28 Şubat’ın ‘namaz’ haberleri hortladı!
Giriş Tarihi: 9.1.2020 17:34Güncelleme Tarihi: 9.1.2020 17:35
28 Şubat döneminde Uğur Dündar tarafından yapılan ‘çocukların namaza götürüldüğü’ haberleri hortladı. Birgün’ün yaptığı skandal haber, Cumhuriyet ve CHP eski Milletvekili Barış Yarkadaş tarafından köpürtüldü. 28 Şubat haberciliğine tepki yağdı.
Birgün Gazetesi Çekmeköy İlçe Müftülüğü'nün 'Yedi yaşındayım namaza başlıyorum' adıyla bir program düzenlediğini iddia etti.
28 ŞUBAT HABERCİLİĞİ HORTLADI
28 Şubat haberciliğini hatırlatan sözde haberde 300 ilkokul öğrencisinin velileriyle birlikte öğlen namazına camiye götürüldüğü ileri sürüldü. Sözde haberde çocukların namaza teşvik edilmesi suçmuş gibi lanse edilmeye çalışıldı.
ONLAR DA KÖPÜRTTÜ
Skandal haber Cumhuriyet Gazetesi ve CHP eski Milletvekili Barış Yarkadaş tarafından da köpürtüldü. Birgün'ün haberi ardından Cumhuriyet Gazetesi de internet sitesi üzerinden aynı başlıkla haberi yayınladı. Yarkadaş'a sosyal medyadan tepki yağdı.
Haberi, Oda TV de '300 ilkokul öğrencisi camide' başlığıyla haberleştirdi. Oda TV haberin içeriğini Birgün'den çekti ve 'BirGün'den Mustafa Mert Bildircin'in haberine göre' ifadesini kullandı. Ayrıca haberin kapağına 'Küçük çocukların diyanet ve cemaatlerle sınavı' şeklinde kışkırtıcı bir başlık yazılması dikkat çekti.
Gazeteci Hikmet Genç, sosyal medya hesabı Twitter üzerinden habere tepki gösterdi. Genç şöyle dedi: "Derse namaz arası..," ne ya?! 'Ders arası namaza' diyecekti herhal... Hee namaza götürmüşler, n'olmuş. Allah bilir abdest de aldırmışlardır!.. "CHP Müslümandan hazzetmez" deyince niye kızıyorsunuz?"
Bilindiği gibi Sözcü Gazetesi yazarı Uğur Dündar, 28 Şubat döneminde çalıştığı televizyon kanalında çocukların camiye götürülmesini suçmuş gibi gösteren haberlere imza atmıştı.
28 Şubat postmodern darbesi böyle gerçekleşti
Bugün Türkiye'nin siyasi tarihinde kara bir leke olarak kalan "post modern darbe"nin yıl dönümü. Peki nedir 28 Şubat süreci? Neden başladı? Nasıl bitirildi? 28 Şubat sürecinde FETÖ lideri Gülen neler söylemişti? İşte bu soruların cevabı!
BU ALBÜMÜ PAYLAŞ
CHP yandaşı medya kaos peşinde! 28 Şubat haberciliği hortladı
28 Şubat dönemine özlem duyan zihniyet yine ortaya çıktı. O karanlık dönemde Uğur Dündar tarafından yapılan ‘çocukların namaza götürüldüğü’ haberleri yeniden hortladı. Birgün’ün yaptığı skandal haber, Cumhuriyet ODA TV gibi CHP yandaşı medya ve CHP eski Milletvekili Barış Yarkadaş tarafından köpürtüldü.
28 Şubat dönemine özlem duyan zihniyet yine ortaya çıktı.
Birgün Gazetesi Çekmeköy İlçe Müftülüğü'nün 'Yedi yaşındayım namaza başlıyorum' adıyla bir program düzenlediğini iddia etti.
28 ŞUBAT HABERCİLİĞİ HORTLADI
28 Şubat haberciliğini hatırlatan sözde haberde 300 ilkokul öğrencisinin velileriyle birlikte öğlen namazına camiye götürüldüğü ileri sürüldü. Sözde haberde çocukların namaza teşvik edilmesi suçmuş gibi lanse edilmeye çalışıldı.
CHP YANDAŞLARI KÖPÜRTTÜ
Skandal haber Cumhuriyet Gazetesi ve CHP eski Milletvekili Barış Yarkadaş tarafından da köpürtüldü.
Birgün'ün haberi ardından Cumhuriyet Gazetesi de internet sitesi üzerinden aynı başlıkla haberi yayınladı. Yarkadaş'a sosyal medyadan tepki yağdı.
