Erdoğan, “Bir teröristi istiyorum ama siz hala direniyorsunuz. Teröristin ne mahkemesi olacak ki? Bunun green kartı varmış. Vatandaşlıktan insanları çıkarmak bu kadar kolay da green kartı iptal etmek zor mu?” dedi

BM Genel Kurulu toplantıları için bulunduğu New York'ta, Türken Vakfı tarafından düzenlenen üçüncü gala yemeğine katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önemli mesajlar verdi. Dünyayı, insanlığı aldatmaya gerek yok. Siyaseti de yapıyorsak dürüst yapacağız, omurgalı yapacağız. Bize yakışan bu. Türkiye'nin uluslararası alanda yaşadığı sıkıntılardan birisi de bu duruşu. Hatta bazı dostlar bile gıyabımızda sırtımızı döndüğümüz zaman bunları konuşuyorlar; 'Ya Cumhurbaşkanı iyi güzel de işte o da çok dik gidiyor, çok sert gidiyor.' Hayır ya ben doğruyu söylüyorum.

BEDELİNİ ÖDEYECEKLER

“Bizim 'şehitler tepesi' boş kalmadıkça FETÖ'nün terör örgütü, bilmem nesi bu ülkede herhangi bir şey yapamayacak. Bunun bedelini ödeyecekler. Öyle veya böyle ödeyecekler. 241 şehidimiz var. Bunun bedelini ödeteceğiz. Ben inanıyorum ki şu anda Türk yargısı bunun hesabını soracak ve adımlar gerek emniyetle bunun için atılıyor. Tezgah çok farklı bir tezgah ve bu tezgahın içinde neler yok ki.

BU İŞ NASIL TERSİNE DÖNÜŞTÜ

G20 Zirvesi'nde tüm devlet başkanları 'Nasıl bu iş tersine dönüştü?' diye sordu. Millet olmak kolay değil. Bu millet bir kabile devletinin kurucusu değil, gerçek manada bir devletin kurucusu olan millet. Darbe girişiminin talimatını veren terör örgütünün elebaşı hala ABD'de yaşıyor. Bu terör örgütüyle bağlantılı dernek ve kuruluşlar ABD çapında faaliyet gösteriyor..

BM Genel Kurulu toplantıları için bulunduğu New York'ta, Türken Vakfı tarafından düzenlenen üçüncü gala yemeğine katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önemli mesajlar verdi. Dünyayı, insanlığı aldatmaya gerek yok. Siyaseti de yapıyorsak dürüst yapacağız, omurgalı yapacağız. Bize yakışan bu. Türkiye'nin uluslararası alanda yaşadığı sıkıntılardan birisi de bu duruşu. Hatta bazı dostlar bile gıyabımızda sırtımızı döndüğümüz zaman bunları konuşuyorlar; 'Ya Cumhurbaşkanı iyi güzel de işte o da çok dik gidiyor, çok sert gidiyor.' Hayır ya ben doğruyu söylüyorum.
BEDELİNİ ÖDEYECEKLER
“Bizim 'şehitler tepesi' boş kalmadıkça FETÖ'nün terör örgütü, bilmem nesi bu ülkede herhangi bir şey yapamayacak. Bunun bedelini ödeyecekler. Öyle veya böyle ödeyecekler. 241 şehidimiz var. Bunun bedelini ödeteceğiz. Ben inanıyorum ki şu anda Türk yargısı bunun hesabını soracak ve adımlar gerek emniyetle bunun için atılıyor. Tezgah çok farklı bir tezgah ve bu tezgahın içinde neler yok ki.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, TURKEN Vakfı tarafından düzenlenen gala yemeğine katıldı.

7 bin 150 görüşme yaptık
FETÖ'nün gerçek yüzünü dünyaya göstermek için seferber olunduğunu belirten Erdoğan, “15 Temmuz'dan beri Cumhurbaşkanı seviyesinde 54, Başbakan seviyesinde 71, bakan seviyesinde 410, milletvekili seviyesinde bin 228 ve diğer üst düzey temaslar olarak da 7 bin 150 görüşme ile bu konuyu dünyaya anlattık, anlatıyoruz. Dış basında yayımlanmasını sağladığımız 2 binin üzerinde mülakat, 200'ün üzerinde basın toplantısı, 500'e yakın makale ile meseleyi medya aracılığıyla da kendi açımızdan izah etmeye çalışıyoruz. Buna rağmen karşımızdaki terör örgütünün hala en üst düzeyde muhatap kabul edilmesi, faaliyetlerini rahatça sürdürmesi, medyada olumlu yayınlara konu olması dünya demokrasisi adına utanç vericidir” dedi.
ABD ile biz bu işi bitiririz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bloomberg CEO’su Michael Bloomberg tarafından düzenlenen yuvarlak masa toplantısında üst düzey ABD’li yatırımcılarla bir araya geldi.

HER ÜLKE İÇİN TEHDİT

Bunlarla beraber ne yazık ki beslemeler var. Onlarla da attıkları adımlar var ve ABD bütçesinden aldıkları kaynakları dolaylı yollardan Amerikan siyasetine aktaran bu örgüt böylece kendine kulvar açmaya çalışıyor. Bu çarpık düzenin nasıl işlediğinin Amerikan makamlarının da dikkatinden kaçmadığına eminiz. FETÖ denilen bu örgüt yalnızca ülkemiz için değil, faaliyet gösterdiği her ülkenin güvenlik ve istikrarına tehdit oluşturuyor.

MÜTTEFİKLİĞİN GEREĞİ

Terör örgütü elebaşının ülkemize iadesini, yaptıklarının hesabını adalet önünde vermesi için ABD makamlarından talep ettik. Son olarak darbe teşebbüsüyle ilgili geçici tutuklama talebi de ABD'ye iletildi. Bu konudaki işlemlerin en hızlı şekilde sonuçlandırılmasını bekliyoruz. Türkiye için açık bir ulusal güvenlik tehdidi olan bu kişi ve örgüte karşı ABD'nin bazı adımlar atması stratejik müttefikliğin de gereği.

