Azerbaycan ordusu işgal bitene kadar durmayacak: Kaçıyorlar!

Azerbaycan ordusu işgal bitene kadar durmayacak: Kaçıyorlar!

Karabağ’da provokasyon ve saldırılara karşılık veren Azerbaycan, Ermenistan ordusuna büyük darbeler vurarak bölgedeki denklemi değiştirdi. Ermeni birlikler dağıldı, askerler mevzileri terk edip kaçıyor. Karabağ sınırına kontrol noktaları kuran Ermeni ordusuna, “kaçakları vurun” talimatı verildi.

29 Eylül 2020 - 08:35 - Güncelleme: 29 Eylül 2020 - 09:31

SON DAKİKA:  askerleri cepheden kaçıyor! Kan donduran emir..

Giriş Tarihi: 28.9.2020  23:36 Son Güncelleme: 29.9.2020  07:44
Azerbaycan ordusu işgal bitene kadar durmayacak: Kaçıyorlar!
Karabağ’da provokasyon ve saldırılara karşılık veren Azerbaycan, Ermenistan ordusuna büyük darbeler vurarak bölgedeki denklemi değiştirdi. Ermeni birlikler dağıldı, askerler mevzileri terk edip kaçıyor. Karabağ sınırına kontrol noktaları kuran Ermeni ordusuna, “kaçakları vurun” talimatı verildi.

Azerbaycan Savunma Bakanlığı’nın açıkladığı bilgilere göre Azerbaycan ordusu 400 noktayı vurdu. 24 tank/zırhlı araç, 15 uçaksavar-hava savunma sistemi, 8 topçu bataryası ve 3 mühimmat deposu imha edildi, 15 İHA düşürüldü. Ermeni ordusunun 100’e yakın kaybı ve 550’ye yakın yaralısı var.
Azerbaycan Savunma Bakanlığı’nın açıkladığı bilgilere göre Azerbaycan ordusu 400 noktayı vurdu. 24 tank/zırhlı araç, 15 uçaksavar-hava savunma sistemi, 8 topçu bataryası ve 3 mühimmat deposu imha edildi, 15 İHA düşürüldü. Ermeni ordusunun 100’e yakın kaybı ve 550’ye yakın yaralısı var.
 

Ermenistan’ın sivilleri hedef alan saldırısı ile harekete geçen Azerbaycan ordusu, 28 yıldır işgal altında bulunan Karabağ’daki ilerleyişini sürdürdü.

Harekatın ilk gününde Fuzuli bölgesinin Karahanbeyli, Gervend, Köy Gerediz, Yukarı Abdurrahmanlı köyleri ile Cebrayıl bölgesinin Büyük Mercanlı ve Nüzgar köyleri ile bazı stratejik noktaları ele geçiren Azerbaycan ordusu, dün Terter bölgesi yakınlarındaki Taliş köyü etrafındaki stratejik tepeleri işgalci güçlerden temizledi. Ermeni Ordusu’nun düşman havadan saldırı taburu komutanı Yarbay Lernik Babayan, Taliş köyü istikametindeki çatışmalarda öldürüldü.

Azerbaycanlılar Azerbaycan ve Türk bayraklarıyla askere desteğini gösterdi OYNAT 00:50
Azerbaycanlılar Azerbaycan ve Türk bayraklarıyla askere desteğini gösterdi
Azerbaycan-Ermenistan temas hattında şiddetli çatışmalar devam ederken, Azerbaycan halkı Azerbaycan ve Türk bayraklarıyla askere destek verdi.

TANKLAR BİR BİR VURULUYOR

Azerbaycan Savunma Bakanlığı, düşmana indirilen darbelerle ilgili bilanço yayınladı. Dün öğle saatleri itibariyle Azerbaycan Ordusu’nun 400 noktayı vurduğu açıklandı. Bakanlık Sözcüsü Yarbay Anar Eyvazov vurulan hedefler arasında Ermenistan Ordusu’na ait 24 tank/zırlı araç, 15 uçak savar-hava savunma sistemi, 8 topçu bataryası ve 3 mühimmat deposunun olduğunu bildirdi. Ayrıca 15 İHA düşürüldüğünü açıkladı. Ermeni Ordusu’nun 100’e yakın kaybı ve 550’ye yakın yaralısı olduğu ifade edildi. Yaralılara hizmet vermekte yetersiz kalan Ermeni hastanelerinin sivillere tamamen kapatıldığı yönünde istihbari bilgiler olduğu dile getirildi.

İşgalci Ermenistan tankları SİHA'larla böyle vuruldu OYNAT 00:31
İşgalci Ermenistan tankları SİHA'larla böyle vuruldu
Karabağ'daki çatışmalara dair, işgalci Ermenistan ordusuna ait tankların SİHA'lar tarafından vurulduğu anlar görüntülendi. Azerbaycan ordusunun SİHA'larla sahada üstünlük sağladığı gözlemlendi.

ERMENİLERDE BOZGUN HAVASI

Ağır darbeler yiyen Ermenistan Ordusu’nda tam bir bozgun havası yaşanıyor. Azerbaycan Ordusu karşısında tutunamayan birlikler, mevzilerini terk ederek Ermenistan’a doğru kaçıyor. Ermenistan Ordusu’nun bozgunu durdurmak için ‘kaçanları vurun’ talimatı verdiği ifade ediliyor. Azerbaycan Savunma Bakanlığı da bilgileri doğruluyor. Bakanlık Sözcüsü Albay Vagif Dargahli “İstihbaratımıza göre Ermeni askeri komutanlığı işgal altındaki topraklarla Ermenistan arasındaki yollarda kontrol noktaları kurdu. Amaç, panik içinde Ermenistan’a kaçan askerlerini tutuklamak. Bazı karakollarda silah kullanıldığı, ölü ve yaralılar olduğu bilgisi var” dedi.

Azerbaycan Savunma Bakanlığı duyurdu: 550'den fazla Ermeni askeri öldürülmüştür
DÜNYA
Azerbaycan Savunma Bakanlığı duyurdu: 550'den fazla Ermeni askeri öldürülmüştür

TAHLİYE PLANI HAZIRLANIYOR

Öte yandan, Ermenistan’ın Rusya Büyükelçisi Vardan Toganyan, Karabağ’daki Ermenileri tahliye etmek için plan hazırlandığını ifade etti. Toganyan, “Bölgedeki durum tırmanmaya devam ederse, Ermenistan Dağlık Karabağ nüfusunun tahliyesi için koridorlar düzenleme olasılığını düşünüyor. Bu tür konular değerlendiriliyor” dedi.

İşgal bitene kadar harekât

Karabağ’da Ermenistan’ı püskürten Azerbaycan, alarm durumunu da bir üst seviyeye çıkardı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, ülkede kısmı seferberlik ilan edilmesine yönelik kararı imzaladı. Karara göre Azerbaycan Seferberlik ve Askerlik Devlet Hizmeti, askeri görevli bulunan vatandaşların seferberlik için askere alınmasını ve askeri nakliye konularıyla ilgili tedbirleri hayata geçirecek. Aliyev, kararla ilgili tüm konuların çözümünü de Bakanlar Kurulu’na havale etti. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev de harekatın devam edeceği sinyalini verdi. Haciyev, “Azerbaycan, sivillerin güvenliği için operasyonlarını hala sürdürüyor. Silahlı kuvvetlerimiz büyük başarı gösterdi. Stratejik üstünlüğü olan beldeler işgalden kurtarıldı. Amacımız, Azerbaycan topraklarındaki nihai işgalden kurtulmasıdır. Ermenistan, diplomatik çözümden yana değil” dedi.

Bakan Akar'dan Azerbaycan'a mesaj: Kardeşlerimizin yanındayız 
Bakan Akar'dan Azerbaycan'a mesaj: Kardeşlerimizin yanındayız
Ermenistan'ın Azerbaycan'a saldırısıyla başlayan çatışmalara Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'dan tepki geldi. 'Ermenistan derhal saldırılarını durdurmalı' diyen Akar 'Azerbaycanlı kardeşlerimizin öz topraklarını savunmasında yanlarındayız' ifadelerini kullandı.


