Cuma günü biz Müslümanlar için neden önemlidir?

Cuma günü biz Müslümanlar için neden önemlidir?

Bugünün kutsallığı hakkında Yüce Allah şöyle buyurur: “Ey iman edenler, Cuma günü namaz için ezan okunduğu zaman Allah’ı anmaya koşun. Alışverişi bırakın. Bilseniz bu sizin için daha iyidir. Namaz bitince yeryüzüne dağılın. Allah’ın lütfünden rızk isteyin Allah’ı çok anın ki mutluluğa erişesiniz.”(Cuma 9-10)

18 Ocak 2019 - 07:03 - Güncelleme: 18 Ocak 2019 - 11:35

Cuma günü biz Müslümanlar için neden önemlidir?

Giriş Tarihi: 18.01.2019 08:37 Güncelleme Tarihi: 18.01.2019 08:39

Cuma günü, müminlerin bayramıdır. Cuma günü yapılan ibadetlere iki kat sevap verilir. Bugün işlenen günahlar da iki kat olarak yazılır. Bilhassa Cuma gününü, günahlardan kaçarak ibadetle geçirmeye çalışmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: Cuma günü günah işlemeden selametle geçerse, diğer günler de selametle geçer

    Cuma günü biz Müslümanlar için neden önemlidir?

    Cuma, müminlerin bayramıdır. Cuma günü yapılan ibadetlere iki kat sevap verilir. Bugün işlenen günahlar da iki kat yazılır. Bilhassa Cuma gününü, günahlardan kaçarak ibadetle geçirmeye çalışmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
    (Cuma günü günah işlemeden selametle geçerse, diğer günler de selametle geçer.) [İmam-ı Gazali]

    Cuma günü, Müslümanların toplanma ve kaynaşma günleridir. İnsanların, kişisel işlerinin yoğunluğu nedeniyle birbirlerini görmekte zorlandıkları büyük şehirlerde, Cuma namazı buluşma ve kaynaşma için anlamlı bir neden olmaktadır. Bunun farkında olanlar; kişisel programlarını Cuma namazına göre ayarlar.

    Bugünün kutsallığı hakkında Yüce Allah şöyle buyurur:

    “Ey iman edenler, Cuma günü namaz için ezan okunduğu zaman Allah’ı anmaya koşun. Alışverişi bırakın. Bilseniz bu sizin için daha iyidir. Namaz bitince yeryüzüne dağılın. Allah’ın lütfünden rızk isteyin Allah’ı çok anın ki mutluluğa erişesiniz.”(Cuma 9-10)

    Neden Cuma Günü Mübarek Bir gündür?

    Cuma; cem olmak, toplanmak manalarına gelir Cuma günü, Müslümanlar için çok önemli bir gündür.Bu günde Müslümanlar camide toplanıp birlikte Cuma namazını kılarlar Topluca yapılan bu ibadet, o günü bayram günü değerine yükseltir.
    Bu sebeble Cuma gününe Seyyidü`l-eyyam, yani, günlerin itibarlısı,efendisi de denir.Bütün hayırlı işlerin Cuma günü meydana geldiği; tarih boyunca pek çok kudsî hâdiselerin hep Cuma günü zuhur ettiği rivayet edilir.

    Cuma ferdi cemiyete; cemiyeti milliyete bağlayan ve toplum arasında düşünce, inanç, amaç ve hizmet birliğini sağlayan bir gün-dür İslâm Dîni bu günü mü'minler için haftalık toplantı ve toplu halde Allah'a yönelme, ibâdette bulunma zamanı olarak belirlemiş-tir Bir hafta içinde ortaya çıkan meseleler, olaylar ve sosyal konu-lar cuma günü ele alınıp Kur'ân'm süzgecinden geçirildikten sonra bir komprime haline getirilerek cemaate sunulur.

    Hayırhahlık, âlicenaplık, da-yanışma, sevgi, saygı, edep ve terbiyenin taşıdığı mana ve müsbet sonuç misallerle anlatılır İslâm ülkelerinin uğradığı siyasi ekonomik ve kültürel zorlukların nedenleri üzerinde durulur ve bunların ça-releri araştırılarak cemaatin bu konularda da aydınlatmasına önem verilir.
    Görülüyor ki, cumanın o kadar çok yararları var ki, bunları sa-yıp sıralamak bile zor Medenî bir ülkede parlementonun önemi ne ise, İslâm topluluğunda cumanın önemi ondan daha fazla bir anlam taşır.

