Kudüs'te yaşayan Yahudi'nin Osmanlı itirafı dünyanın gündeminde
Osmanlı zamanında en iyi komşularının Filistinliler olduğunu söyleyen genç Yahudi, "Gerçekten çok iyi anlaşıyorduk. Barış içinde yaşıyorduk. Barışı bozan tek şey Siyonizm ve onun fikirleridir. Dediler ki: 'Toprağı alıyoruz, çünkü o bizim.' Senin dindar bir Yahudi olmanı istemediler. Bu ülke için orduya giden, savaşan, belki de onların kirli idealleri uğruna ölen bir adam olmamızı istediler." dedi.
Kudüslü Yahudi’den tarihi itiraf! Siyonizm barışı bozdu: Osmanlı’da Filistinlilerle komşuyduk!
Giriş Tarihi: 01.05.2025 17:00 Son Güncelleme: 02.05.2025 06:17
Kudüs'te yaşayan Yahudi'nin Osmanlı itirafı dünyanın gündeminde
İsrail işgali altındaki Kudüs'te yaşayan siyonizm karşıtı bir Yahudi, Osmanlı döneminde huzur içinde olduklarını, barış dolu sürecin siyonizm ortaya çıktıktan sonra yok olduğunu söyledi.
Sokak röportajında konuşan Yahudi genç, “Osmanlı zamanında Filistinlilerle gerçekten çok iyi anlaşıyorduk. En iyi komşularımız onlardı. Barış içinde yaşıyorduk. Barışı bozan tek şey Siyonizm ve onun fikirleridir,” diyerek İsrail’in kuruluş sürecine ve ideolojik dayanaklarına eleştiriler yöneltti. Yahudi kimliğinin siyasi bir araca dönüştürülmesinden rahatsızlık duyduğunu vurgulayan genç, dindar kalmak isteyen Yahudilerin sistematik olarak dışlandığını ifade etti.
Siyonist ideolojinin gençleri orduya gitmeye ve savaşmaya zorladığını belirten genç Yahudi, “Dediler ki: ‘Toprağı alıyoruz çünkü o bizim.’ Ama bu topraklar üzerinde barış içinde yaşamak mümkündü. Senin dindar bir Yahudi olmanı istemediler. Bu ülke için orduya giden, savaşan, belki de onların kirli idealleri uğruna ölen bir adam olmamızı istediler,” sözleriyle İsrail devlet politikalarının bireyler üzerindeki baskısına dikkat çekti. Genç Yahudi, geçmişteki çok kültürlü yapının ve barış ortamının, Siyonist emeller uğruna feda edildiğini dile getirdi.
Osmanlı belgeleri ışığında Filistin’e Yahudi göçüYayınlanma Tarihi: 24.02.2021 17:08Güncelleme Tarihi: 23.10.2024 09:10
Kudüs, üç semavi din için de mukaddes sayılan bir belde… Tarih boyunca gözde bir şehir olan Kudüs, 400 yıl boyunca Osmanlı Devleti'nin himayesi ve hizmetindeydi. Yahudilerin bölgeye sistematik göçleri, 19. yüzyılın yılların sonunda başladı. 1896 yılında Theodor Herzl öncülüğünde bu göçler, farklı bir boyut kazandı ve Filistin, siyonizmin başlıca hedefi haline geldi. Peki, Herzl ile Sultan II. Abdülhamid arasında nasıl bir konuşma geçti? Osmanlı'da Yahudi göçlerinin önüne geçmek amacıyla hangi önlemler alındı?
1/17
FİLİSTİN 400 YIL OSMANLI HİMAYESİNDE KALDI
Filistin, geçmişi tarih öncesi döneme uzanan, asırlar boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir belde.
????
Üç semavi din için de mukaddes sayılan Kudüs'ü çevreleyen Filistin toprakları, 1516 yılından itibaren Osmanlı himayesine girdi.
400 yıl boyunca Osmanlı idaresinde kalan bölge, Kudüs, Gazze ve Nablus sancaklarına ayrıldı.
YAHUDİLER NE ZAMAN KUDÜS'E YERLEŞMİŞLERDİ?