Azerbaycan yayınladı! Cepheden yeni görüntü!
Son dakika haberi: 'ın sivil yerleşim yerlerini alçak bir saldırı ile hedef aldı. Çok sayıda Azerbaycan vatandaşı şehit olurken, birçok kişi de yaralandı. Azerbaycan, Ermenistan'a misli ile karşılık verdi. Ağır bombardıman altına alınan hedefler imha edilirken, çok sayıda Ermeni askeri de öldürüldü. Azerbaycan'ın güçlü saldırıları sonrası Ermenistan askerleri cepheden kaçmaya başladı. Bunun üzerine gelen emirde, mevzileri terk edenlerin vurulması istendi.

SON DAKİKA: Ermenistan askerleri cepheden kaçıyor! Kan donduran emir...

 ordusu tarafından ağır yenilgiye uğrayan  paniğe kapıldı. Azerbaycan Savunma Bakanlığı Basın Servisi Başkanı Albay Vagif Dargahli "Ermenistan askeri komutanlığı, cepheden kaçan askerlerine karşı silah kullanma emri verdi" diye konuştu.


 askeri komutanlığı, cepheden kaçan askerlerine karşı silah kullanma emri verdi!
Son dakika haberi... 'dan kayıp haberleri gelmeye devam ediyor.  Savunma Bakanlığı Basın Servisi Başkanı  Dargahli "Ermenistan askeri komutanlığı, cepheden kaçan askerlerine karşı silah kullanma emri verdi" açıklamasını yaptı.

Cepheden kaçan askerleri vurun emri

 karşısında ağır bir yenilgiye uğrayan 'dan peş peşe kayıp haberleri gelirken, Azerbaycan Savunma Bakanlığı Basın Servisi Başkanı  Dargahli'den Ermenistan sundaki kayıplara ilişkin yeni bir açıklama geldi.

KAÇAN ASKERLERE VUR EMRİ
Yenişafak'ın haberine göre  "Ermenistan askeri komutanlığı, cepheden kaçan askerlerine karşı silah kullanma emri verdi" açıklamasını yaptı.

KOMUTA MEVZİLERİ KURULDU
Vagif Dargahli, Azertac haber sitesine verdiği demeçte, "Alınan istihbarat bilgilerine göre, Ermenistan'ın askeri komutanlarının işgal edilen topraklar ile Ermenistan arasındaki yollarda komuta mevkileri kurduğunu" söyledi.


Azerbaycan ordusu işgal bitene kadar durmayacak: Kaçıyorlar!
Karabağ’da provokasyon ve saldırılara karşılık veren Azerbaycan, Ermenistan ordusuna büyük darbeler vurarak bölgedeki denklemi değiştirdi. Ermeni birlikler dağıldı, askerler mevzileri terk edip kaçıyor. Karabağ sınırına kontrol noktaları kuran Ermeni ordusuna, “kaçakları vurun” talimatı verildi.

Azerbaycan ordusu işgal bitene kadar durmayacak: Kaçıyorlar!

Ermenistan’ın sivilleri hedef alan saldırısı ile harekete geçen Azerbaycan ordusu, 28 yıldır işgal altında bulunan Karabağ’daki ilerleyişini sürdürdü.

KAÇANLARI YAKALIYORLAR
Dargahli kurulan mevzilerin amacının kaçan Ermeni askerlerini önlemek olduğunu belirtti. Öte yandan kurulan merkezlerde ölüm ve yaralama olaylarının gerçekleştiği kaydedildi.

AZERBAYCAN ORDUSUNUN TOPRAKLARINI ERMENİSTAN İŞGALİNDEN KURTARMA OPERASYONU DEVAM EDİYOR
Azerbaycan ordusu, Ermenistan'ın dün i ihlal ederek Azerbaycan mevzileri ile sivil yerleşim yerlerini havan ve topçu sistemleri ile yoğun ateş altına almasının hemen ardından karşı ateş, sonrasında ileri harekat başlattı.

Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Ermenistan'ın ateşkesi ihlal ederek dün sabah saatlerinde Azerbaycan mevzileri ile sivil yerleşim yerlerine yönelik havan ve muhtelif çaplı topçu sistemleriyle yoğun ateş altına almasından hemen sonra Azerbaycan ordusu tarafından karşı ateş başlatıldı.

Azerbaycan ordusu, misilleme olarak gerçekleştirdiği ateşlerin ardından ise ileri harekat başlattı.

Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerine ait Silahlı İnsansız Hava Araçlarının (SİHA) da aktif görev aldığı harekatta, hava unsurlarının yanı sıra roket, füze ve topçu silahlarıyla yapılan atışlar sonucunda 400'den fazla hedef ateş altına alındı.

İlk olarak Nüzgar, Büyük Mercanlı, Kend Horadiz, Yukarı Seyid Ahmetli, Yukarı Abdurrahmanlı, Karahanbeyli ve Garvend köylerini işgalden kurtaran Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri, ardından Tekekaya ile Ağdağ bölgelerini kontrol altına aldı.

Murov Dağı'nın önce batısı sonra da doğusunu kontrol altına alan Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri unsurları,  bölgesinde Ermenistan ordusuna ait 10'dan fazla hava savunma sistemini, aralarında tankların da bulunduğu 20'ye yakın zırhlı aracı imha etti.

SON DAKİKA: Ermenistan askerleri cepheden kaçıyor! Kan donduran emir...

 tarafından üst üste yenilgi gören 'dan ardı ardına zayiat haberleri geliyor. Ermenistan'ın içinde bulunduğu duruma ilişkin Azerbaycan Savunma Bakanlığı Basın Servisi Başkanı Albay Vagif Dargahli'den Ermeni ordusundaki kayıplara ilişkin yeni bir açıklama geldi.

SON DAKİKA: Ermenistan askerleri cepheden kaçıyor! Kan donduran emir...

ERMENİSTAN'DA CEPHEDEN KAÇANA VUR EMRİ

Vagif Dargahli " askeri komutanlığı, cepheden kaçan askerlerine karşı silah kullanma emri verdi" dedi. Azerbaycanlı komutan, Dargahli,  medyasına yaptığı açıklamada, "Alınan istihbarat bilgilerine göre, Ermenistan'ın askeri komutanlarının işgal edilen topraklar ile Ermenistan arasındaki yollarda komuta mevkileri kurduğunu" söyledi.

SON DAKİKA: Ermenistan askerleri cepheden kaçıyor! Kan donduran emir...

KAÇANLARI YAKALIYORLAR

Komutan Dargahli kurulan mevzilerin amacının kaçan Ermeni askerlerini önlemek olduğunu belirtti. Diğer yandan kurulan merkezlerde ölüm ve yaralama olaylarının gerçekleştiği kaydedildi.
Dağlık Karabağ: Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaklaşık 100 yıllık sorun

28.09.2020 17:51 |Son Güncelleme

Dağlık Karabağ: Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaklaşık 100 yıllık sorun

Dağlık Karabağ, bugün bağımsız birer devlet olan Azerbaycan ve Ermenistan arasında, 20. yüzyılın başlarından bu yana yani Sovyetler Birliği döneminden kalma; 4 bin 400 kilometrekarelik bir sorun alanı.

1922'de Azerbaycan ve Ermenistan, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ne katıldı. Tarihi olarak iki toplum arasında sorunlu bir alan olan Dağlık Karabağ da, 1923'te Azerbaycan Cumhuriyeti'ne bağlı özerk bir bölge statüsü kazandı. Moskova'nın kararı, Ermenistan yönetimi tarafından hiçbir zaman kabul görmedi.

Sovyetler Birliği'nin dağılmaya başladığı dönem olan 1980'lerde, Birlik çatısı altında on yıllardır üzeri kapanan birçok sorun gibi Dağlık Karabağ sorunu da su yüzüne çıktı.