"YEŞİL KARTI İPTAL ETMEK ZOR MU?"

Ben senden terörist istiyorum. Milli Güvenlik Kurulumuzun stratejik belgesine (Kırmızı Kitap) kaydolmuş bir teröristi istiyorum. Ama siz hala direniyorsunuz. Neymiş? Mahkeme. Ne mahkemesi ya? Teröristin ne mahkemesi olacak ki? Bunun green kartı (yeşil kartı) varmış. Vatandaşlıktan insanları çıkarmak bu kadar kolay da green kartı iptal etmek zor mu? Şimdi green kart iptal edilemiyor mu, böyle bir şey yok mu? Kusura bakmayın siz de devlet yönetiyorsunuz, biz de devlet yönetiyoruz. Sizden FETÖ grubunun ülkemiz karşıtı çabalarına engel olmanızı bekliyoruz ve sizin dik durması lazım.

Sözde ‘Yurtta Sulh Konseyi’ bildirisini imzalayan Tuğgeneral Mehmet Partigöç, 15 Temmuz saat 21.14’te, 58. Topçu ve Füze Tugay Komutanı Tuğgeneral Murat Aygün’ü arayarak “Harekete geçin” talimatı verdi. Aygün de bunun üzerine birliklerini sevk etmeye başladı

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturmada, dijital veri, belge ve tanık ifadelerinden önemli bir tespite ulaşıldı. Darbe planının bir numarası olarak gösterilen ve sözde "Yurtta Sulh Konseyi" bildirisini imzalayan tutuklu Genelkurmay Başkanlığı Personel Plan Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç'ün, 15 Temmuz gecesi ilk talimatı Polatlı 58. Topçu ve Füze Tugay Komutanı Tuğgeneral Murat Aygün'e verdiği belirlendi.

ALZHEİMERLI YAŞLI ÇİFTİN EVİNE GİRİP DARBEYİ YÖNETTİ

21.02'DE ARADI, KONUŞAMADI

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ'cü darbe girişimi soruşturması derinleştirilerek sürdürülüyor. Ele geçirilen cep telefonu, bilgisayar, telsiz gibi dijital verilerin yanı sıra belge ve dokümanlar da bilirkişiler tarafından inceleniyor. Bu incelemelerin yanı sıra kanlı ihanetin şüphelileri, müşteki ve tanıkların ifadeleri de titizlikle değerlendiriliyor. Bu hummalı çalışmalar sonucunda, FETÖ darbe planını hazırlayan ekibin başını çeken ve sözde "Yurtta Sulh Konseyi" bildirisinde imzası bulunan Tuğgeneral Partigöç'ün, 15 Temmuz'daki ihanet zinciri de çözülmeye başladı. FETÖ cuntası için Polatlı ilçesindeki 58. Topçu Tugayı çok kritik bir öneme sahipti. Bunun için Partigöç, ilk emri buraya verdi. HTS incelemesine göre tutuklu Tuğgeneral Partigöç, saat 21.02'de Topçu Tugayı Komutanı Tuğgeneral Murat Aygün'ü aradı. Telefonu açan Aygün'ün emir astsubayı Kadir Şeker de ifadesinde bunu doğrulayarak, Partigöç'ün telaşla "Murat nerede? Çabuk Murat'a götür telefonu" dediğini itiraf etti.

DARBE PAROLASI: YOL KESECEĞİZ
Bu görüşmenin ardından telefonu kapatan Partigöç'ün, ikinci aramayı saat 21.14'te yaptığını ve bu kez görüştüğü Murat Akgün'e darbe girişimi için harekete geçmeleri talimatı verdiği belirlendi. Emir astsubayının itirafına göre talimatı alan Aygün de derhal harekete geçti ve 21.15'te tüm birlikleri göreve çağırdı. FETÖ'cü bazı cuntacıların, darbe teşebbüsünü kamufle etmek için, "Yol kesecekmişiz" şeklinde kendi aralarında konuştukları da ifadelere yansıdı. Mehmet Partigöç'ün talimatıyla kışlayı alarma geçiren Murat Aygün'ün, füze rampalarını taşıyan askeri araçları da Ankara yönüne sevk ettiği kaydedildi. Ancak yollara çıkan vatandaşlar ve emniyetin direnişi üzerine füze rampalarını taşıyan araçların lastikleri kesildi ve sevkıyatın önüne geçildi.

FETÖ'ye ait kapatılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, tutuklu yargılandığı Tahşiyecilere kumpas davasında dün savunma yaptı. Karaca'nın savunması, başarısız darbe girişiminin ardından FETÖ'nün düştüğü durumu da gözler önüne serdi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Karaca, "Çok zor şartlarda savunma yapıyorum. Avukatlar bıraktı, bir kısmı tutuklandı. Bir dilekçe yazacak avukat bile bulamıyorum" dedi. Karaca'nın yanında bekleyen jandarma görevlilerinden rahatsız olduğunu söylemesi üzerine mahkeme başkanı Canel Rüzgar, jandarmalara Karaca'nın yanından ayrılmalarını söyledi.

FETÖ İÇİN EN KRİTİK İLLER

'KÖKSAL NEDEN YOK?'