    Zira cuma günü, bütün müslümanların, namaz için ve Allah’ı zikretmek için toplandıkları (meşhûd oldukları) bir gündür Şu iki hadis de, cuma gününe “meşhûd” dendiğine delalet etmektedir: “Cuma günü bana çokça salat ü selam getirin Çünkü bu gün, meleklerin kendisini müşahede ettiği, hazır bulunduğu meşhûd bir gündür” , “Melekler, cuma günü camilerin kapılarında hazır bulunurlar ve (girenlerin) adlarını yazarlar İmam minbere çıkınca, bu sahifeler dürülür-kapatılır” İsim isim kaydederek şahit olma şeklindeki bu özellik, sadece cuma gününde mevcuttur Dolayısıyla bundan ötürü, bu güne “meşhûd” denebilir.

    Allah Teala cuma gününe diğer günlerin üstünde bir kutsiyet atfetmiş, sonra o gününü tespit edip onda topluca Allah’a ibadet etme mevzuunda Yahudi ve Hıristiyanları muhayyer bırakmıştır; ancak onlar bugünü belirleme konusunda ihtilafa düşmüşler;Yahudiler cumartesiyi, Hıristiyanlar da pazarı haftalık bayram ve ibadet günü olarak tayin etmişlerdir Allah, cuma gününü Ümmet-i Muhammed’e nasip eylemiştir Cuma günü, Müslümanların haftalık bayramıdır.

    Allah katında haftalık günlerin en şereflisi ve en kıymetlisidir Senenin en hayırlı günlerindendir Müslümanların haftalık günlerin bayramıdır Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gündür Allah, Adem’i cuma günü yaratmıştır ; vazifeli olarak cennetten o gün yeryüzüne indirmiştir; 
    [tevbesini o gün kabul etmiş ] onun ruhunu da o gün almıştır Allah katında kurban ve ramazan bayramı günlerinden daha faziletlidir? Kıyamet cuma günü kopacaktır Mü’minler cennetten, Cemalullah’ı o gün temaşa edeceklerdir; yine o gün cennet ehli misk tepeleri üzerinde toplanacaklardır Cuma günü yapılan ibadetler diğer günlerdekilerden daha faziletlidir Cuma günü, ümmet-i Muhammed için hayır ve bereketi artırılmış bir gündür.

    Cuma Namazı Nedir? 

    Bazı kimseler Cuma Namazı Farz Değildir diyorlar onlara da cevap olur umarım bunlar.İnşaallah hepimiz ömrümüz boyunca bir Cuma Namazını bile kaçırmayız.

    Cuma gününün özelliklerinden biri ve en önde geleni Cuma namazıdır.Cuma namazı hicret esnasında farz kılınmıştır.Peygamberimiz ilk Cuma namazını, Ranûna vadisinde kıldırmıştır.Yüce Allah, "Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağırıldığınızda, alışverişi bırakıp Allah'ı anmaya koşun. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır." buyurmaktadır (Cum'a, 62/9).

    Cuma namazı, farz namazlardan olup, Cuma günü öğle namazı vaktinde kılınır. Cumanın farzı iki rekattır. Hanefîlere göre farzdan önce dört ve sonra da dört rekat sünnet kılınır. Cuma namazının özelliklerinden birisi de namazdan önce hutbe okunmasıdır. (bk. Hutbe)

    Cuma namazı, akıllı, buluğ çağına erişmiş, sağlıklı, hür ve mukim erkek Müslümanlara farz kılınmıştır; kadınlara, kölelere, yolculara ve cemaata gelemeyecek kadar mazereti olanlara farz değildir. Bununla birlikte, Cuma namazını kılmaları halinde geçerli olup, ayrıca öğle namazı kılmaları gerekmez.

    Hanefîlere göre Cuma namazının Cuma günü öğle namazı vaktinde kılınması, namazdan önce hutbe okunması, Cuma kılınan yerin halka açık olması, imam hariç en az üç kişilik bir cemaatin olması, Cuma kılınan yerin şehir hükmünde olması gerekir.