Moskova'daki yönetimin eski gücünü üzerinde hissetmeyen Dağlık Karabağ'da örgütlü Ermeniler, Sovyetlerin kuruluşunda "Türkiye'yi memnun etmek için bölgenin Azerbaycan'a bağlandığını" iddia ederek Bakü yönetiminden ayrılmayı talep etti. Ekim 1987'de Erivan'da bu talebe destek gösterileri düzenlendi. Gösterilerden birkaç gün sonra, 18 Ekim 1987'de, bugün hâlâ sınır bölgesinde zaman zaman yaşanan çatışmaların ilk temeli atıldı. Dağlık Karabağ'ın Çardaklı Köyü'ndeki Ermeniler, Bakü yönetiminden çıkmayı talep ederek bölgedeki Azeri nüfusa saldırı düzenledi.

Çardaklı olaylarının büyümesiyle birlikte Ermenistan'da yaşayan Azeriler Azerbaycan'a, Azerbaycan'da yaşayan Ermeniler de Ermenistan'a göç etti.

Şubat 1988'de ise Dağlık Karabağ Ulusal Konseyi üyesi Ermeni vekiller, bölge nüfusunun yüzde 70'ini Ermenilerin oluşturduğunu belirterek Bakü'den ayrılarak Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ne bağlanmayı talep etti. Bakü bu talebi reddetti, Moskova da Bakü'ye destek verdi ve talebi reddetti. Bölgede Azeri ve Ermeni nüfus arasında yaşanan çatışmalarda çoğu Ermeni 30'un üzerinde kişi hayatını kaybetti.

1988'in sonunda iki halk arasındaki çatışmaların durdurulması için, bugün Dağlık Karabağ'ın idari merkezi konumundaki Henkendi'den Azeriler çıkarılırken, Suşa'dan da Ermeniler çıkarıldı.

Sovyet barış gücü askerleri Bakü'de

Kasım 1989'da Moskova, Dağlık Karabağ'ın yönetimini doğrudan Bakü'ye devretmişti.

Bu tarihten sonra Dağlık Karabağ sorunu, bir süre sonra bağımsızlığını kazanacak Bakü ve Erivan için en öncelikli sorunlardan biri haline geldi.

Öyle ki, Moskova'nın kararının ardından Ermeni Ulusal Hareketi'nin lideri seçilen Levon Ter-Petrosyan, 1991'de Sovyetler Birliği'nden ayrıldığını ilan etmesinin ardından Ermenistan Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı seçildi.

Aynı yıl bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan'da da, Dağlık Karabağ bölgesindeki çatışmalar ve kayıplar, yönetimlerin istifasına ve cumhurbaşkanlarının sürgüne gönderilmesine yol açtı. 1993'te savaş devam ederken Haydar Aliyev cumhurbaşkanı oldu.

Ermeni askerleri 1992'de Dağlık Karabağ bölgesine doğru harekete geçti

1992-1994 arası savaşa giden yol

1991'de iki halk arasındaki çatışmalar arttığı sırada, Moskova Bakü'den yana tavır aldı. Mayıs ayında Sovyet Ordusu tanklarını, Azerbaycan'a bağlı birliklerle Dağlık Karabağ yakınlarındaki binlerce Ermeni'nin yaşadığı bölgeye sürmüştü.

Azerbaycan Cumhuriyeti bağımsızlığını ilan ettikten sonra, 1991 sonunda Dağlık Karabağ'ın özerklik statüsünü kaldırdığını açıkladı.

Bir ay sonra, 10 Aralık 1991'de Dağlık Karabağ Meclisi referanduma giderek Azerbaycan'dan ayrılmak istediğini duyurdu. Referandumu, çatışmaların ardından nüfusunun sadece yüzde 20'sini oluşturan Azerler boykot etti. Dağlık Karabağ meclisi 1992 başında da bağımsızlığını ilan etti ancak bu ilanı sadece Ermenistan Cumhuriyeti tanıdı.

Ardından çatışmalar yoğunluk kazandı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün o dönem "en kapsamlı sivil katliam" olarak nitelendirdiği Hocalı'da, Şubat 1992'de, Ermeni silahlı grupların baskınından kaçmaya çalışan en az 161 Azeri sivil hayatını kaybetti.

Silahlanan Dağlık Karabağ'daki Ermeni birlikleri, boşaltılan Suça kentini ve Ermenistan'ı bölgeye bağlayan Laçin kordorunu ele geçirdi.

1994'te sona eren savaşta 30 bin kişi hayatını kaybetti. Dağlık Karabağ bölgesi ile "rayon" adı verilen 7 bölge de Ermenistan tarafından işgal edilmiş oldu. Bu rayonlarda yerleşim yok, sadece Ermeni ordusuna bağlı askerler var. Bu durum, Dağlık Karabağ ile Azerbaycan arasındaki bağlantıyı da kopma noktasına getirdi. Bölgede kalan yaklaşık 600 bin Azeri de, mülteci durumuna düştü.

Savaş sonrası uluslararası toplum devrede

Dağlık Karabağ

Mayıs 1994'te ateşkesi sağlayan Bişkek Protokolü imzalandığında savaş resmen sona ermemiş ve ihtilaflı bölgeler üzerinde anlaşma sağlanmamıştı. Bu durum 26 yıldır hâlâ geçerliliğini koruyor.

1993'te Haydar Aliyev'in iktidara gelmesine kadar olan süreçte Azerbaycan'da yaşanan iç karışıklıklar, savaşın sonrasında da devam etti. Bu sebeple kaybedilen topraklarda Ermenistan, bölgeye kara ve demiryolu ulaşımını güçlendirdi. Dağlık Karabağ ile Ermenistan'ın bütçeleri tek bir çatı altında toplandı.

1994'te sorunun çözümü için Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) önderliğinde Minsk Grubu oluşturuldu. Fransa, Rusya ve ABD'nin başkanlık yaptığı gruba Türkiye, Almanya, İtalya, Belarus, İsveç ve Finlandiya da üye. Teşkilat, on yılı aşkın süren müzakereler sonucunda, 29 Kasım 2007'de iki tarafın da olumlu yaklaştığı bir plan ortaya koydu.

Madrid Prensipleri olarak adlandırılan plana göre Dağlık Karabağ çevresindeki rayonların Azerbaycan'a teslim edilmesi; Dağlık Karabağ'a ara statü verilip nihai statü için görüşmelere başlanması; Ermenistan ile Dağlık Karabağ arasındaki koridorun açılması; yerlerinden edilmiş kişilerin topraklarına dönmesi, AGİT tarafından bölgeye barış gücü gönderilmesi öngörülüyordu.

Ancak 2007'den bu yana cephe hattında zaman zaman çatışmalar devam etti. Ateşkes ihlâllerinden iki taraf birbirini sorumlu tuttu.

Zaman zaman üst düzey görüşmeler de yürütüldü. Azerbaycan Ermenistan'ın işgal ettiği topraklardan çekilmesini talep ederken Ermenistan, Dağlık Karabağ'a kendi kaderini tayin edeceği bir statü sağlanmaması halinde bunu yapmayacağını duyurdu. İki taraf bugüne kadar anlaşmaya varmadı.

Ancak bu esnada Ermenistan Parlamentosu, Dağlık Karabağ bölgesinden gelen milletvekillerinin, bölgenin bağımsızlığının tanınması yönünde verdiği yasa tasarıları da reddedildi.

Haziran 1010, Haziran 2012, Ocak 2014, Ocak 2015 ve Nisan 2016'da ölümcül çatışmalar yaşandı. Her seferinde birkaç gün süren ve gerilimi tırmandıran çatışmalar sonrası, 20 yılı aşkın süredir devam eden statükoya dönüldü.