Daha sonra suçlamaları kabul etmediğini söyleyen Hidayet Karaca, Tahşiye grubuna yapılan operasyonun talimatını, dönemin Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal'ın verdiğini belirterek, "O neden burada yok. Operasyonun talimatını kendisinin verdiğini söyledi" diye konuştu. 33 sanığın yargılandığı davada, 1 No'lu firari sanık Fetullah Gülen'le 2 numaralı tutuklu sanık Karaca hakkında 34 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

FETÖ'nün Kahramanmaraş himmet kasası olan ve bir hafta önce Kırşehir'de yakalanan mali müşavir Orhan Yıldız'ın (46) kaçarken güvenlik kameralarına takıldığı ortaya çıktı. Polisin, 143 gün izini sürdükten sonra sahte kimliklerle pansiyon ve otellerde kaldığını belirlediği Yıldız'ın, üzerinde çıkan 80 bin dolar, 20 bin euro ve 25 bin TL'yi, sırtında taşıdığı spor çantanın özel bölmesine yerleştirdiği, paralara da çanta sökülerek ulaşıldığı öğrenildi. Kahramanmaraş'ta son 7 yılda örgüt tarafından toplanan milyonlarca doları, çeşitli isimler kullanarak ve 9 bin 999 dolarlık paketler halinde Persilvanya'ya gönderdiği de ortaya çıkan Yıldız'ın, Kahramanmaraş Garnizon Komutanı Albay Uzay Şahin'in peşinden Güney Kıbrıs'a kaçmak için Ankara'ya gittiğini itiraf ettiği belirtildi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu önceki gün 22 ilden Ankara'ya gelen 37 köy korucu başı ile bir araya geldi. Korucu şehitlerin arttığı ve terörle mücadelenin hızlandığı bir dönemde gerçekleştirilen kritik toplantıda korucularla ilgili önemli kararlar alındı. Korucuların askerle birlikte kırsalda organize hareket edecekleri özel tim kurulması için çalışmaların başlayacağı ve statüleri iyileştirilecek olan korucuların terörle mücadelede daha etkin hale getirileceği belirtildi. Bakan Soylu başkanlığında Gölbaşı Vilayetler Evi'nde gerçekleştirilen toplantıda Bakanlığın şu düzenlemeleri yapacağı ifade edildi:

48 GÜNDE 329 PKK’LI ÖLDÜRÜLDÜ

İçişleri Bakanlığı bünyesinde kurulan 'Köy Korucuları Daire Başkanlığı', köy korucularının sorunlarına çözüm üretecek.

35 yıldır ismi ve statüsü tartışma konusu olan köy korucuları, yeni statü kazanarak isimlerindeki 'geçici' ve 'köy' ibareleri kaldırılacak. 'Kalıcı korucu' olacaklar.

Korucuların da bulunduğu özel bir 'tim' oluşturulması için çalışmalar başlayacak. Bu timde asker ile korucular birlikte çalışacak. Koruculara da ağır silah ve teçhizat verilecek. Toplantıda korucu başlarının, 'Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne de kayyum atansın', 'terör örgütleriyle bağlantısı bulunup görevden alınan öğretmenler geri göreve başlatılmasın' gibi talepleri de oldu.

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Şentop ve AK Parti’li Muş, CHP’nin AYM’ye başvurusunun hukuken bir anlam ifade etmediğine dikkat çekti

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, CHP'nin Kanun Hükmünde Kararnamelerin (KHK) iptali için Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvurusunun hukuken anlam ifade etmeyen nafile bir çaba olduğuna vurgu yaptı. Anayasa'nın 148'inci maddesinin, "Olağanüstü hallerde, sıkıyönetim ve savaş hallerinde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin şekil ve esas bakımından anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesi'nde dava açılamaz" hükmünü içerdiğinin altını çizen Şentop, aslında AYM'nin numara bile vermeden geri çevirmesi gerektiğini söyledi. Şentop, 1990'lı yıllarda SHP'nin bazı OHAL kararnameleri için AYM'ye başvurduğunu, Mahkeme'nin hiçbir yetkisi olmadığı halde bazı iptal kararları verdiğini ifade ederek, "O kararlar zamanında da tartışılmıştı. AYM, anayasaya açık şekilde aykırı olduğu halde bunları incelemişti. CHP şimdi bunlardan yola çıkarak AYM'ye başvuruyor" dedi.

OHAL KEYFİ İLAN EDİLMEDİ
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş da 148. maddeye atıfta bulunarak, "CHP adeta anayasayı yok sayarak Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Hukuken bir anlamı yok" diye konuştu. Muş, CHP'nin 'KHK'lar süresini, konusunu, amacını ve kapsamını aşıyor' eleştirisine şu yanıtı verdi: "Türkiye'de OHAL keyfi olarak ilan edilmemiştir. Darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. KHK'ların tamamın bu tehdidi ortadan kaldırmak için çıkarıldı. Bazı derneklerin kapatılması da, FETÖ ile iltisaklı kişilerin memuriyetten uzaklaştırılması da, teröre destek veren belediyelere kayyum atama yetkisinin verilmesi de Türkiye'deki terör tehdidinin yok edilmesini amaçlamaktadır."

İçişleri Bakanlığı’nın arananlar listesindeki PKK’nın yönetim kadrosunda bulunan 43 terörist elebaşı öldürüldü. 15 Temmuz’dan bu yana bölgede 486 terörist etkisiz hale getirildi

Son dönemde, terör örgütü PKK'nın yönetim kadrosunda bulunan ve başlarına ödül konulan 43 üst düzey terörist öldürüldü. 15 Temmuz Darbe Girişimi'nden bu yana bölge genelinde etkisiz hale getirilen terörist sayısı ise 486'ya ulaştı. Bu operasyonlarda örgüt son yılların en ağır darbesini aldı. İçişleri Bakanlığı, geçen yıl 31 Ağustos'ta yürürlüğe giren yönetmelikle, teröristlerin yakalanmasına yardımcı olanlara veya yerlerini ihbar edenlere para ödülü vermeye başladı. 'Kırmızı' ,'mavi', 'yeşil', 'turuncu' ve 'gri' kategorilere ayrılan aranan teröristler listesinde 650 ikişi vardı. Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten bu yana başlarına ödül konulan ve önemli bölümü sorumlu veya bölge mayıncısı olan 43 terörist öldürüldü.