    Cuma günü namazdan önce gusül abdesti almak, temizlik yapmak ve namaza hazırlanmak, temiz elbiseler giymek, güzel kokular sürünmek Sünnettir ve Cuma'nın adabındandır.
    Cuma Namazı Nedir?
    Değerli Arkadaşlar, bazı kimseler Cuma Namazı Farz Değildir diyorlar onlara da cevap olur umarım bunlar.İnşaallah hepimiz ömrümüz boyunca bir Cuma Namazını bile kaçırmayız.

    Cuma gününün özelliklerinden biri ve en önde geleni Cuma namazıdır.Cuma namazı hicret esnasında farz kılınmıştır.Peygamberimiz ilk Cuma namazını, Ranûna vadisinde kıldırmıştır.Yüce Allah, "Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağırıldığınızda, alışverişi bırakıp Allah'ı anmaya koşun. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır." buyurmaktadır (Cum'a, 62/9).

    Cuma namazı, farz namazlardan olup, Cuma günü öğle namazı vaktinde kılınır. Cumanın farzı iki rekattır. Hanefîlere göre farzdan önce dört ve sonra da dört rekat sünnet kılınır. Cuma namazının özelliklerinden birisi de namazdan önce hutbe okunmasıdır. (bk. Hutbe)

    Cuma namazı, akıllı, buluğ çağına erişmiş, sağlıklı, hür ve mukim erkek Müslümanlara farz kılınmıştır; kadınlara, kölelere, yolculara ve cemaata gelemeyecek kadar mazereti olanlara farz değildir. Bununla birlikte, Cuma namazını kılmaları halinde geçerli olup, ayrıca öğle namazı kılmaları gerekmez.

    Hanefîlere göre Cuma namazının Cuma günü öğle namazı vaktinde kılınması, namazdan önce hutbe okunması, Cuma kılınan yerin halka açık olması, imam hariç en az üç kişilik bir cemaatin olması, Cuma kılınan yerin şehir hükmünde olması gerekir.

    Cuma günü namazdan önce gusül abdesti almak, temizlik yapmak ve namaza hazırlanmak, temiz elbiseler giymek, güzel kokular sürünmek Sünnettir ve Cuma'nın adabındandır.
    Cuma Namazının Şartları
    Cuma günü onaltı rek’at namaz kılınır. Bunun iki rek’atını kılmak farzdır. Öğle namazından daha kuvvetli farzdır. Cum’a namazı farz olmak için iki türlü şartı vardır:
    1 - Edâ şartları,
    2 - Vücub şartları.
    Edâ şartlarından biri noksan olursa namaz kabûl olmaz. Vücub şartları bulunmazsa kabûl olur.
    Edâ, ya’nî Cuma namazının sahîh olması için şartları yedidir:
    1 - Namazı şehirde kılmak (Şehir: Cemâati en büyük camiye sığmayan yer demektir.)
    2 - Devlet reisinin veya vâlinin izni ile kılmak. Bunların tayin ettiği hatib, kendi yerine başkasını vekil edebilir.
    3 - Öğle namazının vaktinde kılmak.
    4 - Vakit içinde hutbe okumak. Âlimler, Cum’a hutbesini okumak, namaza dururken (Allahü ekber) demek gibidir dedi.
    Ya’nî iki hutbeyi de, yalnız Arapça okumak lâzımdır. Hatib efendi, içinden Eûzü okuyup, sonra yüksek sesle, hamd ve senâ ve kelime-i şehâdet, salât-ü selâm okur. Sonra, vaâz ya’nî sevâba, azâba sebeb olan şeyleri hatırlatır ve âyet-i kerîme okur. Oturup kalkar. İkinci hutbeyi okuyup, vaâz yerine, mü’minlere duâ eder. Dört halîfenin adını söylemesi müstehabdır. Hutbeye dünya sözü karıştırmak haramdır. Hutbeyi, nutuk ve konferans şekline sokmamalıdır. Hutbeyi kısa okumak sünnettir. Uzun okumak mekrûhdur.
    5 - Hutbeyi namazdan önce okumak.
    6 - Cuma namazını cemâat ile kılmak.
    7 - Câmi kapılarını herkese açık tutmak.