Bölgede zaman zaman çatışmalar yaşanıyor

İki ülke arasındaki çatışmalarda Rusya'nın rolü

Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Ermenistan bağımsızlığını kazansa da, hem diplomatik, hem askeri hem de maddi anlamda büyük ölçüde Rusya'nın etkisini üzerinde hissetmeye devam etti.İki ülke arasında (Belarus, Kırgızistan, Kazakistan ve Tacikistan'ın da taraf olduğu) Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü çerçevesinde yürüyen bir askeri ittifak var. Bu kapsamda Ermenistan'da Rus ordusuna ait üsler de bulunuyor. İki ülke, aynı zamanda (Belarus, Kırgızistan ve Kazakistan'ın da taraf olduğu) Rusya öncülüğünde oluşturulan Avrasya Ekonomik Birliği'nin de üyesi.

1993'te Rus lider Boris Yeltsin, Azeri, Ermeni ve Gürcü mevkidaşları Haydar Aliyev, Levon Ter-Petrosyan ve Edvard Şevardnadze ile Moskova'da buluştu.

Sovyetler Birliği dağılana dek bölgeyi Bakü'ye bağlı özerk bir bölge olarak tutmaya çalışan ve askeriyle birlikte Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ne destek olan Moskova, bu dönemde kendi liderliğinde bir uluslararası gücün bölgede barış gücü olarak konuşlandırılmasını istiyordu.

Her ne kadar bu konuda Moskova'nın desteğini alsa da Bakü de Erivan gibi bu plana karşı çıktı.

Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından çıkan çatışmalarda Ermenistan'ın kullandığı ağır silahların tamamına yakınının Rusya'dan geldiği biliniyor. Ancak Rusya, kamuoyuna açık şekilde taraf belli etmektense her seferinde "diyalog" çağrısı yapıyor.2016'daki çatışmaların ardından Putin arabulucu oldu

2 Nisan 2016'da, iki ülke ordular arasındaki cephe hattında yeniden çatışmalar başladı. 4 gün süren çatışmalarda iki taraftan da aralarında sivillerin de bulunduğu onlarca kişi hayatını kaybetti. 5 Nisan'da önce Azerbaycan, ardından Ermenistan ateşkes ilan etti.

Aliyev, Putin, Serkisyan

Toprak kayıplarıyla ilgili çelişkili açıklamalar gelse de, Azerbaycan'ın bazı kasabaları Ermenistan'dan geri aldığı biliniyor.

Bu dönemde Rusya, Ermenistan'a açık bir destek vermek yerine diyaloğun sürdürülmesi yönünde açıklamalar yaptı. Ermenistan ise, Azerbaycan'a açıkça destek ilan eden Türkiye'yi eleştirdi. Dönemin Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Serkisyan, "Türkiye, Karabağ'daki çözüm sürecinden tamamen uzak durmalı. Uluslararası toplum Karabağ'da güç kullanımını tartışırken, Azerbaycan'a dolaylı olarak desteğini açıklayan tek ülke Türkiye oldu" açıklaması yapmıştı.

Ateşkesin kalıcı hale gelmesi için 16 Mayıs 2016'da Azerbaycan lideri İlham Aliyev ve Serj Sarkisyan Viyana'da ABD, Rusya ve Fransa'nın arabuluculuğunda görüştü. Bu görüşmeler, 2008 sonrası ağırlık kazanan görüşmeler arasında en kapsamlısı oldu.Haziran ayında da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan lideri İlham Aliyev ve Serj Sarkisyan'la St. Petersburg'da bir araya geldi. Görüşmelerin ardından Azeri yetkililer, Ermeni ordusunun Dağlık Karabağ'daki bazı illerin sırasıyla terk edeceğini ve kalan bölgelerle Ermenistan arasında bağlantının sağlanacağını; ardından da bölgenin statüsü için görüşmelere başlanacağını açıklamıştı. Ancak Ermeni yetkililer bu açıklamaları yalanladı ve görüşmeler sonuçsuz kaldı.

Türkiye ile ilişkilere etkisi ne oldu?

Aliyev ve Erdoğan

Ermenistan bağımsızlığını ilan ettiğinde Türkiye hemen tanımış ve iki ülke arasında diplomatik ilişki kanalları açılmıştı.

Ancak 1993'te, Ermenistan'ın Dağlık Karabağ'ı işgalinin ardından Azerbaycan'ın yanında yer alan Türkiye, Ermenistan sınırını kapattı ve diplomatik ilişkileri sınırlandırdı.

Ankara, sınırını açmak için işgalin sona ermesini beklediğini duyurdu.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye'nin Azerbaycan'a ihracatı 2019 yılında 1,6 milyar doları bulurken, bu ülkeden ithalatı 394,8 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. Böylece toplam 2 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşıldı. Ancak iki ülke liderleri, Şubat ayında yaptıkları görüşmede ikili ticaret hacmini 15 milyar dolara ulaştırmayı hedeflediklerini söyledi.Azerbaycan'dan gelen doğalgaz ve petrolün Türkiye'ye ve buradan Avrupa ve dünya piyasalarına geçişi için yapılmış doğalgaz boru hatları da kritik önemde. Azerbaycan, Avrupa'nın doğalgaz ve petrol talebinin yüzde 5 'ini karşılayarak bölgenin Rusya'ya olan bağımlılığını azaltıyor.

2016'da yaşanan çatışmalar, bu boru hatlarına çok yakın bir bölgede gerçekleşmişti.

2019 yılında Azerbaycan ihracatında Türkiye yüzde 14,6 ile ikinci sıradayken yüzde 3,7'si Rusya'ya gerçekleşmişti. İthalatta ise yüzde 16,8 ile Rusya birinci sırada, yüzde 12 ile Türkiye ikinci sırada geliyor.

https://youtu.be/jff12EfiY04

4 yılın ardından Dağlık Karabağ'da yeniden çatışma başladı

Temmuz 2020'de daha önce hiç çatışma yaşamayan Azerbaycan-Ermenistan sınırının Tovuz bölgesinde, ağır silahların da kullanıldığı çatışmalar meydana geldi.BBC Azerice Servisi editörü Könül Halilova, bölgedeki uzmanların, hem Ermenistan, hem de Azerbaycan liderlerinin koronavirüs salgını sürecini iyi yönetemediklerini, işsizliğin arttığını ve bu nedenle liderlerin halkın ilgisini başka yöne çekmek için böyle bir çatışmaya girmiş olabilecekleri yorumunu yaptıklarına dikkat çekti.

BBC Rusça Servisi editörü Famil İsmailov da hem Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın, hem de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in siyasi güç ve otoritelerini sağlamlaştırma sürecinde olduklarını söyledi.

Ermenistan'da 27 Eylül'de sıkıyönetim ilan edildi.

Kısa süren bu çatışmalarda Rusya, güvenlik işbirliği içinde olduğu Ermenistan'a açık askeri destek vermezken Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Azerbaycan'ı destekleyen nitelikte açıklamalar yaptı:

"Ermenistan'ın saldırganlığını örtme çabasının uluslararası camia tarafından da hiçbir şekilde kabul görmemesini temenni ediyoruz. Türkiye, toprak bütünlüğünü koruma mücadelesinde tüm imkanlarıyla Azerbaycan'ın yanında yer almaya devam edecektir."

Dağlık Karabağ bölgesinde çatışmalar Pazar günü yeniden başladı.

İki taraf da birbirini suçlarken, Türkiye Azerbaycan'a destek veriyor. Pazartesi günü konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bölgede Dağlık Karabağ'ın işgaliyle başlayan krize artık bir son verilmelidir. İşgale uğrayan topraklar Azerbaycan toprakları. 'Artık hesap vakti geldi' diyen Azerbaycan kendi göbeğini kendisi kesmek zorunda kalmıştır" ifadelerini kullandı.Ermenistan ise Türkiye'yi "gerilimi artırmakla" suçluyor. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Türkiye'nin Azerbaycan'a askeri uzmanlar, F-16 uçakları ve insansız hava araçları gönderdiği belirtildi. Azerbaycan iddiaları reddetti.

