Ayasofya’da ilk bayram namazında ağızlardan ‘Allah’a şükür’ sözü eksik olmadı: Elhamdülillah
Giriş Tarihi: 01.08.2020 07:56 Güncelleme Tarihi: 01.08.2020 08:05
Ayasofya Camii'nde bayram sabahı: Avluya sığmayan cemaat, Sultanahmet Meydanı'na taştı
Ayasofya Camii'nde 86 yıl sonra bayram namazı kılındı. Yüzbinlerce vatandaş secdeye vardı. Avluya sığmayan cemaat, Sultanahmet Meydanı'na taştı. Cuma namazı da yine çok kalabalıktı.
AYASOFYA'DA BAYRAM
Ayasofya Camisi'nde 86 yıl sonra ilk bayram namazı kılındı. Binlerce vatandaş, bu tarihi ana tanıklık etmek için Sultanahmet Meydanı'na aktı.
Ayasofya Camii, 86 yıl sonra ibadete açıldı. İlk bayram namazı dün sabah kılındı. Binlerce vatandaş, seccadesi ve maskesiyle birlikte soluğu kutsal mabette aldı. Avluya sığmayan cemaat, Sultanahmat Meydanı'na taştı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, minbere yine kılıçla çıktı. Hutbede, "Bayramın huzurunu birlikte yaşayalım. Maske ve mesafe kuralına riayet edelim" çağrısı yaptı.
86 yıl sonra ibadete açılan Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’ndeki ilk bayram namazında huzur ve gurur hakimdi. Yurtiçi ve yurtdışından gelenler camiye sığmayınca onbinler meydanda saf tuttu, bugünleri Fatih Belediyesi, günün anısına gümüş kaplamalı madalyon hediye etti
Giriş Tarihi: 1.8.2020
Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'nde 86 yıl sonra ilk bayram namazı, caminin içini ve çevresini dolduran binlerce vatandaşın katılımıyla eda edildi. Kurban Bayramı namazını Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'nde kılmak isteyen, İstanbul'un yanı sıra başka kentlerden ve yurt dışından gelenler, Ayasofya Meydanı'nı doldurdu. Fatih Belediyesi ekipleri vatandaşlara namaz öncesinde ücretsiz olarak tek kullanımlık seccade, dezenfektan, maske ve su dağıttı. Mobil araçlar üzerine kurulan dev ekranlarla arka saflarda yer alan kişilerin alanı görmesi de sağlandı. Bayram namazı öncesinde İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Maşalı tarafından dua okundu. 86 yıl sonra Ayasofya'da, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ilk bayram namazını kıldırdı. TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı ve Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan da ilk bayram namazını, Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'nde kıldı. Fatih Belediyesi, Kurban Bayramı namazı için Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'ne gelen vatandaşlara, bugüne özel hazırlanan gümüş kaplamalı hatıra madalyonu ile üzerine Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi işlenmiş bez çanta armağan etti. Ayrıca, namazdan çıkan vatandaşlara çorba ikramı da yapıldı. Ayasofya'da kılınan ikinci Cuma namazına da ilgi büyüktü. Ayasofya Camii'nin içi dolunca çok sayıda kişi Sultanahmet Meydanı'nda saf tutarak Cuma namazı kıldı. İşte Ayasofya Camii'ne namaza gelen vatandaşların görüşleri;
İstanbul Ayasofya Camii'nde bayram namazı kılındı
Ercan Şanver: Fatih, İstanbul'un Fethi'yle dirilişe vesile olmuştu. Başkan Erdoğan'ın burayı ibadete açması da çok büyük bir dirilişin göstergesi. Ümmetin birliğine, dirliğine, selametine vesile olsun inşallah. Mehmet Zengin: Mevlaya sonsuz şükürler olsun, sebep olanlardan Allah razı olsun. Çok özlemimiz vardı. Açılışa saat 06.00'da gitmeme rağmen içeri girememiştim. Mühüm olan yakınında olsam bile yeter. Ahmet Coşkun: Manevi atmosfer çok yüksek. İnşallah Mescid-i Aksa'da özgürlüğe kavuşacak.
HUTBEDE 'KOVİD-19'A KARŞI TEDBİRLİ OLUN' UYARISI
Ulu mabetteki ilk bayram hutbesini Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş okudu. Aziz milletimiz, geçmişten bugüne nice zorlukları sabır, sebat ve azimle aştı. İşte, 86 yıllık hasretin ardından büyük fethin sembolü Ayasofya Cami-i Şerifi'nin yeniden ibadete açılması da, milletimizin sarsılmaz imanı, tükenmez umudu ve kararlı duruşunun bir göstergesidir. Allah'ın yardımı, milletimizin azim ve kararlılığı ile yaşadığımız küresel sıkıntıları da aşacağımıza ve daha büyük bir huzur ve coşkuyla yaşayacağımız bayramlara kavuşacağımıza olan inancım tamdır. Bayramın huzurunu hep birlikte yaşayalım. Ancak hastalıkların yayılmasına sebep olarak bu kıymetli günleri hüzne çevirmeyelim. Maske ve güvenli mesafe kuralına riayet edelim. Bayram günlerinde ve salgın süresince tokalaşmaya, kucaklaşmaya ve musafahaya ara verelim. Sıkıntı ve musibetler karşısında gerekli tedbir, tevekkül ve teslimiyet anlayışıyla hareket edelim.
Rusya'dan Ilk Uçuş: 4 Ay Sonra Türkiye'ye Ayak Bastılar
01 .
Yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle yaklaşık 4 aydan beri tarifeli uçuşların gerçekleştirilemediği Türkiye ile Rusya arasındaki uçuşlar yeniden başladı. Türk Hava Yolları’nın Rus turistleri taşıyan yolcu uçağı İstanbul Havalimanı’na ulaştı.
02 .
Normalleşme adımları kapsamında yaklaşık 4 aylık ara sonrası Türkiye ile Rusya arasında tarifeli yolcu uçuşları bugün itibariyle yeniden başladı.
03 .
Bu kapsamında Türk Hava Yolları, ilk seferini gece saatlerinde başkent Moskova’ya gerçekleştirdi. THY’nin aylar sonra Moskova’dan havalanan TK412 sefer sayılı ilk tarifeli yolcu uçağı ise sabaha karşı 05.00’te İstanbul Havalimanı’na ulaştı.
04 .
Uçağın körüğe yanaşmasının akabinde terminale giriş yapan yolcular, termal kamera kontrolünden geçtikten sonra pasaport işlemlerini gerçekleştirerek yurda giriş yaptı. Gerçekleştirilen ilk seferde uçağın yaklaşık 180 yolcusuyla tüm koltukları dolu olarak İstanbul’a geldiği öğrenildi.
05 .
Termal kamerayla vücut ısıları kontrol edilen yolcuların maske taktıkları görüldü.
06 .
"UÇAK DOLUYDU, SON KOLTUĞU ALDIM! BİRAZ DAHA GEÇ KALSAM ALAMIYORDUM"
Rusya’da yaşayan bir Türk yolcu aylardır uçuşların başlaması için beklediklerini ve ilk seferle İstanbul’a döndüğünü belirterek, "Öncelikle çok mutluyuz yaklaşık dört ay sonra Rusya’dan kalkan ilk seferle geldik. Sürekli oldu olacak derken sonunda bugün açıldı. Ruslar’da da Türkiye’ye gelecekleri için büyük bir sevinç var. Biz de geldik ailemize kavuşuyoruz. Uçak doluydu son koltuğu aldım, biraz daha geç kalsam alamıyordum" diye konuştu.
07 .
"İSTANBUL'DA OLDUĞUMUZ İÇİN ÇOK MUTLUYUZ"
Tatil için Türkiye’ye gelen Rus yolculardan Maslennikova Dilyara ise "Moskova'da yaşıyorum. Uçuşlar yeniden başladığı için bilet aldım arkadaşımla 12 gün İstanbul’da tatil yapacağım. Daha sonra uçakla Kayseri'ye giderek, oradan araçla Kapadokya'ya geçeceğiz. Umarım Türkiye tatilimiz istediğimiz gibi geçer. İstanbul'da olduğumuz için çok mutluyuz" dedi.
08 .
Arkadaşıyla birlikte İstanbul ve Kapadokya’da tatil yapmak için Türkiye’ye geldiğini belirten Galina Burenkova da Rusya ile Türkiye arasında seferlerin yeniden başlatılmasından mutluluk duyduklarını ifade etti.
09 .
TÜRKİYE'Yİ EN ÇOK RUS TURİSTLER TERCİH EDİYOR
Rusya ile başlatılan uçuşlar kapsamında ilk etapta 10 Ağustos’a kadar İstanbul ve Ankara’ya; sonrasında ise Antalya, Bodrum ve Dalaman’a uçuşların başlaması planlanıyor. 2019 verilerine göre Türkiye’yi ziyaret eden yabancı ziyaretçiler sırlamasında 7 milyon ile ilk sırada Rus turistler yer alıyor. Uçuşların başlamasıyla birlikte artacak talep doğrultusunda turizme önemli bir katkı sağlanması bekleniyor.
Ayasofya'daki büyük gizem! İlk kez görüntülendi
Giriş Tarihi: 01.08.2020 07:56 Güncelleme Tarihi: 01.08.2020 08:05
1483 yıllık Ayasofya ve çevresindeki yeraltı menfezleri, yapıları ve kuyularının ilk kez üç boyutlu taraması yapıldı. Bu çalışmayla, Ayasofya'nın daha önce keşfedilmemiş yeraltı yapılarında hava sirkülasyonunu engelleyen moloz ve çamur birikintisinin giderilmesi hedefleniyor.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi'nin Ayasofya Müzesi Müdürlüğü iş birliğiyle yürüttüğü "Ayasofya Yeraltı Yapılarının Üç Boyutlu Görüntülenmesi ve Belgelenmesi Projesi" ile toplam uzunluğu yaklaşık 900 metreyi bulan Ayasofya ve çevresindeki yeraltı menfezleri ve yapılarının üç boyutlu taraması yapıldı.
Yeraltı mekânlarının üç boyutlu taraması, genişliğin elverdiği mekânlarda Mimarlık ve Tasarım Fakültesi bünyesindeki öğretim üyelerinin 3D yersel lazer tarama cihazı kullanımıyla ve yüksekliği 60 cm altında kalan tünellerde ise daha küçük boyutlu bir tarama cihazıyla harita firmasının mühendis ekibi tarafından gerçekleştirildi.
Saha çalışması ise 29 Haziran-16 Temmuz 2020 tarihleri arasında sürdü. Proje, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Hasan Fırat Diker öncülüğünde Doç. Dr. Mine Esmer, Dr. Öğr. Üyesi Alidost Ertuğrul ve İTÜ Güzel Sanatlar Bölümü Öğr. Gör. Arkeolog Ali Hakan Eğilmez yürütücülüğünde gerçekleştirildi.