    Cuma namazının vücûb şartları dokuzdur:
    1-Şehirde, kasabada oturmak. Müsafirlere farz değildir.
    2-Sağlam olmak, hastaya, hastayı bırakamıyan bakıcıya ve ihtiyarlara farz değildir.
    3-Hür olmak.
    4-Erkek olmak. Kadınlara farz değildir.
    5-Âkıl ve bâliğ olmak.
    6-Kör olmamak. Yolda götüren olsa bile, a’mâ olana farz değildir.
    7-Yürüyebilmektir. Nakil vâsıtası olsa bile felçliye, ayaksıza farz değildir.
    8-Hapsedilmiş olmamak ve düşman korkusu, hükûmetten, zâlimden korkusu olmamak.
    9-Fazla yağmur, kar, fırtına, çamur ve soğuk olmamak.
    Cuma Namazı Nasıl Kılınır
    Cuma günü, öğle ezânı okununca, onaltı rek’at Cuma namazı kılınır. Bunlar sırası ile şöyledir:
    1 - Önce, Cuma namazının dört rek’atlik “İlk sünneti” kılınır. Bu sünnet, öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır. Buna niyet, “Niyet ettim. Allah rızası için, Cuma namazının ilk sünnetini kılmağa, döndüm kıbleye” diye yapılır.
    2 - Sonra, cami içinde ikinci ezân ve hutbe okunur.
    3 - Hutbe okunduktan sonra, kâmet okunup cemâat ile Cuma namazının iki rek’atlik “farzı” kılınır.
    4 - Cuma namazının farzı kılındıktan sonra, dört rek’atlik “Son sünneti” kılınır. Bunun kılınışı öğle namazının ilk sünneti gibidir.
    5 - Bundan sonra, “Üzerime farz olan kılamadığım son öğle namazının farzını kılmağa” diye niyet ederek, “Âhir zuhur” namazı kılınır. Dört rek’atlik bu namazın kılınışı öğle namazının farzının kılınışı gibidir.
    6 - Sonra da, iki rek’at “Vaktin sünneti” kılınır. Kılınışı, sabah namazının sünnetinin kılışını gibidir.
    7 - Bundan sonra, Âyetel-kürsî ve tesbihler okunup, duâ edilir.

    Cuma Gününün Sünnet ve Edebleri:

    1 - Cumayı perşembe gününden karşılamak.
    2 - Cuma günü gusl abdesti almak.
    3 - Başı traş etmek. Sakalın bir tutamdan fazlasını ve tırnakları kesmek. Temiz elbise giymek.
    4 - Cuma namazına mümkün olduğu kadar erken gitmek.
    5 - Ön safa geçmek için, cemâatin omuzlarından aşmamalıdır.
    6 - Câmide namaz kılanın önünden geçmemek.
    7 - Hatib efendi minbere çıktıktan sonra hiç bir şey söylememek, konuşana işaretle bile cevap vermemek ve ezânı tekrarlamamak.
    8 - Cuma namazından sonra Fâtiha, Kâfirûn, İhlâs, Felak ve Nâs sûrelerini yedi kere okumak.
    9 - Ehl-i sünnet âlimlerinin kitablarından anlatan âlimlerin dersinde, va’zında bulunmak.
    10 - Cuma gününü, hep ibâdetle geçirmek.
    11 - Cuma günü salevât-ı şerîfe getirmek.
    12 - Kur’ân-ı kerîm okumak, (Kehf) sûresini okumalıdır.
    13 - Sadaka vermek.
    14 - Ana-babayı veya kabirlerini ziyâret etmek.
    15 - Evin yemeklerini bol ve tatlı yapmak.
    16 - Çok namaz kılmak. Kazâya kalmış namazı olanlar, kazâ namazı kılmalıdır.
    17 - Cuma gününü hep âhıret işleriyle geçirmek.

    Cuma Günü İle Alakalı Hadisi Şerifler:

    Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” çeşitli hadîs-i şerîflerinde buyurdu ki: [RİVAYET EDİLDİĞİNE GÖRE]

    (Cuma namazı kılmak; köle, kadın, çocuk, hasta hariç, her müslümana farzdır.) [Ebu Davud, Hakim]

    (Bir Müslüman, Cuma günü gusül abdesti alıp, Cuma namazına giderse, bir haftalık günahları af olur ve her adımı için sevap verilir.) [Riyadun-nasıhin]

    (Cuma namazı kılmayanın kalbi mühürlenir, gafil olur.) [Müslim]

    (Cuma namazı yolunda ayakları tozlanana Cehennem ateşi haramdır.) [Tirmizi]

    (Cuma namazından sonra, yedi defa ihlas ve muavvizeteyn okuyanı, Allahü teâlâ, bir hafta, kazadan, beladan, kötü işlerden korur.) [İbni Sünni]
    [İhlas, Kul hüvallahü ehaddır. Muavvizeteyn, kul euzülerdir.]