Bugüne kadar yaşanan her çatışmada olduğu Azerbaycan bölgedeki bazı köy ve kasabaların kontrolünü geri aldığını açıklarken, Ermenistan iddiaları yalanlıyor.

Son dakika: Başkan Erdoğan: Türk ekonomisi yeni rekorlara koşmaya devam edecektir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Salgın etkisini yitirip taşlar yerine oturdukça Türk ekonomisi yeni rekorlara koşmaya devam edecektir." dedi.

Giriş Tarihi: 26.9.2020  17:56 Son Güncelleme: 27.9.2020  02:34

Son dakika: Başkan Erdoğan: Türk ekonomisi yeni rekorlara koşmaya devam edecektir

- Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Salgın etkisini yitirip taşlar yerine oturdukça Türk ekonomisi, yeni rekorlara koşmaya devam edecektir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep 300 Fabrika Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.

Yaklaşık 1,5 yıllık bir hasretin ardından tekrar Gaziantep'te bulunmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Erdoğan, Gaziantep halkına, destekleri, duaları, şahsına gösterdikleri teveccühleri için teşekkür etti.

Ülke sanayisi açısından gurur dolu bir gün geçirdiklerini ifade eden Erdoğan, az önce ülkenin kendi alanında en önemli organizasyonu olan TEKNOFEST'te gençlerle bir araya geldiklerini anımsattı. Burada bir kez daha gençlerin, genç girişimcilerin ufkuna, vizyonuna şahit olduklarını anlatan Erdoğan, "Gördüğümüz manzara, Türkiye'nin aydınlık yarınlarına olan inancımızı daha da güçlendirdi.
Geleceğimizi emanet ettiğimiz gençlerin, teknoloji konusundaki heyecanları ve üretkenlikleri, diğer hususlarda da bize umut verdi." diye konuştu.

Şimdi de Gaziantep'teki organize sanayi bölgelerinde yapımı tamamlanan ve hizmete giren 300 fabrikanın resmi açılışını yapacaklarını aktaran Erdoğan, emeği geçenlere teşekkür etti. Gaziantep'in gelişmesi, kalkınması için çaba gösteren, bu tesisleri şehre kazandıran iş insanlarına, girişimcilere, yatırımcılara da teşekkürlerini ileten Erdoğan, resmi açılışı yapılacak 300 fabrikanın şehre, ülkeye ve millete hayırlı olmasını diledi.

Çoğunluğu 5'inci Organize Sanayi Bölgesi'nde olan bu yatırımların tekstil, gıda ve ambalaj sektörlerinde yoğunlaştığını belirten Erdoğan, "Toplamda 15 milyar liralık yatırım bedeliyle hizmete giren bu fabrikalarda, 45 bin vatandaşımız doğrudan istihdam imkanına kavuştu.
Dolaylı istihdamı da hesaba kattığımızda bu sayı 100 bini aşıyor.
Tabii işin bir de dış ticaret ve döviz kazandırma boyutu var.
Tam kapasite üretime geçilmesiyle bu fabrikaların, Gaziantep'in ihracatına 1 milyar doların üzerinde katkı sağlaması bekleniyor." değerlendirmesinde bulundu.

- "GÖSTERDİĞİMİZ ÖRNEKLERİN BAŞINDA GAZİANTEP GELİYOR"

Her bir firmanın, sanayi tesisinin, Gaziantep'in yüzünü ağarttığı kadar, 83 milyonun tamamıyla birlikte Türkiye için de gurur kaynağı olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Gerek ülkemizdeki yatırımcılara, gerekse dünyanın farklı köşelerinde bir araya geldiğimiz iş insanlarına gösterdiğimiz örneklerin başında Gaziantep geliyor.
Afrika'dan Ortadoğu'ya, Avrupa'dan Asya ve Amerika'ya kadar dünyanın 100'ü aşkın ülkesinde sizlerin ürünleriyle karşılaşıyoruz.
Sadece tekstilde değil, gıdadan kimyaya, ambalajdan metal ve makine sanayiine uzanan çok geniş bir yelpazede Gaziantepli firmalarımız ihracat gerçekleştiriyor.
İhracatta Türkiye'nin marka şehirlerinden olan Gaziantep'in, önümüzdeki dönemde bu başarı grafiğini daha da yukarıya taşıyacağına inanıyorum.
Sadece açılışını yaptığımız fabrikalar bile şehrimizin dinamizmini, vizyonunu ve üretim kapasitesini ispata yeterlidir.
Bu açılışlar aynı zamanda yatırımcımızın özgüveninin ne kadar yüksek olduğuna, geleceğe ne denli büyük bir umutla ve heyecanla baktığına işaret ediyor. İçinden geçtiğimiz şu kritik dönemde, ülkemizin ihtiyaç duyduğu şey işte bu motivasyondur, bu heyecandır, bu dinamizmdir."

 

Şeamet tellallarına kulak asmadan, milletle birlikte çalışmaya, üretmeye, şehirlere ve ülkeye yatırım yapmaya devam ettiklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin, son 18 yılda hangi girdaplardan, hangi saldırılardan, hangi tuzaklardan sıyrılarak bugünlere geldiğini en iyi sizler biliyorsunuz.
Bugüne kadar, 2008 küresel krizinden bölgemizdeki çatışmalara, terörden darbe girişimine ülkemizi ve bağımsızlığımızı hedef alan birçok saldırıyı, hamdolsun, başarıyla bertaraf ettik.
Altyapı ve hizmet alanlarındaki yatırımlarımızla Cumhuriyet tarihimizin tamamında yapılanları üçe, beşe, hatta ona katladık.
Tüm bunları birbirimize inandığımız, birbirimize güvendiğimiz, tam bir dayanışma içinde hareket ettiğimiz için yapabildik.
Karşılaştığımız tüm badirelerin üstesinden, Türkiye'nin tökezlemesi için ellerini ovuşturan bir güruhun engelleme çabalarına rağmen geldik."

- "SALGININ TÜRKİYE'Yİ SIKINTIYA DÜŞÜRMESİNE, TÖKEZLETMESİNE İZİN VERMEDİK"

Son dönemde de koronavirüs salgınıyla mücadele ettiklerini belirten Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağladığı avantajları en iyi şekilde değerlendirerek aldıkları tedbirler sayesinde, bu salgının Türkiye'yi sıkıntıya düşürmesine, tökezletmesine müsaade etmediklerini vurguladı.

Kamu hizmetlerinin aksamasına izin vermedikleri gibi toplumun hiçbir kesimini de yalnız bırakmadıklarını ifade eden Erdoğan, Ekonomik İstikrar Kalkanı paketiyle vatandaşları, esnafı ve firmaları salgının etkilerine karşı korumaya aldıklarını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Salgın sebebiyle gelişmiş ülkelerin dahi içine kapandığı günlerde, biz sanayicimizle, ticaret erbabımızla birlikte hareket ederek yeni pazarlara açılmanın, müşteri yelpazemizi genişletmenin mücadelesini verdik.
Sanayicimizle bir araya geldikçe, üreticilerimizi dinledikçe şu gerçeği net olarak görüyoruz.
Her ne kadar bu salgın beraberinde çeşitli zorluklar getirse de iş dünyamızın önünde yeni fırsat pencereleri de açıyor.
Türk şirketleri, kaliteli ürünleri, rekabetçi fiyatları, coğrafi avantajları ve elbette güvenirlikleriyle giderek daha çok takdir topluyor.
Uluslararası şirketlerin alternatif üretim üssü arayışlarında, Türkiye'nin adı artık daha fazla zikrediliyor.
Sanayisi, üretim kapasitesi, nitelikli işgücü, üç kıtayı birleştiren stratejik konumu, sağlık ve ulaşım altyapısı ile ülkemizin yıldızı daha çok parlıyor.
Salgın etkisini yitirip taşlar yerine oturdukça, Türk ekonomisi yeni rekorlara koşmaya devam edecektir.
Daha önce ifade ettiğim gibi Türkiye, sadece sağlık turizminde değil, ihracattan üretime, tarımdan sanayiye birçok alanda salgın sürecinden güçlenerek çıkacaktır."