Proje sayesinde Ayasofya'nın daha önce keşfedilmemiş yeraltı yapılarında, hava sirkülasyonunu engelleyen moloz ve çamur birikintisinin giderilmesi hedefleniyor.
"AYASOFYA'NIN YERALTI YAPISINA AİT KEŞİFLER DİJİTAL ORTAMA KAZANDIRILACAK"
Proje tamamlandığında Ayasofya'nın zemin altında hava sirkülasyonunu sağlayan altyapının gizemli mekânlarının görselleştirilmesi ve yer yer mevcut olan hava sirkülasyonunu engelleyen moloz ve çamur birikintisinin giderilmesi yönünde öneriler geliştirilecek.
Doç. Dr. Hasan Fırat Diker, "Ayasofya Yeraltı Yapılarının Üç Boyutlu Görüntülenmesi ve Belgelenmesi Projesi kapsamında daha önceden belgelenmemiş Ayasofya manzumesinin pek çok yeraltı yapısı keşfedilmiştir.
Bu keşifler Ayasofya envanterine dijital ortamda kazandırılacaktır. Böylece geç antik dönemde inşa edilmiş Ayasofya'nın sürdürülebilir korunmasına yönelik yeni bulgular ortaya konulacaktır.
Araştırmacılar için her daim bir okul olan Ayasofya'nın bu bilimsel çalışmada sunduğu veriler Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi tarafından 24-25 Eylül 2020 tarihlerinde düzenlenecek Uluslararası Ayasofya Sempozyumu kapsamında kamuoyuyla paylaşılacaktır.
Ayasofya'da gerçekleştirilmiş olan bu araştırmanın İstanbul bünyesinde keşfedilip belgelenmeyi bekleyen nice yeraltı yapısı için bir eşik teşkil edeceğini umuyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
CHP’yi dizayn ettiler: İşte entrikalarla dolu kurultayın perde arkası
CHP’de Oğuz Kaan Salıcı, Erdoğan Toprak ve Canan Kaftancıoğlu gibi isimler tüm delegeler üzerindeki etkilerini kullanarak Parti Meclisini dizayn etti.
CHP'nin geçen haftasonu yapılan 37. Olağan Kurultayı olağanüstü gelişmelere sahne oldu. Liste Oğuz Kaan Salıcı, Erdoğan Toprak ve Canan Kaftancıoğlu gibi isimler tüm delegeler üzerindeki etkilerini kullanarak Parti Meclisini dizayn etti.
Parti Meclisi seçimlerinin de yapıldığı kurultaydaki liste savaşlarının ilk fitili sabaha karşı ateşlendi. Saat 04.00'te Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, listeyi CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na gönderdi. Listede ağırlığının kaybolduğunu gören Kaftancıoğlu ve Salıcı acil koduyla İstanbul'un önde gelen siyasetçilerini toplantıya çağırdı.
Toplantıya katılan Erdoğan Toprak'ın önerisiyle Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun listesine karşı liste çıkartılmasını, Kaftancıoğlu'nun aradaki bütün sorunları ortadan kaldırılacağını sözünü vermesi üzerine kabul edildi. Listeye Ankara'dan Veli Ağbaba, Tekin Bingöl ve Bülent Tezcan da dahil oldu. Bu sırada, bu birlikteliğin ortaya çıkmaması için ayrı bir liste yapılması önerisi üzerine bir toplantı daha yapıldı. İlk listeye dahil edilmeyen ve tasfiye edilmesi planlanan Tuncay Özkan ve Yıldırım Kaya bu listeye alındı. Bu sırada Ankara'da, Erdoğan Toprak, Tuncay Özkan ve ekibinin yanındaymış görüntüsü verdi. Ancak Tuncay Özkan'ın listeden çıkartılmasında Canan Kaftancıoğlu'na destek verdi. Hazırlanan liste Oğuz Kaan Salıcı'ya iletildi.
Salıcı kurultay salonunda Genel Başkan'a anahtar listesinin basımını geciktirerek Kaftancıoğlu tarafından kendisine iletilen açık mavi listenin basımını tamamlattı. Kurultay salonunda 21 il başkanı bir toplantıya çağrılarak Salıcı tarafından liste il başkanlarına dağıttırıldı. Salıcı, kendisine "bu listenin kendisine hangisinin genel başkanın anahtar listesi" diye soran Balıkesir il başkanına "açık mavi" diyerek İstanbul'da yapılan uzlaşı listesinin rengini söyledi. Bu arada, Salıcı'nın yardımcıları, İzmir Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin de olduğu gruba "Genel Başkan Tuncay Özkan'ı istemiyor" dedikodusunu yaydı. Dedikodu, Salıcı kaynaklı olunca delegeler gerçek sandı ve listelerinde Tuncay Özkan'ı işaretlemediler.
Olayın farkına varan Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, Tuncay Özkan'a operasyondan bahsetti. Kaya ve Özkan, kurultay düzeninin bozulmaması için buna müdahale etmeme kararı aldı. Yıldırım Kaya; Kaftancıoğlu ve arkadaşlarının liste operasyonu için, "Canan Kaftancıoğlu ve bir araya gelen arkadaşları Genel Başkanımızın iradesine karşı darbe girişiminde bulunmuşlardır" dedi.
Adını açıklanmasını istemeyen bir CHP MYK üyesi ise, "Hadsizliktir. Genel Başkanın listesine karşı liste çıkardım demek, ben bayrak açıyorum demektir. Delegeyi yanılttım, kandırdım demektir." ifadesini kullandı.
Ankara kulisleri bu iddia ile çalkalanıyor! Muharrem İnce yeni parti kuracak söylentilerinin ardından İlhan Kesici de...
