İdlib operasyonu devam ediyor! TSK'nın ikinci hedefi Serakib!
Giriş Tarihi: 21.2.2020 05:45 Güncelleme Tarihi: 21.2.2020 06:24
Başkan Erdoğan’ın AK Parti grup toplantısında ‘her an girebiliriz’ sözünün ardından TSK harekete geçti. Dün başlayan İdlib operasyonunda ilk hedef rejim güçlerinin bulunduğu Neyrab oldu. Neyrab’ın hemen ardından M4 ve M5 karayolunun kesiştiği Serakib ilçesine rejimden geri alınmak için girilecek.
Türkiye'nin Esed rejimine tanıdığı sürenin dolmasına 8 gün kala İdlib hareketlendi. Türk Silahlı Kuvvetleri ve muhalifler M4 ve M5 karayolunun kesiştiği Serakib ilçesini almak ve Türk gözlem noktalarının güvenliğini sağlamak için büyük bir operasyon başlattı. Önceki gece başlayan harekâtta ilk olarak Halep'in kuzeybatısındaki Nubl-Zehra'daki rejim ve İran milislerinin bulunduğu mevziler yoğun top atışlarıyla imha edildi. Muhalifler Esed'in doğduğu Kırdaha köyüne 20 kilometre uzaklıktaki Ceble'de bulunan mevzilerini de hedef aldı. İdlib'e açılan kapı niteliğindeki Neyrab'a yönelik büyük operasyonun düğmesine ise dün sabah basıldı. Stratejik Serakib ilçesinin hemen dibindeki bölge obüs, top ve çok namlulu roketatar (ÇNRA) sistemleriyle ateş altına alındı. Neyrab-Serakib hattında bulunan Maardebse'deki rejim topçuları susturuldu. Sadece Maardebse'de 6 top imha edildi. Rejime havada da nefes aldırılmadı. TSK ve muhaliflerin hareketlerini izleyen insansız hava araçları da düşürüldü. Biri Neyrab ile Sırman arasında, diğeri de Keferrum kasabasında olmak üzere rejim güçlerinin kontrolündeki 2 adet Rus insansız hava aracı düşürüldü.
İLK HEDEF NEYRAB OLDU
Saatler süren top atışlarının ardından kara birlikleri devreye girdi. Muhalif grupların kurduğu Suriye Milli Ordusu ve Ulusal Kurtuluş Cephesi komutanları öğle saatlerinde "İşgal altındaki alanları kurtarmak amacıyla İdlib kırsalında askeri bir operasyon başlatıldı" diyerek harekâtı ilan etti. Rejim ve İranlı milislerin Serakib yolunu kesmek amacıyla büyük yığınak yaptığı Neyrab'ı temizlemek üzere çok sayıda tank ve komando sevk edildi. TSK'nın tank ve top atışlarının ardından muhalifler Serakib ilçesinin kuzeybatısındaki kasabaya girdi. Şiddetli çatışmaların yaşandığı kasabada en az 50 rejim askeri öldürüldü, 5 tank ve 2 zırhlı personel taşıyıcı, 2 silahlı pikap ve 1 obüs imha edildi.
RUSLAR ÖNLEMEYE ÇALIŞTI
Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, Rejim unsurları operasyonun başladığı ilk saatlerle büyük panik yaşadı. Rejim unsurlarının telsiz görüşmelerinde "Komutan ağaçların arasına kaçtı. Şimdi biz ne yapacağız" dedikleri duyuldu. Bir bölümü muhaliflerin kontrolüne geçen kasabada akşam saatlerinde şiddetli çatışmalar devam ediyordu. Ayrıca Neyrab'ın doğusundaki el Salihiye'de de rejime karşı yeni bir cephe açıldı. Mehmetçik ve Suriye Milli Ordusu'nun ilerleyişini engellemek için Ruslar, Neyrab cephe hatlarını savaş uçaklarıyla yoğun biçimde bombaladı. Türk ordusunun bölgeye yönelik bombardımanı devam ettiği sırada Neyrab ve Serakib'deki Rus askerlerinin bölgeyi terk ederek daha güneye indikleri öğrenildi.