    Kur'an-ı kerimde Cuma gününü bildiren âyet-i kerimeyi getirince, Cebrail aleyhisselam dedi ki, ya Muhammed 'aleyhissalatü vesselam'! Musa aleyhisselamın ümmeti eğer Cuma gününün kıymetini bilselerdi buzağıya tapmaktan, Yahudi olmaktan kurtulurlardı. İsa aleyhisselamın ümmeti de bilselerdi Hıristiyan olmaktan korunurlardı. (Ey Oğul İlmihali)

    Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
    (Cumartesi günleri Yahudilere, pazar günleri nasaraya verildiği gibi, Cuma günü, Müslümanlara verildi. Bugün, Müslümanlara hayır, bereket, iyilik vardır.) [Riyadun-nasıhin]

    Cuma günü, ruhlar toplanır ve birbirleri ile tanışırlar. Kabirler ziyaret edilir. Bugün kabir azapları durdurulur. Bazı âlimlere göre, müminin azabı artık başlamaz. Kâfirin Cuma ve Ramazanda yapılmamak üzere, kıyamete kadar sürer. Bugün ve gecesinde ölen müminler kabir azabı hiç görmez. Cehennem, Cuma günü çok sıcak olmaz. Âdem aleyhisselam Cuma günü yaratıldı. Cuma günü, Cennetten çıkarıldı. Cennettekiler, Allahü teâlâyı Cuma günleri göreceklerdir. (Seadet-i Ebediyye)

    Bir hadis-i şerifte, (Cuma günlerinde bir an vardır ki, müminin o anda ettiği dua red olmaz) buyuruldu. Bazıları, bu an, ikindi ile akşam ezanları arasındadır, dedi. (Riyadun-nasıhin)

    Cuma günleri duanın kabul olacağı bir an vardır. Bu an, hutbe ile Cuma namazı içindedir diyenler çoktur. Hutbe dinlerken, dua kalbden olur. Ses çıkarmak caiz değildir. Bu an her şehir için başkadır. Cuma günü, gecesinden daha kıymetlidir. Gecesinde veya gündüzünde (Kehf suresini) okumak çok sevaptır. (Tefsir-i Mazheri)

    (Allahü teâlâ, bugünden itibaren kıyamete kadar size Cumayı farz kıldı. Adil veya zalim bir imam, başkan zamanında küçümseyerek veya inkâr ederek Cumayı terk edenin iki yakası bir araya gelmesin! Böyle bir kimse tevbe etmezse, onun namazı, zekatı, haccı, orucu ve hiçbir ibadeti kabul olmaz.) [İbni Mace]

    (Cuma günü geldiği için sevinen bir mümine, kıyamete kadar her gün, o kadar sevap verilir ki, adedini Allahü teâlâ bilir.) [Ey Oğul İlmihali]

    (Cuma günü veya gecesi Duhan suresini okuyana Cennette bir köşk ihsan edilir.) [Taberani]

    (Cuma gecesi Kehf suresi okuyan, Kıyamette, yerden göğe kadar bir nurla aydınlanır. İki Cuma arasında işlediği günahlar da affolur.) [Tergib]

    (Cuma gecesi iki rekat namaz kılıp, her rekatta bir Fatiha, bir Âyet-el Kürsi, 15 İhlas okuyup selam verdikten sonra bana bin salevat okuyan, beni rüyada görür.) [Şir'a]

    (Sevaplar içinde Cuma günü ve gecesinde yapılandan daha kıymetlisi, günahlar içinde de Cuma günü ve gecesinde işlenilenden kötüsü yoktur.) [Ramüz]

    Bazı âlimlere göre de yalnız Cuma günü oruç tutmak mekruhtur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
    (Yalnız Cuma günü oruç tutmayın! Bir gün öncesi veya bir gün sonrası ile tutun.) [Buhari]

    (Sünnet ve mekruh olduğu bildirilen bir işi yapmamalıdır! Bunun için Cuma günü orucu perşembe veya cumartesi ile birlikte tutmalıdır!) (Redd-ül Muhtar)

    (Cumaya gelmeyen erkeklerin evlerini yıksam diye düşündüm.) [Buhari]

