Fatih Portakal, Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu: Bu üçlünün bu topraklarda buluşması tesadüf olabilir mi?

Sabah Gazetesi yazarlarından Mahmut Övür, bugün köşesinde kaleme aldığı yazıda sürekli provokatif açıklamalara imza atan ve "pust-truth siyaset"in Türkiye'deki en önemli örneklerini sunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve FOX'un tetikçi spikeri Fatih Portakal'ı yazdı.


Fatih Portakal, Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu: Bu üçlünün bu topraklarda buluşması tesadüf olabilir mi?

 ve : Bu üçlünün bu topraklarda buluşması tesadüf olabilir mi?

Giriş Tarihi: 7.4.2020  07:53 Güncelleme Tarihi: 7.4.2020  08:11

Sabah Gazetesi yazarlarından Mahmut Övür, bugün köşesinde kaleme aldığı yazıda sürekli provokatif açıklamalara imza atan ve "pust-truth siyaset"in Türkiye'deki en önemli örneklerini sunan CHP Genel Başkanı , İBB Başkanı  ve FOX'un tetikçi spikeri 'ı yazdı.

Bu üçlünün bu topraklarda buluşması tesadüf olabilir mi?

İşte Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür'ün "Siyaset ve medyadaki üçlü" başlıklı o yazısı

Siyasi tablo hiç iç acıcı görünmüyor. Bazı siyasilerin "önyargılarımızdan arınmamız gerekiyor" gibi büyük ve anlamlı laflar etmesi gerçeği değiştirmiyor. Çünkü o sözü söylerken bile kutuplaştırıcı bir dil kullanıyor.
Bu da yeni değil. Uzun bir süredir böyle bir gerçeğimiz var. Bu siyasi veya medya aktörleri sivil mücadeleden yana görünürler ama terörle mücadelenin çok yönlü yürütüldüğü bir zeminde şiddetle arasına mesafe koymayan siyasi partilere, siyasi aktörlere güzellemeler yapmaktan onları motive etmekten vazgeçmezler.
Hiç alakasız bir zamanda ABD emperyalizmine meydan okurlar ama o ABD Türkiye'ye ekonomik veya siyası saldırı yapınca da sesleri çıkmaz hatta sevinirler.
Bunlar deyim yerindeyse çağın hastalıklı akımı "post-truth siyaset"in Türkiye versiyonları. Ortak noktaları da başta FETÖ olmak üzere küresel güçlerin Türkiye siyasetini meşrulaştırmak. Son yıllarda üç isim öne çıkıyor.
İlk sırada tartışmasız CHP'nin başına "kaset komplosu"yla gelen Kemal Kılıçdaroğlu var. Geldiği günden beri yaptığı en büyük siyasi hamle, CHP içinde F Tipi'ni meşrulaştırmak oldu. Bu görevin zirve noktası hiç kuşkusuz "kontrollü darbe" yalanıydı.
Şimdi bu siyasi aktörün, dünyayı sarsan koronavirüsle mücadele günlerinde nasıl bir siyaset izlediğine bakalım. Önce CHP adına iki isim, Faik Öztrak ve Akif Hamzaçebi çıkıp 26 maddelik bir önlemler paketi sıraladı. Parti adına sunulmuş bu önerilerin bir kısmı uç öneriler olsa da tartışılabilirdi. Ancak üç gün sonra bu kez Kılıçdaroğlu sahneye çıktı ve 13 öneri daha sundu. Biri hariç 12'si diğerlerine benziyordu.
Peki, neydi o ve Kılıçdaroğlu buna neden gerek duydu?
İşin sırrı tam da o maddede saklı. Sunulan 13 maddenin 3'üncüsünde aynen şöyle deniyor:
"Kamu sağlık kuruluşlarındaki eleman açığı hızla giderilmeli, KHK ile gönderilenler ise sağlık kuruluşlarına geri çağrılmalı."
Bu FETÖ'cülerin de çok seslendirdiği bir talepti.
CHP kulislerinde bu konuda çok çarpıcı tespitler yapılıyor. Denilen şu; Kılıçdaroğlu, o maddeyi Öztrak ve Hamzaçebi'ye söyletemediği için kendisi çıkıp açıkladı.
Acaba devreye 14'üncü kat veya Pensilvanya mı girdi?
İkinci sırada yerel ayak İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu var. O da "gülücükler" dağıtarak herkese hoş görünürken, korona günlerinde iki siyasi yaklaşımla öne çıktı; Sokağa çıkma yasağı talebi ve İstanbul Şehir Hastanesi'nin yollarını yaptırmamasıyla... Birincisine metrobüs ve otobüslerdeki kalabalıkları, ikincisine de belediyenin "parasızlığını" gerekçe gösterdi. Oysa ikisi de doğru değil. Otobüs sayısını azaltmasaydı kalabalıklar oluşmazdı. Bu bilinçli bir tercihti. Aynı şey Şehir Hastanesi için de geçerli. Daha önce de yazdım, para yoksa aynı tarihlerde 200 milyonluk asfalt ihalesi hangi "acil" yollar için yapıldı?
Şimdi gelelim üçüncü isme... O da bu siyasi anlayışın medya ayağını oluşturuyor. Medyada birçok isim var ama en zehirlisi o. Sevgili Salih Tuna'nın "Amerikan Portakalı" dediği Fox TV sunucusu Fatih Portakal'dan söz ediyorum. Her habere siyasi bakılmasına itiraz eder ama bunu en çok kendisi yapar. En son söylediği ve çok eleştirilen "Merkezi ve yerel hükümet" konuşmasını dinleyin. Orada bile korona meselesine siyaset karıştırılmaması gerektiğini söylerken, sözünü "yerel hükümeti rahat bırakın" gibi uç ve ayrımcı bir siyasi söylemle bitirir. Bu da bilinçli bir tercih.
Siyaset ve medyadaki bu üçlünün bu topraklarda buluşmaları tesadüfen olabilir mi?