YOLLARIN BİRLEŞME NOKTASI
3 Şubat'ta rejim güçlerinin eline geçen Neyrab kasabası stratejik bir konumda. Şam ile Halep'i birbirine bağlayan M5 karayolu ile İdlib-Lazkiye-Halep bağlantısını sağlayan M4 karayolunun birleştiği Serakib'in alınabilmesi için Neyrab'ın temizlenmesi gerekiyor. Rejim 3 Şubat'tan bu yana kasabaya güç kaydırıyor. Rejim unsurlarının temizlenmesinin ardından TSK'nın alan kontrolünü sağlamak için kasabaya gireceği belirtiliyor. Dünkü Neyrab operasyonları süresince İdlib genelinde çok sayıda Bayraktar SİHA'nın görevde olduğu öğrenildi. Aynı zamanda bir adet havadan erken ihbar kontrol (HİK) uçağı, cephedeki hava unsurlarının sevk ve idaresini Hatay semalarından yönetti.
Son dakika haberler... İdlib’de büyük operasyon! Rejim güçlerine ağır darbe vuruldu
Ilımlı muhaliflerin Esad rejimi ve destekçilerine yönelik dün başlattığı İdlib operasyonundan son dakika gelişmesi... Sivil katliamı yapan rejime karşı İdlib’deki ılımlı muhalifler harekete geçti. M4 ve M5 yollarının birleştiği Serakib’e ilerleyen muhalifler Neyrab köyü ile çevresindeki hedeflere ağır darbeler vurdu. Rejime ait bir tank ve bir zırhlı personel taşıyıcıyı imha ederken, bir tankı da ele geçirdi.
Son dakika haberleri... Astana anlaşmaları ve Soçi mutabakatını hiçe sayarak İdlib'in güneyinde ilerleyen Beşar Esad rejimi güçlerine karşı operasyon başlatan ılımlı muhalifler, Serakib ilçesinin kuzeybatısındaki Neyrab köyüne yöneldi.
Köydeki rejim hedeflerine yönelik topçu atışlarının ardından karadan ilerlemeye başlayan ılımlı askeri muhalifler, rejime ait bir tank ve bir zırhlı personel taşıyıcıyı imha ederken, bir tankı da ele geçirdi.
Çatışmaların sürdüğü Neyrab, 3 Şubat'ta rejim güçlerinin eline geçmişti. Serakib, Şam ile Halep'i bağlayan M5 ile İdlib-Lazkiye- Halep bağlantısını sağlayan M4 karayollarının birleştiği stratejik bir noktada yer alıyor.
Son dakika! Suriye Milli Ordusu, rejim güçlerini vurarak İdlib'in doğusuna böyle girdi
SON DAKİKA...
15 GÜNDE 100 SİVİL ÖLDÜ
17 Eylül 2018'deki Soçi mutabakatından bu yana rejimin İdlib'e saldırılarında bin 800'den fazla sivil can verdi. Ocak 2019'dan bu yana göç edenlerin sayısı 1 milyon 942 bini buldu. Son 15 günde ise saldırılar nedeniyle 100 sivil hayatını kaybetti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün bu saldırılar için "Rejimin birkaç haftadır düzenlediği saldırıları şiddetle kınıyorum" açıklamasını yaptı.
Son dakika! TSK'nın rejim hedeflerini vurma anı kamerada
REJİMİN HAİN PLANI
Bu arada ılımlı muhalifler, rejim unsurlarının telsiz hattına sızdı. muhaliflerin aktardığı bilgie göre, rejim güçleri, Halep'in Hamdani'ye Mahallesi'ne saldırı düzenleyip Türkiye'yi buradaki sivilleri öldürmekten sorumlu tutan bir propaganda çalışması başlatmaya hazırlanıyor.
