve 'biz bize yeteriz' projesinin aynı zamanda sizler mimarı olacaksınız. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyor kalın sağlıcakla...

Tarihi açılış! Başkan Erdoğan'dan önemli açıklamalar

BAŞKAN ERDOĞAN'DAN ROBOTLU AÇILIŞ
Ben de şimdi bay robot ile görüştüm ve sinyali veriyorum. Hayırlı olsun.

Başkan Erdoğan, merkezin açılışını Boston Dynamics firmasının 'Spot' isimli dünyanın en gelişmiş robotunun getirdiği tabletten yaptı.

Erdoğan, "Ben de şimdi bay robot ile görüştüm ve sinyali veriyorum. Hayırlı olsun." ifadelerini kullandı.



Başkan Erdoğan’dan robotlu açılış!BAŞKAN ERDOĞAN'DAN ROBOTLU AÇILIŞ!

Son dakika: Başkan Erdoğan'dan MESS Teknoloji Merkezi ve 40 Fabrika Açılış Töreni'nde önemli açıklamalar

Son dakika haberine göre “Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi:  Teknoloji Merkezi ve 40 Fabrika Açılış Töreni”nde önemli açıklamalarda Başkan , "Firmalarımız salgın döneminde kaliteli ürünleriyle rekabetçi fiyatlarıyla hepsinden önemlisi güvenilirlikleriyle öne çıktı. Rekabetçi teknoloji alanında yeni bir çığır açacağız." dedi. Başkan Erdoğan, "Ülkemiz sadece sağlık turizmi değil, her alanda Covid-19 sürecinden güçlenerek çıkacaktır." ifadelerini kullandı. Erdoğan, Tarihi bir adım atıyoruz. Bu program kapsamında, ülkemiz için kritik öneme sahip ürünleri tespit ettik. Ayrıca robotik, ileri malzemeler, çip teknolojisi, elektrikli ve insansız ulaşım sistemleri gibi konularda iddiaları ortaya koyduk." diye konuştu. Erdoğan, merkezin açılışını Boston Dynamics firmasının 'Spot' isimli dünyanın en gelişmiş robotunun getirdiği tabletten yaptı.