O HAİN PKK’NIN SOYTARISI ÇIKTI

BAHOZ ERDAL BAŞTA

Listede 4 milyon ödüllü kırmızı kategoride yer alan 'Bahoz Erdal' kod adlı Fehman Hüseyin, Suriye'de 8 korumasıyla öldürüldü. 1.5 milyon ödüllü mavi kategorideki örgütün saha sorumlusu PKK'nın silahlı kolu HPG'nin de askeri konsey üyesi Ekrem Güney, Diyarbakır'da öldürüldü.

YEŞİL LİSTEDEN 8 İSİM
Başlarına 1'er milyon TL ödül konulan yeşil kategorideki teröristlerden 1'i sağ, 7'si ölü olarak ele geçirildi. Örgütün Amanos sorumlusu 'Mazlum Palu' kod adlı İskender Doğruer, Hatay'da 1 Nisan 2016'da ölü olarak ele geçirildi. Kato Dağı sorumlusu Alim Taş, 34 teröristle birlikte Kato'da öldürüldü. Garzan sorumlusu Cemil Ateş, Muş'ta, Dersim saha sorumlusu Celal Candemir, Pülümür Vadisi'nde nokta operasyonlarla öldürüldü. Gabar Dağı sorumlusu Halil Arıtürk, Şırnak İdil'deki Cehennem Deresi'nde öldürüldü. Başlarına 600 bin lira ödül konulan Turuncu kategoriden Diyarbakır bölge sorumlusu Ahmet Talva, Cahit Yüksel, örgütün Mardin Bagok Dağı sorumlusu Zamani Çamak öldürüldü. 300 bin liralık gri kategoriden ise 2'si sağ, 25'i ölü olarak ele geçirildi. Bu listede bulunan Sinan Donat ve İbrahim Demir, Adıyaman'da çatışmada öldürüldü. Siirt'teki Çırav Dağı sorumlusu Cemal Oğuz, Siirt'te hücre evi baskının da 7 teröristle öldürüldü. Hüseyin Baran Mardin Dargeçit'te, Bedrettin Toğrap sözde öz yönetim ilanı için geldiği Diyarbakır Bağlar'da öldürüldü. Örgütün mayıncıları Kader Çoban ve Emel Güçlü ise Hakkâri Yüksekova'da öldürüldü. Giresun'daki çatışmada Karadeniz grubu sorumlusu Osman Bilen öldürüldü.

Şırnak merkeze bağlı Dağkonak köyünde askeri gözetleme kulesine bomba yüklü araçla saldıran ve askerlerin açtığı ateşte ölen teröristin kimliği belli oldu. 10 Haziran'daki saldırıda ölen PKK'lının Hakkari nüfusuna kayıtlı 'Bahoz Hakkari' kod adlı Naci Bozkurt olduğu belirlendi. Bozkurt'un Kandil'de örgüt elebaşlarını eğlendirmek için hazırlanan gösteriler hazırladığı öğrenildi.

O HAİN PKK’NIN SOYTARISI ÇIKTI

FETÖ ihraçları sonrası oluşan savaş pilotu açığı, 3 yıllık stratejiyle giderilecek: Pilotluk eğitimi veren üniversitelerin öğrencileri ile eski pilotların önü açılacak

FETÖ'cü pilotların ordudan atılmasından sonra Hava Kuvvetleri'nde oluşan pilot açığı için 3 yıllık bir strateji belirlendi. Hem üniversitelerden hem de eski pilotların orduya dönüşüyle açık kapatılacak. Sonra da yedek pilotlar da orduya kazandırılacak. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, 265 FETÖ üyesi pilot atılmıştı.

DARBE İÇİN İLK TALİMAT POLATLI’DAKİ TUGAYA...

MAĞDUR PİLOTLARA GERİ DÖNÜŞ YOLU

Atılan FETÖ'cü pilotlardan sonra uçak başına düşen pilot sayısı düşmüş ve bu açığın kapatılması için de harekete geçilmişti. Hem pilotluk eğitimi veren üniversitelerden Hava Harp Okulu'na geçişlerin, hem de FETÖ kumpaslarıyla ordudan ayrılmak zorunda kalan ya da emekli olan eski pilotların geri dönüşlerinin önü açılmıştı. Orduya dönmek isteyen eski pilotların geri dönüş için başvuruları dün sona erdi. Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Eskişehir programı sırasında, pilot açığının çok kritik seviyede olmadığını, mevcut açığın giderilmesi için de Hava Harp Okulu'na yoğun başvuru olduğunu belirtmişti. Bakan, Hava Harp Okulu'na, üniversitelerin pilotluk eğitimi veren ikinci sınıflarından alınacak 250 kişi için bin 250 öğrencinin başvuru yaptığını belirtti. Bakan Işık, üçüncü sınıflarda da 100 kişinin alınacağını, bunun için de 100'ün üzerinde müracaat olduğunu belirtmişti.

15 TEMMUZ ÖNCESİNİ DE GEÇECEK
Üniversitelerden gelecek olan pilot adaylarının yanı sıra, ordudan ayrılan eski pilotların da geri dönecek olmasıyla birlikte yeni bir strateji belirlendi. 3 yıl üzerinden belirlenen stratejiye göre, 265 pilot açığı, kaliteli eğitim almış ve her türlü savaş durumuna hazırlıklı pilotların yetiştirilmesiyle kapatılacak. Açık kapatıldıktan sonra da, her uçak için yedek pilot yetiştirme çalışmalarına hız verilecek. Yedek pilotların da göreve başlamasıyla birlikte Hava Kuvvetleri'nin pilot kapasitesi 15 Temmuz öncesindekinin de üzerine çıkarılacak.