Son dakika! İdlib'liler ellerinde Türk bayraklarıyla sokağa döküldü
SİVİLLERİN ARTIK KAÇACAĞI YER KALMADI
Rejimin saldırıları nedeniyle sınır hattındaki kamplar ağzına kadar dolarken, yüzbinlerce sivil Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı bölgelerine doğru göç etmeye devam ediyor. Kalacak yer bulamayan onlarca aile; okullar, camiler, boşaltılan hastaneler ve hatta hapishanelerde bir arada yaşıyor. BM'ye göre, İdlib'den kaçanlardan 170 bin kişi bu zor kış şartlarında açık alanlarda kalıyor.
2 ŞEHİT 5 YARALI
Muhalifler rejim güçlerine ağır darbeler vururken TSK'nın Kumeynas bölgesindeki gözlem noktasına hava saldırısı düzenlendi. Saldırıda 2 Mehmetçik şehit düştü, 5 asker de yaralandı. Şehit askerlerden birisinin Gaziantepli sözleşmeli Er Mustafa Ertürk olduğu öğrenildi. Milli Savunma Bakanlığı, saldırıyla ilgili yaptığı açıklamada "Belirlenen hedefler ateş altına alınmış, alınmaya devam edilmektedir. Bugüne kadar olduğu gibi şehitlerimizin kanı yerde bırakılmamış, bundan sonra da bırakılmayacaktır" ifadelerini kullandı. TSK'nın Halep ve İdlib'e sevkiyatları hız kesmeden devam ediyor. İdlib'in güneyinde tank ve zırhlı araçların da yer aldığı 2 yeni gözlem noktası daha kuruldu. Gözlem noktalarından birisi, yaklaşık 900 metre yüksekliği bulunan Tel el-Nebi Eyyub'a diğeri ise Cebel el-Erbain'in Radar bölgesine inşa edildi. Halep'in batısındaki Etarib'de ise Türk askerleri alan kontrolü için sahaya yayıldı. Öte yandan Hatay'daki sınır birliklerine füze rampası ile mühimmat takviyesi yapıldı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'dan flaş İdlib açıklaması!
Son dakika haberi... Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İdlib operasyonu ve Türkiye'nin Suriye'deki geleceğine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. ''Türkiye, Suriye'den ne zaman çıkacak?'' sorusunu yanıtlayan Akar, "Anayasa yapılacak, meşru bir seçim yapılacak, meşru bir yönetim olacak, demokrat bir devlet olacak, herkes yerini alacak, biz de yerimizi alacağız" dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, CNN Türk yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İdlib'de yaşanan gerilimle ilgili konuşan Akar, Türkiye'nin eksen kayması gibi bir durumunun olmadığını belirterek "NATO üyesiyiz ve eksenimiz kaymadı. Sorumluluklarımız var." dedi.
"TÜRKİYE, SURİYE'DEN NE ZAMAN ÇIKACAK?" SORUNA YANIT VERDİ
"Türkiye Suriye'den ne zaman çıkacak?" sorusuna yanıt veren Akar,"Anayasa yapılacak, meşru bir seçim yapılacak, meşru bir yönetim olacak, demokrat bir devlet olacak, herkes yerini alacak, biz de yerimizi alacağız" şeklinde konuştu.
"ZOR KULLANMAK SURETİYLE ATEŞKESİ SAĞLAYACAĞIZ"
CNN Türk canlı yayınına katılan Akar'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Soçi Mutabakatının arkasındayız. Taraflar Soçi Mutabakatına uysun. Rusya ile görüşmelerimiz devam edecek. Soçi'yi esas alacağız. Birliklerimizi sevk etmek, gerekirse zor kullanmak suretiyle ateşkesi sağlayacağız diyoruz, kim olursa olsun. Bu konuda kararlıyız. Rusya'nın bu konuda etkisini kullanması gerektiğini her toplantıda söyledik, söylemeye devam ediyoruz."
Hulusi Akar: Türkiye'nin İdlib için A, B, C planları hazır
Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor. Hulusi Akar, "İdlib için A, B, C planları hazır. Yeri ve zamanı geldiği zaman uygulanmaya başlar" ifadesini kullandı.