Giriş Tarihi: 31.07.2020 15:39 Güncelleme Tarihi: 31.07.2020 16:25
Koronavirüs salgınına rağmen kurultayı toplayan CHP’de sular durulmuyor. Ankara kulisleri CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin yeni parti kuracağı söylentileriyle çalkalanırken bir flaş iddia daha geldi. Partinin önemli isimlerinden İlhan Kesici'nin de gemileri yaktığı, Cumhurbaşkanlığı için aday gösterilmemesi durumunda imza toplayarak aday olacağı belirtiliyor.
Cumhuriyet Halk Partisi'nde 37.Olağan Kurultay sona erdi. Baskısını sürdüren Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu bir kez daha tartışmaların gölgesinde parti liderliğine seçildi. Kurultay sonrası PM üzerinden 'Paralel Liste' tartışmaları sürerken, partide kılıçlar çekildi. Sürekli sıcak gelişmelerin yaşandığı CHP'de, Genel Başkanlık için aday olmayan ve hiçbir değerlendirmede bulunmayan Muharrem İnce ile ilgili çok önemli bir iddia kulislerde konuşulmaya başlandı.
MUHARREM İNCE PARTİDEN UMUDU KESTİ
Her fırsatta Kemal Kılıçdaroğlu'na rakip olan ve muhalefet eden Muharem İnce, partiden umudunu kesti. Muharrem İnce'nin partideki birçok isimle görüştüğü ve yeni parti kurmak için kolları sıvadığı belirtiliyor.
15 EYLÜL'DE HAKKARİ'DE DUYURACAK
Muharrem İnce'nin kendisi ile birlikte hareket edenlerle partiden ayrılacağı ve 15 Eylül'de Hakkari'de yeni partiyi duyuracağı belirtiliyor. İnce'nin Atatürkçü çizgide bir parti kuracağı gelen bilgiler arasında yer alıyor.
HİÇBİR AÇIKLAMA YAPMADI
Sosyal medyayı çok aktif kullanan Muharrem İnce, ayyuka çıkan iddiaların ardından hiçbir açıklama yapmadı. İnce'nin sessizliğini koruması dikkat çekiyor. İnce, 37.Olağan Kurultay sonrası da kabuğuna çekilmişti. Ankar akulisleri İnce'nin sessizliğinin farklı nedenlerini uzun süre konuşmuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi'nde 37.Olağan Kurultay sona erdi. Baskısını sürdüren Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu bir kez daha tartışmaların gölgesinde parti liderliğine seçildi. Kurultay sonrası PM üzerinden 'Paralel Liste' tartışmaları sürerken, partide kılıçlar çekildi. Sürekli sıcak gelişmelerin yaşandığı CHP'de, Genel Başkanlık için aday olmayan ve hiçbir değerlendirmede bulunmayan Muharrem İnce ile ilgili çok önemli bir iddia kulislerde konuşulmaya başlandı.
MUHARREM İNCE'NİN PARTİ KURACAK İDDİASININ ARDINDA İLHAN KESİCİ'DE GEMİLERİ YAKTI
MUHARREM İNCE PARTİDEN UMUDU KESTİ
Her fırsatta Kemal Kılıçdaroğlu'na rakip olan ve muhalefet eden Muharem İnce, partiden umudunu kesti. Muharrem İnce'nin partideki birçok isimle görüştüğü ve yeni parti kurmak için kolları sıvadığı belirtiliyor.
15 EYLÜL'DE HAKKARİ'DE DUYURACAK
Muharrem İnce'nin kendisi ile birlikte hareket edenlerle partiden ayrılacağı ve 15 Eylül'de Hakkari'de yeni partiyi duyuracağı belirtiliyor. İnce'nin Atatürkçü çizgide bir parti kuracağı gelen bilgiler arasında yer alıyor.
MUHARREM İNCE YENİ PARTİ KURUYOR! İLHAN CİHANER GEMİLERİ YAKTI
HİÇBİR AÇIKLAMA YAPMADI
Sosyal medyayı çok aktif kullanan Muharrem İnce, ayyuka çıkan iddiaların ardından hiçbir açıklama yapmadı. İnce'nin sessizliğini koruması dikkat çekiyor. İnce, 37.Olağan Kurultay sonrası da kabuğuna çekilmişti. Ankar akulisleri İnce'nin sessizliğinin farklı nedenlerini uzun süre konuşmuştu.
2019'DA DA İDDİA EDİLMİŞTİ
Muharrem İnce'nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından partiden ayrılarak yeni bir parti kuracağı iddia edilmiş, İnce bu iddiayı hemen yalanlamıştı. İnce, ""Ben bu partiden ayrılamam. Ellerini ovuşturanlar çok beklerler. Ben CHP'nin başarılı olmasını istiyorum. Atatürk'ün emanetine sahip çıkmak istiyorum" demişti.
İLHAN KESİCİ DE GEMİLERİ YAKTI
CHP'nin önemli isimlerinden İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, partisinin kendisini Cumhurbaşkanı adayı yapmaması durumunda 100 bin imza toplayarak aday olacak. Kesici'nin adı 2018'deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de konuşulmuş, ancak aday Muharrem İnce olmuştu.