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Her kim 21'inci yüzyıl Türkiyesinde özel sektörü düşmanlaştırıyorsa onun, ülkemizin kalkınmasıyla ilgili bir hassasiyeti yoktur. Her kim şirketlere el koymaktan bahsediyorsa onun amacı, ülkemizin yeniden bataklığa saplanmasıdır." dedi.

Başkan Erdoğan'dan Gaziantep'te müjdeyi verdiCumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep 300 Fabrika Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.

Özel sektörün ekonominin en önemli itici gücü olduğunu, bunun için 18 yıldır Türkiye ekonomisini özel sektör eliyle büyütmeye çalıştıklarını söyleyen Erdoğan, yaptıkları yatırımlar ve gerçekleştirdikleri düzenlemelerle özel sektörün önündeki engelleri kaldırarak, iş insanlarını ve firmaları desteklediklerini, teşvik ettiklerini dile getirdi.

Erdoğan, "İş dünyamızın önünü açan, işlerini kolaylaştıran, büyüten, geliştiren, rekabet gücünü artıran her adımı ülkemiz ve milletimiz için kazanç olarak gördük. Özel sektörümüz de bizim açtığımız yoldan ilerleyerek ülkemizin ekonomik büyümesinin lokomotifi oldu. Kamu-özel ortaklığı ve dayanışmasına dayanan bu süreci 'Türkiye modeli' diye tanımlıyoruz." şeklinde konuştu.

Geldikleri yerin önemli ancak henüz yetersiz olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Özellikle küresel ölçekte iş yapan firma sayımızın çoğalması gerekiyor. Bu yönde elde ettiğimiz her başarı, Türkiye'nin marka değerinin artması demektir. Her kim 21'inci yüzyıl Türkiyesinde özel sektörü düşmanlaştırıyorsa onun, ülkemizin kalkınmasıyla ilgili bir hassasiyeti yoktur. Her kim şirketlere el koymaktan bahsediyorsa onun amacı, ülkemizin yeniden bataklığa saplanmasıdır. Her kim devlet ile özel sektörün iş birliğini acımasızca eleştiriyorsa onun hedefi, Türkiye'yi yurt dışına bağımlı kılmaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, "İş dünyamızın önünü açan, işlerini kolaylaştıran, büyüten, geliştiren, rekabet gücünü artıran her adımı ülkemiz ve milletimiz için kazanç olarak gördük. Özel sektörümüz de bizim açtığımız yoldan ilerleyerek ülkemizin ekonomik büyümesinin lokomotifi oldu. Kamu-özel ortaklığı ve dayanışmasına dayanan bu süreci 'Türkiye modeli' diye tanımlıyoruz." şeklinde konuştu.

Son dakika haberi: Başkan Erdoğan'dan sert açıklamalar!

Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep'te 300 fabrikanın toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan, "Bu fabrikalarda 45 bin vatandaşımız doğrudan istihdama kavuştu" ifadelerini kullandı. Erdoğan ayrıca, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke'nin skandal sözleri ile ilgili ''Her kim şirketlere el koymaktan bahsediyorsa, onun amacı ülkemizin yeniden bataklığa saplanmasıdır.'' dedi.

Video Player

00:02 | 06:40

Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.

Online Video Platform

 

Gaziantep yine bizi bağrına bastı. Bugün gerçekten ülkemiz sanayisi açısından gurur dolu bir gün geçiriyoruz. Az önce ülkemizin kendi alanında en önemli festivali olan TEKNOFEST'te bir araya geldik.

Gördüğümüz manzara Türkiye'nin aydınlık yarınlara olan inancımızı bir kez daha pekiştirdi.

Şimdi de Gaziantep'teki organize sanayi bölgelerinde yapımı tamamlanan ve hizmete giren 300 fabrikamızın resmi açılışını yapıyoruz. 

AMAÇLARI TÜRKİYE'Yİ YURT DIŞINA BAĞLIM KILMAK!
Geldikleri yerin önemli ancak henüz yetersiz olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Özellikle küresel ölçekte iş yapan firma sayımızın çoğalması gerekiyor. Bu yönde elde ettiğimiz her başarı, Türkiye'nin marka değerinin artması demektir. Her kim 21'inci yüzyıl Türkiyesinde özel sektörü düşmanlaştırıyorsa onun, ülkemizin kalkınmasıyla ilgili bir hassasiyeti yoktur. Her kim şirketlere el koymaktan bahsediyorsa onun amacı, ülkemizin yeniden bataklığa saplanmasıdır. Her kim devlet ile özel sektörün iş birliğini acımasızca eleştiriyorsa onun hedefi, Türkiye'yi yurt dışına bağımlı kılmaktır." değerlendirmesinde bulundu.

"AYNI VESAYETCİ ZİHNİYETİN SİLÜETİ VAR"
Türkiye'nin kalkınmasını, güçlenmesini, ekonomik ve ticari bakımdan gelişmesini savunan hiç kimsenin özel sektöre düşmanlık yapmayacağına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bazı siyasi parti temsilcilerinin son dönemde yaptıkları özel sektör karşıtı açıklamaları aslında bunların zihin kodlarını ortaya koymaktadır. Gerçi bunların mazisinde savunma sanayi başta olmak üzere her alanda özel sektör karşıtlığının birçok örneği vardır. Ülkemizin yetiştirdiği en vizyoner insanlardan Nuri Demirağ'ın uçak fabrikası bizzat dönemin tek parti iradesi tarafından kapatılmıştır. Merhum Nuri Killigil'in modern silah ve cephane fabrikasını sabote eden yine tek parti zihniyetinden başkası değildir. Devrim arabalarının engellenmesinden, Gümüş Motor projesinin akim bırakılmasına kadar ülkemize çağ atlatacak birçok hamlenin sabote edilmesinde aynı vesayetci zihniyetin silüeti vardır. 28 Şubat döneminde, sermayeyi 'yeşil, gri, beyaz' diyerek, renklere ayırarak ekonomimizin altını oyanlar da yine bu faşist ideolojinin mensuplarıdır. Aradan geçen onca zamana, milletten yedikleri onca silleye rağmen maalesef bu zihniyet değişmemekte ısrar etmektedir. Kendileri bilirler, milletimiz vakti saati geldiğinde bunları da siyaset arşivinin tozlu raflarına kaldırmakta tereddüt etmeyecektir."

Kendi işlerine ve hedeflerine bakacaklarını söyleyen Erdoğan, millete her alanda yeni hizmetler, yeni eserler kazandırmaya, yeni üretim ve istihdam kanalları oluşturmaya devam edeceklerini bildirdi.

Başkan Erdoğan'dan Cumhur İttifakı mesajı

- "AYNI VESAYETCİ ZİHNİYETİN SİLÜETİ VAR"

Türkiye'nin kalkınmasını, güçlenmesini, ekonomik ve ticari bakımdan gelişmesini savunan hiç kimsenin özel sektöre düşmanlık yapmayacağına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bazı siyasi parti temsilcilerinin son dönemde yaptıkları özel sektör karşıtı açıklamaları aslında bunların zihin kodlarını ortaya koymaktadır. Gerçi bunların mazisinde savunma sanayi başta olmak üzere her alanda özel sektör karşıtlığının birçok örneği vardır. Ülkemizin yetiştirdiği en vizyoner insanlardan Nuri Demirağ'ın uçak fabrikası bizzat dönemin tek parti iradesi tarafından kapatılmıştır. Merhum Nuri Killigil'in modern silah ve cephane fabrikasını sabote eden yine tek parti zihniyetinden başkası değildir. Devrim arabalarının engellenmesinden, Gümüş Motor projesinin akim bırakılmasına kadar ülkemize çağ atlatacak birçok hamlenin sabote edilmesinde aynı vesayetci zihniyetin silüeti vardır. 28 Şubat döneminde, sermayeyi 'yeşil, gri, beyaz' diyerek, renklere ayırarak ekonomimizin altını oyanlar da yine bu faşist ideolojinin mensuplarıdır. Aradan geçen onca zamana, milletten yedikleri onca silleye rağmen maalesef bu zihniyet değişmemekte ısrar etmektedir. Kendileri bilirler, milletimiz vakti saati geldiğinde bunları da siyaset arşivinin tozlu raflarına kaldırmakta tereddüt etmeyecektir."