Son dakika: Başkan Erdoğan, sunucu Fatih Portakal hakkında suç duyurusunda bulundu

 

Fatih Portakal, Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu: Bu üçlünün bu topraklarda buluşması tesadüf olabilir mi?

Son dakika: 'dan 'a suç duyurusu

 ve Denetleme Kurumu (), Fox TV  sunucusu  hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. BDDK tarafından yapılan yazılı açıklamada; “Twitter adlı sosyal medya platformunda 6 Nisan 2020 tarihinde Fatih Portakal tarafından yapılan paylaşımda, ülkemiz bankacılık ve finans sistemine yönelik gerçeğe aykırı ve maksatlı ifadelere yer verildiği görülmüştür” denildi

Son dakika: BDDK'dan Fatih Portakal'a suç duyurusu

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Fox TV Ana Haber sunucusu Fatih Portakal hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

"FATİH PORTAKAL, ÜLKEMİZ BANKACILIK VE FİNANS SİSTEMİNE YÖNELİK GERÇEĞE AYKIRI VE MAKSATLI İFADELER KULLANDI"
BDDK tarafından yapılan yazılı açıklamada; "Twitter adlı sosyal medya platformunda 6 Nisan 2020 tarihinde Fatih Portakal tarafından yapılan paylaşımda, ülkemiz bankacılık ve finans sistemine yönelik gerçeğe aykırı ve maksatlı ifadelere yer verildiği görülmüştür" denildi.

"BU SUÇUN KARŞILIĞI, BİR YILDAN ÜÇ YILA KADAR HAPİS, BİN GÜNDEN İKİBİN GÜNE KADAR ADLÎ PARA CEZASI"
Açıklamada; 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun, "İtibarın korunması" başlıklı 74 üncü maddesinde yer alan hükme atıf yapıldı:
"5187 sayılı Basın Kanununda belirtilen araçlarla ya da radyo, televizyon, video, internet, kablolu yayın veya elektronik bilgi iletişim araçları ve benzeri yayın araçlarından biri vasıtasıyla; bir bankanın itibarını kırabilecek veya şöhretine ya da servetine zarar verebilecek bir hususa kasten sebep olunamaz ya da bu yolla asılsız haber yayılamaz."