İLHAN KESİCİ DE GEMİLERİ YAKTI
Son dakika haberi: 31 Temmuz koronavirüs tablosu! Vaka, ölü sayısı ve son durum açıklandı
Son dakika: Sağlık Bakanlığı tarafından 31 Temmuz koronavirüs tablosu, vaka, test, vefat sayısı ve son durum açıklandı. Türkiye'de son 24 saatte 982 kişiye Kovid-19 tanısı konuldu, 17 kişi hayatını kaybetti, toplam vaka sayısı 230 bin 873, can kaybı 5 bin 691 oldu. Bakan Koca, ağır hasta sayısında artış yaşanan şehirleri açıkladı.
TÜRKİYE'DE GÜN GÜN KORONAVİRÜS VAKA VE ÖLÜM TABLOSU! NE KADAR FARK ETTİ?
GALERİNİN DEVAMI İŞTE GÜN GÜN KORONAVİRÜS TABLOSU
">
İŞTE GÜN GÜN KORONAVİRÜS TABLOSU" src="https://i12.haber7.net//fotogaleri/haber7/album/2020/19/turkiyede_gun_gun_koronavirus_vaka_ve_olum_sayilari_tabloda_buyuk_degisim_1588712459_5062_w750_h385.jpg" />
Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, bayramın ilk gününde 17 kişi korona virüsten hayatını kaybetti, toplam can kaybı ise 5 bin 691'e yükseldi. Bugün toplam 46 bin 492 test yapılırken, 982 yeni vaka tanısı konuldu. Toplam vaka sayısı 230 bin 873 oldu.
İYİLEŞEN, ZATÜRE VE AĞIR HASTA SAYISINDA SON DURUM
Bugün 996 kişiyle birlikte toplam iyileşen hasta sayısı da 214 bin 535'e yükseldi. Toplam hastalarda zatüre oranı yüzde 8,8, toplam ağır hasta sayısının ise 582 olduğu açıklandı.
31 Temmuz koronavirüs tablsou, vaka, ağır hasta, can kaybı sayısı ve son durum
BAKAN KOCA, AĞIR HASTA SAYISI ARTAN ŞEHİRLERİ AÇIKLADI
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 31 Temmuz koronavirüs tablosuna ilişkin yaptığı açıklamda ''Son üç günde ağır hasta sayısı en çok artan şehirler: İstanbul, Ankara, Konya, Gaziantep, Diyarbakır. 27 şehirde ise son üç günde yeni ağır hastamız olmadı. Zatürreli hasta oranımızda düşüş, yeni tanı konan hasta sayımızda artış eğilimi var.'' ifadelerini kullandı.
Türkiye'de gün gün koronavirüs
Koronavirüs için bu uyarıyı yaptı! 2 gün sonra can verdi
Babasının taziyesinde Kovid-19'a yakalanan Harun Talhaş (55) Ankara'da hastanede tedaviye alındıktan 2 gün sonra yaşamını yitirdi. Tedavisine başlandığı gün Demirören Haber Ajansı'na (DHA) konuşan Talhaş'ın son sözleri, "Vatandaşların bunları yapmaması lazım. Düğün yapmaması lazım, taziye, cenaze evi gibi toplu şeyleri yapmaması lazım. Çok tehlikeli, kesinlikle hastalanırlar" oldu.
Fransa'nın Marsilya şehrinde yaşayan Harun Talhaş'ın babası, yaşlılığa bağlı rahatsızlığı sonucu yaşamını yitirdi. Talhaş'ın babasının cenazesi, memleketleri Erzurum'da cenaze töreni ardından toprağa verildi. Cenazenin defnedilmesinden kısa süre sonra rahatsızlanan Harun Talhaş, yüksek ateş şikayetiyle hastaneye başvurdu. Talhaş'ın, hastanede yapılan Kovid-19 testi pozitif çıktı.
ANKARA'DA TEDAVİYE ALINDI
Talhaş, Erzurum'da ilk tedavisinin ardından Ankara'daki hastaneye başvurdu. Talhaş, burada ilk tahlil ve tetkiklerinin hemen ardından tedavi altına alındı. Fransa'dan Erzurum'a gelip, babasının cenazesinde hastalığa yakalanan Talhaş, hastanede tedavisine başlandığı gün DHA'ya konuştu.
Babasının Fransa Marsilya'da vefat ettiğini, cenazeden 3-4 gün önce Erzurum'a geldiğini anlatan Talhaş, "Erzurum'da defnettik babamı. İşte oradan bu hastalığı kaptık" dedi.
'DÜĞÜN, TAZİYE, YAPMAMAK LAZIM'
İlk gün bir titreme, üşüme geldiğini, sonra ateşinin çıktığını belirten Talhaş, "Ertesi gün sabah gidip test yaptırdım. Pozitif çıktı. Sonra Ankara'ya geldim. Cenazede millet vardı, tanış çok olduğu için rastgele geliyor, başsağlığı diliyor. Vatandaşların bunları yapmaması lazım. Düğün yapmaması lazım, taziye, cenaze evi gibi toplu şeyleri yapmaması lazım.
Çok tehlikelidir, çok tehlikeli, kesinlikle hastalanırlar. Nefes almakta zorlanıyorum. Ateşim var, zor bir durum. İnsan istediği gibi yemek yiyemiyor, içemiyor" diyerek, uyarılarda bulundu.
2 GÜN SONRA YAŞAMINI YİTİRDİ
Ancak Harun Talhaş, hastanede tedavi altına alındıktan 2 gün sonra yoğun bakımda hastalığa yenik düşerek, yaşamını yitirdi. Ölümünden 2 gün önce DHA'ya verdiği röportajında güçlükle de olsa konuşarak salgına karşı vatandaşları uyaran Harun Talhaş'ın yaşamını yitirmesi, sağlık çalışanlarını da üzüntüye boğdu.