Kendi işlerine ve hedeflerine bakacaklarını söyleyen Erdoğan, millete her alanda yeni hizmetler, yeni eserler kazandırmaya, yeni üretim ve istihdam kanalları oluşturmaya devam edeceklerini bildirdi.

- "MESELE MUARIZLARIN DEĞİL BÜNYENİN SAĞLAM OLMASI"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Atalarımız 'Sağlam ağaca kurt yürümez.' diyor, yani mesele muarızların değil bünyenin sağlam olmasıdır. Türkiye kamu tarafı ve özel sektörüyle ne kadar güçlü olursa sosyal dokusu ve ekonomisiyle ne kadar sağlam olursa geleceğine de o derece güvenle bakacaktır." dedi.

Son 18 yılda attıkları adımlarla Türkiye'yi bu doğrultuda önemli bir yere getirdiklerini ifade eden Erdoğan, özellikle üretim ve sanayi altyapısı konusunda tarihi başarılara imza atıklarını belirtti.

Organize sanayi bölgelerinin sayısını 193'ten 320'ye çıkardıklarını, büyük ölçekli yatırımlara yönelik endüstri bölgelerini devreye aldıklarını anlatan Erdoğan, "İnovasyon öncülüğünde büyüme için sıfırdan bir ekosistem inşa ettik. Teknopark sayısını 5'ten 85'e yükseltirken 600'ün üzerinde Ar-Ge ve Tasarım Merkezi kurulmasını sağladık. Yatırım yapmak isteyene her türlü desteği verdik. Şehirlerimizin potansiyellerini hızla harekete geçirecek stratejiler geliştirdik." diye konuştu.

Gaziantep'in tüm bu imkanları en iyi şekilde kullanan ve en büyük atılımı yapan şehirlerin başında geldiğini vurgulayan Erdoğan, şehirdeki 4 organize sanayi bölgesinde üretime geçen parsellerde 148 bin kişinin istihdam edildiğini, sadece bunların altyapı çalışmaları için şehre 380 milyon lira kaynak aktarıldığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 8 yılda özel sektörün Gaziantep'teki 30 milyar liralık sabit yatırımına teşvik belgesi düzenlendiğini, kente yeni bir ufuk kazandıran 2 teknopark ile 12 Ar-Ge ve Tasarım Merkezinin hizmete girdiğini söyledi.

Gaziantep'teki 11 bin KOBİ'nin KOSGEB desteklerinden faydalandığını anlatan Erdoğan, İpekyolu Kalkınma Ajansının bugüne kadar Gaziantep'te 584 projeye destek olarak 247 milyon liralık yatırım hacmi oluşturduğunu dile getirdi.

Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye her alanda Gaziantep'e çağ atlatan yatırımları hayata geçirdiklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Gaziantep de sağ olsun bu çabaların karşılığını ziyadesiyle verdi. Gaziantep ihracatı 2004 yılında 1,2 milyar dolar düzeyindeyken 2019'da bu rakam 7,5 milyar dolara ulaştı. Aynı dönemde şehrin toplam milli geliri 8,5 milyar liradan 70 milyar liraya yakın bir seviyeye yükseldi. Hedefimiz Gaziantep'i çok daha ilerilere taşımaktır. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize, dayanışmamıza sıkı sıkıya sarıldığımızda aşamayacağımız hiçbir engel yoktur."

Bu noktada beşeri sermayenin taşıdığı önemin farkında olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Gençlerin ve çocuklarımızın teknolojiyle iç içe olmalarını istiyoruz. Gaziantep'te bir Deneyap Türkiye Teknoloji Atölyesi kurduk. Ortaokul ve lise seviyesindeki öğrencilerimize burada tasarım, robotik kodlama, yapay zeka ve siber güvenlik gibi alanlarda ücretsiz eğitimler sunuyoruz. Geleceğin teknoloji yıldızları, geleceğin Teknofest şampiyonları inşallah bu atölyelerden çıkacak." dedi.

Gaziantep'teki tüm okulların TÜBİTAK popüler bilim yayınlarına kavuştuğunu belirten Erdoğan, Gaziantep Valiliği, TÜBİTAK ve Şahinbey Belediyesi iş birliğiyle anaokulları dahil şehirdeki 1111 okulun tamamına 200 bin TÜBİTAK kitabını teslim ettiklerini söyledi.

Erdoğan, çocukların hayal dünyasını geliştirip, onlara yeni kabiliyetler kazandıracak bu kitapların hayırlı olmasını dileyerek, şunları kaydetti:

"İlimize bir müjdemiz daha var. Ankara ve Bursa'dan sonra Gaziantep'te bir model fabrika kuruyoruz. İnşallah kasım gibi bu fabrikayı açacağız. Burada teorik ve uygulamalı eğitimler bir arada verilerek firmaların üretim ve verimlilik tekniklerini en iyi şekilde uygulamaları sağlanacak. Aslında konu Gaziantep olunca belediyelerimizin hizmetlerinden Suriyeli kardeşlerimize sahip çıkılmasına kadar anlatacak çok şey var. Yapılan her çalışmadan, her yatırımdan, her hizmetten haberdarım ancak bu seferlik bu kadar diyoruz. İnşallah yılbaşından sonra il kongremiz için şehrimize geldiğimizde tüm bu hususları enine boyuna değerlendireceğiz."

Resmi açılışını gerçekleştirdikleri fabrikaların hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, yatırımları şehre kazandıran sanayiciler ve yatırımcılara da şükranlarını sundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, beraberindekilerle tesislerin açılışını yaptı. Açılışta kesilen kurdele, programın yapıldığı alana getirilen yerli makinede üretildi.

Erdoğan, ayrıca canlı bağlantıyla Liv Hospital'in de açılışını yaptı. Böyle modern bir hastanenin Gaziantep'e yakışacağını belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Hayırlı olsun diyoruz. Bulunduğumuz organize sanayinin açılış mekanından sizlere selamlar, sevgiler gönderiyoruz. 'Rabb'im dert verip, derman aratmasın.' diyor ve koronavirüs süreci içerisinde ebediyete uğurladığımız tüm vatandaşlarımıza, kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Şu anda hastanelerde olan tüm hastalarımıza Allah'tan şifa diliyoruz. 'Rabb'im bir an önce koronavirüs salgınından tüm ümmeti kurtarsın.' diyoruz."

Programa, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de katıldı.

Erdoğan, ayrıca canlı bağlantıyla Liv Hospital'in de açılışını yaptı. Böyle modern bir hastanenin Gaziantep'e yakışacağını belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Hayırlı olsun diyoruz. Bulunduğumuz organize sanayinin açılış mekanından sizlere selamlar, sevgiler gönderiyoruz. 'Rabb'im dert verip, derman aratmasın.' diyor ve koronavirüs süreci içerisinde ebediyete uğurladığımız tüm vatandaşlarımıza, kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Şu anda hastanelerde olan tüm hastalarımıza Allah'tan şifa diliyoruz. 'Rabb'im bir an önce koronavirüs salgınından tüm ümmeti kurtarsın.' diyoruz."

Son dakika haberi: Başkan Erdoğan'dan sert açıklamalar!

Programa, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de katıldı.