???? Yahudilerin Filistin hayali tarihin hiçbir döneminde sönmedi. Kudüs merkezli Filistin toprakları MÖ 2000 bin yıllarında Arap, MÖ 1800'de Hitit, MÖ 1286'da Mısır hâkimiyetine girdi.
???? Hz. Musa öncülüğündeki İsrailoğulları buraya yerleştiler.
???? Hz. Davud ve Hz. Süleyman'ın yönetimi altında idare edilen bölgede, sürgünler ve işgallerle dolu yıllardan sonra MÖ 64'te Roma egemenliği başladı. Bu dönemde 30 yıllarına kadar Hz. İsa vardı.
???? Filistin 395 yılında Bizans, 637 yılında İslam, 1516'da Osmanlı hâkimiyetine girdi.
Filistin Osmanlı'dan nasıl koparıldı?
2/17
SİYONİZM HEDEFİ İÇİN TOPRAK SATIN ALMAYA BAŞLADILAR
1896 yılından sonra aslen gazeteci olan Theodor Herzl'in önderliğinde, dünyaya yayılan Yahudilerin tekrar Filistin'de toplanıp bir devlet kurması için çalışmalara başlandı.
????
Herzl, 1897'de İsviçre'de topladığı Siyonist Kongre'de temel hedef ve yöntemleri tespit etti.
???? Siyonist hedefleri gerçekleştirmek amacıyla, Avrupa'da örgütler kuruldu, fonlar oluşturuldu.
Toplanan paralarla Filistin'de yaşayan Araplardan geniş topraklar satın alındı ancak; asıl amaç için bunlar yeterli olmadı.
THEODOR HERZL'İN ABDÜLHAMİD'E GİZLİ TEKLİFİ
Theodor Herzl, 1901 yılında Sultan II. Abdülhamid ile yaptığı bir görüşmede, gizli kalmak şartıyla "Avrupa borsasını ellerinde tutan Yahudilerin Osmanlı İmparatorluğu'nun bütün borçlarını ödemesi karşılığında Filistin'de bir yurt verilmesini" teklif etti.
3/17
‘BEN BİR KARIŞ DAHİ TOPRAK SATAMAM’
Siyonist güçler tarafından Sultan Abdülhamid'e götürülen bu teklifin cevabı, Yahudiler için büyük bir hayal kırıklığına sebep oldu.
????
Abdülhamid şu sözleri söyledi:
"Ben bir karış dahi toprak satamam, zira o bana değil, halkıma aittir. Onlar, bu İmparatorluğu kurup kanlarıyla mahsuldar kıldılar. Onu, bizden koparılmadan önce üzerini kanımızla bir kere daha kaplamayı biliriz."
'DİNDAŞLARIMIN ÖLÜM FERMANINI İMZALAYAMAM'
???? Siyonist lider Theodor Herzl kaleme aldığı hatıratında, Abdülhamid'in "Dindaşlarımızın ölüm fermanını bu göçlerin önünü açarak imzalamam asla mümkün değildir" dediğini yazmıştı.
Meşrutiyet ile birlikte azınlıklara verilen haklar, Yahudilerin de işine yaramıştı. Özellikle 1914 yılından sonra Filistin'deki Araplardan geniş topraklar satın alıp yerleşmeye başladılar. Önce Mekke Şerifi Hüseyin bin Ali'ye Arap Krallığı'nı vadedildi.
4/17
SİYONİSTLER İŞGALİN YOLUNU NASIL AÇTILAR?
1916'da İngiltere temsilcisi Sir Mark Sykes ile Fransa temsilcisi M. F. George Picot arasında imzalanan Sykes-Picot Antlaşması, Osmanlı topraklarını İngiltere, Fransa ve Rusya arasında paylaştırıyordu.
????
Filistin için ise uluslararası bir statü öngörüyordu. 1917 yılında, İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour, siyonist kampanyanın önemli figürlerinden Lord Walter Rothschild'e yazdığı mektupla "Yahudilerin Filistin'de yurt kurmalarını desteklediğini" bildirdi.