DOKTORU, DURUMUN CİDDİYETİNE DİKKAT ÇEKMİŞTİ
Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, hastaneye başvurduğunda Harun Talhaş'ın durumunun ciddiyetine dikkat çekerek, "Şikayetleri ciddi anlamda rahatsızlık vericiydi.
Biz ilk tahlil ve tetkiklerini yaptıktan sonra Kovid-19 rahatsızlığı tanısı ile kendisine ilk tedavileri başladık; fakat hastamızın rahatsızlıklarının giderilmesi için yoğun bakım şartlarında belli bir süre daha takibi var.
Solunum sıkıntısı orta şiddetli. Öyküsü sorgulandığında taziye evinde kalabalık ve riskli ortamdan dolayı hastalandığı sonucuna ulaştık. Ona yönelik tedavisi de başlanmış durumda. Hastamızın tedaviye de kısa bir süre sonra cevap verebileceğini umut ediyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
İdlib alev alev! Savaş uçakları bomba yağdırdı
01.08.2020 00:45
Suriye'nin İdlib kentinde bulunan akaryakıt pazarına aidiyeti bilinmeyen savaş uçakları tarafından hava saldırısı düzenlendi.
2 / 6
Suriye'nin İdlib kenti kırsalında bulunan Sarmada kasabasının güneyindeki akaryakıt pazarına, hangi ülkeye ait olduğu bilinmeyen savaş uçakları tarafından hava saldırısı düzenlendi.
3 / 6
Saldırı sonrası akaryakıt pazarında yangın çıktı.
4 / 6
Sivil savunma ekipleri tarafından yapılan açıklamada, çıkan yangının saatler süren çalışmanın ardından söndürüldüğü aktarıldı.
5 / 6
Ekipler, saldırıda ölen ya da yaralanan olmadığını sadece maddi hasarın meydana geldiğini duyurdu.
6 / 6
Hulusi Akar'dan Libya konusunda çok net mesaj!
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, gündeme ilişkin uluslararası bir medya kuruluşuna röportaj verdi. Bakan Akar, verdiği röportajda Libya, Doğu Akdeniz, Ayasofya Camii'nin ibadete açılması ve Azerbaycan- Ermenistan sorunu gibi konular hakkında açıklamalarda bulundu.
01.08.2020 02:19
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, uluslararası medya kuruluşuna verdiği röportajda, "Biz Libya'da tamamen Birleşmiş Milletler tarafından tanınan meşru Milli Mutabakat Hükümeti'nin Başkanı olan Sayın Fayiz Serrac'ın Sayın Cumhurbaşkanımıza yazdığı davet mektubuna istinaden bulunuyoruz. Bizim orada bugüne kadar yaptığımız çalışmalar çok açık ve seçik her şeyi ortaya koyuyor. Her zaman her yerde biz Libya'nın toprak bütünlüğünden yanayız, her zaman siyasi birliğin sağlanmasından yanayız ve her zaman her yerde Libya, Libyalılarındır diyoruz. Biz orada 500 yıllık kardeşliğimizin, vefamızın bir gereği olarak bu ihtiyaç halinde olan Libyalı kardeşlerimize yardım için bulunuyoruz. Yaptığımız da askeri eğitim, iş birliği ve dayanışmadan ibarettir, danışmanlıktan ibarettir" dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, gündeme ilişkin uluslararası bir medya kuruluşuna röportaj verdi. Bakan Akar, verdiği röportajda Libya, Doğu Akdeniz, Ayasofya Camii'nin ibadete açılması ve Azerbaycan- Ermenistan sorunu gibi konular hakkında açıklamalarda bulundu. Libya'nın toprak bütünlüğüne vurgu yapan Akar, "Biz orada tamamen Birleşmiş Milletler tarafından tanınan meşru Milli Mutabakat Hükümeti'nin Başkanı olan Sayın Fayiz Serrac'ın Sayın Cumhurbaşkanımıza yazdığı davet mektubuna istinaden orada bulunuyoruz. Bizim orada bugüne kadar yaptığımız çalışmalar çok açık ve seçik her şeyi ortaya koyuyor. Her zaman her yerde biz Libya'nın toprak bütünlüğünden yanayız, her zaman siyasi birliğin sağlanmasından yanayız ve her zaman her yerde Libya, Libyalılarındır diyoruz. Biz orada 500 yıllık kardeşliğimizin, vefamızın bir gereği olarak bu ihtiyaç halinde olan Libyalı kardeşlerimize yardım için bulunuyoruz. Yaptığımız da askeri eğitim işbirliği ve dayanışmadan ibarettir, danışmanlıktan ibarettir" ifadelerini kullandı.