"ÖZEL SEKTÖR EKONOMİNİN İTİCİ GÜCÜDÜR"
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesabı Twitter üzerinden "Türkiye, kamu tarafı ve özel sektörüyle ne kadar güçlü olursa, sosyal dokusu ve ekonomisiyle ne kadar sağlam olursa, geleceğine de o derece güvenle bakacaktır" açıklamasında bulundu.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Geleceğin teknolojileri Türk malı damgasıyla üretilecek

'Teknofest 2020 Ödül Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İHA alanında bugün dünyanın sayılı ülkeleri arasına girdik. İnşallah benzer başarıyı otomobil ve uçan arabalarda yakalayacağız" dedi. Gençlere seslenen Erdoğan, "Sizler hayallerinizde ısrarcı olursanız geleceğin teknolojilerinin 'Türk malı' damgasıyla tasarlanıp üretileceğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Video Player

00:00 | 07:54

Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.

Online Video Platform

 

Bu yıl ilk kez Gaziantep'te düzenlenen Havacılık,Uzay ve Teknoloji Festivali'ne((TEKNOFEST2020) katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarışmada dereceye giren gençleri ziyaret ederek, yapılan projelerine imza attı. Ödül töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yapay zekadan siber güvenliğe kadar her alanda çığır açacak yenilikler işte burada tohumlanacak." diyen Erdoğan, "Yapay zeka, siber güvenlik, nesnelerin interneti gibi yeni gelişen alanlar başta olmak üzere teknolojinin her alanında benzer başarılar kazanılmaması için hiçbir sebebi yoktur." dedi.

Geleceğin savunma teknolojilerine Erdoğan imzası!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;

100 BİN YARIŞMACI BAŞVURDU

İlk iki TEKNOFEST bu alana ilgi duyan gençlerimiz yanında çocuklarıyla beraber ailelerden oluşan milyonlarla İstanbul'da yapılmıştı. Gaziantep'ten yükselen heyecana ortak olmak istedik. Öncelikle tüm alanlarda dereceye giren takımları gönülden tebrik ediyorum. Şu karşımdaki kalabalık, bu manzara sizlerin azmini ve kararlılığını hiçbir virüsün, hiçbir engelin, hiçbir tehdidin durduramayacağını gösteriyor. TEKNOFEST'e bu yıl 84 farklı ülkeden 100 bin yarışmacı başvurusu yapıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Geleceğin teknolojileri Türk malı damgasıyla üretilecek

"ÇIĞIR AÇACAK YENİLİKLER BURADA TOHUMLANACAK"

İnsansız su altı sistemleri yarışmasında ipi göğüsleyen TEKNOFEST ekibi şimdi uluslararası alanda rekabet edecek özgün sistemler gelişiyor. İki defa roket takımı birinciliği kazanan gençlerimiz bu başarılarını girişime dönüştürmeye hazırlanıyor. Yapay zeka girişimi kuran gençlerimiz, TEKNOFEST'in lise seviyesi birincileriydi. Yapay zekadan siber güvenliğe kadar her alanda çığır açacak yenilikler işte burada tohumlanacak. Yapay zeka, siber güvenlik, nesnelerin interneti gibi yeni gelişen alanlar başta olmak üzere teknolojinin her alanında benzer başarılar kazanılmaması için hiçbir sebebi yoktur.

PAYDAŞ SAYISI 14'TEN 63'E YÜKSELDİ

Festivalin paydaş sayısının 14'ten 63'e yükselmesi, bu heyecanın her kesimi sardığını ispatıdır. Gençlerimize duyulan güvenin ifadesi olan bu tablo bize özgün fikirler geliştiren, üreten, azmeden herkesin gereken mecrayı bulabileceği gösteriyor. Üretmek isteyen herkese aradığı fırsatı sunduk.

"BENZER BAŞARIYI UÇAN ARABADA DA YAKALAYACAĞIZ"

Daha düne kadar insanlı veya insansız hava araçları alanında esamesi okunmayan bir ülke durumundaydık. Bugün ise hedeflerine yönelen bir avuç insan sayesinde aynı alanda dünyanın sayılı ülkeleri arasına girdik. İnşallah benzer başarıyı otomobilde ve uçan arabalarda yakalayacağız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Teknofest'te! Hepsini tek tek imzaladı...

"GELECEĞİN TEKNOLOJİLERİ TÜRK MALI DAMGASIYLA ÜRETİLECEK"

Ülkemizde bazılarının milli teknoloji hamlemizi küçümsediklerini teessürle takip ediyoruz. Teknoloji devrimini gençlerimizle birlikte yürütme çabamız ise bu dönüşümü enerjik bir şekilde hayata geçirme amacımızın bir kaynağıdır. Sizler hayallerinizde ısrarcı olursanız geleceğin teknolojilerinin 'Türk malı' damgasıyla tasarlanıp üretileceğine inanıyorum. Bugüne kadar gençlerimiz onlara güvendiğimiz hiçbir konuda bizi mahcup etmedi. Sevgili gençler, bizim medeniyetimiz insan medeniyetidir. İlim medeniyetidir, irfan medeniyetidir, hikmet medeniyetidir. Bu kavramların ifade ettiği ruhtan korktuğumuz dönemde teknoloji başta olmak üzere her alanda geriledik. Dikkatinizi çekmiştir, sık sık maziden atiye köprü kurmak ifadesini kullanıyorum. Bu öylesine söylenen bir cümle değildir. Mesela İslam Bilim ve Teknoloji tarihini bilmeyen, müzesini gezmemiş hiç kimse bizim şu anda yapmaya çalıştığımız işlerin ilhamını nereden aldığımızı anlayamaz.

"TEKNOFEST BU YIL 21 FARKLI ALANDA DÜZENLENDİ"

Bilim araştırmadır. Araştırma kavramının da tam tercümesi yeniden keşfetmektir. Bu gerçek bize araştırmanın ve geliştirmenin sınırının bulunmadığını ifade eder. Teknolojiye gönül veren gençlerimiz bu geniş alanın neresinden ilerlerse ilerlesinler önleri ve ufukları açıktır. TEKNOFEST'te yarışmalar bu yıl 21 farklı alanda düzenlendi. Belki ilerde bu sayı çok daha fazla artacaktır.

SON DAKİKA: Başkan Recep Tayyip Erdoğan TEKNOFEST'te: Hedefimiz otomobil ve uçan araba...

"EKSİK VARSA TAMAMLARIZ, HATALAR VARSA DÜZELTİRİZ"

Türkiye'nin hedeflerine ulaşmak için tasarlayan, üreten, geliştiren somut neticelere ulaşan başarılı gençlere, başarılı insanlara ihtiyacı var. Daha açık bir ifadeyle; Türkiye'nin size gayretlerinize çabalarına enerjinize vizyonunuza ihtiyacı var. Her birinizden eğitiminize, çalışmalarınıza, geleceğinize dört elle sarılmanızı istiyorum. Standları gezerken ilköğretimdeki yavrularımızı gördüm, üniversitedeki gençlerimizi gördüm. Ürettikleri füzeleri gördüm. Şu andaki menzillerin ötesine ulaşacaklarına inanıyorum. Rabbim yardımcıları olsun. Bütün mesele azmetmek. Bizim gençliğimiz bunları yapar ve yapacaktır. Her şeyin ideal olduğunu da söyleyecek durumda değiliz, ama destek olmakta da kararlıyız. Eksikler varsa tamamlarız, hatalar varsa düzeltiriz, engeller varsa kaldırırız. Yeter ki siz mücadele etmekten, gayret göstermekten vazgeçmeyin. İçinizden nice yıldızlar çıkacağına yürekten inanıyorum.

Bu haber 492198 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Başkan Erdoğan'dan seçim mesajı: Biz bitti demeden bitmez | 17 Nisan AK Parti Grup Toplantısı
Başkan Erdoğan'dan seçim mesajı: Biz bitti demeden bitmez | 17...
Başkan Erdoğan'ın sözleri dünyada böyle yankılandı: Dengeleyici bir rol oynuyor 
Başkan Erdoğan'ın sözleri dünyada böyle yankılandı:...