HAVA HAREKÂTLARI 2 KAT ARTTI
Kaynaklar, FETÖ temizliğinden sonra hem TSK'nın hem de Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın daha güçlü hale geldiğine dikkat çekiyor. Havadaki açık tam anlamıyla kapatılıncaya kadar da mevcut pilotların yoğun tempoda çalışacakları belirtiliyor. 15 Temmuz sonrası hem doğu ve güneydoğuda, hem de Irak ile Suriye'nin kuzeyine yönelik hava harekâtlarının 2 katına çıktığı ve terör örgütlerine karşı mücadelenin bu tempoda devam edeceği ifade ediliyor.

15 Temmuz darbe girişimi soruşturmasında tutuklanan gazeteci Ahmet Altan hakkındaki suçlamaları reddederken, mahkeme tutuklama kararında, “Taraf Gazetesi’nde, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin itibarsızlaştırılması yönünde çok sayıda gazete manşetlerine yer verildiği, Altan’ın FETÖ’nün gayesinde hizmet ettiği” ifadeleri yer aldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında "Darbeye teşebbüs" ve "Terör örgütü üyeliği" suçlarından tutuklanan gazeteci Ahmet Altan'ın Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nde verdiği ifade ve mahkemen kararının detayları ortaya çıktı. İfadesinde hakkındaki suçlamaları reddeden Altan'ın tutuklanması gerektiren delil bulunmadığını belirttiği öğrenildi.

Hakkındaki suçlamaları dehşet verici bulduğunu belirten Altan'ın ifadesinde, "Suçlamaların ne olduğunu kavrayamıyorum. Benim bildiğim hukuk eylemler ile ilgilenir. Suç olan bir eylemi saptar ve kanıtlarını ortaya koyar. Ben öyle bir dava ile karşı karşıyayım ki dehşet verici bir suçlama var. Ama en küçük bir kanıt yok" dediği öğrenildi.

"HABERCİLİK ANLAYIŞININ DIŞINDA YAYINLAR YAPILMIŞTIR"

Altan, ifadesinin ardından tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne götürülürken, mahkeme kararının detayları da ortaya çıktı.

Mahkeme kararında, Taraf Gazetesinin, FETÖ mensuplarının silahlı kuvvetlerde etkin olması için yürütülen Balyoz, Ergenekon, Askeri Casusluk, Amirallere Suikast, Poyrazköy gibi davaları yürüten FETÖ'nün yargı ayağındaki mensupları ile irtibatlı olarak kamuoyu oluşturmak amacıyla habercilik anlayışının dışında yayınlar yaptığı anlatıldı.

"ZAMAN AŞIMI UYGULANAMAZ"

Şüpheli Altan'ın Genel Yayın Yönetmeni olarak çıkan haberlerden sorumlu bulunduğu ifade edilen kararda, "yapılan yayıncılığın Basın Kanunu'nda belirtilen tarafsız ve objektif haber verme anlayışının dışında icra edildiğinden suçun niteliği gereği zaman aşımı sürelerinin uygulanamayacağı açıktır" denildi.

"ALTAN'IN FETÖ'NÜN GAYESİNDE HİZMET ETTİĞİ DEĞERLENDİRİLMİŞTİR"

Kararda, Taraf Gazetesi'nde, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin itibarsızlaştırılması yönünde çok sayıda gazete manşetlerine yer verildiği belirtilerek, "Özellikle dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanması sürecinde yapmış olduğu yayınlar nedeniyle hem Türk Silahlı Kuvvetleri hem de Genelkurmay Başkanı hakkında kamuoyu oluşturulduğu değerlendirildiğinde, FETÖ'nün amaçları doğrultusunda yayın yapan gazete ve genel yayın yönetmeni şüphelinin FETÖ'nün gayesinde hizmet ettiği değerlendirilmiştir" ifadelerine yer verildi.

İBB'nin CHP'li Meclis üyesi Mesut Kösedağı, bugün yaşanan kazanın ardından, metrobüs şoförlerinin güvenliği ve kazaların aza indirilmesi için 'şoföre kabin' önerisinde bulundu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin CHP'li Meclis üyesi Mesut Kösedağı, bugün yaşanan kazanın ardından, metrobüs şoförlerinin güvenliği ve kazaların aza indirilmesine yönelik İBB Meclis kürsüsünden meclis üyelerine seslendi.

ŞOFÖR KABİN ÖNERİSİ

Kösedağı, yaralılara şifa dileyerek başladığı konuşmasında, Avrupa'da olduğu gibi şoförü yolcudan ayıran kabinlerin yapılması önerisinde bulundu.

Metrobüslerin yeterli teknik bakımdan geçmediğini savunan Kösedağı,"Metrobüslerin seferleri bittikten sonra kapsamlı bir araştırma yapılmasını talep ediyoruz. Böylece boşalan frenlerden, kilitlenen direksiyonlardan oluşan kazaların önüne geçmiş oluruz." dedi.

Metrobüs şoförlerinin özel sürüş eğitimiyle, ciddi bir psikolojik ve halkla ilişkiler eğitiminden geçirilmesi talebinde bulunan Kösedağı, "Metrobüs yolları çok dar, bir şoförün sürekli olarak o yolları kullanması kolay değil. Bu yüzden metrobüs şoförlerine özel eğitim verilmesini talep ediyoruz." şeklinde konuştu.

Metrobüs yolunda hız limiti uygulaması getirilmesi gerektiğini savunan Kösedağı, "Bunların hepsinin dışında İstanbul'un trafiğini kurtaracak tek çözüm raylı sistemdir. Tekerlekli araçların İstanbul trafiğini çözme şansı yoktur. O yüzden Bakanlık ve İBB ile birlikte ortak bir çalışma başlatıp, metrobüs güzergahının durdurulup, metro güzergahına alınmasını talep ediyoruz."diye konuştu.

FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin soruşturmada skandal bir ayrıntı ortaya çıktı. Örgütün Hava Kuvvetleri İmamı firari Adil Öksüz'ün gözaltında bulunduğu jandarma karakolunda cep telefonundan 3 kez görüşme yaptığı tespit edildi. Öksüz'ün kendi cep telefonuyla saat 15.15, 15.20, ve 15.25'te görüştüğü Atatürk Araştırma Merkezi Bilimsel Çalışmalar Müdürü Hasan Balcı "Anayasal Düzeni Zorla Değiştirme" suçlamasıyla tutuklandı.

OĞLU ARAMIŞ!
Öksüz'ü tanımadığını ileri süren Balcı, "Oğlum Konya'da görev yapan bir Astsubaydır. Oğlum Akıncı Üssü'nde gözaltında bulunduğu sırada tanımadığım bir numaradan beni aradı. Ben o numaranın Adil Öksüz'e ait olduğunu bilmiyordum" ifadesini kullandı. Adil Öksüz'ün irtibat kurduğu diğer isim Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde görevli Prof. Dr. Recep Kaymakcan da adliyeye sevk edildi. Kaymakcan, "Adli Kontrol Şartıyla" serbest bırakıldı.

Ş.Urfa’da FETÖ bağlantılı 16 dernek ile bir vakfın SODES projesi için devletten aldıkları 5.7 milyon lirayı örgüte aktardığı ortaya çıktı. Adıyaman ve Iğdır’da da 7 kişi aynı suçlamayla tutuklandı

Türkiye'nin dört bir yanında FETÖ operasyonları devam ediyor. Örgüte finansman sağladığı ve darbe girişimine destek verdiği saptananlara yönelik operasyonlarda dün öne çıkan detaylar şöyle:
Şanlıurfa: Şanlıurfa merkezli 10 ilde düzenlenen operasyonla gözaltına alınan 16 dernek ve bir vakfın 21 yöneticisinin, 45 SODES projesi için devletten 5 milyon 751 bin 826 lira destek aldıkları ve bu paranın 894 bin 413 lirasını ise doğrudan FETÖ hesaplarına aktardıkları anlaşıldı. Şüphelilerin, 4 milyon 857 bin 412 lirayı da projelerde görevlendirdikleri örgüt üyelerine ücret olarak verdikleri belirlendi.
Adıyaman: SODES projelerinden örgüte para aktaran 6 öğretmen tutuklandı.
Iğdır: Iğdır vali yardımcılığı yaptığı dönemde, SODES projelerinden örgüte para aktardığı belirlenen Denizli'nin Buldan ilçesi kaymakamı Hacı Uzkuç tutuklandı.
Balıkesir: Fetullah Gülen'in Edremit ilçesinde yaşayan yeğeni Emine Akay gözaltına alındı. Örgütün Balıkesir Bölge İmamı olduğu belirtilen kocası İsmail Akay ise aranıyor.
Sakarya: FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan Bank Asya Yönetim Kurulu eski Başkanı Erhan Bilgili tutuklandı.
Manisa: 1 emniyet müdürü, 1 komiser ve 10 polis tutuklandı.
Antalya: Belediyelere yönelik operasyonlarda gözaltına alınan 72 kişiden 21'i tutuklandı. Tutuklananlardan 13'ünün ByLock programı kullandığı, 8'inde ise 1 dolar bulunduğu ve 17-25 Aralık sonrası Bank Asya'ya para yatırdıkları belirlendi.
Isparta: ByLock kullandıkları belirlenen ve daha önce görevinden uzaklaştırılan 14 öğretmen tutuklandı.
Denizli: 8 öğretmen tutuklandı.
Kocaeli: Kapatılan Özel Conkbayırı Koleji'nin kurucusu Saim Ekici ve müdürü Ömer Kurt tutuklandı.
Erzincan: Erzincan Üniversitesi'- nde görevli 2 akademisyen tutuklandı.
Kırıkkale: Daha önce görevlerinden uzaklaştırılan Kırıkkale Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Şevket Arıkan ile 13 öğretim görevlisi gözaltına alındı. Başka bir soruşturmadan gözaltına alınan Komiser Yardımcısı Ali Osman Ö. tutuklandı.
İzmir: 8 avukat gözaltına alındı.
Samsun: Eski Canik Başarı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Bekdemir ile avukat, doktor, diş hekimi ve işadamlarının da bulunduğu 17 kişi gözaltına alındı.
Van: Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezi ve Van Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi'ne düzenlenen operasyonlarda 18 sağlık çalışanı gözaltına alındı. 8 sağlık çalışanı aranıyor.
Adana: Örgüte finansman sağladığı belirlenen Adana Sanayi Odası Meclis Başkanı Hüseyin Nuri Çomu ile 5 işadamı gözaltına alındı.
Rodos: Marmaris'ten satın aldıkları 8 metrelik yat ile Rodos Adası'na geçen 2 aileye mensup 6'sı çocuk 10 Türk tutuklandı.

ZİRVE YURDUNDA KOZMİK ODA
FETÖ operasyonunda el konulan ve adı 15 Temmuz Yerleşkesi olarak değiştirilen Gaziantep Zirve Üniversitesi içerisindeki erkek yurdunda gizli asansörle çıkılan kozmik oda ve gizli bölmeler bulundu. FETÖ/PDY adına 12 ilin yöneticilerinin katıldığı toplantıların yapıldığı ve aynalı sistem sayesinde dışarıdan katılımın sağlandığı odaya Fetullah Gülen'in de uzaktan bağlanarak bu toplantıları yönettiği ortaya çıktı. Odaları basın mensuplarına gösteren Gaziantep Üniversitesi Rektörü Ali Gür, "Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Diyarbakır, Malatya, Şanlıurfa, Kilis ve bunun gibi 12 ilin ana kumanda merkezi Gaziantep'ti ve bunların toplantıları bu üniversitede yapılıyordu" dedi.