'LİBYA'DAKİ HÜKÜMET MEŞRU BİR HÜKÜMETTİR'
Libya ile Türkiye'nin 500 yıllık ortak bir geçmişi olduğunun altını çizen Akar, "Libya ile olan ilişkilerimizin çerçevesini iyi çizmemiz lazım. Birincisi Libya bizim denizden komşumuz. İkincisi, Libya ile bizim 500 yıldan fazla bir ortak tarihimiz var, ortak kültürümüz var. Dolayısıyla oradaki kardeşlerimizin kederlerini ve kıvançlarını biz yakından takip etmek durumundayız. Nitekim bu gelişmeleri de son gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Bununla ilgili alınması gereken ne tedbir varsa, oradaki kardeşlerimize nasıl yardımcı olabilirsek bunun arayışı içindeyiz ve bunları da karşılıklı görüşmek ve konuşmak suretiyle ilerlemeye devam ediyoruz. Bildiğiniz gibi Libya’da şu andaki duruma baktığımızda, Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Milli Mutabakat Hükümeti var. Bu hükümet gerçekten meşru bir hükümettir, Libya’yı temsil eden hükümettir ve bizim muhatap olduğumuz hükümettir. Başkanı tarafından, Sayın Fayiz Serrac tarafından bir davet mektubu gönderildi 5 ülkeye. Bunlardan biri de Türkiye. Sadece Türkiye bu davet mektubuna, Sayın Serrac’ın davet mektubuna müspet cevap verdi, o da Sayın Cumhurbaşkanımız. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu davet mektubuna verdiği olumlu cevaptan sonra çalışmalarımızı biraz daha hızlandırdık ve askeri eğitim iş birliği ve yardım konusunda, danışmanlık konusunda Libyalı kardeşlerimizle münasebetlerimizi geliştirdik ve onlara yardım etmeye başladık. Burada biz sadece bu askeri konularda, askeri eğitim ve iş birliği konusunda değil, aynı zamanda oradaki sağlık konusunda da yardımlarımızı oraya ulaştırmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
'EGE VE DOĞU AKDENİZ’DEKİ SORUNLARIN BARIŞÇIL YOLLARDAN ÇÖZÜLMESİNDEN YANAYIZ'
Doğu Akdeniz'deki sorunların barışçıl yollara çözülmesini savunan Bakan Akar şöyle konuştu:
"Biz her zaman Ege’deki, Doğu Akdeniz’deki ve Kıbrıs’taki tüm sorunların barışçıl yol ve yöntemle çözülmesinden yanayız. Bu konuda iyi komşuluk ilişkilerini, uluslararası hukuku esas alıyoruz, karşılıklı diyaloğu esas alıyoruz. Fakat diğer taraftan da biz Kıbrıs dahil Mavi Vatanımızdaki hak, alaka ve menfaatlerimizden de herhangi bir şekilde vazgeçmeyeceğimizi, bunları, oradaki hakkımızı, hukukumuzu, alaka ve menfaatlerimizi korumakta azimli ve kararlı olduğumuzu ve burada muktedir olduğumuzu mütaeddit defalar söyledik. Bu bir tehdit değil, durumun tespiti, bunu söylüyoruz ve biz diyoruz ki bir an önce görüşmelere, konuşmalara başlayalım ve bir an önce problemlerimizi görüşmeler yoluyla, barışçıl yol ve yöntemlerle medeni bir şekilde çözelim."
AZERBAYCAN- ERMENİSTAN SORUNU
Azerbaycan- Ermenistan sorununa da değinen Akar, "Şimdi burada öncelikle şunu iyi belirtmek lazım, görmek lazım; Azerbaycan Türkü bizim kardeşimiz. Biz her zaman söylüyoruz, iki devlet bir millet. Dolayısıyla Azerbaycanlılar bizim can kardeşimizdir. Dolayısıyla oradaki Azerbaycan Türkü ile olan bizim münasebetlerimizi iyi anlamak lazım. Biz kederde, kıvançta biriz ve beraberiz. Bu 16 Temmuz’da Nakarov Karabağ’ın dışında Tavuş bölgesindeki saldırıyı görmek lazım. Azerbaycan topraklarının takriben 30 yıldan beri yüzde 20’sinin hiçbir meşruiyet olmadan Ermenistan işgali altında olduğunu görmek lazım, bilmek lazım. Dolayısıyla biz bu konuda Azerbaycanlı kardeşlerimizin dün de bugün de bu mücadelesinde yanlarındayız. Dün olduk, bugün oluyoruz, yarın da olmaya devam edeceğiz. Dolayısıyla bizim yaptığımız çalışmaları bu şekilde görmek lazım. Ayrıca bizim yaptığımız bu çalışmalar, bu faaliyetler, bu 16 Temmuz saldırısından sonra başlamış şeyler değil. Bizim başlangıçtan beri Türkiye’yle Azerbaycan arasında var olan ilişkilerin devamı niteliğindedir. Nitekim bizim her yıl yaptığımız kara tatbikatları var, hava tatbikatları var. Türkiye’de yaptıklarımız var, Azerbaycan’da yaptıklarımız var, Nahçivan’da yaptıklarımız var, şu anda yapılanlar da bundan ibaret" diye konuştu.
'AYASOFYA KONUSUNDA TEK SÖZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’NİNDİR'
Ayasofya'nın 86 yıl sonra ibadete açılmasını da değerlendiren Bakan Akar, "Şimdi birincisi Türkiye, egemen ve bağımsız bir devlet ve kendinden emin bir devlet, kendi politikasını kendi yapan bir devlet ve dolayısıyla devletimizin ilgili kurumları ve Cumhurbaşkanımız bu konuda kararlarını verdiler ve Ayasofya, cami olarak hizmete açıldı. Bu hiçbir zaman anormal bir şey değildir. Burası bütün herkese açık, Müslümanlara, tüm İslam alemine açık olduğu gibi diğer taraftan da gayrimüslimlerin de gelmesine, girmesine, gezmesine, bakmasına hiçbir şekilde bir engel yok. Bu konuda tek söz sahibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kararı budur ve buna herkes saygı duymalıdır. Bunun dışındaki hiçbir kişi, kurum ve devletin bu konuda söz söyleme hakkı yoktur. Bunu kesinlikle reddediyoruz, böyle bir şeyi kabul etmiyoruz ve dolayısıyla burada yapılan bir şeyi böyle abartıp ve kendi mecrasından çıkarıp başka manalar katmak gerçekten yersiz bir, beyhude bir çalışmadır" ifadelerini kullandı.