Son dakika haberi: Başkan Erdoğan'dan Fatih Portakal hakkında suç duyurusu!Açıklamada; söz konusu hükme aykırılığın yaptırımın ise aynı kanunun 158 inci maddesinde "Bu kanunun 74 üncü maddesine aykırı davrananlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin günden ikibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Yukarıdaki fıkrada yazılı fiil neticesinde özel veya kamusal bir zarar doğarsa verilecek ceza altıda bir oranında artırılarak hükmolunur" şeklinde ifade edildiğine dikkat çekildi

"GERÇEĞE AYKIRI VE DEDİKODU NİTELİĞİNDEKİ İFADELER…"
Açıklamada şöyle denildi:
"Bu kapsamda söz konusu şahıs (Fatih Portakal) hakkında kanunun 162'nci maddesi uyarınca Kurul tarafından suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiştir. Gerçeğe aykırı ve dedikodu niteliğindeki ifadelere ilişkin olarak bankalarımızın ve ekonomimizin itibarını zedeleyebilecek veya sektörümüze zarar verebilecek nitelikteki benzer paylaşımlar hakkında bundan sonra da gerekli yasal yollara başvurulacağı tabiidir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur." SABAH

.

BDDK'dan Fatih Portakal hakkında suç duyurusu!

Portakal ve Saymaz'dan algı operasyonu! Emniyet Genel Müdürlüğü yalanladı"Amerikan orjinli 'nin sunucusu  sosyolojiyi adeta zehirliyor!"

Türkiye koronavirüse karşı tedbir almada en erken davranan ve virüsün etkilerini en asgari düzeyde tutan ülkelerden biri olmayı başardı. Buna rağmen özellikle yabancı finans kaynaklı bazı medya organları, algı operasyonlarıyla Türkiye'yi hedef aldı. Bunlardan bir tanesi de algı operasyonlarının değişmez adresi, ABD orjinli  ve sunucusu  oldu. Sabah Gazetesi yazarı , bugünkü köşe yazısında Fatih Portakal'ın sinsi ihanetine dikkat çekti. Tuna, "yerel hükümetler" tabirini kullanarak özerklik göndermesi yapan Fatih Portakal'a ""'ya teşekkür etmeliyiz" aşamasından buralara geldi demek ki. PKK da (bu ifadesi nedeniyle) "Portakal'a teşekkür etmeliyiz" dese yeridir." dedi.

Portakal sosyolojiyi adeta zehirliyor!

İşte Sabah Gazetesi yazarı Salih Tuna'nın "Bozgunculuk merkezleri" adlı köşe yazısının ilgili kısımları:

Ne ki, Yeni Samanyolu TV tesmiye ettiğim Amerikan orjinli FOX TV'nin Portakal'ı sosyolojiyi adeta zehirliyor.

Ben hayatımda bu kadar sinsi bir algı operatörü görmedim.

Kimi zaman (entipüften konularda) sureti haktan görünmesinin yegane nedeni, algı faaliyetini zerk etmek için prestij kazanma ihtiyacından kaynaklanıyor.

Haber falan sunduğu yok. Haberler araç sadece, işi gücü algı faaliyeti.

Geçen gün yardımlaşma - dayanışma kampanyasına karşı "bozgunculuğun" daniskasını yaptı.

Yardım kampanyasını 7 maaşını bağışlayarak başlatan bu ülkenin Cumhurbaşkanını "takdir" edeceğine, tahkir etmeye çalıştı.

Bununla da kalmadı, bu kampanyayı Türkiye Cumhuriyeti'nin zaafı olarak göstermek için kendini paraladı.

Be hey bozguncu ne zaafı?

Birçok Avrupa ülkesine insani yardım gönderdik. Daha dün tıbbi yardım uçağı kalktı yine.

Cumhurbaşkanımızın fotoğrafının yanına yerleştirdiği eşek kadar "IBAN verdi" yazısı eşliğinde yaptığı kara propaganda bu milletin dayanışmasına karşı duyduğu rahatsızlığın göstergesiydi.

Keriz avlamaya yönelik popülist bir dil, pespaye bir mugalata.

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN

SABAH