    Seferi olana Cuma kılmak farz değildir, kılarsa farz sevabını alır. (Hindiyye)

    (Büyük günah işlenmediği müddetçe, beş vakit namaz ile Cuma namazı, öteki Cumaya kadar aralarda işlenen günahlara kefarettir.) [Müslim]

    (Allah’a ve ahirete inanan, Cuma namazına gitsin!) [Taberani]

    (Cuma günü 80 salevat getirenin, 80 yıllık günahı affolur.) [Dare Kutni]

    (Cuma gecesi Yasin suresini okuyanın günahları affedilir.) [İsfehani]

    (Ana-babanın kabrini, Cuma günleri ziyaret eden kimsenin günahları affolur, haklarını ödemiş olur.) [Tirmizi]

    (Cuma günü veya gecesi ölen mümin, şehid olur, kabir azabından kurtulur.) [Ebu Nuaym]

    (Cuma günü gusleden kimsenin günahları affolur.) [Taberani]

    (Cuma günü sabah namazından önce, “Estağfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh” okuyanın, deniz köpüğü kadar da olsa, bütün günahları affolur.) [İbni Sünni]

    (Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allahü teâlâ, o günlerde dua edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar. Bunlar: Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi ve günleri.) [Deylemi]

    (Cuma günü, kuşlar, vahşi hayvanlar birbirine, “Selam size, bugün Cumadır” derler.) [Deylemi]


    Umarım bilgilendirici hoşunuza giden güzel bir paylaşım olmuştur değerli kardeşlerim.Paylaşım da yanlış bir bilgi görüyorsanız lütfen söyleyiniz, Hadisler konusuna gelirsek rivayet edildiğine göre yazdım bunun anlamına bakarsınız.Selam ve Dua İle

    Şükür Duası:''Allahümme ma emsa bi min nimetin ev bi-ehadin min halkıke, fe minke vahdeke, la şerike leke, fe lekel hamdü ve lekaşşükür'' AMİN.

    Anlamı:Ya Rabbi, bana ve diğer yarattıklarına verdiğin maddi ve manevi nimetlerin sabah ve akşama dek bizim yanımızda kalması yalnızca sendendir. Senin ortağın yoktur, sana hamd ve şükrediyoruz.

    Nihat Hatipoğlu merak edilen soruları yanıtladı!

    NİHAT HATİPOĞLU MERAK EDİLEN SORULARI YANITLADI! atv ekranlarındaki programlarla milyonlarca kişinin sevgisini kazanan Prof. Dr. merak edilen soruları cevapladı.

    Hz. Havva nasıl yaratıldı?
    Kur'an-ı Kerim Hz. Adem'in topraktan yaratıldığını anlatır. Sa'd suresi 72, Hicr suresi 29 ve Araf suresi 12. ayetler Hz. Adem'in yaradılışının topraktan olduğunu anlatıyor. Sonra Yüce Allah, Hz. Havva'yı yarattı. Nisa suresinin 1. ayeti Hz. Havva'nın Hz. Adem'den yaratıldığını anlatıyor. Ayet şöyledir: "Ey insanlar! Rabbinizden korkun ki, sizi bir tek nefisten (kişiden) yarattı. Ondan da eşini yarattı. Sonra ikisinden erkekler ve kadınlar yarattı. Bu ayet ve bir çok sahih hadis Hz. Havva'nın Hz. Adem'in vücudundan yaratıldığını gösteriyor. Böylece erkek ile kadının tek vücut olduğunu, birinin diğerinden üstün olmadığını bizlere anlatmış oluyor. Havva'nın Hz. Adem'den yaratılması bu iki cinsin birbirlerine olan ihtiyacını ve bütünlüğünü de özellikle vurgulamış oluyor. Zümer Sûresi'nin 6. ayeti de bu sıralı yaradılışa (El-atf er-Rutebi) şöyle dikkat çeker. "Allah hepimizi bir nefisten (kişiden) yarattı. Sonra ondan (Adem'den) eşini yarattı. (kıldı) Bu tertip; yani önce Hz. Adem topraktan yaratıldı, sonra Hz. Adem'den eşi Havva yaratıldı ve sonra da o ikisinden bütün insanlık çoğaldı bilgisini İbn Kesir, Katede, Mücahit, Beğavi, İbn ebi Hatim, Şenkiti, Taberi ve diğer bütün tefsirciler kabul ederler.