'HALKSIZ VATANA, VATANSIZ HALKI YERLEŞTİRME'
Balfour Deklarasyonu, İsrail'in kurulmasına giden süreçte, en önemli kilometre taşı oldu. Rothschild ve Balfour arasında karşılıklı yazışmalar sonunda hazırlanan deklarasyon, İngiltere'nin savaşa yeni dahil olan ABD'de güçlü olduğuna inandığı Yahudi diasporasını etkilemeyi amaçlıyordu.
???? "Halksız vatana, vatansız halkı yerleştirme" söylemiyle yapılan kampanyalar çerçevesinde yazılan mektubun ardından, tarihi Filistin topraklarına büyük bir Yahudi göçü başlatıldı.
5/17
FİLİSTİN’DE YAHUDİ SAYISI HER GEÇEN GÜN ARTTI
Mektubun yazıldığı günden bir hafta sonra basınla paylaşılan Balfour Deklarasyonu'na, Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti'nin imzaladığı Sevr Anlaşması'nda yer verildi.
????
Milletler Cemiyeti'nde 1922 yılında kabul edilen Filistin topraklarındaki İngiliz manda yönetiminin temelini de bu deklarasyon oluşturdu.
1918 YILINDA OSMANLI FİLİSTİN'DEN ÇEKİLDİ
???? Balfour Deklarasyonu sonrasında, 1918 yılında Osmanlı askerleri Filistin'den çekildi. 1880 ile 1918 arasında Filistin'deki Yahudilerin sayısı 24 binden 65 bine, nüfusun yüzde 10'una çıktı.
İngiliz mandası altındaki Filistin'e 1920-1940 arası dönemde Yahudi göçü hız kazandı. Son olarak Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı sırasında, Yahudilere yönelik Nazilerin gerçekleştirdiği soykırım sebebiyle göç oranı giderek arttı. Filistin işgallerine giden yolda Yahudilerin göçleri, bu şekilde meşrulaştırılmaya çalışıldı.
Filistin'in işgaline sebep olan işgal politikası: Siyonizm
6/17
YAHUDİ İBADET YERLERİNDE ARTIŞ GÖZLENMİŞTİ
Filistin kuzeyinde bir kale-şehir olarak bilinen Safed'de Yahudilere ait kiliselerin sayısında dikkat çekici bir artış gözlenmişti.
????
Osmanlı yetkilileri, artışın sebeplerinin araştırarak sonucu bildirmek amacıyla bir rapor düzenlemişlerdi.
Safed'de o dönemde Müslümanlara ait 7 cami bulunuyordu. Yahudilere ait eski 3 kilise vardı ve bu sayıya 32 kilise daha eklenmişti. Bunun yanında yeni araziler alıp kiliselere vakfetmeye devam ediyorlardı.
SAFED YOĞUN YAHUDİ GÖÇÜ ALIYORDU
16. yüzyılın ilk yarısında Safed'de 6 Müslüman, 4 Yahudi mahallesi bulunuyordu. 1597 tarihli belgeye göre Yahudilere ait mahallelerin sayısı 12'ye çıktı. Bölge, Avrupa'nın çeşitli bölgelerinden ve Kuzey Afrika'dan yoğun bir Yahudi göçü almaya başladı ve Yahudi nüfusun oranı 4 kat arttı.
???? İlerleyen dönemlerde Yahudiler başta Selanik olmak üzere farklı yerlere göç ettiler. 1800'lü yılların sonlarında ise bölgeye yönelik Yahudi göçleri yeniden artış gösterdi ve nüfusun büyük çoğunluğunu Yahudiler oluşturdu.
7/17
TOPRAK SATMA YASAĞINI UYGULAMAYANLARIN BİLDİRİLMESİ
1850'li yıllarda Osmanlı, Kudüs'teki Latin, Rum ve Ermeni manastırları için toprak satın alındığını öğrenmişti. Oysa Müslümanların toprak satmaları yasaklanmıştı.
????
???? Bu yasağa dikkat etmeyen görevlilerin hükümete bildirilmesi yönünde bir belge hazırlanmış ve ev, arsa gibi her türlü emlakin satışının yasak olduğu, eyalet meclisi üyelerinin de imzalarının olduğu bir ferman ile bildirilmişti.
8/17
YABANCILARIN ARAZİ SATIN ALMALARININ ÖNLENMESİ
Yabancıların toprak satın almalarının artması üzerine Osmanlı'da mülklerin satılması yasaklanmıştı.