"CUMHURBAŞKANIMIZ TALİMATI VERDİ, PLANLARIMIZ HAZIR"
"Rejimin saldırıları bir taraftan radikalleşmeyi, bir tarafından göçü hızlandırıyor. Bu devam ederse göç artacak. Bu durumda da bizim gelen bu misafirlerimizi ağırlamamız imkansız, bu Avrupa'ya, Amerika'ya da yansıyacak. Cumhurbaşkanımız talimatı verdi, hedefi gösterdi. A, B, C planlarımız hazır. Yeri gelince uygulanır. Biz diyoruz ki gerekirse zor kullanıp bu ateşkesi sağlayacağız. Bunun sonunda olacak şey şu, Anayasa süreci devam ediyor. Anayasa yapılsın, o çerçevede seçimler yapılsın, meşru bir hükümet oluşsun, Suriye'nin içindeki ve dışındakilerin katılımıyla meşru Suriye hükümeti çerçevesinde istikrara kavuşmuş bir devlet olması bizim samimi arzumuzdur."
"ATEŞKES İÇİN GAYRET GÖSTERMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
"Biz ateşkes için en büyük gayreti göstermeye devam edeceğiz. Bunun için de hava sahasının tarafımız tarafından etkin şekilde kullanılması gerekiyor. Bazı faaliyetlerde gerekli adımları atıyoruz. Bu şekliyle çok daha etkin şekilde bizim oradakilerle mücadele edip ateşkesin İdlib içinde gerçekleştirmemiz mümkün olacaktır."
"RUSYA İLE KARŞI KARŞIYA GELMEK GİBİ NİYETİMİZ YOK"
"Bizim Rusya'yla karşı karşıya gelmek gibi ne bir niyetimiz var, ne de maksadımız, öyle bir şey söz konusu değil. Bizim için mesele rejimin ateşkese uyması, böylelikle radikalleşmenin ve göçün önüne geçilmesi. Mehmetçiğin can güvenliği için tüm önlemler alındı. Mehmetçiğe taciz olursa meşru müdafaa olarak misliyle karşılık verilecek. Rusya özeline girmeden önde uluslararası ilişkilerde çok aktör var, iletişim var. Değişen ve gelişen durum ve şartlar var. Karşılıklı görüşmeler yoluyla çözülmektedir, çözülemezse de çalışılmaktadır. Biz de şu anla Rusya ile her seviyede görüşmeler yapıyoruz. Biz tabii ki Rusya ile ilişkilerin ülkemizin hak ve menfaatleri esasında iki tarafa da yarar sağlaması tarafındayız."
"BİZ NATO ÜLKESİYİZ, SORUMLULUKLARIMIZ VAR"
"Biz NATO üyesi bir ülkeyiz, sorumluluklarımız var, bilincindeyiz. Burada şunu görmemiz lazım, Türkiye Cumhuriyeti devleti uluslararası ortamda bir özne oldu. Türkiye geçmiş yıllarla kıyasalanamayacak şekilde uluslararası ortamda tanımı olan, iddiası, talepleri olan konumda. Biz herkesle görüşüyoruz, çalışmalar, tartışmalar yapılıyor. Burada asil olan ülkemizin hak ve menfaatleri; karada, havada, denizde güvenliği.
İnsanlık dramına karşı, ateşkesin sağlanmasına karşı Türkiye'nin gayretlerini ABD'liler saygıdeğer buluyorlar. Biz de kendilerine sözde yeterli olmadığını, fiili olarak katkılarını sağlamaları gerektiğini söylüyoruz. Merkel, Cumhurbaşkanı'mıza "O zaman biz oraya şu kadar miktar parayı gönderelim" dedi. Ben de muhataplarımıza böyle böyle, Almanlar gönderdi, siz de gönderin dedim. Fiili bir takım tutumların da gösterilmesi lazım. Hem askeri, hem insani bakımdan tarafların kendi imkan ve kabiliyetlerinde katkıları olabilir."
"ABD'NİN PATRİOT DESTEĞİ OLABİLİR"
"ABD askerlerinin İdlib'de bizzat sahaya inmesi gibi bir şey yok. Hava savunma bataryalarını bize gönderdiler. Bizim ülkemize karşı hava, füze tehditi var. Patriot desteği olabilir. NATO Genel Sekreteri'nin çeşitli açıklamaları var. Onların da bir takım teşvikleri ortaya çıkabilir.