Haberi, Oda TV de '300 ilkokul öğrencisi camide' başlığıyla haberleştirdi. Oda TV haberin içeriğini Birgün'den çekti ve 'BirGün'den Mustafa Mert Bildircin'in haberine göre' ifadesini kullandı. Ayrıca haberin kapağına 'Küçük çocukların diyanet ve cemaatlerle sınavı' şeklinde kışkırtıcı bir başlık yazılması dikkat çekti.
Gazeteci Hikmet Genç, sosyal medya hesabı Twitter üzerinden habere tepki gösterdi. Genç şöyle dedi: "Derse namaz arası..," ne ya?! 'Ders arası namaza' diyecekti herhal... Hee namaza götürmüşler, n'olmuş. Allah bilir abdest de aldırmışlardır!.. "CHP Müslümandan hazzetmez" deyince niye kızıyorsunuz?"
Bilindiği gibi Sözcü Gazetesi yazarı Uğur Dündar, 28 Şubat döneminde çalıştığı televizyon kanalında çocukların camiye götürülmesini suçmuş gibi gösteren haberlere imza atmıştı.
28 Şubat'ın sivil ayağı yeniden sahnede
DİĞER FOTOĞRAFLAR İÇİN İLERLEYİNİZ
28 Şubat'ın sivil ayağı yeniden sahnede
28 Şubat döneminde Ali Kalkancı, Fadime Şahin gibi kişiler ve olaylar üzerinden İslam'a, dini ve insani taleplere, Müslümanların temsil makamlarına hakaret içeren kampanyanın bir benzeri yeniden sahneye koyuldu. Medya her kötülüğün ve olumsuzluğun müsebbibini din olarak yansıtmaya başladı.
"Medya darbesi" olarak nitelenen 28 Şubat'ta Refah-Yol hükümetini devirmek için toplumun hastalıklı alanlarındaki her türlü iğrenç olayı Müslümanlara getirip bağlayan senaryo haberciliğinin aynısı yeniden sahneleniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Sivil ayak da hesap verecek" diyerek işaret ettiği ve 28 Şubat'ta hükümeti darbeyle indirerek Türkiye'nin 400 Milyar dolarını ceplerine indiren sivil ayağın en önemli kısmı olan medyanın yayınları ve habercilik dili bugün de 28 Şubat'ı aratmıyor.
HEPSİ TEZGAH ÇIKMIŞTI
İslami hassasiyeti olan vatandaşları adeta görünmez hale getirmek için dizayn edilen 28 Şubat sürecinde, bir dizi asılsız olay tezgahlanarak siyaset dizayn edilmişti. Bu olaylardan en akılda kalanı postmodern darbeden 2 ay önce medya organlarınca servis edilen Fadime Şahin olayıydı. İslami kimlikli insanları olumsuz göstermek üzere tezgahlanan bu girişim, o günlerde Doğan Grubu'na ait olan Kanal D tarafından FETÖ'cü polislerin siparişi ve kurgulamasıyla toplumu 28 Şubat darbesine hazırlamıştı.
MEDYADAN MUHTIRA VERİLDİ
Medyanın 28 Şubat sürecinde belirleyici rol üstlendiğini anlatan Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümünde Öğretim Üyesi olan Yard. Doç. Dr. Yusuf Özkır, dönemin jakoben Kemalistleri tarafından kendisine yüklenen işlevi yerine getiren gazete ve televizyonların dindar kesime yönelik özel karalama kampanyaları yürüttüğünü hatırlattı.
İTİBAR SUİKASTİ
AK Parti iktidarıyla birlikte 28 Şubat uygulamalarının ortadan kaldırıldığını hatırlatan Özkır, "Kamudaki ayrımcı uygulamalar kaldırılarak insan hakları ve temel haklar bakımından olması gereken normalleşme sağlandı. Ancak medyadaki 28 Şubat zihniyeti eski alışkanlıklarını ısrarla sürdürüyor. Her kötülüğün ve olumsuzluğun müsebbibinin din olarak yansıtılması, dindarların nefret objesi olarak konumlandırılması, namaz, mescid ve dini göstergelerin öteki olarak sunulması bu durumun en açık göstergesi. Başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere dini kurumlara itibar suikastı yapılıyor" dedi.
AŞAĞILAMAYI MUHALİFLİK OLARAK GÖRÜYORLAR
Medyada yer alan haberlerde kullanılan görsellerle algının biçimlendirildiğine dikkat çeken Özkır, "Muhaliflik adı altında toplum değerlerini aşağılamak ve onlara düşmanlık etmek tipik bir 28 Şubat ürünüdür" ifadelerini kullandı.
YORUMLAR