????
???? Yabancı uyruklu kişilerse çeşitli hilelere başvurarak Filistin'de arazi satın almaya devam ediyorlardı. Bu durumun önlenmesi için tedbirler alındı ve Kudüs'teki arazi ve emlakin tahriri için Esad Efendi görevlendirildi.
Kanlı bir mektup: Balfour Deklarasyonu
9/17
YAHUDİ KOLONİSİ TEKLİFİ REDDEDİLDİ
Siyonist hareket, Osmanlı'dan toprak alabileceği düşüncesiyle İngiliz gazeteci ve diplomat Mösyö Oliphant aracılığıyla Belka Sancağı'nda bir Yahudi kolonisi kurabilecekleri umuduyla harekete geçtiler.
????
Bir Hristiyan olan ve yaptığı çalışmalarla Yahudilerin Filistin'e yerleşmesi yönünde Siyonist örgütlere destek veren Oliphant, Osmanlı'ya bir teklif sundu.
Teklif öncesi Siyonist yerleşimi için uygun olacağı yerleri tespit ederek Belka Sancağı'nda karar kılmış; yerli halkın da Yahudilerden rahatsız olduğu iddiasında bulunarak çalışma metnini 1880 yılında bizzat Sultan II. Abdülhamid'e iletmişti.
???? Söz konusu belgede neredeyse Kuzey Filistin'in tamamını kapsayan bir Yahudi kolonisinin kurulması teklif ediliyordu. Bu teklif, dönemin Osmanlı meclisi Meclis-i Hâss-ı Vükelâ tarafından reddedildi.
10/17
YAHUDİLERLE İLGİLİ BİR DİĞER TEKLİF
Avrupalıların bu konudaki bir diğer teklifini ise Polonyalı diplomat ve gazeteci Newlinsky gerçekleştirdi.
????
Newlinsky, 1881 yılında mali anlamda zor bir durumda olan Osmanlı Devleti'ne, kendilerine Filistin'de toprak verilmesi karşılığında yardımcı olacaklarını bildirdi. Ayrıca Yahudi iş adamlarının elinde bulunan Avrupa gazeteleri de Osmanlı'nın lehine destek sağlayacaklardı.
???? Newlinsky, 1896 yılında Sultan İkinci Abdülhamid ile görüşmeyi başardıysa da Filistin'e Yahudi yerleşimi meselesine karşı çıkan Abdülhamid, Filistin'de özerk bir Yahudi devletini "kesin bir dille" reddetti.
11/17
HİLE İLE OSMANLI TOPRAKLARINI ALMAYA ÇALIŞTILAR
Osmanlı'ya ait toprakları anlaşma yolu ile elde edemeyeceklerini anlayan Siyonistler, bu defa hileye başvurarak toprak kazanmaya çalıştılar.
????
Suriye civarında ziraatla meşgul olan ahalinin arazilerini rehin tutarak karşılığında yüksek faizlerle tüccar ve bankerlere borçlandırdılar.
???? 1881'de İngiltere'de kurulmakta olan bir banka tarafından bu arazilerin ellerinden alınacağı bildirilmiş; Osmanlı hükümetinin onayı olmadan arazi rehinlerinin kabul edilmeyeceği nizamname ile ilan edilmişti.
Tarihe damga vuran siyasi kişilere dair 5 mektup
12/17
YAHUDİLERİN YAYILMASINA KARŞI ASKERİ VE İDARİ TEDBİRLER
Yahudiler, her geçen gün yayılmacı faaliyetlerini arttırıyorlar Gazze ve Yafa şehirlerinde büyük miktarda araziler satın alıyorlardı.
????
Buralarda modern köyler kurarak bölgeyi ele geçirmeye çalışan Yahudilerin sinsi faaliyetlerine karşı idari ve askeri tedbirler alınması emredilmişti.
???? 1891 yılında yazılan fermanda, Yahudi göçlerinin bu hızla devam ederse 30 yıl geçmeden tüm Filistin'i ele geçirebilecekleri de belgede vurgulanan detaylardan biriydi.