    Hz. Havva, Hz. Adem'in eğe kemiğinden mi yaratıldı?
    Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz Hz. Havva'nın yaratılışını özetle şöyle anlatıyor: "Kadınlar hakkında iyiyi tavsiye ediniz. İyi davranın. Şüphesiz kadın eğe kemiğinden yaratıldı. Sen (illaki kadın sana uysun diye) kendine göre düzeltmeye kalkışma kırarsın. (Buhari, 3331; Müslim,1468) Bu hadis kadınların yaratılışını anlatırken aynı zamanda ince, kırılgan, nazik ve nazenin olduğuna da işaret edip onları kırmamaya çağırmaktadır. Zira hadiste bu kemiğin kırılgan olduğuna da dikkat çekiyor. Bu ifadeler kadının erkekle bir vücut olduğunu belirtirken onları rencide etmemeye, şiddet göstermemeye ve onları kendimize benzetmemeye davet ediyor. İmam Nevevi, İbn Teymiyye ve diğer alimlerin çoğu aynı kanaattedir. Adem'in eğe kemiğinden yaratılışı; kadını rencide eden bir olgu değil, bilakis kadın ve erkeğin aynı özden olduğuna işaret edip, kadını kendi boyunduruğumuza almamamız gerektiğini anlatan bir uyarıdır. Eğe kemiği, insan vücudunu taşıyan ve yürümesini sağlayan kemiktir. Dengeyi, doğru adım atmayı sağlayan bu kemiğe vurgu yapılması; kadına verilen hayati öneme dikkat çekmek içindir.

    Yaratılış modelleri Kuran'da hangileridir?
    İbn Kayyım Kuran-ı Kerim'deki yaratılışlardan şöyle bahseder; Dört yaratılış modeli ön plandadır: 1- Babasız ve annesiz yaratılış (Hz. Adem örneği) 2- Erkek var, erkekten kadın yaratılıyor. (Hz. Havva örneği) 3- Kadın var, erkek olmadan yaratılıyor. (Hz. İsa örneği) 4- Erkek ve kadınlar var. İnsanlar yaratılıyor. (Hepimizin yaratılışı) Elbette buna şeytan ve cinlerin ateşten yaratılışı, Hz. Salih'in devesinin kayadan çıkarılması gibi yaratılış modelleri de eklenebilir. Şenkiti; Hz. Havva'nın Hz. Adem'den yaratılışını kudretin bir göstergesi sayıyor. Tıpkı Hz. İsa'nın annesiz yaratılması gibi. Babasız çocuk, erkekten kadın yaratıyor. İbn Teymiyye; Hz. Havva'nın Hz. Adem'den yaratılmasını ve Hz. Adem'in topraktan yaratılmasını, Hz. İsa'nın babasız yaratılmasından daha hayret uyandırıcı olduğunu söyler. (Taberi, 7,515; el-Cevab es-sahih, 4/54; Advaul Beyan, 5/1631; İbn Kesir, 2/206)

    Eğe kemiğinden yaratılış diğer dinlerde geçer mi?
    P eygamberimizden önceki peygamberlerin hikayeleri - kıssaları- yaratılış, Hz. Adem ile Havva'nın yasak meyveyi yemeleri, diriliş, mükafat ve ceza, ruhun ölümsüzlüğü, cehennem ateşinin şiddeti gibi konular İslam'dan önceki kitaplarda yer almıştır. Nitekim Hz. Havva'nın eğe kemiğinden yaratılması da yine bu metinlerde görülebiliyor. Kur'an'ın dışındaki kutsal kitapların tarih sürecinde geçirdikleri değişiklikler, elimizdeki metinlerin geçirdikleri evreler, eski kutsal metinlerin Kudüs'ün yıkılıp yakılmasından sonra yeniden derlenmesi İslam kaynaklarından bu kültürlere doğru bir etkinin olma ihtimalini güçlendirdiği gibi bütün dinlerde ortak bilgilerin olduğu gerçeğini de ihtimal içinde tutuyor. Bu nedenle daha önceki kitaplar ile hadisler arasında ortak bilgi ve paydalar gördüğümüzde bunu hemen İsraili bilgilerle yaftalamak son derece kolaycı bir kaçıştır. Ehli kitaba ait hangi bilgiler alınır, hangileri alınmaz, Kur'an-ı Kerim'in ehli kitabın bilgileri hakkındaki talimatları nedir akaidi bilgiler dışında ehli kitabın yanındaki kıssalardaki detaylar ve diğer meseleler aktarılabilir mi konusu detaylarıyla ele alınmalıdır. Yüce Allah bütün peygamberleri gönderendir. Bütün vahiyler ona aşttir. O'nun kelam sıfatının tecellisidir. Elbette ki; yaradılış, varlık alemi, ilk oluş konularında ortak veriler olacaktır. Bir ilahi vahyin, diğer vahiylerle tamamen ayrı bilgileri ihtiva etmesi zaten problem teşkil eder. O nedenle de, bazı bilgilerde Kur'an- ı Kerim ve diğer kitaplar arasında bir paralellik olabilir. Bizim için son ve nihai bilgi elbette Kuran-ı Kerim ve sahih olan bilgilerdir.