Türkiye'nin herhangi bir şekilde eksen kayması söz konusu değil. Ülkemizin hak ve menfaatlerini korumak ve kollamak, halkımızın refahına katkı sağlamak için çeşitli temaslarımız var. Bu hiçbir zaman NATO üyeliğimize aykırı değil. Tüm sorumluluklarımızı yerine getirdik, getirmeye devam ediyoruz. NATO'nun operasyonlarına katkı sağlayan en üst düzey ülkelerden biriyiz. Akdeniz'den Hin Okyanusu'na kadar yapılması gereken ne varsa yerine getiriyoruz. Eksenden kayma, uzaklaşma yok, söz konusu değil, kimse de bizi ittirmesin dışarı doğru. AB hedefleri konusunda bir değişiklik yok, bütün problem Avrupa tarafından geliyor. NATO'yla problemi olmak demek NATO'dan çıkmak demek değil."
"S-400 KURULUMU BAHARDA GERÇEKLEŞTİRİLECEK"
"Biz S-400'ü aldık, Türkiye'ye getirdik, kurulum ve eğitim süreci devam ediyor. Planlandığı şekilde faaliyetlerimiz devam edecek. Nokta. Kurulum baharda gerçekleşecek.
Birincisi S-400. Biz sabah kalktık, pazara vardık, S-400 aldık gibi bir şey yok. 90'lardan beri hava sahamızın korunması ve kollanması için hava savunma sistemi arayışındayız. Suriye'deki krizin patlamasıyla birlikte aciliyet kazandı. Bu çerçevede yoğun temaslar içinde bulunduk. Rusya, Çin, Avrupa'yla çalışmalar yapıldı, tabii ki ABD ile yapıldı. Ortaya koyduğumuz kriterlere müspet cevabı Ruslar verdi. Bu konuda Ruslarla mutabakata varıldı. 83 milyonun korunması, kollanması bizler için büyük bir sorumluluk. Bu Patriot'ların görüşmeleri konuşmaları uzun süre devam etti, 2013-2017. Trump bunu basın önünde ifade etti. İstiyorlar vermiyorsunuz, sonra niye S-400 aldılar diye suçluyorsunuz diye kendi karargâhına ifadelerde bulundu. Bu tehdit varken ülkemize tehdit varken tedbir almayacak mıyız? Türkiye egemen ve bağımsız bir devlettir, herkesin anlaması ve böyle görmesi lazım. bu herhangi bir şekilde kopma değil, biz kendimizden hareket ediyoruz, ülkemizin hak ve menfaatleri için hareket ediyoruz. Başlangıçta yapılan görüşmelerde müspet gelişmeler, yapıcı yaklaşımlar olsaydı biz tabii ki Patriot alabilirdik. Hâlâ ilave hava savunma sistemlerine ihtiyacımız var, Patriot görüşmelerimiz devam ediyor. Taraflar kendi pozisyonlarını beyan ediyorlar, bu noktada çözüm bulmak için çalışmalarımız devam ediyor."
"BİZ F-35'İN ORTAĞIYIZ, MÜŞTERİSİ DEĞİLİZ"
"Eğer S-400 kurulursa F-35'lerin kodları onlara geçebilir falan diyorlar. F-35 kullanıcısı olarak o bizim için de önemli, biz de arzu etmeyiz. Biz F-35'in ortağıyız, müşterisi değiliz, yapılan şey kurallara aykırı. Üye ülkelerden birinin çıkıp size satmıyoruz diyemez, biz ortağız. Ortaklığın başka bir uzantısı olarak da F-35'in bin kalem parçasını Türkiye'de ürettik, üretmeye devam ediyoruz. Bu konuda Amerikalı dostlarımızın beyanları var, bu konuda en disiplinli ülke Türkiye, hem taksitleri ödedi, hem siparişleri yaptı, biz orada ortaklık sorumluluğumuzu yerine getirdik. Nitekim Trump yine ifade etti, insanlar parasını ödüyor, malını istiyor, siz vermiyorsunuz diye. Kendi personeline kızdı."