13/17
KUDÜS’E GELEN YAHUDİLERE İKAMET İZNİ VERİLMEMESİ
Rusya ve Yunanistan'daki Yahudilerin bölgeye göçleri her geçen gün artmış; bu nedenle 1892 yılında Kudüs'e yerleşmek amacıyla gelen Yahudilere ikamet izni verilmemesi kararlaştırılmıştı.
????
???? Ayrıca ziyaret için gelen Yahudiler bir aydan fazla burada kalamayacaklardı.
Bir başka belgede de yabancı uyrukluların Kudüs'te ikametlerinin yasak olması sebebiyle İran'dan Kudüs'e gelen Yahudilerin memleketlerine iadeleri kararlaştırılmıştı.
14/17
YAHUDİLERİN KANUNSUZ MÜLK EDİNDİKLERİNE DAİR BELGELER
???? Yahudi göçmenlerin Filistin'de yerleşmeleri yasaklandığı halde bazı memurların dalgınlığı ya da müsamahası nedeniyle veya arazi sahiplerine yüksek meblağda ödemeler yaparak toprak edindikleri görülmüş; bunun önlenmesi için bölgede düzenlenen el senetlerine dayanarak tapu vermek geçici bir süre yasaklanmıştı.
????
Bunun yanında Rusya ve Romanya gibi ülkelerden sınır dışı edilen Yahudiler, Filistin'de Yafa ve Hayfa civarında kanunsuz olarak yerleşmişler; 1893 yılında yürütülen tahkikatta kendilerine kimlerin nasıl yardımcı olduğu ortaya çıkarılmıştı.
15/17
ROTHSCHILD’İN DESTEĞİNİN ENGELLENMESİ GEREKTİĞİ
Rusya ve diğer Avrupa ülkelerinden sürülen Yahudiler, Baron Rothschild'in de desteği ile Filistin topraklarına yerleşmeye devam ettiler.
????
???? 1894 yılına ait bu belgede bildirildiği üzere, Yahudilerin bu bölgede yoğunlaşmaları ileride devletin başına Ermeni meselesi gibi bir sorun açabilir düşüncesi ile sistemli bir şekilde sürdürülen bu göçün önüne geçilmeye çalışıldı.
16/17
HERZL’İN OSMANLI’YA SUNDUĞU MALİ TEKLİFLER
1898 tarihinde Viyana'da toplanan İkinci Siyonist Kongre'de alınan kararlar, Viyana'da çıkan Correspondance gazetesinde yer almıştı. Bu kararların tercümesi Türkçeye çevrilmiş ve siyonizme dair planlar bildirilmişti.
????
Kongrede Theodor Herzl'in "Sen ver, ben de vereyim" anlayışından hareketle Yahudileri bir araya toplayarak Filistin topraklarına dönmeye çalıştığı ifade edilmişti.
???? Öte yandan Herzl'in Osmanlı'ya sunduğu mali teklifler de bir başka belgede yer almıştı. Filistin'de Yahudilere toprak verilmesi koşuluyla Osmanlı Devleti'nin finansman sorunlarının halledileceği bildirilmişti. Herzl, bu teklifi Dışişleri Müsteşarı Artin Paşa'ya sunmuştu.
17/17
SULTAN II. ABDÜLHAMİD’İN TEDBİRLERİ
Dönemin Osmanlı padişahı Sultan II. Abdülhamid, Filistin'e yönelik Yahudi göçlerinin erken dönemde farkına varmış, gerekli tedbirleri almak için çaba göstermiş ve siyonist hedeflerin önünü açacak hiçbir izne kapı aralamamıştı.
????
Siyonist liderlerin bizzat huzurunda gerçekleştirdikleri görüşmelerde de Abdülhamid, bu fikre daima karşı çıkmıştı.
Kudüs'te bulunan padişah arazilerine Yahudiler tarafından yapılan ihlaller nedeniyle bazı mevkilere karakol yapılmasını, Yafa taburunun mevcudunun arttırılması ve söz konusu karakollara takviye gönderilmesini emretmişti.
???? Öte yandan Abdülhamid, Kudüs'teki bazı arazileri Yahudilerin eline geçmesinden korktuğu için bedeli karşılığında satın alarak hususi emlakına kaydettirmişti.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.