PADİŞAHIN KAFTANINI GÜLEN'E GÖTÜRECEKTİ
15 Temmuz darbe girişiminin başarılı olması halinde, İstanbul'daki Türbeler ve Müzeler Genel Müdürlüğü deposunda bulunan Yavuz Sultan Selim'in kaftanını, Gülen'e götürmekle görevlendirildiği belirlenen ve 2 hafta önce emekliliğini isteyip ortadan kaybolan Beyazıt Camisi İmamı Suat Gözütok, yakalandığı Siirt'te tutuklandı.


Nasrettin GÜNEŞ-Özkan AYDIN-Cüneyt HASÇELİK- Ferhat KAYA-Murat ALHAN-Abbas ÇAKAR- Erdoğan ÖZTÜRK-Ziya RAMOĞLU-Funda YÜKSEL-Mehmet YILDIRIM-Faruk CANBABA

TÜRK Silahlı Kuvvetleri (TSK), Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Türk Hava Kuvvetleri'ne ait savaş uçaklarının 4 DEAŞ hedefini imha ettiğini açıkladı.

TÜRK Silahlı Kuvvetleri (TSK), Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Türk Hava Kuvvetleri'ne ait savaş uçaklarının 4 DEAŞ hedefini imha ettiğini açıkladı.

TSK, Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Suriye'nin Kuzeyi'nde bulunan Tall Atiyah (3) ve El Athariyah (1) bölgelerine, alınan istihbarat sonucu Türk Hava Kuvvetlerine ait savaş uçakları ile hava harekâtı düzenlendiğini belirterek, bölgede tespit edilen 4 DEAŞ hedefinin ateş altına alınarak ihma edildiğini açıkladı.

Ankara Emniyet Müdürlüğüne bağlı bin 650 polisten oluşan 184 ekibin katılımıyla gerçekleştirilen "huzur operasyonu"nda, bazı suçlardan aranan 22 kişi yakalandı.

İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, muhtemel olayları önleyebilmek, işledikleri suçlar nedeniyle aranan kişileri yakalamak ve halkın güvenli bir ortamda yaşamasını sağlamak amacıyla Çankaya, Altındağ, Mamak, Keçiören, Pursaklar, Yenimahalle ve Etimesgut ilçelerinde "huzur operasyonu" yaptı.

Operasyon kapsamındaki uygulamalara, 184 ekipte görevli bin 650 polis katıldı.

Çankaya ve Altındağ'daki Sakarya, Mithatpaşa, Tunus, Tunalı Hilmi, Esat ve Çankırı caddeleri ile Adakale ve Bestekar sokaklarında umuma açık eğlence yerlerindeki kişilerin kimlik sorguları gerçekleştirildi. Bu kişilerin üzerleri ve araçlarında da aramalar yapıldı.

Ayrıca ekipler, Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmesi (AŞTİ) ve Ankara Garı'ndaki kişileri kimlik sorgulaması ve üst aramasından geçirdi.

Diğer ilçelerin emniyet müdürlükleri de sorumluluk bölgelerinde denetimlerde bulundu.

Uygulamalarda, kimlik sorgulamasına tabi tutulan 11 bin 763 kişiden bazı suçlardan arandığı tespit edilen 22'si gözaltına alındı. Ayrıca 13 kişiye de idari işlem uygulandı.

Kontrol edilen 372 umuma açık mekandan 19'unun sahipleri hakkında idari işlem yapıldı. Yol uygulamalarında ise sorgulanan bin 372 araçtan 21'i ile ilgili ceza kesildi.

Kişilerin üzerleri ve araçlarında yapılan aramalarda bir ruhsatsız silah, iki ruhsatsız av tüfeği, 8 kurusıkı tabanca, 25 dolu tüfek kartuşu ile 6 fişek ele geçirildi.

VALİ TOPACA'DAN DENETİM

Ankara Valisi Ercan Topaca ve İl Emniyet Müdürü Mahmut Karaaslan, "huzur operasyonu" kapsamında Kızılay'daki uygulamaları denetledi.

Çalışmanın, halkın güvenliğini sağlamak ve özellikle geceleri açık olan iş yerlerinin bulunduğu bölgelerde kamu düzenini bozacak faaliyetleri engellemek amacıyla planlandığını belirten Topaca, vatandaşların bu tür uygulamalardan endişe duymalarına gerek olmadığını dile getirdi.

Topaca, çalışmalar sırasında gösterdikleri anlayıştan dolayı vatandaşlara teşekkür etti.

"FETÖ/PDY'ye finansal destek sağladıkları" gerekçesiyle yürütülen soruşturma kapsamında Anadolu Sulh Ceza Hakimliği'nin kararıyla Dumankaya ailesine bağlı şirketlere TMSF yetkililerinin kayyum olarak atanmasına karar verildi.

Anadolu Örgütlü Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından aralarında Bank Asya çalışanları ve iş adamlarının da bulunduğu şüphelilere yönelik yürütülen soruşturma kapsamında savcılık, dosyada adı geçen Dumankaya şirketleri ile ilgili CMK'nın 133. maddesi uyarınca kayyum tayin edilmesini talep etti.

GİZLİ TANIKLARIN BEYANLARI

Talebi değerlendiren Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliği, dosya kapsamında ifadesi alınan gizli tanıkların Dumankaya isimli firmanın tüm ortakları ile birlikte FETÖ/PDY terör örgütüne üye oldukları, örgüte finansman sağladıkları yönünde beyanda bulunduklarını belirtti. Dosya kapsamında sayılan şüphelilerin terör örgütü FETÖ/PDY'ye üye oldukları, üyeliğin gereğini finansal açıdan yerine getirdikleri, bu örgüte finansal destek sağladıklarının belirtildiği kararda, şüphelilerden Halit Dumankaya'nın oğlu Barış Değer Dumankaya'nın hala firarda olduğu, tüm aramalara rağmen yakalanamadığı ve teslim olmadığı vurgulandı.