    Kabir daralması var mı?
    Peygamberimiz mezarına konulan herkesin mezarda sıkıştırılacağını haber vermiştir. Kabir mümini bir annenin sevdiği evladını kucağına, göğsüne bastırması gibi sevgiyle sıkacaktır. Kafiri ise nefretle sıkacaktır. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in yakın dostu - Sa'd bin Muaz (r.a.) vefat ettiğinde efendimiz şöyle buyurdu: 'Şüphesiz kabrin sıkıştırması vardır. Haktır. Eğer bundan kurtulacak biri olsaydı o da Sa'd bin Muaz olacaktı. (Ahmed, Müsned, 6,55)
    Bir gün Hz. Aişe annemiz peygamberimize şöyle dedi: 'Ey Allah'ın Resulü! Sen bana münker ve nekir'in seslerini ve kabir sıkmasını anlattığın günden beri hiçbir şeyden tat almaz oldum.' Bunu duyan Hz. Peygamber şöyle cevap buyurdu: 'Aişe! Münker ve Nekir'in sesleri mümine gözdeki sürme gibi gelir. Kabir sıkması ise mümine merhametli bir annenin yavrusunun başını okşaması gibidir. Ama ey Aişe! Asi olanlara ise yazıklar olsun. Onlar kabirlerinde düz, sert taş üzerine yumurtanın çarpıldığı gibi sıkıştırılacaklardır. (Suyuti, Beyhaki) Elbette bu hal, normal gözle görülemez. Bu sıkıştırma ruha ve ruhun etkisiyle bedene yansıyacaktır. Ölünün ruhundan can verme kabiliyeti alındığı için de bu hal ölünün vücudunda görülemez, Allah hepimizi korusun.

    İbadet yapmayan kişi dinden çıkar mı?
    Tek olan Allah'a, Kuran-ı Kerim'e ve Hz. Muhammed'in Allah'ın son elçisi olduğuna inanan bir Müslüman ibadet yapmasa bile Müslümandır. Haram işler, helallerden de uzak dursa bile yine Müslümandır. Zira imanını kaybetmedikçe Müslümanlığı devam eder. Müslümandır ama günahkar Müslümandır. Allah dilerse onu affeder, dilerse cezalandırır. (Tevbe, 106; Nisa, 48; Maide, 40) Fıkhı Ekber'de şöyle denir: "İmanla kabre girdikten sonra günahkar da olsa mümin cehennem de ebedi kalmaz." Günahlar, büyük günah olsa da kişiyi dinden çıkarmaz. Ancak kişi, yüce Allah'ın indirdiği bir ayeti, veya bir ayetin hükmünü veya Kuran ve sahih hadisle sabit bir ibadeti red ederse dinden çıkar.

    Bu haber 149439 defa okunmuştur.

    YORUMLAR

    • 0 Yorum
    Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
    İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
    Tanzanya ile ticarette hedef 1 milyar dolar! Başkan Erdoğan'dan Batı'ya Gazze çağrısı: İran'a tek ses olanlar şimdi İsrail'e dur demeli
    Tanzanya ile ticarette hedef 1 milyar dolar! Başkan Erdoğan'dan...
    Tanzanya ile ticarette hedef 1 milyar dolar! Başkan Erdoğan'dan Batı'ya Gazze çağrısı: İran'a tek ses olanlar şimdi İsrail'e dur demeli
    Tanzanya ile ticarette hedef 1 milyar dolar! Başkan Erdoğan'dan...