Vatan haini Can Dündar bu kez de Kurban ibadetini hedef aldı
Firari vatan haini Can Dündar, Türkiye ve Türk insanının her türlü değerini hedef almaktan geri durmuyor. Dündar, bu kez de Kurban ibadetini hedef aldı ve Kurban’ın, “Kandan bir krallık” olduğunu iddia etti. SABAH'tan Hayrettin Şaşmaz'ın özel haberi...
MİT Tır'ları ile ilgili ihanet manşeti ardından hakkında verilen ceza sonrası Almanya'ya kaçan Can Dündar, her fırsatta Türkiye'yi ve Türk insanını hedef almaya devam ediyor.
FETÖ firarisi Can Dündar, bu kez de Kurban ibadeti hakkında skandal ifadeler kullandı. Müslümanların kutsal Kurban Bayramı hakkında Twitter'da başlatılan #KurbanCinayettir etiketine destek veren Can Dündar, "Benim için "kurban", bu fotoğraftır. Kandan bir krallıktır." ifadeleriyle Nusret Gökçe'nin fotoğrafını paylaştı.
Bilindiği gibi Can Dündar'ın Bodrum'daki villasının hem orman hem de hazine arazisine işgali çıkmıştı. Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı Can ve Dilek Dündar hakkında iddianame düzenlemişti.
Bilindiği gibi Can Dündar'ın Bodrum'daki villasının hem orman hem de hazine arazisine işgali çıkmıştı. Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı Can ve Dilek Dündar hakkında iddianame düzenlemişti.
ORMANI İŞGAL EDEREK EV YAPAN CAN DÜNDAR VE EŞİNE DAVA!
SON DAKİKA: FİRARİ CAN DÜNDAR'IN EVİNİ SATIN ALDIĞI İDDİA EDİLEN AVUKATLARIN FETÖ DAVASINDA KARAR
İHANET MANŞETİNE KARŞILIK CAN DÜNDAR'IN VİLLASINI ALAN AVUKATLARA CEZA
Bilindiği gibi Can Dündar'ın Bodrum'daki villasının hem orman hem de hazine arazisine işgali çıkmıştı. Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı Can ve Dilek Dündar hakkında iddianame düzenlemişti.
Kurban Bayramı hatırası! | Ünlülerin bayram paylaşımları...
Hülya Avşar, bayramlık bu karesini paylaştı. Avşar Kızı'nın Ayvalık'taki evinden kızı Zehra Çilingiroğlu, kardeşi Helin ve köpekleriyle verdiği bu pozuna beğeni yağdı... İşte Hülya Avşar ve diğer ünlülerin bayram paylaşımları...
Hülya Avşar, bayramlık bu karesini paylaştı. Avşar Kızı'nın Ayvalık'taki evinden kızı Zehra Çilingiroğlu, kardeşi Helin ve köpekleriyle verdiği bu pozuna beğeni yağdı...
Seçkin Piriler, bayramın ilk gününü eski evliliğinden olan oğullarıyla geçirdi. Eski manken, böyle bayram pozu verdi.
Caner Erkin ile Şükran Ovalı, bu bayram da çok şıktı. Ünlü çift, bu pozlarına "İyi bayramlar" notu düştü.
Buse Terim ve eşi Volkan Bahçekapılı, dün kızları Nil ve Naz ile bu pozu verdi. Mutlu çift, "Herkese sevdikleriyle sağlıklı bayramlar
Çağla Kubat, eşi Jimmy Diaz ve kızı Selin ile Alaçatı'dan bayram sabahında bu paylaşımı yaptı." dedi.
SPOR ZAMANI
Ebru Şallı, bayram sabahında da kural bozmadı. Eski manken, eşi Uğur Akkuş'la Bodrum'da spor sonrası bu pozunu Instagram'da paylaşıp "Güne dinç başladık" notunu düştü.
Varank müjdeyi verdi! Kovid-19 tanısı için yeni sistem geliştirildi
Bakan Varank, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Urartu Özgür Şafak Şeker ve ekibinin Kovid-19 tanısı için yeni bir sistem geliştirdiğini duyurdu.
GİRİŞ 31.07.2020 14:21
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Doç. Dr. Şeker'in sisteme ilişkin Twitter'da yaptığı paylaşımı tekrar paylaşarak, "Bayrama güzel bir müjdeyle başlıyoruz! Bilim insanlarımız dünyaya örnek olacak öncü işlere imza atıyor. Özgür hocamız ekibiyle, Kovid-19 tanısı için yeni bir sistem geliştirdi. Sentetik biyolojiyle geliştirilen tanı sistemi 3B teknolojisiyle cihaza çevrildi" ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Urartu Özgür Şafak Şeker ise yaptığı paylaşımlarda sistemle ilgili şu bilgileri verdi:
"Sars-CoV-2 tanısı için geliştirdiğimiz herhangi bir karmaşık cihaza ihtiyaç duymayan sisteme dair öncül makalemiz linkte. Bu sistem sayesinde tanıya ciddi katkı sağlayacağımıza inanıyorum. Böylelikle RT-PCR'a paralel bir yöntem geliştirdik. En güzel yanı ise aynı şekilde yüksek hassasiyette ev kullanımı içinde düzenlenebilecek esnekliğe sahip. Şunu eklemekte tabii ki büyük faydalar var; hastalardan alınacak çok sayıda örneklerle validasyonumuzun tamamlanması gerekiyor."
YORUMLAR