"FETÖ/ PDY TERÖR ÖRGÜTÜYLE..."

Bank Asya müfettişlerince hazırlanan raporda, Dumankaya şirketine ait 1200 çekin sadece bir şubede işlem gördüğünün tespit edildiği belirtilen kararda, Dumankaya ailesine bağlı şirketlerin ticari hayatta FETÖ/PDY terör örgütü ile birlikte hareket ettikleri, terörün finansmanını sağladıkları hususunun açık ve net olduğunun belirtildiği kaydedildi.

"ÖRGÜTÜN AMAÇLARI DOĞRULTUSUNDA..."

FETÖ/PDY örgütü aleyhine deliller toplandıkça mevcut yöneticiler tarafından şirketlerin mal varlıklarının başkalarına devredilebileceği hatta tamamen satılarak nakde çevrilip yine örgütün amaçları doğrultusunda kullanılabileceği kaydedilen kararda, bu nedenle belirtilen şirketlere 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 13. ve 19. maddeleri ve CMK'nın 133. maddesi uyarınca kayyum tayin edilmesi, yine aynı maddeler gereğince TMSF yetkililerinin kayyum olarak görevlendirilmelerinin talep edildiği anlatıldı.

TMSF YETKİLİLERİ KAYYUM OLARAK ATANDI

Talebin kabulüne karar veren Sulh Ceza Hakimliği, bu kapsamda Halit Dumankaya, Barış Değer Dumankaya, Ayla Dumankaya Pirinççi, Uğur Dumankaya ve Semih Serhat Dumankaya'a ait şirketlere, TMSF yetkililerinin yönetim organının tüm yetkilerini kullanmak ve yeni yönetim kurulunu oluşturmak üzere kayyum olarak atanmalarına karar verdi.

Elçi’nin vurulduğu an elinde silahla olay yerinden kaçan PKK’lı Mahsum Gürkan geçtiğimiz martta Sur operasyonunda ölü olarak ele geçirildi.

*Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesi olayı üzerinden devlet karşıtı provokasyon yapan PKK yandaşlarının maskesi düştü
*Sur operasyonunda teslim olan sanıklarla ilgili davanın iddianamesinde yer alan bir sanığın sözleri: Mahsum Gürkan, Elçi'yi tek kurşunla öldürdü. PKK o anı kaydedip görüntüleri üyelerine izlettirdi
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Sur ilçesindeki operasyonlarda teslim olan 32'si tutuklu 40 sanık hakkında hazırladığı iddianamede Tahir Elçi cinayetini aydınlatacak nitelikte ifadeler yer alıyor. Davanın tutuksuz şüphelilerinden Ekrem Ö., ifadesinde olay anını kameraya görüntüleyen Rodi kod adlı PKK'lı ile Zagros kod adlı bir diğer PKK'lının çektiklerini örgüt mensuplarına izlettiğini söyleyerek "İzlediğim görüntülerden çok net bir şekilde Mahsum Gürkan'ın (görüntülerdeki önde koşan PKK'lı) tek bir atışla Tahir Elçi'yi vurduğunu bizzat gördüm. Mahsum Gürkan da 'Ben vurdum, ben vurdum' dedi. Tahir Elçi olayında Mahsum Gürkan'ın yara almadığını, 'Hakkı' kod adlı örgüt mensubunun sırtından ağır yaralandığını biliyorum. Sur'da tedavisi devam ediyordu. Operasyonun 40'ıncı günü sorumlular hariç diğerleri mühimmat tükendiği için teslim olmak istedi. Sur sorumlusu Ciyager'in talimatı ile mühimmat sevki yapılınca çatışmaya devam ettiler" dedi. Ekrem Ö. örgüt mensupları arasında keskin nişancı olduğu söylenen Alman vatandaşı üç erkek ve yabancı uyruklu 2 kadın gördüğünü söyledi. İddianamede PKK ve şehir yapılanması KCK'nın Türkiye üzerindeki alçak planları ve kendi elemanlarına yaptığı işkencelerden de bahsediliyor. İşte iddianamedeki çarpıcı detaylar;

'SİVİLLERİ YAKIYORLARDI'
Ekrem Ö.: Son zamanlarda iyice sıkışmışlardı. Bu nedenle cesetleri yaktılar. Bizzat iki defa yakma olayına şahit oldum. İki katlı evin içinde, 2 yaşlı sivil erkeğin diri diri yakıldığına şahit oldum.DBP Bağlar İlçe Başkanı R.K. kemikleri evden çıkarararak hastane olarak kullanılan binaya getirdi.

'JİLET ATTILAR'
PKK'lılara yemek hazırlayan kişi olarak teşhis edilen Fatma K.'nin ifadesi: Akrabamı çıkarmak için Sur'a gittim. Kol ve sırtımı jiletle kestiler.
(Savcı tespitleri) Örgüt 2015 Ağustos'ta sözde özerklik ilan ederek Kürt devleti kurma yönünde adımlar attı.

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında gözaltına alınan Bank Asya eski Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Birgili çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında Bank Asya eski Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Birgili Aydın'da gözaltına alınmış, sorgulanmak üzere Sakarya'ya getirilmişti. 16 gündür Sakarya İl Emniyet Müdürlüğünde tutulan Birgili, akşam saatlerinde adliyeye sevk edildi.

Hakim karşısına çıkan Bank Asya eski Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Birgili tutuklanarak cezaevine gönderildi.